:cry: :cry: :cry:
BEYTULLAH’TA BEN
Bir sancak altında, kaç milyon insan
Ne tenleri benzer, ne dilde lisan
Olmuştur tek yürek, tek bedende can
ınsanlığı gördüm, Beytullah’ta ben
Yedi bağın gülü, aynı destede,
Yetmiş iki millet aynı listede,
Kaç milyon “Amin” der aynı bestede,
Tevhidle haşroldum, Beytullah’ta ben
Sinelerde alev; ne kül, ne duman
Dillerde bir soru: “Vuslat ne zaman?”
Cehennem söndürür böylesi iman
Aşk, ne imiş gördüm, Beytullah’ta ben
Okyanuslar aşmış gelmiş, nicesi
Aç, susuz, uykusuz gecesi
Her nefes dilinde Kur’an hecesi
Sevdalılar gördüm, Beytullah’ta ben
Rabbin o davetli misafirleri
Doldurmuş Mekke’de, her karış yeri
Dillerinde dinmez “LEBBEYK” sesleri
Arş’a erişir gördüm, Beytullah’ta ben
Bir damla misali kapılmış sele,
Zengin- fakir, paşa-nefer el ele,
Yan yana secde eder, sultanla köle
Mahşerle tanıştım, Beytullah’ta ben
Kimi görmez gözü, elinde âsâ
Lakin kalp gözü açılmış devasa
Yüzünde tebessüm; ne gam ne tasa
Döner durur gördüm, Beytullah’ta ben
Kimi ayağında yarım çarığı
Kaç yerinden kanar, topuk yarığı
Meğerse kefenmiş, başta sarığı
Ne aşıklar gördüm, Beytullah’ta ben
Baktım, sofrasında nice Melekler
Bir tas zemzem suyu, kuru ekmekler
Gözleri Kâbe’de, iftarı bekler
Tokluğuma yandım, Beytullah’ta ben
Bir zerre gözü yok, dünya aşında
Ahir rızkın arar harman başında
Rabbin nazarını, Kâbe taşında
Gören gözler gördüm, Beytullah’ta ben
Kimi bahardadır, görmemiş yazı
Kiminin geçiyor, Mevlaya nazı,
Kılınır Kâbe’de veda namazı,
ımrendim el açtım, Beytullah’ta ben
O kambur, sırtında eski torbası
Torbasında sanki Cennet urbası
Hele bir kıyamda var ki, durması
Göz göz oldum, doldum Beytullah’ta ben
Haceru’l-Esved’e adın yazdıran
Rüknü Yemani’de gönül gezdiren,
ıman pençesinde nefsi ezdiren
Ne veliler gördüm, Beytullah’ta ben
Unutmuş dünyanın vefa derdini,
Yıkmış kalbindeki, riya bendini
Öyle teslim etmiş, Hakka kendini
Canda Canan gördüm, Beytullah’ta ben
Bir sevda seli var Safa-Merve’de
Damlalar köpürmüş vecde girmede
Nice Peygamberler, nice zirvede
Durup bakar gördüm, Beytullah’ta ben
ıbrahim makamı, Sultan sofrası
Sunulur herkese, bir Kevser tası
Bir Cennet şöleni, perde arkası
Ne sahneler gördüm, Beytullah’ta ben
Kaç yerden açılır, gökte kapılar
Ardında sayarlar, zümrüt yapılar
Vaadleri sonsuz, nice tapular
Elden ele gördüm, Beytullah’ta ben
Durdum da tavafı seyrettim hayran
Gördüm bir kainat misali devran
Hangisi melektir, hangisi insan
şaşırdım çok zaman, Beytullah’ta ben
Bir sağınak misali, selam yağmuru
Kimi sırıl sıklam, kimi kupkuru
ıhlas ateşinde, nice hamuru
Pişiyorken gördüm, Beytullah’ta ben
Yaş desem yaş değil gözlerimden akan
Bir sel ki, bendini yıkan
Kabe göklerinden semaya çıkan
Merdivenler gördüm, Beytullah’ta ben
Dağlar taşlar secdeye gelmiş, kavrulur
Kum tanesi Allah diye savrulur,
Göz, neye baksa Rahman’ı bulur
Ne zikirler duydum, Beytullah’ta ben
Ter döktüm susadım nefsimden yana
Başkası bir lezzet vermedi bana verdiler,
Bu zemzem şifadır sana,
ıçtim kana kana, Beytullah’ta ben
Bir mana sarayı Mescid-i Haram
O ne ince nakış, o ne ihtişam,
Her kalbe Muhammed Aleyhisselam
Bir taht kurmuş gördüm, Beytullah’ta ben
Bir zaman dedim ki, Ya Rabbi neden
Bir daha istiyor, bir kere giden
Meğer bilmezmiş insan, gitmeden
Aldım cevabımı, Beytullah’ta ben
Gördüm ki bu dünya bir oyalanma,
Halime bakıp da mutluyum sanma
Bedenim Kabe’den uzakta amma
Gönlümü bıraktım Beytullah’ta ben. :cry: :cry:
Cengiz NUMANOğLU