Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Fani Yolcu

Stajyer

  • "Fani Yolcu" bir kadın
  • Konuyu başlatan "Fani Yolcu"

Mesajlar: 77

Konum: Kendi Dünyamın Merkezinde

Hobiler: Kitap okuma,şiir yazma

  • Özel mesaj gönder

1

28.09.2010, 12:23

Geceye Sesleniş

Güneş bütün zarafetiyle gününü tamamlarken,
Gölgeler inlerinden yavaş yavaş çıkarır benliklerini.
Kâinat etekleri tutuşan bir çocuk misali
Daha bir telaşlı ve çığırtkan.
Geceye hazırlanmakta beşeri alem .
Gün geceye kucak açarken ,
Gece nazende bir gelin,
Sarılıp sarmalanmak istemez .

Gündüzün keşmekeşi,
Sokakların çığlığı nasılda sukuta erer gelişinle.
Zarif, siyah, narin bedeninde ki ateş böceklerin
Bu cansız ruhlara yol olur,
Ümit olur.
Huzurla sinene açılan eller ab-ı hayat bulur
Kim saklar
Ömrümün boşluklarına gizlenen gözyaşlarımı,
pişmanlıklarımı.
Vicdanımın sesini kim alır savurur semaya ?


Ey semada geceye tutsak ay
Sen de vefasız mısın ,
Sen de mi hor görürsün yarinin kara sürmesini
Aşkın acısıyla biçare ruhlara
Sancıları tutan hasta bedenlere,
Gurbet kafesinde gülünü özleyenlere,
GECE değil midir yarenlik eden?

Ey Leyl-i Lem!
Nelere şahit oldu sırdaş yüreğin?
Sana yoldaş olup ayakları şişen peygambere,
Gece boyu uyuyup gözleri şişen biz ümmetine
Sen mi şahitsin?
RABBİME seninle daha mı yakın yüreği?
Rahmanın lisanını sağnak sağnak âleme indirirken,
Cebrail’in ayak izlerini
Sen mi gizledin semadan?
Muhabbetnamelerimizin ulağı sensin,
Emanetlerimizin bekçisi,
Gönlümüzün dili.


Sevgililer sevgilisi,
Bir gece vakti Mescid-i Aksadan alınırken,
Gözlerinin ferini,
Yüreğinin çırpınışını bir tek sen mi hissettin?
Kudüs’te yetim kalan her çocuk,
Umut ile boyun bükerken
Biz ümmetin başı dik mağrur yürüyüşüne
Bir tek sen mi şahitsin.
Sapanlarına çakıl taşı yerleştiren minik bedenleri
Bakarda görmezken,
Duyup da ses vermezken;
Sana yazılan her bir satır,
Dipsiz kuyulara düşen biçare nefesimin yankısıdır.


Ayaklarım takılır düşer
Her bir satırda dizede.
Boğazıma düğüm olan,
Gözyaşı katresinde sen vardın.
Zamanın takunyasının sesleri yalnızlığıma bir teselli olurken, Uykularımı sana sarar,
Seninle uykusuzluğa kucak açarım.


Gecenin sessizliğinde
Seccadede ses veren
Dost yüreklerle kavuşma anıdır yüreğimi süsleyen.
Karanlığımın güneşi,
Sırlarımın anahtarıdır varlığın.
İsterim ki; rahleler dilsiz gözyaşlarım ile mest olurken ,
Gece hiç bitmesin,
Güneş hiç doğmasın.
Dünya zevkleri, nefsim ve de şeytanlarım hiç uyanmasın.

KATRENUR
Beni
bende bırakıp Senden etme! “Benimdir” diye bildiklerim Senindir. Beni bende
olanlara bende etme! “Ben” diye bildiğim de Senin emrindir. Beni bende bırakıp
Senden etme Rabbim, yüzümü Sana döndüm, gönlümü de Sana çevir. Rabbim, bir Seni
bir bildim, Sevdalarımı Sende bitir...




Benzer konular

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir