Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

17.03.2009, 12:27

Atilla Yılmaz'dan şiirler.

EMıRDAğ – URFA HATTI

Sılayı bilmeden , gurbeti gördü
Ömrünü Nur u Kur’an ‘a verdi
Gurbette yaşadı.…Gurbette öldü
Bir Said vardı , göçtü dünya’dan


Anaya hasretti babaya hasret
Yüreğinde doluydu rikkat merhamet
Bahşedildi O’na ilim ve hikmet
Bir Sahib üz zaman göçtü dünyadan

Zulme aldırmazdı zalime inat
Eylemişti Hz.Muhammed’e biat
Giyotine başını , koysada cellat
Dönmezdi Hakk’tan aldırmazdı Üstad
Bir kahraman-ı ıslam göçtü dünyadan.


Korkunun beyinlere kazındığı devir
ıdamın , isim isim yazıldığı devir
ımanın , tutuşup yandığı devir
Bir Bedi üz zaman göçtü dünyadan


Kışın şiddeti , zemherinin soğuğu ,Emirdağ sokakları
Dışarıda ki bir günü ; hapiste ki bir ayına bedel , Emirdağ sokakları
Buz kesen havalarda , dayanılmaz acıyla sızlardı , diz kapakları
Bırakmazlardı kimseyi yanına , riyaset yamakları
Melekler tutardı elinden ıman’ı ısıtırdı O’nu
Titrerdi soğuktan sızlardı ayakları
Buza keserdi ah…Emirdağ yatakları…

Anası gelirdi aklına .
Kucağında ısınmak isterdi.
Koynuna sokulup , içinden anam demek geçerdi.
Bir ömür boyu annesinin hasretini çekerdi.

Gitmek yasak..gelmek yasak..memlekete dönmek yasak
Burada görüşmek yasak. Burada kavuşmak yasak.

Yalnızlığa terk ettiler…Ama .’’Yalnız Adam’’ Değildi..
O izzetli başı..O izzetli başı, yalnız Allah’a eğildi.

O , hiç ,’’ Yalnız Adam’’ olmadı.
Ruhaniler yoldaşı…melekler arkadaşıydı
O’ndaki yürek , O’ndaki yürek var ya… Sanki sabır taşıydı..

‘’Hakkımı helal ediyorum onlara ‘’derdi.
Kin gütmezdi…Beddua etmezdi..Rahmet dilerdi
Kendine zulmedenlere, Allah’tan Hidayet dilerdi

Yeter ki onlar .Yeter ki onlar ıslah olsunlar…
Yeter ki..!
‘’ımanlarını Risale-i Nur’la kurtarsınlar..’’

Kaldırırdı melekler.. Huşu ile Kur’an okurdu
Ayetlerin satırında , ilmik , ilmik , Risale-i Nur dokurdu….!

Nasıl geçinir bu ihtiyar.? Ne yer ne içerdi.?
Çok fakir yaşardı ama , zekat kabul etmezdi.
Dine hizmette , Dine hizmette , maddi gaye gütmezdi.
ıktisat ve bereketle geçinir , kanaatsizlik bilmezdi.

Paltosunu satar…Fanilasını satar.. Pabucunu satardı…
Kula minnet etmezdi…
Asrın imamına bakın ..Asrın imamına bakın..
Neyi vardı dünyada.?


Yetmiş yamalıklı bir cüppe ,bir sarıkla bir sahan .
Dünyalık nedir bilmez , Allah için yaşardı.
Tüm dünyasını bir elinde taşırdı.

Dini , dünyaya değişmez , verseler de saltanat.
O’nun için , önemli olan , Muhammedi bir hayat..

Maksat rıza-i ilahi , Allah için çalışacaksın.
Sen bu yolda Üstadım…Sen Kur’an yolunda ,
Zindanlara alışacaksın…

Cami içinde bir kulubecik yapmışlar.
ıbadet için , bir yolluk bir de sedir koymuşlar.
Üstad’a da eziyet…Cemaate de zulmetmişler.
Selam verene hakaret ...Kan kusturmuşlar , kan.!
ıstediğiniz bir can mı ? Alın size bir can..!
‘’Saçlarım adedince , başlarım bulunsa .
Her gün birini kesseniz .
Ben Davam’dan dönmiyeceğim.’’
Size taviz vermiyeceğim…!

Engizisyonlar kursanız .Darağaçlarında sallandırsanız..
Umurunda değil…Umurunda bile değil be !
Dayanır Bediüzzaman..!

Bu sayede Kur’an , ıman Davası şahlandı.
Talebeleri binlere …Milyonlara dayandı…
Unutuldu gitti , O’na zulmedenler.
O’na , hücre hapislerini ,sürgünleri , reva görenler.
Ama O , Ama O , gönüllerde yaşıyor
O’nun nuru , Kur’an’ın Nur’u , Kıt’aları aşıyor.!




Ve bir gün…..
-Gel dedi . ıbrahim Halilullah . Çağırdı Said’i yanına.
Çağırırda ıbrahim…Gidilmez miydi O’na ?

Zayıftı…Yaşlıydı…
Halsizdi …Hastaydı.
Yılların verdiği acı ,
Çökmüştü apansız ,
Bırakmıştı dermansız…

Ama Halil’ullah çağırmadaydı O’nu..

Yollamazdı zındıka….Yol vermezdi dağlar.
‘’Gidemezsin…Yasak kondu…Kal burda…!
ızin vermezler ihtiyar…! Öleceksen , öl burda…!’’

Sekseninde bile korkarlardı O’ndan
Hasta yatarken bile , Küfür titrerdi ıman’ından….!

ıman ehli üzülür.
Küfür ehli korkardı..

ısparta’dan çıkmak yok. Yasak .Derlerdi.
Said , gitmek dilerdi.

El açar , yalvarır , dua ederdi…
Nazlanırdı Allah’a
‘’Ya Rabbi ne olur , yol ver bana
Gideyim Halilullah’a .’’
‘’Ruhumu teslim edeyim , peygamber diyarında.’’

‘’Bana açılan eli geri çevirmekten
Haya ederim’’. Derdi Allah……….!

Said yürüyordu , hasta ve yorgun
Ve Said gidiyordu , yaşlı ve kırgın.

Isparta…ah Isparta..ömrünü verdiği diyar..
Barla..Barla ve Risale-i Nur. Bir ulu çınar.
Dünyaya buradan etti intişar…

Son kez baktı..talebelerine..son kez baktı yaşlı gözlerle..
Ayrıldı Vatanım..dediği diyardan…buruk bir hüzünle..
Hüsnü , evladım sen gel. Birde Bayram gelsin Zübeyir’le.

‘’Medrese t’üz Zehra’nın , Risale-i Nur Talebeleri
Bu vasiyetimi unutmasınlar.
Sakın sakın , kardeşlerim ,
Benlik . enaniyet. Hodfuruşluk
Davasına sapmasınlar.
Ehl i dünyanın desiselerine aldanıp
Ayrılmasınlar..!’’

Duman dumandı dağlar
Sis çökmüştü yollara..

Nur Dağlarına Nur yağıyordu…
Ve sis aydınlanıyordu

ıbrahim’e kavuştuğu gün…
Urfa’ya çamur yağıyordu.
Mahşeri kalabalık , ayakta Millet
Ayakta Urfa , ayakta Ankara .
Said sekeratta..Said yatakta…
Halilullah’la buluştu….ıpek Palas’ta….


Bir nevruz gününde kavuştu Mevla’ya
Zaten ‘’ölümüm nevruzumdur’’ derdi ya…

Urfa’da yağmur…Urfa’da sağnak..
Gök yarıldı…Yer yarıldı..
Koptu kıyamet..
Sema ağlıyor….Zemin ağlıyor..
Urfaya rahmet yağıyor
Nur yüzlü melekler defnediyor…mü’minler ağlıyor…
O’ndan ayrılışın hüznü çöküyor gökyüzüne
O’ndan ayrılışın gözyaşı yağıyor...Yeryüzüne.!

O’nu , ıbrahim (a.s ) karşıladı rahmetle..
O’nu , Muhammed (asv) karşıladı muhabbetle….

‘’Biz ölsekte…ıslamiyet sağdır.
ılelebet bakidir.
Ahiret’in sevabı bana yeter.
Milletim sağolsun.’’

‘’Üzülmeyin , ağlamayın kardaşlarım…Küfrün beli kırılmıştır…’’
Ehl-i ıman gülsün…!
‘’Bu milletin…Bu milletin ..ımanı namına bir Said değil ,
Bin Said feda olsun…!’’

Atilla Yılmaz..Kahramanmaraş
2009.23 Mart

2

17.03.2009, 12:31

Sürgün Destanı

Ben bir destan okuyacağım sizlere. Bir göç destanı , bir sürgün destanı , bir zulüm destanı bu gardaş.
Bir kabus çöker memleketin üstüne. Karabulutlar gibi ,çullanırlar , dinin .dindarın , mukaddesatın üstüne.
ınanmanın suç olduğu bir yakın zamandan bahsediyorum gardaş. ınandığı için , ımanını yaşadığı için , ömrü zindanlarda , sürgünlerde geçen bir ulu insandan bahsediyorum : B E D ı Ü Z Z A M A N.


SÜRGÜN DESTANI

Van neresi Barla nere gardaşım
Yüreğime akar gözümden yaşım
Bu memleket benim , toprağım taşım
Izdırap , ızdırap , ızdırap dolu

Unutulsun gitsin bu zat dediler
Selam vereni de mahkum ettiler
Ölsün diye yemeğine zehir kattılar
Izdırap , ızdırap, ızdırap dolu

Hücre soğuk , hücre zindan , bin bir tuhaflık
ıki milim buz tutardı parmaklık
Yerde ensiz bir tahta , demir halkalık
Izdırap , ızdırap , işkence dolu

Anadolum sever , mazlum insanı
Bağrına bastılar bu veli canı
Isınıyor O’nu görenin kanı
Izdırap , işkence ve sürgün dolu

Birden bire kök salmıştı Barla’ya
Zira ; Birde Allah’ın hesabı var ya.!
Kudurdu iktidar , olur mu bu ya.!
Izdırap , işkence ve sürgün dolu

Bir başka sürgün yeri , çıktı ortaya
Burdur , Denizli , Kastamonu’ya
Eskişehir , bilmem ne şehir , gelmez saymaya
Izdırap , işkence ve sürgün dolu

Yirmi sekiz yıl , sürdü bu çile
Can mı dayanır ? Dile kolay dile.!
Bin türlü tuzaklar , bin türlü hile
Izdırap , işkence ve sürgün dolu

Suçu neydi.? Müslümanlık’tı suçu
Demek o gün ; Müslümanlık da suçtu
Bayrağı ilk önce Bediüzzaman açtı.!
Izdırap , işkence ve sürgün dolu

O duydu , çilenin taş yumruğunu
O gördü sultanın en sağırını
Deccal’ın bile en kahharını
Izdırap , işkence ve sürgün dolu

Bitecek ızdırap , çilemiz bir gün.!
Batmayan güneşler , doğacak bir gün
ıman , karanlığı boğacak bir gün.!
Izdırap , işkence ve zafer dolu.!


Atilla Yılmaz- Kahramanmaraş

3

17.03.2009, 12:32

Çile

ÇıLE


Hulusi , Sabri’ler aynı sırada
Hafız Ali , Küçük Ali orada
Bazen bir hücrede , bazen sofada
Izdırabın , çilen mübarek olsun.

Doktor Kemal , Süleyman Çavuş yok mu?
Hüsrev’in kalemi , divit mi , ok mu?
Küfrün karşısında , bu dava Hak mı?
Izdırabın , çilen mübarek olsun.

Bayram Yüksel , Sungur Abi , Tahiri
Bunlar , bu seferin değil ahiri
Yeni yetme , bu Dava’nın fakiri
Izdırabın , çilen mübarek olsun.

Bitecek ızdırap , işkence gardaş
Aydınlık sabahlar , gelecek gardaş
Küfrün , kaleleri , tüşüyor taş taş
Izdırabın , çilen mübarek olsun.

Kafkaslar’ın yiğididir , Zübeyir
Cennet-i Ala’dan ediyor seyir
Nur Üstad’ım , bak onlara ne deyir
Izdırbın , çilen mübarek olsun.


Atilla yılmaz - Kahramanmaraş

4

17.03.2009, 12:33

Aziz Üstad'ım

AZıZ ÜSTAD’IM


Jandarmalar geldi. – Hoca… Dediler
-Karakola kadar , buyur . Dediler
Denizli hapsine sevk eylediler
Nur’un kahramanı Aziz Üstad’ım

Suçunu sormayı , gereksiz gördü
Levh-i Mahfuz’daki sureyi gördü
Döndü Zübeyir’e bir şeyler dedi
Nur’un kahramanı Aziz Üstad’ım

Hakkımızda karar verildi. Dedi
Yüreğinden yaşlar yürüdü geldi
Nur Davası size emanet . Dedi
Nur’un kahramanı Aziz Üstad’ım

Malı – mülkü yoktu , yalan dünyada
Gelmedik kalmadı , başına bela
Müsterihti yine , mutluydu ama
Nur’un kahramanı , Aziz Üstad’ım

Yıldırmadı hapis , işkence , sürgün
şu yalan dünyada , görmedi bir gün
Dava , ıslam Davası’dır yiğidim
Nur’un kahramanı , Aziz Üstad’ım
Meleklere yoldaş , benim Üstad’ım.


Atilla Yılmaz- Kahramanmaraş

5

17.03.2009, 12:35

Uyanmak ıstiyorum

UYANMAK ıSTıYORUM

Ben…ınançları buz tutmuş bir ülkenin çocuğuyum. Ben…ıdealleri , erişilmez zirveler kadar uzaklarda olan , bir memleketin evladıyım.
Ben…Batı Eperyalizmi’nin hegemonyası altında ezilen ,Doğu Kültürü’nün gerçeklerinden uzak , ıslam’dan kopuk bir vatanın evladıyım.
Ben….Ayrık otlarının , her dikenli boğumunda , kültürü , milli benliği , töresi törpülenen ; boğulan , boğdutturulan , bir büyük milletin kurbanıyım.
Ben…Beyin kıvrımlarının her helezonunda , ımansızlık ateşinin , bombaları patlatılan bir neslin son kurbanıyım.! Uyanmak istiyorum…Uyanmak istiyorum…Uyanmak istiyorum.!

Derin uykular , gaflet perdesi
Ruhuma geçirdiler , put cenderesi
ıslam’ın ılık , tatlı nefesi
Uyandır beni , uyandır beni.

Din’inde cehil , dünyada sefil.
ılim’de fukara , çıkarda ehil
Ya Rahman , Ya Rahim , Ya Rab’bi Celil
Uyandır beni , uyandır beni.!
Risale-i Nur’lar Hakk’a bürhandır
Bediüzzaman yoksa , sonum hüsrandır
Ya Rab’bi , Ya Rahman , bu ne hicrandır
Uyandır beni , uyandır beni.!

Örf’üm bozulmuş , il’im fukara
ızzet’im , inancım , olmuş berhava
Ya şefii , Muhammed ruhum merhaba
Uyandır beni , uyandır beni.!


Atilla Yılmaz - Kahramanmaraş

6

18.03.2009, 12:32

Ustadımızın hayatını cok güzel dile getiriyorsunuz siirlerinizle.. cok güzeller..

Kaleminize kuvvet insaallah..

Allah razı olsun abi..
''Ey gönül!Canına üflenen nefhayla yan da kavrul!Amma lale gibi ol ki;halinden sadece ''yar'' haberdar olsun.''

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir