Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Mesajlar: 16

Konum: kırşehir-aksaray

Meslek: öğrenci

  • Özel mesaj gönder

21

16.05.2006, 15:25

hiç kimsenin birbirini eleştirme hakkı yok işte YENıASYA yanlış yapıyor siyaset yapıyor gibi söylemleri söyleme hakkına sahip değil bence.eleştyiri yapabilmeleri için onlarla aynı ortamda bulunup aynı havayı tenefüs etmeleri lazım köklü bir araştırma yapması lazım kulaktan duyma sağdan soldan başka insanların söylediklerine göre hareket etmemek temennisiyle....
bizim amacımız belli yolumuz belli az yada çok olmamız önemli değil önemli olan az olup öz olabilmek ve üstad da diyor zaten;
önemli olan kemiyet değil ketfiyet vesselam....
asyanın bahtının miftahı meşveret ve şuradır

22

16.05.2006, 18:35

Doğru. Bu tartışmaların sebebi kulaktan duyma bilgilerden dolayı.
Gerçekten içinde bulunulduğu zaman gerçek açığa çıkacaktır.

23

27.05.2006, 18:39

RıSALE ı NUR OKUYAN VE BıR CEMAATLE BAğLANTILI OLAN HERKES MÜBAREKTıR MÜBECCELDıR.hizmet metodları farklı olsa bile onları insafsızca eleştirmek yanlış olur.kimse şahşi (cemaatte) menfaatleri için bile bile yanlış işlere imza atmaz.(ama müslüman bir delikten iki defa ısırılmaz)
benim kanatim risale i nur cemaatlerinin hiçbir şahsa ve parti ne bel bağlamalı ne onların savunucusu olmalı hak nerdeyse hakkı savunmalı demirel zamanında yaptığı işleri savunmalı demireli değil ve bu gün de erdoğan güzel işler yapıyorsa desteklemeli ama kesinlikle parti bağlanrısı olmamalı
yani siyaset bizim iman hakikatleini insanlara yaymamızdan çok aşagı bir mesele bir insanı iman etmesi bence idarenin en azılı kafirlerin elinde olmasından daha ehemmiyetli geliyor
NASILSANIZ ÖYLE ıDARE OLUNURSUNUZ

24

27.05.2006, 18:45

DEMıREL

ben şöyle bir olayın gerçekleştiğini duydum
70 yıllarda demişrel hükümet kurunca bir nurcunun bakan yapılacagı vadiyle bir kesim nurculardan oy istemiş.onlarda kabul etmiş.hükümet kurulunca demirel her zaman ki gibi dün le bugünü birbirine karıştırmamış.
abilerin ziyareti gerçekleşince şöyle bir diyaloğ geçmiş
abiler: demirel bey söz vermiştiniz bir arkadaşımız bakan olacak diye
demirel in cevabı ne kadar zeki olduğunu gösterir
demirel : BEN VARIM YA !

25

27.05.2006, 19:14

[color=blue]ARKADAşLAR, ARANIZDAN BAZILARI YENıASYAYI TAM OLARAK TANIMADAN KONUşUYORLAR.. LÜTFEN BıLıYORSAK KONUşALIM BıLMıYORSAK SUSALIM. BÖYLESı DAHA HAYIRLI OLUR[/color]

26

27.05.2006, 19:57

Siyasi bir amaçları asla olmamıştır.Siyasi hiç bir oluşuma ortak olmadılar,yönetimi ele geçirme meyli gibi bir hataya da düşmediler. Hizmetlerinden kaynaklanan güçlerini bir rant kapısı haline getirmediler.Yapılan onca tekliflere rağmen...

Fatih_35 Kardeşim bu hikayeyi kimden duydun bilmiyorum ama; çok dehşet verici. Çok muzlim ve elim bir iftira. Bunca senedir savunduğumuz tüm gerçekleri zir ü zeber ediyor. Sırf siyasi noktada farklı düşünüyor, diye birilerinin çıkıp pek çok doğru iş yapmış bir cemaati böyle yerin dibine sokması çok acı. Hele birede bu ihanet öz kardeşten geliyorsa. Yanlış anlama Fatih_35 kardeşim; sana sözüm yok. Sen sadece var olan bir iftirayı bizimle paylaştın. Sözüm bunu söyleyen müfterilere.

Aşağıda yazılmış link; bu konuda ki düşüncemi daha iyi açıklar.

http://www.muhabbetfedaileri.com/viewtopic.php?p=23116&highlight=#23116
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

27

30.05.2006, 21:49

Hakkın hatırı ailidir. hiçbir hatıra feda edilmez.

münazaratta geçen haydar,haydo, haydar ağa tiplemelerine göre Demirel, ne sülo'dur, ne Süleyman ağadır, o Sadece Süleyman demireldir.
yersiz abartmalara ve yermelere gerek yoktur.


Yeni ASya gazetesi çıktığından bu yana 37 senedir doğru çizgisini sürdürmektedir. Hakkın hatırını ali sayıp, yanlışın karşısında doğrunun yanında yer almıştır. bunu yaparken din, vatan ve millet menfaatini önde tutmuştur.
Bediüzzamanın lahikalarında geçen prensip ve tavsiylere uygun hareket etmiştir.
isteyen gazetenin ilgili köşelerine mektup yazıp bu konuda akıllarına gelen her soruyu sorabilirler.
Risalei nurların dünya geneline yayılmasında verdiği promosyon kitaplarla ve çeşitli toplantılarla sağlamıştır. bu konudaki gayretleri bütün hızıyla devam etmektedir.

fatih112

Stajyer

  • "fatih112" adlı kullanıcı yasaklandı

Mesajlar: 62

Konum: SıVAS

Meslek: SERBSET

  • Özel mesaj gönder

28

29.06.2006, 16:08

Alıntı sahibi ""Hasan_Sinan""

Cok ehemmiyetli bir soru sordun kardes.

Evvela: Yeni Asya gazetenin kuruculari arasinda Zübeyir agabey de vardir. Ve Yeni Asyanin methodu onun koydugu prensiplerdir, zira Bediüzzamani ondan daha iyi anlayan yoktur, Bediüzzamanin deyimiyle.

Saniyen: Evet zamaninda Demirel desteklendi. Hatta 1991de Yeni Asya tarafindan bir kitap nesretti. Bas örtüsüyle ilgili. Süleyman Demirel, acik söylenmesi gerekiyorsa müslümanlari savundugu icin onu destekliyoruz. Onun zamaninda Bas örtüsüne ve müslümanlara karsi bugünkü gibi saldirilar olmuyordu. Bugün yine Demirele kiziyorlar. "Basörtüyle üniversiteye giremezsin! arabaistana gitsinler! dedigi icin. Demirel birince sözünde sadece T.C. kanununu söyledi. Ikinci sözünde ise Müslümanlar icin farz olani söyledi. Zira Peygamber efendimiz (A.S.V.) Eger yasadiginiz bölgede dininizi yasyamiyorsaniz hicret edin buyuruyor. Hem Erdógan ve kendini "Kuran müslümani" zanneden fakat en büyük yaramiz olan Basörtüsünde en cok taviz verenler medyada fazla üzerine gelince. Yine o "Ozaman cözsün bu isi, hem kendisi oglunu Amerikaya göndermedimi ozaman Arabistana burs versin dedi.

Hem illa onu destekleyecen bunu destekleyecen diye kimse sana emir vermez. BIZDE MESVERET OLUR orda ne karar verilse ona uyariz. Cünki Bediüzzaman mesveret ile ne karar alinirsa o kabulümüzdür diyor. :idea:

Kardeşim çok teşekkür ederim açıklamaların için, Demirelin bu sözünün altında mutlaka bir mana vardı bunu biliyordum ama ne olduğunuda senden öğrendim. Demirel bu ülke için hala çok gerekli bir şahsiyet bence . kafamı karıştıran diğer bir konuda Demirel DYP duruken neden ittifak arayışında veya ittifakçıların yanında oluyor.

hy120

Profesyonel

  • "hy120" bir erkek

Mesajlar: 654

Konum: usak

Meslek: esnaf

  • Özel mesaj gönder

29

29.06.2006, 17:40

Alıntı sahibi ""Hasan_Sinan""

Cok ehemmiyetli bir soru sordun kardes.

Evvela: Yeni Asya gazetenin kuruculari arasinda Zübeyir agabey de vardir. Ve Yeni Asyanin methodu onun koydugu prensiplerdir, zira Bediüzzamani ondan daha iyi anlayan yoktur, Bediüzzamanin deyimiyle.

Saniyen: Evet zamaninda Demirel desteklendi. Hatta 1991de Yeni Asya tarafindan bir kitap nesretti. Bas örtüsüyle ilgili. Süleyman Demirel, acik söylenmesi gerekiyorsa müslümanlari savundugu icin onu destekliyoruz. Onun zamaninda Bas örtüsüne ve müslümanlara karsi bugünkü gibi saldirilar olmuyordu. Bugün yine Demirele kiziyorlar. "Basörtüyle üniversiteye giremezsin! arabaistana gitsinler! dedigi icin. Demirel birince sözünde sadece T.C. kanununu söyledi. Ikinci sözünde ise Müslümanlar icin farz olani söyledi. Zira Peygamber efendimiz (A.S.V.) Eger yasadiginiz bölgede dininizi yasyamiyorsaniz hicret edin buyuruyor. Hem Erdógan ve kendini "Kuran müslümani" zanneden fakat en büyük yaramiz olan Basörtüsünde en cok taviz verenler medyada fazla üzerine gelince. Yine o "Ozaman cözsün bu isi, hem kendisi oglunu Amerikaya göndermedimi ozaman Arabistana burs versin dedi.

Hem illa onu destekleyecen bunu destekleyecen diye kimse sana emir vermez. BIZDE MESVERET OLUR orda ne karar verilse ona uyariz. Cünki Bediüzzaman mesveret ile ne karar alinirsa o kabulümüzdür diyor. :idea:





allah razı olsun kardes
untmayalım ki üstad nurcularla ilşgili müsbet haberler çıktığında haberi çıkartan gazeteyi aldırarak o habere destek veriyordu. tarihçe-i hayatı incelemeniz yeterlidir.

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

30

29.06.2006, 19:22

Benim Siyasetle ilgili pek bilgim yok. Fakat sunu söyleyebilirim ki: Islama hizmet edenler nekadar cok olsa yardimini almamiz lazim ve elzemdir. Süleyman Demirel son yaptigi aciklamalari tam olarak ne niyetle söyledigini bilemeyiz tabi. Hem o siyasetci degil fikrini istedigi gibi ifade edebilir. Bizim icin önemli olan onun sözlerine su an ki Basbakan nasil cevap verdigidir. Bu sözlere mukabil verdigi yanit somut kaldi. Hem 4 yildir basta olmasina ragmen islam adina bir hizmetini bana söyliyebilirmisiniz? Eger müslüman kizlar hala basini aciyorsa bastaki idarecilerin de bunda bir payi olsa gerek.

Bende televizyona ciksam derim ki: "Türk kizlarini bas örtüsü ile üniversiteye sokamazsin, arabistana göndermelisin, cünki islam aleyhinde bir kanun bunu engelliyor ve bunu kaldirmadiginiz müddetce mesul olursunuz!"

Kardeslerim siyaset yüzünden muhalefet etmiyelim.

El Baki Hüvel Baki

Hasan Sinan Kosmaz
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

fatih112

Stajyer

  • "fatih112" adlı kullanıcı yasaklandı

Mesajlar: 62

Konum: SıVAS

Meslek: SERBSET

  • Özel mesaj gönder

31

29.06.2006, 19:30

Süleyman DEMıREL neden ittifakçlarla birlikte hareket ediyor Hasan_Sinan bey ben sadece onu öğrenmek istemiştim biginiz varsa, söylenebilirse.


Allaha emanet olun.

32

29.06.2006, 22:06

Sevgili Fatih112 Kardeşim;Sözde Anayasa kitapçığını atılması ile yapılan devülasyondan sonra derviş Türkiye'ye apar topar gözüksede bir plan dahilinde getirildi.
Sonrasında bir sol ittifak kurulmaya çalışıldı. Kemal Derviş yakaladığı aksiyonla merkez sağın,hatta sola gidip gelen sağın oylarını süpürecekti. Süleyman Demirel'in yaptığı bir oyun oyununlarını bozdu. ıttifak başlamadan bitti .Allah bizi korudu. Bu meseleleri takip ettiysen bekle gör derim.

ılginç bir rastlantı bügün yaklaşık 4 senedir ilk kez Vakit gazetesi okudum. DYP misyonunun büyük tenkitçisi Hüseyin Üzmez Bey, DYP misyonunu hatırlatan laflar etmiş.Tek farkı takiye yapılmasını istemiş. Yani böyle olmayın ama; böyle yapın demiş. Tam bir mağlubiyet.
Son cümlesi şu;
Bizce Sp; siyasette yol alabilmek için,en azından iktidar alternatifi olabilmek için (kerhen de olsa) tutumunu değiştirmelidir. Aksi halde,hiç de müstehak olmadığı küçüklükte devam eder.

E! Günaydın
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

fatih112

Stajyer

  • "fatih112" adlı kullanıcı yasaklandı

Mesajlar: 62

Konum: SıVAS

Meslek: SERBSET

  • Özel mesaj gönder

33

30.06.2006, 08:14

Açıklamaların için teşekkür ederim Cevat Uykan kardeşim. neden böyle bir ittifak içinde olduğu ilerleyen zamanlarda daha netleşek gibi. Böyle Bir tavrın değil kendine hiçbir siyasetçiye yakışmadığını bilerek yapıyorsa bu onun fedakarlığındandır ozaman. milletini kendinin önüne koymasındandır anlaşılamayacağını bile bile. (En azından kısa vadede)

34

30.06.2006, 09:10

burda siyaset tartışılmaya başlanmış.
niçin ittifak ediyor.bilmem ne..

ya kardeş bu forum nurculukla ilgili dir.
yazmak istiyorsan güncel haberler kısmına yaz.

ama bunu hiç unutmayın.ne kadar demireli temize çıkarsanız.
ruhunuza okadar günah yüklemiş olursunuz.

o adamın münafık,mason olduğunu bilmiyen yoktur...
lütfen o adamı burda tartışmayın..ihlasım zedeleniyor.

biz risaleden bir şeyler öğrenmek istiyoruz.siz demireli göklere çıkarmakla meşgulsunuz.

ittifakla mittifakla bir şey ellerinden gelmez.

akp olduğu sürece onlara bir tek oy bile vermiyeceğiz.
akp müslümanlar cemaatler zarar görmedi.
ama dyp den anaptan gördü son zamanlarda.
özellikle 28 şubatçılarla çalışanlarda..

onun için konuşmak istemiyorum bu konuda ihlasımıda mahvettiniz.
nuru anlamaya çalışırken garaz damarıma dokunarak ihlasımı zedelediniz.

onun için lütfen bu konuyu kapatalım...

anlayışla karşılarsınız inşaallah....

35

30.06.2006, 09:14

BıRıNCı NOKTA
Denilmiş: "Niçin siyasetten çekildin, hiç yanaşmıyorsun?"
Elcevap: Dokuz on sene evveldeki Eski Said, bir miktar siyasete girdi. Belki siyaset vasıtasıyla dine ve ilme hizmet edeceğim diye beyhude yoruldu. Ve gördü ki, o yol meşkûk ve müşkülâtlı ve bana nisbeten fuzuliyâne, hem en lüzumlu hizmete mâni ve hatarlı bir yoldur. Çoğu yalancılık; ve bilmeyerek ecnebî parmağına âlet olmak ihtimali var. Hem siyasete giren, ya muvafık olur veya muhalif olur. Eğer muvafık olsa, madem memur ve mebus değilim; o halde siyasetçilik bana fuzulî ve mâlâyâni bir şeydir. Bana ihtiyaç yok ki beyhude karışayım. Eğer muhalif siyasete girsem, ya fikirle veya kuvvetle karışacağım. Eğer fikirle olsa, bana ihtiyaç yok. Çünkü mesâil tavazzuh etmiş; herkes benim gibi bilir. Beyhude çene çalmak mânâsızdır. Eğer kuvvetle ve hadise çıkarmakla muhalefet etsem, husulü meşkûk bir maksat için binler günaha girmek ihtimali var; birinin yüzünden çoklar belâya düşer. Hem on ihtimalden bir iki ihtimale binaen günahlara girmek, masumları günaha atmak vicdanım kabul etmiyor diye, Eski Said, sigara ile beraber gazeteleri ve siyaseti ve sohbet-i dünyeviye-i siyasiyeyi terk etti. Buna katî şahit, o vakitten beri, sekiz senedir birtek gazete ne okudum ve ne dinledim. Okuduğumu ve dinlediğimi, biri çıksın, söylesin. Halbuki, sekiz sene evvel, günde belki sekiz gazete Eski Said okuyordu. Hem beş senedir bütün dikkatle benim halime nezaret ediliyor. Siyasetvâri bir tereşşuh gören söylesin. Halbuki, benim gibi asabî ve düsturuyla, en büyük hileyi hilesizlikte bulan pervâsız, alâkasız bir insanın, değil sekiz sene, sekiz gün bir fikri gizli kalmaz. Siyasete iştahı ve arzusu olsaydı, tetkikata, taharriyâta lüzum bırakmayarak, top güllesi gibi sadâ verecekti.

36

30.06.2006, 09:16

ıKıNCı NOKTA
Yeni Said niçin bu kadar şiddetle siyasetten tecennüb ediyor?
Elcevap: Milyarlar seneden ziyade olan hayat-ı ebediyeye çalışmasını ve kazanmasını, meşkûk bir iki sene hayat-ı dünyeviyeye lüzumsuz, fuzulî bir surette karışmayla feda etmemek için; hem en mühim, en lüzumlu, en saf ve en hakikatli olan hizmet-i ımân ve Kur’ân için şiddetle siyasetten kaçıyor. Çünkü, diyor:
Ben ihtiyar oluyorum; bundan sonra kaç sene yaşayacağımı bilmiyorum. Öyleyse bana en mühim iş, hayat-ı ebediyeye çalışmak lâzım geliyor. Hayat-ı ebediyeyi kazanmakta en birinci vasıta ve saadet-i ebediyenin anahtarı imandır; ona çalışmak lâzım geliyor.
Fakat ilim itibarıyla insanlara dahi bir menfaat dokundurmak için şer’an hizmete mükellef olduğumdan, hizmet etmek isterim. Lâkin o hizmet, ya hayat-ı içtimaiye ve dünyeviyeye ait olacak. O ise elimden gelmez. Hem fırtınalı bir zamanda sağlam hizmet edilmez. Onun için, o ciheti bırakıp, en mühim, en lüzumlu, en selâmetli olan, imana hizmet cihetini tercih ettim. Kendi nefsime kazandığım hakaik-i imaniyeyi ve nefsimde tecrübe ettiğim mânevî ilâçları, sair insanların eline geçmek için, o kapıyı açık bırakıyorum. Belki Cenâb-ı Hak bu hizmeti kabul eder ve eski günahıma kefaret yapar. Bu hizmete karşı şeytan-ı racîmden başka hiç kimsenin-mü’min olsun, kâfir olsun, sıddık olsun, zındık olsun-karşı gelmeye hakkı yoktur. Çünkü imansızlık başka şeylere benzemiyor. Zulümde, fıskta, kebâirde birer menhus lezzet-i şeytaniye bulunabilir. Fakat imansızlıkta hiçbir cihet-i lezzet yok. Elem içinde elemdir, zulmet içinde zulmettir, azap içinde azaptır.
ışte, böyle hadsiz bir hayat-ı ebediyeye çalışmayı ve ımân gibi kudsî bir nura hizmeti bırakmak, ihtiyarlık zamanında lüzumsuz, tehlikeli siyaset oyuncaklarına atılmak, benim gibi alâkasız ve yalnız ve eski günahlarına kefaret aramaya mecbur bir adamda ne kadar hilâf-ı akıldır, ne kadar hilâf-ı hikmettir, ne derece bir divaneliktir; divaneler de anlayabilirler.
Amma "Kur’ân ve imanın hizmeti niçin beni men ediyor?" dersen, ben de derim ki:
Hakaik-i imaniye ve Kur’âniye birer elmas hükmünde olduğu halde, siyasetle âlûde olsaydım, elimdeki o elmaslar, iğfal olunabilen avam tarafından, "Acaba taraftar kazanmak için bir propaganda-i siyaset değil mi?" diye düşünürler. O elmaslara âdi şişeler nazarıyla bakabilirler. O halde, ben o siyasete temas etmekle, o elmaslara zulmederim ve kıymetlerini tenzil etmek hükmüne geçer. ışte, ey ehl-i dünya! Neden benimle uğraşıyorsunuz, beni kendi halimde bırakmıyorsunuz?

fatih112

Stajyer

  • "fatih112" adlı kullanıcı yasaklandı

Mesajlar: 62

Konum: SıVAS

Meslek: SERBSET

  • Özel mesaj gönder

37

30.06.2006, 09:18

Kardeşim ben forma daha dün üye oldum konuları okurkende Demirel ile ilgili bir yazı dikkatimi çekti öğrenmek istediklerimi başka bir konu açmaya gerek olmadığını düşünerek burda devam ettridim. konunun özü bu kardeşim.
Allaha Emanet ol.

38

30.06.2006, 12:34

Değerli Yunusum Kardeşim;
Evet, Siyaset ikinci üçüncü dereceden bakılması gereken bir unsurdur. Lakin; ikinci ve üçüncü dereceden olması bütün bütün çekilmek anlamına gelmez.
Siyaset ıslam'ın 100 cüzünden birini teşkil ettiği gibi ,yüz lafımızdan birinin siyaset olmasında beis yoktur.
Ayrıca; bir iddiayı tasvir edip ortaya atmak olmaz. ızah ve delil gereklidir. Biz Nurcular iddialarla kararlarımızı vermeyiz. Delil isteriz. Bir şahsın rakiplerinin ortaya attığı iftiraalud bir iddayı sırf biz de o taraftayız diye, delilsiz kabul etmek, Nura müştak bir alimin şenni olamaz
vesselam
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

39

30.06.2006, 15:36

iftira değil.
mason kayıtlarında ismi vardır cevat bey.

münafık olup olmadığını diyorki ben olduğum sürece şeriat gelmez diyor.
demirel bey efendi.

28 şubatın babası tesettürüde yasaklayan kendisi.

daha çok konuşmanın anlamı yok.

siyaseti konuşmak istiyorsan.güncel haberler kısmında bu ittifak meselesini aç konuş.

ama bura nurculuk ve risalei nur formudur.

bu forumda konuşma.orda konuş.

hem demirel hakkında konuşma.garaz damarım kabarıyor..

nasıl fethullah hoca hakkında konuşuyor bazı kardeşler.diğerlerin
garaz damarı kabarıyorya benimde öyle..

anlayışla karşıla bizi cevat kardeş.

sen nurun içine malayani fikirlerini koyma.siyaset topyekün malayanidir.bizim için.çünkü
burda bizim vazifemiz yok.
milletvekili için malayani değil.çünkü orda onun görevi var...

selametle kalın.ve dua edin.

40

30.06.2006, 15:55

Risale-i Nur’un bir talebesini tecrübe ettim. Acaba bu heyecan, şimdiki siyasete karşı ne fikirdedir diye, Boğazlar hakkında bir boşboğazlığı münasebetiyle bir iki şey sordum. Baktım, alakadarane ve bilerek cevap verdi. Kalben, "Yazık!" dedim. "Bu vazife-i nuriyede zararı olacak." Sonra şiddetle ikaz ettim.
-şeytandan ve siyasetten Allah a sığınırım.- bir düsturumuz vardır. Eğer insanlara acıyorsan, geçmiş düstur onlara merhamete liyakatini selb ediyor. Cennet adamlar istediği gibi, Cehennem de adam ister.

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir