Hercâî Satirlar
Zakkumların diyarından alır götürürler ,sorgusuz sualsiz
Beklemezler telaşlı yollara düşen hayallerimi
Midye kabuklarının hışırtıları ayaklarımı acıtsa da ,
Bir nefesliktir afakın dokunuşu.
Bölünmüşlükler çöl kumları gibi gözlerimi acıtırken,
Tenhalarda incinen sözlerime, tuz basarım
Bezginliklerimi hevesli yüreklerin kirpiklerine tutuştursam,
Arkama dönüp hiç bakmasam
Önüme göz koymasam
Bilirim secdegâhın da seferî bir yolcuyum
Alnıma dökülen bir tutamda perçinlemişim niyetimi
Aşk dersleri alıyorum,aşktan bihaberlilerden
Derbeder bakıyorum dumansız dağların doruklarına
Sesi kısılan çığlıklarıma, dilsiz tercüman oluyorum
Usandım kendi zincirlerimin bekçiliğini yapmaktan
Ruhum günübirlik şafaklarla avunurken,
İçimde ki volkan ki eylül deminde
Ey nefsim! Kıymet vermeyesin kaleminin kirine
Mecnunluk mudur musallaya uzanan yüreğin isteği
Aşkın şarabını içmeye talipsin de
Tatmaya gönül mü dayanır..
KATRENUR
Beni
bende bırakıp Senden etme! “Benimdir” diye bildiklerim Senindir. Beni bende
olanlara bende etme! “Ben” diye bildiğim de Senin emrindir. Beni bende bırakıp
Senden etme Rabbim, yüzümü Sana döndüm, gönlümü de Sana çevir. Rabbim, bir Seni
bir bildim, Sevdalarımı Sende bitir...