Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Fani Yolcu

Stajyer

  • "Fani Yolcu" bir kadın
  • Konuyu başlatan "Fani Yolcu"

Mesajlar: 77

Konum: Kendi Dünyamın Merkezinde

Hobiler: Kitap okuma,şiir yazma

  • Özel mesaj gönder

1

07.12.2010, 14:01

Parlayan Yıldızlar

Gözyaşlarımı çöl rüzgarlarına emanet ederken
Yoldaş eyledim sizleri Asr-ı Saadet yolculuğuma

Anam babam sana feda olsun demeyi;
İlk sende duydum, sende sevdim..
Can yoldaşlığını, topuğumun dibinde yeşerttim.
O söylediyse doğrudur;
Dilime nakarat, yüreğime söz bildim.
Teslimiyeti er namına ilk sende gördüm, sende hissettim.
Hesap günü gelmeden yüreğimi hesaba çekmeyi
Sevgili uğruna almadan vermeyi,
Beklemeden sevmeyi sende gördüm.
İkinin ikincisinde tutuldu yüreğim,
Kalender dost, bana da yer var mıdır
Canına yandığının eşiğinin dibinde?
Beni de yolunuzun yoldaşı sayar mısınız?
Can pareni yüreğinle sonsuzluğa uğurlarken
Kıyı köşelerine saldığın incilerini arar,
Gösterdiğin metanetle gönlümde elzem olursun.

Yüreğindeki hassas terazilerdi;
Senin nişanını Faruk eyleyen.
Yürek yarımızı toprağa seninle beraber koyduk,
Beraber ağladık.
Yediğimiz her helvada seni andık, tebessüm ettik.
İsterdim ki yamalı urbanın bir yaması da ben olayım.
Varlığın şeytanların feleğini şaşırtırken
Bu yüreğin senden yana hiç feleği şaşmadı.
Bidâr geçen gecelerde evimin sokağından geçseydin ,
Şahit olurdun ki ;
Ben sütüme hiç su katmadım ya Ömer!(r.a)

Mehlikam;
Sabrını, cömertliğini, şahadetini beyan ederim.
Meleklerin hayâ ettiği yeryüzünün piri,
Cennetin nur üstüne nurusun.
Seni yazmaya utanır bu kırılası kalem,
Hayretül beşerin, Refik’i.
Hala adımlarını sayar mısın canın?
Sevgilinin yoluna;
Beni de ehl-i dünyadan azade der misin?

Kalk ya Ebü’l Türab!
Zafer ve nusretin sultanı, bütün güzel vasıfların menba’ı,
Habib’in sıcak yatağının bekçisi.
Kademlerimiz ilminin mirasının peşinde,
Dalga dalga, sarsılmış yüreklerle ebkem oluruz.
Berceste yüreğinle, söyle bize vahiy kâtibi,
Alim ilme doymazmış, sen Resul’ün ilmine doydun mu?.
Bizleri de doyur Mihriban-ı Ezele.

KATRENUR

Ya HABİBULLAH, ehli beytini gönülden sevdik,Ebubekir, Ömer, Osman, Ali varlığını onlarda hissettik .Senin aşkını onlarda büyüttük,her birinde nişanelerini yakalayıp, yüreğimize hapsettik.Yenibahara hazırlanır gibi ruhumuzu onlarla temizledik, güzel vasıflarınla güzelleştik.Sen onların sevgisi yüzü suyu hürmetine bizleri ümmetinden eyle. (Âmin)
Beni
bende bırakıp Senden etme! “Benimdir” diye bildiklerim Senindir. Beni bende
olanlara bende etme! “Ben” diye bildiğim de Senin emrindir. Beni bende bırakıp
Senden etme Rabbim, yüzümü Sana döndüm, gönlümü de Sana çevir. Rabbim, bir Seni
bir bildim, Sevdalarımı Sende bitir...




Bu konuyu değerlendir