Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

zufar

Stajyer

  • Konuyu başlatan "zufar"

Mesajlar: 60

Meslek: öğretmen

Hobiler: kitap müzik yazı şiir

  • Özel mesaj gönder

1

22.01.2009, 15:04

Ümmü Mabed

Acı ve hüzün dolu,
Vahye dayalı,
Hicret başlamıştı,
En hayırlı beldeden.
Rasulü sıkaleyn s.a.v.
Karanlık bir gecede,
Ayrılmıştı Mekkeden.
Mağara arkadaşıyla,
Sayısız yıldızların,
Çöl gecelerinde yol alırken,
O’nun nuru,
Dalga dalga yayılıyordu.
Hicret yolu aydınlanıyordu.
Medine’ye uzanan
Bu kutsal yolculukta,
Habibi Kibriya, efendimiz,
Arkadaşlarıyla, ilerlerken,
ılerde bir çadır gördüler.
Ümmü Mabed adında,
Cesur bir kadının çadırıydı.
Çadıra uğ¬radılar.
Yiyecek satın almak için.
Fakat bir şey bulamadılar.

Ümmü Mabed,
Rasüller serverini,
Karşında buldu.
Gül yüzünü görmek,
Ona nasip oldu.
Öyle bir ana ki,
Gönlü sevgi ikram dolu.
Dillere destandı ahklakı ve huyu.
ikram edecekti ama,
Yoktu bir bardak ayran suyu.
Nerden bileçekti?
Cihanın en güzel konuklarının,
Kendisini şereflendireceğini.
Evet,
Rabbimin,
Hikmetinde sual olunmaz.
Gönüller Sultanı Efendimiz s.a.v.
Çadırın yanında duran bir koyun gördü.
Onun sütü var mı diye sordu.

Ümmü Mabed:
O bundan mahrumdur.
Sürüden geri kalmış bir koyun,
Yürümeye mecali yok onun.
Dermansız, hastadır.

Fahri kâinat Efendimiz buyurdular ki:
‘’ızin verirseniz sağalım’’.

Ümmü Mabed:
Feda olsun ama,
Hasta kısır koyunda,
Süt mü olur?
Bir deri bir kemik kalmış,
Günlerce aç susuz durur.
Eğer onda süt bulabilirseniz,
Sağınız dedi.

Daha sonra,
Mükerrem elçinin,
Mucizeler ihsan eden,
Mübarek eli,
Dokununca koyuna,
Kısır koyun köpüklü süt verdi.
Kaplar doldu taştı.
Ümmü mabed,
şaşkınlığını gideremedi.
Sağılan sütten doyasıya içtiler.
Ebu Mabed’de ondan nasibini adı.

Bu hatun hayretteydi hâlâ.
Sıhhat bulmuş koyunuyla,
Beşer kudreti üstünde,
Bir büyük mucizeye.

Bu aşikâr mucizeler.
Rabbimizin,
Lütfu keremi,Rasulüne.
Ey Rabbimiz!
Sen Mevla’mızsın
Cömertleri,
Mahrum bırakmazsın.

Allahın Habibi,
Rasullerin efendisi s.a.v.
ıki cihan serveri, efendimiz,
Bu engin nurun parıltılarıyla,
Oradan ayrıldılar....

Daha sonra, Ebu Mabed,
Ko¬yun sürüsüyle geldi.
Sütü görünce şaşırdı.
Bu süt bize nerden geldi?
Çadırda sağılır hayvan yok, dedi.

Ümmü Ma'bed,
Hemen söze koyuldu,
Vallahi,
Bize mübârek bir zât uğradı.
şu kısır koyunu sağdı,
Olanı biteni tek tek anlattı.

Kocası dedi ki:
Ey Hatun!
Sen mucize yaşamışsın,
Ama farkında değilsin.
O zâtın siması nasıldı?
Hele O’nu bana anlatsana.

Ümmü Mabed:
Hayalinde kaldığı kadarıyla.
Hayran hayran anlattı ona.

Gördüğüm öyle bir zât ki:
Çok tatlı konuşuyordu.
Gözleri siyah, kirpikleri çoktu.
Dört kişinin arasında
En güzel görüneni,
Nur yüzlü olanıydı.
Onun yanında
Arkadaşları vardı,
Emrini,yerine getirmek için
koşuşurlardı.
Gördüğüm öyle mübârek bir zât ki:
Konuştuğu zaman heybetli,
Sustuğu zaman, vakarlı idi.
insanların en güzeli, en sevimlisiydi.
Ağırbaşlılık vardı.
Yüzü parlaktı,
Herkesten taha tatlı,
Sanki O, bir fidandı.

Efendimiz hakkında,
Duyum sahibi olan
Ebu Mabed’de,
şöyle seslendi:

Vallahi bu zât Mekke’de,
Sözü edilen Kureyişlidir.
Ey Ümmü Mabed!
Eğer ben ona rastlamış olsaydım.
Ona iman eder, tabi olurdum.
Sarılıp doya doya öperdim.
Ama bir yolunu bulup
O’na kavuşacağım...
Hangi göz gönül,
ıstemezki, görsün,
Habibi Kibriya’yı.
Efendimize sevgi ve hasretiyle
Yandı tutuştu onun yüreği.
şimdi neylesin ne yapsın,
Ebu Mabed.
Sardı onu hüzün ve keder,
Söylendi durdu.
Senin nurun bize yeter.
Bu kalb seni unutur mu?
Bu gönül seni unutur mu?

Evet,
Gerçek seven kalbe,
Bu duygular yeter.
Başka kandillere haçet yok.
Göklerin çatısı altında,
Son güneşin batışına kadar.

Ey Rabbimiz!
Rahmetin genişlik versin gönüllerimize.
Habibin doğru söyler, Kitabın doğru söyler,
Rasulünü daha fazla sevdir bize.

Cidde/ 1403H.


Ali Kılıç Kakiz

Zehracan

Süper Moderatör

Mesajlar: 8,190

Hobiler: Risale-i Nur, DUA...

  • Özel mesaj gönder

2

23.01.2009, 16:17

amiiinn..

Allah razi olsun.. cok güzel..
"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir