Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

hamdi

Stajyer

  • Konuyu başlatan "hamdi"

Mesajlar: 60

Konum: türkiye

Meslek: öğrenci

Hobiler: spor,bilgisayar

  • Özel mesaj gönder

1

18.07.2007, 13:38

Yeni Asya gazetesinde çıkan bir yazıya yorum...

Yeni Asya Gazetesinde bir Köşe yazarı yazısında "AKP Demokrat mı?" (yazı aşağıdadır) diye soruyor. Cevap için beni tanıyan kardeşlerim ısrarla bir yazı yazmamı istediler. Belki ecelle dilim sustuğu zaman bu yazım konuşur diye sonradan cevap vermeyi uygun buldum.



(Ey gazeteciler! Edipler edepli olmalı hem de edeb-i islamiye ile müteedip olmalı. Ve onların sözleri kalbi umumi müşteri ki milletten bitarafane çıkmalı ve matbuat nizamnamesini vicdanınızdaki hissi diyanet ve niyeti halise tanzim etmeli)

Bediüzzaman Divan-i Harbi Örfi



Yıllarca temsilciliğini yaptığım YeniAsya gazetesinde 2007 seçimlerinden önceki seçimlerde demokrat misyonu hesabına DYP'yi CHP ye karşı iktidarda tutmaya çalıştık. Fakat adı sanı duyulmayan AKP'nin sağı bölmemesi için meşru mücadeleye girdiğimizi sandık. Bana göre biraz ifrat ettik. Arşivlerinizdeki Yeni Asya Gazetelerine bir bakın.

Birde yeni asya yayınları arasında bulunan Ali Vapur'un " Bediüzzaman'ın Siyasi ve ıçtimai Tesbitleri " kitabı ellerinizde mevcuttur. Yazarın bu kitapçıktaki Risale-i Nur Külliyatından alıntılarla yaptığı yorumları birde biz yorumlayalım istedik. O kitapçığı buraya yazmak mümkün değil sıra ve sayfa numarası verilen bölümlerin bir kaçını aktarıp yoruma açacağım.



No:22



Beşerin hırsı yüzünden ekalli kalillerin az bir kuvvetle yani seçildiği partinin tüzüğünü bilmiyormuş gibi seçildikten sonra, seçmenine ters düşen bir tavırla 360 milletvekilinin seçmeye çalıştığı Reisicumhuru, seçtirmeyince nasıl sıkıntılar yaşandığını görmeyelim mi? Tabi buna demokrasi cerbezesi ile cevap verilecek. Nasıl oluyor da demokratlar CHP'ye alet olunca ekalli kaliller ehl-i dalalet ve tuğyana taraftar olmamış oluyor. Cüz-i irade kullanmadan yine barajda boğulan bir parti için kırk senelik iddaların aksine iktidar olması aklen mümkün görünmeyen bir parti için üstadımın mirasından istifade ile YeniAsya okuyucuları yönlendilirilmek isteniyor. Ben eskiden seçilmesinin aklen mümkün görülmeyen parti müntesiplerine dediğimi. şimdi kendi müntesiplerime DYP iktidarı hayaline kapılmayın, sandığa kadar yorulmayın zaten işe yaramayacak olan oyunuzu çöp tenekesine atın demek zorundayım. Yoksa çifte standart yapmış olurum . Hani Halk Partisinin karşısındaki dine taraftar ve hürmetkâr olan ahrarları yani hürriyetperverleri ehven-üşşer olarak destekliyorduk.



şimdi de Harzem şah misali verilip biz vazifemizi yaparız; vazifeyi ilahiye karışmayız diye fısıldıyorlar ekalli kalili destekleyip kadere fetva verenler kimler?



No:33



şartlarına uyulmayan meşveret meşrumudur? Ayet siyasete alet ediliyor. Kendi görüşüne taraftar toplayarak yapılan meşveret meşru olur mu?



No:37



Ekberül kebari icat eden sadece muhalifimizmidir? Kendimiz olamazmıyız?



No:36



Din siyasete alet edilmezse yorumlarla külliyat nasıl alet edilebilir?



No:43



Fasık siyasetdaşını mütedeyyin muhalifine su-i zan bahanesiyle tercih eden tarafgirlik yapan kimlerdir?



No: 44



Cadde-i kübrai kuraniye olan şu mesleğimizden şimdi ayrılıp bize düşman olan dinsizlik kuvvetine bilmeyerek yardım etme ihtimali olanlar kimlerdir? ıman ve küfrün ortasında ehl-i kitaptan başka kim olabilir?



No: 45



Kalbimiz üstad ile birlikte deyip ehli ilhada kuvvet verenler kimlerdir? Millet partisinin tahlilinde MHP ve ihtilal ürünü ANAP'ın demokrat misyonu bölerek CHP zihniyetli DSP'ye koltuk değnekliği ortada ise buna sebep olanlar kimlerdir? Kendi partisini parçalayıp Ecevit'e iktidarı hediye eden kimlerdir? DYP-SHP koalisyonuna ne demeli?

Daha önce kapatılan Fazilet partisi yerine AKP geçtiyse, iktidardaki koalisyon hükümetini kurdurmayan DYP yi parçalayıp DSP'ye iktidar yolunu açan kimdir? Kendinize göre gazete ve kitapçıkta milleti uyardınız feraset temenni ettiniz demokrasiyi cumhuru cumhuriyeti savundunuz ve hep beraber zannettik ki, millet feraseti ile DYP iktidar yapıcak. Sonra bir de gördük ki DYP sandığa gömüldü. Millet , yani cumhur AKP 'yi hiç yoktan tek başına iktidar yapınca hayalimizin yıkılmasını hazmedemedik öyle öfkelenilmişti ki seçimden sonra savunduğumuz demokrasiyi cumhurun iradesi olan cumhuriyeti unutup kadere itiraz edip YeniAsya gazetesinin başlığına yıllarca unutlmayacak bir manşet atıldı.



"ÖFKE GALıP GELDı!!!!!!"



Aynı CHP zihniyeti gibi Millet kimi seçeciğini bilemedi demek istendi. Aklımız ve değerli reylerimizi ağımızın cebine koyduk. şimdi de koymamız isteniyor. Yazı sıkıntısı çeken köşe yazarımız AKP demokrat mı ? diye bize soruyor ve cevabını da kendi veriyor. Tabi yazısının başında üstaddan birkaç satırla. Yine üstadımın mirasını sermaye olarak kullanıyor. " Hiçbir müfsit ben müfsidim demez" deyip kelimeyi, muğlak ve muallak bırakıp işari olarak AKP'ye oy vermeyin DYP muhafaza edin demeye getiriyor.( Amma müteşabih ağaçları gösteren semereleri ise) millet o semereleri görmüş ki demokrat geçinen müstebitlere sandıkta dersini vermiş. Sanki üstadımın şu sözünü tasdik etmiş.



"istibdat ne şekilde olursa olsun, meşrûtiyet libası giysin ve ismini taksın; rast gelsem sille vuracağım
"



"Tebedülü esma ile hakikat tebeddül etmez."



No: 29



Zerratı günahkarlardan mürekkep bir hükümet tamamen masum olamayacağına göre hasenatının seyyiatına tereccühu nazara alınmayacak mı? Ehven-ü şer adaleti izafiyesine bakılmayacak mı? Bugün CHP karşısında ehven-üşşer DYP mi AKP mi dir? Ehl-i insaf düşünsün. Ekalli kalil olarak cumhurbaşkanını seçtirmeyen DYP+ANAP Demokratmıdır? Ehvenüşşermidir? Meclise girmemek azınlığın çoğunluğa galebesi hürriyetperverlikmidir? Cumhuriyetperverlikmidir? CHP'nin DYP'nin yardımı ile arzusuna ulaşması Demokratperverlikmidir? Yoksa koltuk değnekliğimidir? Tevfik Tığlı meselesi niçin AKP 'ye uygulanmıyor? Büyük hakikatler küçük şahıslara bağlanmaz zaman samimi demokratları cumhura değer veren cumhuriyetçileri hakiki hürriyetperver ahrarları tesbit etme zamanıdır. Zaman ve cumhur hükmünü vermiş ise daha itiraz edilmez. Cumhur DYP'yi nesh etmiştir. Mensuh ile amel caiz değildir. "AKP demokrat mı?" Yazısına gelince, ben derim ki; AKP demokrat mı? ıhtihadı ıslam partisimi? Üstadımın dine taraftar ve hürmetkar dediği demokrat parti DP, yaptıkları ile tarihe mal oldu. Ortak pazara kaydını yaptırdı fakat elli sene zarfında Avrupa'nın davetine rağmen birliğe girmeyen demokrat iktidarların milleti oyaladığı ortadadır. AKP'nin yaptıklarıda ortadadır. Vicdanlı, aklı selim gördü ki AKP'yi destekliyor. Anketler onu gösteriyor. AKP yöneticilerinin aslı selamet ve fazilet partisidir gibi su-i zanların ispatlanmadıkça ve fetva zahire göre verilir kaidesince bu zannın ne ıslam'la ne sünnetle ne de üstadın görüşüyle alakası yoktur.



ımandan önce Ömer, imandan sonra Hz. Ömer ( R.A) düsturuna zıttır. Geçmişi gayri meşru olan çok kimseler var ki sonradan imana islama insanlığa hizmet etmiştir. Hali hazırı nazara almadan bir kimseye övmek veya yermek cahiliye devri adetidir. AKP'nin ıslam partisi yakıştırmasına gelince bu söz islama hakarettir. Çünkü üstadım Bediüzzaman Avrupa medeniyeti ile ıslam medeniyetine çok açık şekilde tahlil etmiştir. Bugün ki şekli ile Avrupa birliğine girmek Avrupa birliği kanunlarını kabul etmekle mümkün. ıslam'dan taviz vererek Avrupa birliğine girmeye çalışan bir parti nasıl ıhtihadı ıslam partisi olur. Olsa olsa ehl-i dünya partisi olur. Demokrasi partisi olur. Yaptıkları icraatlar nazara alındığında ehvenüşşer olarak bakılmaya layıktır. AKP olsa olsa cumhuru avamın islamın ehvenürşşer diye bakmaya ve onda ıhtihad etmeye mecbur bırakıldığı bir partidir. Haksızlığa taraftar olmak zulumdür.

Aldıkları kararları da islami imiş gibi yansıtmakta islama zulumdür. Vasıfları olmayan vasıflarla onları vasıflandırmakta onlara zulumdür. Zulme ve bida'ya taraftar olan üstadıma dost bile olamaz. Üstadıma talebelik iddasında bulunanlara duyrulur. Dost, kardeş, talebe mevzunu okusunlar. AKP'nin ıhtihadı ıslam partisine gelince AKP'de böyle bir şey görünmüyor, belki ehli islamın ihtihad ettiği parti denilebilir. Sanki yazar yazacak bir şey bulamadığı için köşesini dolduruyor. Kulağını tıkamış, gözünü kapamış üstadımın üzerinden ahkam kesiyor. AKP demokrat değildir. Zinhar ona meyletmeyin diyor. Sanki kendisi demokrat ölçer bir alet icat etmiş. Onu kullanıyor. Ama bu husustaki ölçüsü metremi, zira mı, endazemi belli değil. Sanki tevbe kapısının anahtarı elinde, bağışlanmayı hak kazananları kendi tesbit ediyor. Dilediğini dilediği tarafa sevk ediyor.



Gelelim AKP demokrat mı tahliline



1-) şeflik döneminin CHP si; ısmet ınönü Cumhurbaşkanı, Celal Bayar başbakan, seçimler açık oy gizli tasnif tam bir istibdat.



2-) Sonra DP kuruluyor. Kuranlar Celal Bayar, Adnan Menderes ve avaneleri.



Yazarın ölçülerine bakılırsa geçmişlerine göre demokrat olmaları mümkün değil. Fakat üstadım Bediüzzaman ( R.A) bunlara demokratlar diye biliyor. Öyle ise bunda tezat var.



3-)AKP iktidar oldu ama muktedir olamadı sözüne gelince 1950 senesinden bugüne kadar aynı iddaları CHP sempatizanlarından duyuyorduk. DP vatan cephesine kayıt yaptıran dalkavuklar ihtilal sabahı menderesin arkasından hakaretler savurarak "bunlar iktidardı ama muktedir değillerdi" deyip hakiki demokratlara "bunlar bir sürü çapulcu kuyruklar" diyorlardı. Demek yazarda onları taklit ediyor. Her neyse…..



4-) CHP-DP zihniyetini üstad tahlil ettikten sonra demokratlara yardıma milleti davet diyor. (Emirdağ Lahikası)



DP için bunların geçmişlerini nazara verip sakın aldanmayın, bunlar müfsitliklerini gizleyip sureti haktan görünüyorlar. Yahut Batılı hak görüyorlar. " Çok silik söz ticarette geziyor her sözün kalbe girmesine yol vermeyin". Siyasetten, şeytandan, sığındığınız gibi Allah'a sığının sözünü burada söylemiyor. Ben üstadın bu sözünün bir vechininde siyaset için kendi talebelerinin biribirlerini kırmaktan men olduğunu düşünüyorum. Çünkü Eşref Edip ile mülakatında kurt gövdeye girdi sözünün bu hususta bir payı olsa gerek. ışte bu siyaset kurdudur ki gövdeyi nasıl kemirdiği meydandadır.



5-) Hani bugün ehvenüşşer olarak destekleyeceğimiz demokratlar nerede? Süleyman Demirel'in cumhurbaşkanı olmasından sonra, DYP'ye genel başkan seçmek için düsturları çiğneyip, parti için de bir hizbe açık destek verip, genel başkan seçmeye çalıştığımız demokrat sandığımız kişilerin biri bugün AKP milletvekili, diğeri CHP milletvekili adayı. Ama yorumlarla sizler buna kılıf uydurursunuz. Üstadın sermayesi çok. Bize sakın aldanmayın ikazını yaparken ,kendinizin aldandığınızın farkına bile varamazsınız.



"Tebe-i nazar muhali mümkün görür" Lemeat



6-) "Kuran ayine ister, vekil istemez" bende diyorum ki; Kuranın tefsirleri olan Risale-i Nurlar'da ayine ister, vekil istemez.



" Kitaplar içtihatlar Kuran'ın ayinesi yahut dürbünü olmalı. Gölge, vekil istemez o şems-i mu'ciz beyan". Lemeat



7-) "Mûbtıl, batılı hak nazarı ile alır. ınsandaki fıtratı mükerrem olduğundan, kasten hakkı arıyor. Bazen gelir eline batılı hak zanneder. Koynunda saklıyor. Hakikati kazarken ihtiyarı olmadan dalâl düşer başına: hakikattir zanneder kafasına geçirir" Lemeat



8 -) "Müstaid , müçtehid olabilir; müşerri olamaz (şeriat koyamaz) içtihadın şartını haiz olan her müstaid ediyor nefsi için nass olmayanda içtihad (açık ve kesin hüküm bulunmayan işlerde) ona lazım gayra ilzam edemez. (kendisine lazım olan içtihadı başkasını susturmaya delil olamaz) ümmeti daveti teşri (yani o içtihadla milleti bir yola davet) edemez. Fehmi (zihni anlayış ) şeriattan olur anlayışı lakin şeriat olamaz. Müçtehid olabilir fakat müşerri (şeriat koyucu) olamaz icma ile cumhur sikke-i şer-i görür. ( bir meselede ittifak eden millet o meselede ki fenalıkları görür) bir fikre davet etmek zannı kabulu cumhur şartı evvel oluyor ( yani bir fikre davetin ilk şartı milletin ekseriyetinin o fikri kabul etmesine bağlıdır.) Yoksa davet bidaattır reddedilir. Ağzına tıkılır onda daha çıkamaz." Lemeat



9-) "Bazen hayır şerre vasıta olur. Havastaki meziyet filhakika sebebtir. Tevazu mahviyete ; olmuş maateesüf sebebi tahakküme: tekebüre hem illet."



( yani alimlerdeki meziyetler alçak gönüllülük sebebi iken üzülerek söylemek gerekirse cahillere baskı ve tepeden bakma sebebi olmuş.) Lemeat



mütekellimi vahde olan mazur olabilir mütekellimi mealgayr olan manzur olamaz. Yani (kişi kendi filleri namına konuşsa özrü kabul edilebilir.Fakat Başkalarının filleri namına konuşmak hıyanettir özrü kabul edilmez cezasını görürür. Kişi nefsinin arzularına göre üstadı konuşturması üstada ihanet olur. Yaptığı yorumlarla kendi amel etse samimi olsa tefsire cevaz var illa mesuliyetini müdrik ola).



AHMET EKıN


AKP DEMOKRAT MI?

Siyaset dünyasındaki müfsitlere aldanmamalı, her sözü, hareketi mihenge, ölçüye vurmalı: "Hiçbir müfsid ben müfsidim demez, daima sûret-i haktan görünür, yâhut bâtkılı hak görür... Fakat siz mihenge vurmadan almayınız. Çok silik söz ticarette geziyor... Her söylenen sözün kalbe girmesine yol vermeyiniz."1

Gerçekten, nefsi adına, maddî-mânevî bir çıkar peşinde olmayıp, hasbî olarak, sırf Allah rızası, Kur'ân, Sünnet ve ıslâm'a hizmet etmek isteyen bu asrın imamının ortaya koyduğu "siyasî ölçülere" uymaya çalışmalıdır. Çünkü, artık vicdânen de biliyoruz ki, bu ölçüler, Kur'ân'dan süzülmüş, Sünnet'ten istihraç edilmişlerdir. şimdiye kadar, bu ölçüler haricinde bir yol takip eden "Siyasal ıslâm", cevab-ı red aldı. Siyasetle hiçbir meselede ilerleme sağlayamadığı gibi, hem kendisi kaybetti; hem o güne kadar alınmış olan mesafeye sekte vurdurdu, hem dâvâya büyük zarar verdirdi.

AKP demokrat değil mi, merkez sağın yerine oturabilir mi?

Bunu anlamak artık zor değildir. Zira, dört buçuk yıllık bir uygulama herkesin gözü önündedir.

AKP lideri ve kurmayları, 2002'lere kadar, "Demokrasi küfür rejimidir, referansımız ıslâmdır, şeriatı getireceğiz, AB'ye düşmanız—'28 şubat'a kadar düşmandım'—diye yoğrula, pişe geldi. Ve, "Değiştik, muhafazakâr demokratız, referansımız din değildir, gayemiz AB'ye girmektir!" söylemlerini sık sık tekrarladılar.

Herhalde demokratlık veya herhangi bir görüş, boyacı küpü değil ki, batır öyle olsun, batır şöyle olsun! Doğrusunu isterseniz şahsen, AKP lider ve kurmay kadrosunun bazılarının samimi olarak değiştiklerine inanıyorum. Ancak, ne kadar özümsediler, benimsediler? Dört buçuk yıllık icraat, bunu ortaya koymuyor mu? Buna göre demokratlaştıklarını söylemek güç! Ayrıca, AKP'nin omurgasını sürükleyen kitle 'millî görüş' değil midir?

Sn. Erdoğan, sosyal demokratlardan da bazılarını alarak, Özal gibi dört eğilimi birleştirerek sağın yerine oturduğunu iddia ediyor! Bu yol da çıkmazdır. Daha önceki yazılarımızda ifade ettik ki, Bediüzzaman 'dört eğilimci' değil. Hürriyetin imanın özelliği olduğunu, insanlığın 'serbestiyet ve malikiyet' devrine gireceğini sosyolojik olarak yüz sene önce tesbit etmiş. Dolayısıyla Demokratların desteklenmesini öngörmüştür.

Ayrıca, Özal modeli sıfırı tüketmiş ve ANAP bitip tükenme noktasına gelmiştir. Üstelik AKP'den daha özel şartların ürünü idi. AKP de, büyük çapta Erdoğan ismiyle ayakta durduğuna göre (AKP'lilerin çoğu, Erdoğan'a "Cumhurbaşkanı olursan parti dağılır!" diyerek bunu tescillemiş), iktidarı zayıfladıkça ve iktidardan düşünce ANAP'tan daha kısa bir zamanda dağılıp gitmeyecek mi? Özde demokrat olmadığı için dağılmayacak mı? Bir ölçü daha: Demokrat olmak, iktidar ve muktedir olmak ayrıdır; demokrat olduğunu söylemek ayrıdır. Ve iktidar olmak ayrıdır, muktedir olmak ayrıdır. Gerçek, muktedir demokratlar varken (yaptıkları, muktedir olduklarının teminatıdır), neden demokratlığı sonradan görme, tam özümsemeyen ve muktedir olmayanı (AKP'nin yapamadıkları da, bunun teminatıdır) tercih edilsin ki!

Dipnot: 1- Münâzarât, s. 49.

05.06.2007 Ali Ferşadoğlu
zalimi sevemem
zûlmü alkışlayamam
gelenin keyfi için
kalkıp geçmişime sövemem

2

18.07.2007, 14:07

Allah razı olsun hamdi kardeş.çok müthiş açıklamalar..

bunu bende demek istiyorum..
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

Alkan

Usta

Mesajlar: 1,694

Hobiler: Risale-i Nur, Kur'an dinlemek

  • Özel mesaj gönder

3

19.07.2007, 18:17

Allah bin kere razı olsun hamdi kardeş yazıya aynen imzamı basarım mükemmel izah etmişsin....

muhabbetle...
"ey bedbaht nefsim! acaba ömrün ebedi midir? hiç kat'i senedin var mı ki, gelecek seneye, belki yarına kadar kalacaksın?

Alpaslan

Stajyer

  • "Alpaslan" bir erkek

Mesajlar: 84

Konum: Almanya

Meslek: Inşaat sektöründe

Hobiler: Hizmet

  • Özel mesaj gönder

4

19.07.2007, 18:28

selamunaleyküm
HISSIYET ve TARAFGIRLIK, IHANIYET ve BENCILLIK bunlarin üzerine INATCILIK
kondugu zaman Aklili, tecrübeli, bilincli abiler nasil yanilabiliyorlar ...
Allah bizleri sasirtmasin...
Bizler teslim olmusuz ....Mehdimiz öyle dediyse öyledir..bu kadar kisa ve net.cünkü ben ustadimi mehdi olarak kabul ediyorum...simdi diyeceksin ki körü körüne aldatiliyorsun...hayir kardesim hersey apacik ortada....
Ama illa yanlis yorumlari görmek istiyorsaniz, su andaki icaleminize bir sorun, kendi istikametinize bakin, bütün cevaplar oradadir....böyle bir yorumu yazip baska kardeslerin zihinlerine tomac atmak la elinize ne gecdi anlamiyorum......
kendinizi baska sekilde de isbatliya bilirdiniz hic olmassa baskalarin gunahini almamis olurdunuz...
yazinizi okurken gecirmis oldugum dört saate mi yanayim yoksa size saygisizlik yaparak böyle bir yazi yazdigima mi ....
Allah hepimizi affetsin ve bizleri nefsimizden korusun

Esselamunaleyküm
Sevgi ve saygilarimla
Alpaslan

5

19.07.2007, 20:01

Ceka ağabey, kulakların çınlasın. Cerbeze bahsini foruma ilk yazan sendin ya ondan işte... :civcivsever:

6

19.07.2007, 21:22

AKP’ye verilen oylar boşa gitmedi mi?

Nâmahrem olanlar bu yazıya nazar etmesin! Zira, muhatabım fanatik, tarafgir, inatkâr partizanlar değil; hakperest, iz’an ve insaf sahibi mertlerdir. Slogan falan atmıyor; iftira da etmiyoruz. Mübalağa ettiğimizi de kimse söylemiyor. Sadece olanları tesbit ediyor, avâm diliyle seslendiriyoruz. AKP’yi eleştirmemizi eleştirenlere bir eleştiri:

Gerçekten insan hak ve hürriyetleri konusunda insanları rahatlatacak çareler üretmeyen/üretemeyen iktidara yüklenileceğine; yazanların üzerine gidilmesi hakperestlik mi? Hırsızın hiç kabahati yok mu? Yapanın kabahati yok da, suç “yazanın” mı?

şimdi elinizi vicdanınıza koyun ve söyleyin lütfen: AKP’ye verilen oylar boşa gitmemiş mi; verilecek olan da boşa gitmeyecek mi? Tabiî ki, insan hak ve hürriyetleri, manevî değerler, demokrasi açısından... Yoksa, ekonomi (o da elit kesim için) açısından değil… AKP’ye verilen her oy hepimize;

- Başörtüsü yasağı olarak dönecektir! Dönmeyecek mi; dönmedi mi?

- Meslek liseleri için katsayısı adaletsizliği olarak dönmeyecek mi; dönmedi mi?

- Kur’ân kurslarında yaş sınırlaması olarak dönmeyecek mi; dönmedi mi?

- YÖK istibdadı ve keyfî muameleleri olarak dönmeyecek mi; dönmedi mi?

- Öğrencilere okulda namaz yasağı; idarecilere soruşturma ve görevden alınma olarak dönmeyecek mi; dönmedi mi?

- şemdinli olaylarına karışan askerlere taltif olarak dönecektir!

- Ülkedeki sosyal grupların (etnik, mezhebî, dinî, bölgesel veya marjinal mahiyette olsun) temel hak ve özgürlüklerine yasak olarak dönecektir!

- Yüksek faiz ve iç-dış mihrakların milyarlarca dolar kazanması (sıcak paralarını getirip bankalara koyuyorlar) olarak dönecektir!

- “Petrol, enerji ve ticaret” rezervleri ile yollarını garantiye almak için siyasî haritaları ve siyasî rejimleri değiştirip; Ortadoğu’da ısrail’den daha tesirli, güçlü ve büyük ülke bırakmama temelinde hazırlanmış “BOP’un eşbaşkanlığı” olarak dönecektir!

- ışsizlik olarak dönecektir!

- Cârî açığın üstünde borçlanma olarak dönecektir!

- Başbakan’a Yahudi düşünce kuruluşundan Üstün Cesaret Ödülü olarak dönecektir!

- Yabancı rantiyecilere vergi muafiyeti olarak dönecektir!

- Tezkere reddedilmesine rağmen Dışişleri Bakanlığı genelgesi ile silahlar Türkiye üzerinden Irak’a geçmeye devam olarak dönecektir!

- ıslâm dünyasının sınırlarını değiştirecek BOP’un eş başkanı olarak dönecektir!

- Müslüman topraklarını işgal eden ABD askerlerinin evlerine sağ sâlim dönmeleri için duâ eden başbakan olarak dönecektir!

- Başbakan’ın çiftçilere “Gözünü toprak doyursun” demesi olarak dönecektir!

- Bir tek ehl-i insaf, “Hayır, dediğin gibi değil!” diyebilir mi?

Ve DP’ye verdiğimiz her rey, tıpkı DP ve AP zamanında olduğu gibi, hak ve hürriyetler olacak dönecek; maddî/mânevî kalkınma olarak dönecektir!

Dönmedi mi? Gençler, büyüklerinize sorun! Ehl-i insaf iseler “Evet, doğru, döndü!” diyeceklerdir… Bir tek ehl-i vicdan, “Hayır öyle değil!” diyebilir mi?

Ali Ferşadoğlu / Yeni Asya
"We are the Warriors of Love, We Have no Time For Enmity"

Alpaslan

Stajyer

  • "Alpaslan" bir erkek

Mesajlar: 84

Konum: Almanya

Meslek: Inşaat sektöründe

Hobiler: Hizmet

  • Özel mesaj gönder

7

20.07.2007, 12:29

Selamunaleyküm
Ali kardes eline saglik..
ama bunlar anladiklari,ve bildikleri halde
söhret adina, tarafgirlik adina, inatca göstermelik, direnmeler hatda iftiralardir....
yaziyi hak, hukuk icin deyil, yanliz ve yanliz kendi nefisleri icin gaflet icinde
yazan kardeslerimiz, davalarini bile unutabilecek,ustadlarina siyaset adina ters davranmayi bir reform, idoloji, yenilik gibi görerek insanliga faydali olduklarini zannediyorlar......
ormandaki Agaclar baltadan sikayet ederken SAPI bizden diye üzülmüsler....
iste bizi üzende budur....
Allah cümlemizi nefsini kontrol eden hayirli kullarindan eylesin.
Esselamunaleyküm
Alpaslan

8

21.07.2007, 16:26

Hamdi kardeşim seni tebrik ediyorum. Gerçekten forumlarda ve günlük hayatımda ilk kez bu kadar bilinçli bir AKP liye rast geldim.

Bunca zamandır forumlarda AKPye oy verecek kardeşlerle tartıştım. Bizi ikna etmek için çok çabaladırlar. Ancak, sözleri tamamen havada asılı hiç bir dayanağı olmayan tamamen duygusal sözlerdi. Risale-i Nur umdelerine ve gerçeklerden bihaber bir sürü laflar ettiler.

Senin ki çok farklı. Sen tasvir yapıyorsun. Evet tasvir yapıyorsun. Tarihten haberin var. Olayları takip etmişsin.

Ama kardeş, biz istikbalin evladıyız. Mazinin çocukları gibi meseleyi tasvir edip, meseleyi önümüze koyup alın size delil; alın işte olay ve mesele bu, olayların kahramanları bunlar diyerek -aslında biz iddialarımıza delil olan- delilerinizi duygularınızla yorumlayarak hakikat budur, mana budur, derseniz sizi red ederiz.
Evet biz istikbalin evlatlarıyız. Mazinin derelerinde kalmış -ben söyledim oldu- zihniyetine karşı hürriyet-i şer'iye bayrağı açmışız.
Biz delil isteriz. Delil ise olayları ve kişileri tasvir etmek ve onları duygularla, tarafgirlikle yorumlayıp mana ve hakikat budur demek, değildir.

Küçük beyinler kişilerle uğraşır, biraz daha gelişmeye başlamış beyinler olaylarla uğraşır, büyük beyinler fikirlerle uğraşır. Hakikatten bihaber olanlar tarafgir duyguları ile kendi akıl fenerinde pişirdiği fikirleri "hakikat budur gelin alın" avazı ile deme cesareti gösterir.

Red ediyor ve kabul etmiyoruz.

Selametle
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

9

15.10.2007, 10:13

Re: Yeni Asya gazetesinde çıkan bir yazıya yorum...

Alıntı sahibi ""hamdi""

2-) Sonra DP kuruluyor. Kuranlar Celal Bayar, Adnan Menderes ve avaneleri.

neresinden çevirip bakılsa, sadece ve sadece devekuşu gibi gövdeyi saklama ortada ...bu "avaneleri" gevezeliği sırıtırken ortada, kimse BEDıÜZZAMAN'I nefsinin hevesine alet etmesin! chpliler bile demez bu avanelerini..tek kelimeyle "iğrenç" ifadeler!
Bediüzzaman "takiyye" olsun diye ıSLAM kahramanı demedi şehit Adnan Menderese! şah-ı merdanı "takiyyeyle" suçlamak gibi bir şey bu da!
Bediüzzaman sizler gibi "cep" hevesine, korkupta, kimseye yağ çekmemiştir!
cesaret ve şehametin zirvesindedir!
yağ bozulmuş, sizin gibileri tuzlamamışlar da..
Ama bu tuzaklar hep "bop" un parçaları, nurcuları bozalım, yağ bozulsun, tuz kokarsa yanmış türkiyem..

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir