Dilefgar
Bulutlar, bugün aşka geldi
Hesapsızca dağıtıyorlar ziynetlerini
Bakışlarım lemalarda seni arar
Katrelerde ıslanan ben miyim, yoksa
Suya hasret kalmış yüreğim mi?
Ey Rahmet
Beni de yıka,
Musalla taşını yıkar gibi.
Gecenin yasını siler gibi
Yüreğime saplanan şirpençe sen olmalıydın
Sen de yanıp sen de kavrulmalıydım.
Ruhumun kisvesi hep seni hatırlatmalı,
Kemter satırlar, kıyama durmalıydı; içinde Sen olunca.
Fisebilillah olmalıydı, kalemimin her darbesi;
Nefesimin her anı.
Gönlümün kapısının anahtarı,
Tek sende olmalıydı.
Heyhat!…
Cömertliğim tuttu bugün,
Salıyorum, kozasından çıkan kelebeklerimi
Nasibime düşen şu fani dünyada,
Her şeyi olan ben
Yine sensizlik fakiri
Güneşin çığlıklarla doğduğu vakitte
Sana büyüttüğüm sevdam; ÜMİDİMDİR.
Ağır gelen yanıma; gözyaşlarım KEFALETNAMEMDİR.
Dilim lal olmuş, azalarım haykırıştayken;
Bileğimi beslediğim yüreğim YOLDAŞIMDIR
Ben sendeyken; sen nerdeydin? Diye sorulduğunda:
Satırlarımda gözlerine çektiğim sürmelerim ŞAHİDİMDİR.
Sen yeter ki bende ol; ben SENİN üstüne YAR tanımam
Beni
bende bırakıp Senden etme! “Benimdir” diye bildiklerim Senindir. Beni bende
olanlara bende etme! “Ben” diye bildiğim de Senin emrindir. Beni bende bırakıp
Senden etme Rabbim, yüzümü Sana döndüm, gönlümü de Sana çevir. Rabbim, bir Seni
bir bildim, Sevdalarımı Sende bitir...