Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

08.05.2006, 17:24

yeni asya hakkında soru sorabilirmiyim

esselamu aleyküm ve rahmetullah
arkadaşlar ben yeni asya cemaatine ilgi duyuyorum da aklımda bazı sorular var onların cevablarını arıyorum.mesela yeni asyanin hizmet anlayışı nasildir , mesela yeni asya cemaatindeki insanlar çevresindeki insanlara , tanıştıkları insanlara Allahi anlatmak gibi bir görevi varmidir. ya açıkça soylemek gerekirse ben yeni asyayi duymamıştım daha önce niye tanıtım falan fazla yapılmıyo mu acaba yoksa ben mi rastgelmedim neden duyulmuyo fazla gündemde olmuyo bunu merak ediyorum.bi de sizde seçimlerde bi partiye oy vermek için baskı falan oluyo mu yani diyoalrki yeni asyacılar demirelci işte onun kurduğu partilere oy veriyolar hep başkasına vermiyolar bu yüzden de cemaatten ayrılmalar oluyo falan diyolar bunlar ne kadar dogru

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

2

08.05.2006, 18:58

Cok ehemmiyetli bir soru sordun kardes.

Evvela: Yeni Asya gazetenin kuruculari arasinda Zübeyir agabey de vardir. Ve Yeni Asyanin methodu onun koydugu prensiplerdir, zira Bediüzzamani ondan daha iyi anlayan yoktur, Bediüzzamanin deyimiyle.

Saniyen: Evet zamaninda Demirel desteklendi. Hatta 1991de Yeni Asya tarafindan bir kitap nesretti. Bas örtüsüyle ilgili. Süleyman Demirel, acik söylenmesi gerekiyorsa müslümanlari savundugu icin onu destekliyoruz. Onun zamaninda Bas örtüsüne ve müslümanlara karsi bugünkü gibi saldirilar olmuyordu. Bugün yine Demirele kiziyorlar. "Basörtüyle üniversiteye giremezsin! arabaistana gitsinler! dedigi icin. Demirel birince sözünde sadece T.C. kanununu söyledi. Ikinci sözünde ise Müslümanlar icin farz olani söyledi. Zira Peygamber efendimiz (A.S.V.) Eger yasadiginiz bölgede dininizi yasyamiyorsaniz hicret edin buyuruyor. Hem Erdógan ve kendini "Kuran müslümani" zanneden fakat en büyük yaramiz olan Basörtüsünde en cok taviz verenler medyada fazla üzerine gelince. Yine o "Ozaman cözsün bu isi, hem kendisi oglunu Amerikaya göndermedimi ozaman Arabistana burs versin dedi.

Hem illa onu destekleyecen bunu destekleyecen diye kimse sana emir vermez. BIZDE MESVERET OLUR orda ne karar verilse ona uyariz. Cünki Bediüzzaman mesveret ile ne karar alinirsa o kabulümüzdür diyor. :idea:
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

3

09.05.2006, 10:16

Alıntı sahibi ""Hasan_Sinan""


Bugün yine Demirele kiziyorlar. "Basörtüyle üniversiteye giremezsin! arabistana gitsinler! dedigi icin. Demirel birince sözünde sadece T.C. kanununu söyledi. Ikinci sözünde ise Müslümanlar icin farz olani söyledi. Zira Peygamber efendimiz (A.S.V.) Eger yasadiginiz bölgede dininizi yasyamiyorsaniz hicret edin buyuruyor. :idea:


vallahi bravo
ancak böyle bir yorum yapılabilir.çok düşündünmü?

4

09.05.2006, 10:28

mason olan ve münafıklığı kabul edilmiş bir adamı nasıl olurda temize çıkarıyorsun.
bilki ona az meyil ettiğin için onun günahıda senin boynundadır.hem bura siyaset yeri değildir.bu konulara girmiyelim.
zübeyir abi gazete hizmetiyle başta meşgul olmuş.sonra gazete hizmetini dersane hizmetinden ayırmıştır.meşgul olmamıştır.isteyen nurun büyük komutanı adındaki kitaba bakabilir.
orda güzel izah ediliyor.
hem orda zübeyir abiye demişler sen gitsen kim hizmete bakacak.
demişki mustafa sungur abi var.
mustafa sungur abi mutlak varislerden diğerleri tahiri.ceylan,bayram,hüsnü bayram ve zübeyir abidir.
selam.

5

09.05.2006, 10:33

Yeni Asya bir ana gövdedir.Sonra bazı kardeşlerimiz ıslam'a hizmeti farklı manalarda düşündüklerinden sair cemaatler teşekkül etti.Konumuz Yeni Asya olmasından, sanırım diğer cemaatleri konuşmamak icab eder.
Yeni Asya ıslam'a hizmeti Risale-i Nur'u esas alarak amaçlayan güzide bir cemaattır.Fikirlerinden taviz vermemeleriyle tanındılar.En güç durumlarda, baskılarda maruz kalsalarda geri adım -asla- atmadılar.Madi olarak kendinden güçlü olan zorbalarla uğraştıklarında "Tamam şimdilik duruyoruz.Geri adım atmıyoruz.Ama tüm savunduklarımızı hala ve aynen kabul edip tasdik ediyoruz",diyerek Kur'an'ın bu asırdaki en mükemmel en doğru bir tefsiri ve tercümanı olan Risale-i Nur anladıkları çizgiden asla taviz vermediler.Siyasi bir amaçları asla olmamıştır.Siyasi hiç bir oluşuma ortak olmadılar,yönetimini ele geçirme meyli gibi bir hataya da düşmediler. Hizmetlerinden kaynaklanan güçlerini bir rant kapısı haline getirmediler.Yapılan onca tekliflere rağmen...Gazetenin mali durumu sanırım buna en güzel kanıttır.
Gazetenin imtiyaz sahibi Kutlular Abi bir lider değildir.Sadece istişareyle alınmış kararların uygulama mekanizmasından bir parçadır.Böyle olunca; Kutlular Abi her insan gibi hatalı olabileceğinden yaptığı kişisel hatalardan cemaat beridir. Zira cemaat yapı olarakta kişiler üstüdür.
Siyasete seçme hakkı olarak yaklaştılar.Üstadın ehven-ü şer olarak işaret ettiği Osmanlı Ahrarlarının devamı Demokrat Misyon fırkalarına oy verdiler.Kişilerle pek ilgilenmiyorlardı.Siyasete kişiler üstü bakıyorlardı.
AP-DP-DYP çizgisinden asla ayrılmadılar.Cepheleri hep aynı kaldı.Bu fırkaların güçlü iktıdarları zamannında pek çoğunun kaçırmayacağı maddi güç şansını akıllarına bile getirmediler.ıltibas dahi istemediler.Dolayısıyla o oy verdikleri fırkaların kişisel hatalarından onlardan beridir.
"Siyasetten ve şeytandan Allaha sığınırım" düsturunu esas alarak kendi oy verdikleri fırkadaki kişileri melek sayıp diğer fırkalardaki şeytan ilan etmediler.Mesela Demirel'i gereğinde en şiddetli eleştiren olmaktan çekinmediler.Zaten Demirel'den çok misyonuyla ilgileniyorlardı.Zira kişilerin
hatalardan beri olmadıklarını düşündüklerinden bir misyonu tamamen Demirel gibi kusurlu bir zata yüklemiyecek kadar da akıllı ve ileri görüşlüydüler.Durum böyle olunca Demirel diğer bazı cemaatlerin dedikleri
gibi münafık dahi olsa mağlup olmuş sayılmazlar ve kimse böyle bir ithamda bulunamaz ve bulunmamalıdır.
...
Sürekli görüştüğüm Zehra Vakfından kardeşlerim var.(Onları ihmal ettiğimi düşünerek biraz dövüyorlar ama(!))Harika mertebelere ulaşmışlar.Adeta; doğunun ihyası ıslamla olacak, iddiasını ıspat ediyorlar.Hoca Efendinin bazı talebeleriyle sürekli görüşüyoruz, çok samimi,zeki insanlar. Sungur Abinin
ızmirden misafir olarak gelen bir talebesiyle tanıştım.Parmaklarımı ısırıyordum.Askerliğimi Hüsrev Abinin bir talebesiyle yaptım. Canım, tevazusunu ve ilmini unutamıyorum.
Bunları yazma sebebim kandimi anlatmak, övmek değil tabiki. Risale-i Nur çizgisinde olan insanların cemaat gözetmeksizin harika mertebelere çıktığını
anlatmaya çalışıyorum.Yani Kardeşim;Oku,oku,oku!
Meşvereti esas almış bir cemaati tabiki kişilerle tanımaya çalışmak hata olur. Her zaman genele bakmak icab eder
Selam ve muhabbetle

6

09.05.2006, 14:52

Alıntı sahibi ""cevat uykan""

Konumuz Yeni Asya olmasından, sanırım diğer cemaatleri konuşmamak icab eder.


Cevat kardeşe katılıyor ve meseleyi cemaatleri karşılaştırmaya getirmemenizi rica ediyoruz.

www.muhabbetfedaileri.com/viewtopic.php?t=904
"We are the Warriors of Love, We Have no Time For Enmity"

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

7

09.05.2006, 18:40

Alıntı sahibi ""yunusum""

mason olan ve münafıklığı kabul edilmiş bir adamı nasıl olurda temize çıkarıyorsun.
bilki ona az meyil ettiğin için onun günahıda senin boynundadır.hem bura siyaset yeri değildir.bu konulara girmiyelim.


Benim yazdigimi ya okumadin yada anlamadin kardes. O isterse Kafir olsun. Bize yardim edene iyi muamelede bulunmamizi Peygamber efendimiz (asv) ögretti. Mesela amcasi iman etmedigi halde onu koruyordu. Hic kimse diyemezki o müslümandi. Simdi biz desek "Sahabe bile koruyamiyor peygamberini; haddini bilemedi amcasi" ne kadar ahmakca oldugunu anlarsin.

Basörtüsünde ve diger meselelerde durum buna benzer. "Kuran müslümani" diye dolasanlar gücü yettigi halde birak düzeltmeyi dine daha cok zarar veriyorlar.

Sen bunu göremiyorsan: Pencereden bak pencereye degil!

Siyasetin ilmini yapmak, Siyaset degildir! Bediüzzaman
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

8

09.05.2006, 19:32

Kardeşler bu tip tartışma konuları forumda konuşmasak :oops:

merak edenler site mod.larına özel msj atsa?
daha hayırlı olur selametle

9

10.05.2006, 09:25

demirelle ebu talibi karıştırma.
ebu talib peygamber efendimizin şahsını severdi.ve onu korurdu.bunun mükafatınıda üstad diyor ona cehennemde Allah hususi cennetle verecektir.
ya demirel resullahı seviyormu.şahsini hiç severmi.

ben sana onun dedikleini temize çıkararak onu savunma dedim.çünkü bu adam münafık.orda öyle burda böyle.der.
tamammı kardeşim hasan sinan.hakkını helal et.selam.

10

10.05.2006, 17:02

tayyip nutuktan alıntı yapınca bu nasıl kuran müslümanlığı böyle deyip,hurra hucum yapıp.......

demirelin başta cumhuriyet gazetesi olmak üzere umum laikçiler tarafından alkışlanan konuşmasına akıllara ziyan tevil ve kurtarma....

yahu her baskıya ve yasaklamalara ve kısıtlamalara uğrayan hicret edecekse üstad niye yurtdışına gitmedi....hariç başka,dahil başka....darül islam başka,darül harp başka...her dönemin,şartın gerekleri başka başka....böyle yorum mu olur yahu...

adamın konuşmasını yeniasya ve cumhuriyet gazeteleri beraber alkışlıyor...

hay meaşallah....

cumhuriyet gazetesi yazarları sol dahil herkesin tayyip karşısında demirel etrafında birleşmesinden bahsediyor....

onlar farkında,siz farkında değilsiniz ama...

sene 1970 değil....

demirelde 70lerdeki demirel değil...

70'lerin sağcı başbakanı demirel ''bir elinde kuran yüreğinde iman geliyor muhteşem süleyman'' diye takdim edilirmiş...

28 şubat fırtınasının efsane cumhurbaşkanı,sivil laikçi güçlerin başkomutanı demirel ise 9. senfoni için ''işte çağdaş-laik türkiye'' diyor...

madem istişare ederek karar alıyorsunuz,istişarelerinizde ağabeylerinize 1976 yılı 30 yıl önce kaldı dermisiniz...

11

10.05.2006, 18:09

"adamın konuşmasını yeniasya ve cumhuriyet gazeteleri beraber alkışlıyor..."


Feraklit kardeşim, Süleymen Demirelin menfur konuşmasını Yeni Asya gazetesi ve cemaati alkışlamamaktadır.Bilakis en şiddetli ve hemen eleştiri onlardan gelmiştir.Lütfen günaha girmeniz ihtimal olan bu meseleden istiğfar ediniz.
Kafire dahi iftira caiz değilken, ıslam'a hizmet sevdasındaki bir cemaate bu tarz ithamlar yakışık alamaz.
Samimi bir müslüman olduğuna Hüsn-ü Zannım var.Lakin samimiyet iyi bilgi ile müzeyyendir.Yukardaki yazımı iyice okumanı tavsiye ederim.
Said Nursi'nin şu mealde bir hatırası mevcuttur.
Bir zaman tarafgir bir zat,kendi fikrine muhallif başka birini münafıklıkla suçladı
Kendi taraftarı olan bir münafığı tezkiye edip, övdü.Sonra Üstad dedi ki; "Siyasetten ve şeytandan Allah'a sığınırım."
Yeni Asya sadece ikinci belki üçüncü derceden bakılan siyasette,zahirde haksız çıksada,birinci derceden önemli, imani hiç bir meselede ilzam ve iskat olmamıştır.Zira Yeni Asyanın siyasetteki duruşu senin taraflı bilginden münezzehtir.
Daha önemli bir mesele konuşulsun;dileğimdir.

Gücenmemeni dilerim.Selametle

12

10.05.2006, 18:20

Risalelere saldırmayı meslek edinmiş bir vakfın forumuna gönderdiğim ve
kaynak belirtilmemesi bahanesiyle yayımlanmayan yazımı "Risale-i Nurlar Değiştirlmiş midir" başlıklı pencerede derc etmiştim.Burası da uygundur düşüncesiyle tekrar derc ettim

Bu yazı biraz uzundur.Belki usandırır,bu kez dikkatli ve sabırla oku.Ey nefsim, en çok sen muhtaçsın!
Bazı mühim meseleyi ifham etmek gayesi ile,mazinin çocuklarıyla,istikbalin çocuklarını kıyas etmek iyi olur kanatindeyim:
Evvela geçmişin çocuklarından murat şudur;ıslam; doğuşundan üçyüz seneye kadar seçkin ve lider olarak ,bundan beşyüz seneye kadar tamamen mükemmel bir dönem yaşadı.Beşinci asırdan onikinci asrın nihayetine kadar ben mazi tabir ederim.Bundan gayrısı müstakbel derim.
Malumdur ki,insanı idare eden fiil çoğu kez,ya fikir veya gözdür;tabir-i diğerle,ya akıl veya hissiyatttır, veyahut ya haktır veya kuvvettir,veyahut ya hikmet veya hükümettir,veyahut heves veya Kur’an’dır ,veyahut ya müyulat-kalbiye veya temeyyülat-ı akliyedir.Buna binaen, görüyoruz ki, mazinin bir derece safi olan ahlak ve saf olan hisleri galib gelerek,istifadesi az olan fikirlerini hizmetine alarak,ferdiyetçilik ve ihtilaflar meydanı sardı.Fakat,istikbalin bir derece nurlu olan fikirleri heves ve şahvetle kararmış olan hislerini galib ederek emrine musahhar ettiğinden,tüm insanlığın hakkına değer veren hukukun hükümferma olacağı muhakkak oldu.ınsaniyet bir derece tecelli etti.Müjde veriyor ki,asıl insaniyet-i kübra olan ıslamiyet,istikbalin gökünde ve Asya’nın bahçeleri üzerinde güneş gibi nur saçacaktır.
Mazi derelerinde hüküm sürmüş olan duygu;kin ve düşmanlık ve üstün olma arzusu idi.O zamanın ehlini irşat için hitabet gücüyle ikna kafi idi.Zira hissiyatı okşayan ve arzulara tesir ettiren iddiayı süslemek ve şaşaalandırmak veyahut trajedi haline getirmek ve belagat yeteneği, hayale yaklaştırmak için ,delillerin yerini tutardı.fakat bizi ,yani istikbalin çocuklarını,onlara kıyas etmek,geri döndürme hareketi ile o zamanın köşelerine sokmak demektir.Her bir zamanın bir hükmü var,biz delil isteriz.ıddia edilen şeyi tanıtmak veya sadece göstermek ile aldanmayız.Cevat Eş Kardeş; “Zaten kendileri zihniyet yapısını Kur'an-ı Kerim ve Hadislere göre inşaa etmemenin cezasını çekmektedirler. Böyle bir aykırı yapılanmanın cezası olarak, Said Nursi'nin dışında pek çok ıslam dışı sistem ve kişilerin hizmetine amade olmuşlardır. “,demişsiniz; delil isteriz!
Yani;hal çöllerinden istikbal dağalarına daima yağmur veren hikmetin hakikatlerinin derindeki madenleri ;fikir ve akıl ve hak ve hikmet oldularından;yeni doğmaya başlayan hakikatleri araştırma arzusu ve hakiki aşka ulaşma şevki, genel menfaati şahsi menfaatlere tercih ,insanca yaşama arzusunu netice veren kesin delillerden başka,idda adilen şeyi ıspat olmaz.Biz ehl-i haliz,istikbale namzetiz.Sadece dile getirme, iddaayı kelimelerle süsleme zihnimizi doyurmuyor.
Eskiden ekseriyetle hükümferma kuvvet ve heva idi.ıstibdat ve tahakküm vardı.şeyhinin dediği mutlak doğruydu.
Hatta başka meslek ve meşrebe ve tarikata husumet,düşmanlık kendi mesleğine taraf olmaktan önde idi.Hata başka bir şahsa düşmanlık ,kendi meslekdaşına,meşrebdaşına sevgi ile bir olurdu.Hem de hakikati keşfe çalışanlara mani olan,taraf tutma ve taasub idi.
Hasıl-ıkelam;Mazinin çocuklar kendinden gayrısına muhallif olduklarından,taraftarlık hissi ile karşı gelinerek ihtilal çıkarıldığından,hakikat ise kaçıp gizlenirdi.
Ne olaki ;mazinin derelerine mi girdiniz, kendinize muhallif olanı zemm etmek,imani hakikatlerden üstün geliyor.Yada kendi imani delilleriniz yokmudur ,yada kendi ıslami fikirleriniz delilsizde mi ortaya koyulamıyor.Yoksa üstadınız,mürşidiniz veyahut her ne isim veriyorsanız, size bildiklerini mazideki çocuklara anlatıldığı gibi delilsiz, şaşaalandırarak,
süsleyerek,”bakınız bizden başkası ıslam dışı sisteme hizmet ediyor”diyerek trajedi mi,
yaptı veyahut belagati çok mu iyi idi?Ya delil nerde, istikbalin çocukları bunu ister.
(Söz sertliği gerektirdiği için öyle yazlıdı:Helal ediniz)
Sevgili kardeşlerim;siz değer vermesenizde ,biz sahs-ı maneviyiz.Dolayısıyla kişilerin hatasından Risale-ı Nur beridir.Ekser cemaatlerde şahıs ön planda olduğu,şahsın sözü delilsiz kabul gördüğü için, kişilerin yaptığı hata ,tamamen o cematin malıdır, denilebilir.Çünkü üstadının dediğinden başka bilgisi yok ki onu izhar edebilsin.Bilgisi olmayan adam;delil isteyene mücezefe eder, belki mübağla yapar,fikrini zemm eder.Yapmadığı belli,yaptım der.Zahirde galip gelir de,hakikat ona küser gider.
Buhara’ya,Stalin’i dahi hayrete düşürten,”Yeryüzünü kerhaneye çevireceğiz”, lafını söyleme cesareti veren, aceba gördüğü,dindarların hangi, hakikat zaafı idi?Yada Yahudiler’e servetlere mal olan Daskapitali yazdırtan neydi?Ne gördüler.?Zındıka;aklı mı mağlup etti hissiyatı mı, meşvereti mi mağlup etti, husumeti kendi mesleğinden önde tutan,diğer cemaati çürütme pahasına tüm çalışmasını feda edeni mi?şahsı ön plana çıkaran meslekler mi mağlup oldu,sahs-ı manevi mi?Meşrutiyet mi mağlup, mutlakiyet mi?Liderlik şudur ki;şu’ranın meşveretini esas alıp sonucu uygulama merciidir.Peygamberimizin Sünneti işte budur.O Zat’ın(s.a.v) söylediği her şey ya vahiy veyahut istişare kararı idi.
Mazinin çocuklarının,istikbalin çocuklarına miras bıraktığı,taklidi imanı ele geçirerek kalblere şüphe sokan,ardından tek kemali ,taklidide olsa, iman olan gençliğin hevesatını ele geçirip anarşiyi hortlatan zihniyetle namağlup bir savaş vermiş, hakiki Risale-i Nur şakirtleridir.Ne bir siyasi partiydiler,ne bir örgüt ve ne bir cemiyet…Ele geçirilebilecek bir mekanları yoktu,mevki peşinde de olmadılar,müflis olacakları servetleride yoktu.Sevap peşinde dahi değildiler.Cenneti arzulamadılar,Cehennemi düşünmediler.ımandan başka hiç bir şeyleri yoktu.Herşeylerini bu hizmete feda ettiler.Hangi zorba; Ruhlarına hükmedebilirdi ki o tahkiki imanı onlardan söküp alsın.Yada hangi ıslamdışı sistem onlara neyi vaad ettiki ona hizmet ettiler?Amacı Cennet dahi olmayana, hangi dünyalık çıkar güzel görünür? ındirilecek şalterleri,kapatılmak için düğmeleri ,mühür vurulacak kapıları dahi yoktu.Hiç bir yerdeydiler,her yerdeydiler.Bulunamıyorlardı,ortalıklardaydılar.Mağlup edilemediler, mağlup olmayacaklar.Çünkü;sahs-ı manevi idiler.Çoğaldılar,çoğaldılar,çoğalıyorlar…Hayret doğrusu; bu zamanda dindarları mağlup eden Cengiz Han gibi bir şahıs mı, yoksa dini ortadan kaldırmayı meslek edinmiş bir şahs-ı manevi mi?
Kezalik görüyoruz ki: Fennin gayretiyle, şimdiki zamanda büsbütün, inşaallah istikbalde bitamamihî hükümfermâ, kuvvete bedel hak; ve safsataya bedel bürhan; ve ta’buya bedel akıl; ve hevese bedel Kur’an; ve taassuba bedel sağlam bilgi; ve kindarlığa bedel ıslam’ a hizmet; ve nefsin arzularına bedel akla yönelme; ve hissiyata bedel aklı kullanacaklardır.Beşinci asra kadar büsbütün olduğu gibi, beşinci asırdan şimdiye kadar kuvvet hakkı mağlup etmiştir.
Düşünmeye başlayan insanların saltanatı görünmeye başlamasıyla: Hakaik-i ıslâmiyetin güneşi, evham ve hayal bulutlarından kurtulmuş, her yeri nurlandırmaya başlamıştır. Hatta dinsizlik bataklığında kokuşan adamlar dahi o nurla istifadeye başlamıştırlar.

Görülmüyormu ki “De ki hak geldi ,batıl zail oldu” ayeti boynunu kaldırmış,el ile istikbale işaret ediyor.Diyorki meşveret ediniz,medeniyetin fikirlerini birleştiriniz,iş bölümü yaparak ıslamiyeti dünyaya hakim kılınız.Göz ile karar vermekten atlayınız.Hakikat bizi bekliyor…
Kur’an ve Sünnete muhalefetle itham edilen bir cemaat, Müslümanları Kur’an ve Sünnet’e ittibaa davet ediyor.Tuhaf...ve diyorlar ki;adavetinizi,adavete ayırınız.Değil zuhur etmiş 73 fırkayla,dindar hiristiyanlarla dahi ittifaka mecburuz ki zındıkayı ve küfrü esas almış,şerir şahs-ı maneviyi ancak mağlup edebiliriz.
Vesselam,selametle ...

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

13

10.05.2006, 21:14

Kafirin her hasleti kafir olmadigi gibi..
Mü´minin her hasleti de müslüman degil.. vesselam
Hakkim, iman ile göc edenlere helal olsun
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

14

12.05.2006, 14:32

Alıntı sahibi ""cevat uykan""

"adamın konuşmasını yeniasya ve cumhuriyet gazeteleri beraber alkışlıyor..."


Feraklit kardeşim, Süleymen Demirelin menfur konuşmasını Yeni Asya gazetesi ve cemaati alkışlamamaktadır.Bilakis en şiddetli ve hemen eleştiri onlardan gelmiştir.Lütfen günaha girmeniz ihtimal olan bu meseleden istiğfar ediniz.
Kafire dahi iftira caiz değilken, ıslam'a hizmet sevdasındaki bir cemaate bu tarz ithamlar yakışık alamaz.
Samimi bir müslüman olduğuna Hüsn-ü Zannım var.Lakin samimiyet iyi bilgi ile müzeyyendir.Yukardaki yazımı iyice okumanı tavsiye ederim.
Said Nursi'nin şu mealde bir hatırası mevcuttur.
Bir zaman tarafgir bir zat,kendi fikrine muhallif başka birini münafıklıkla suçladı
Kendi taraftarı olan bir münafığı tezkiye edip, övdü.Sonra Üstad dedi ki; "Siyasetten ve şeytandan Allah'a sığınırım."
Yeni Asya sadece ikinci belki üçüncü derceden bakılan siyasette,zahirde haksız çıksada,birinci derceden önemli, imani hiç bir meselede ilzam ve iskat olmamıştır.Zira Yeni Asyanın siyasetteki duruşu senin taraflı bilginden münezzehtir.
Daha önemli bir mesele konuşulsun;dileğimdir.

Gücenmemeni dilerim.Selametle
kazım güleçyüz demirelin açıklamalarını incitici bulduğunu söyleyerek çok sert tepki vermiş....

ayrıca demirele önceki dönemlerdeki taban tabana zıt söylemlerini hatırlatmış...

aynı kazım güleçyüz....

nutuka atıf yapan tayyipe demediğini bırakmamış....

nutuktaki müspet söylemin dönemin şartına göre şekil almak olduğunu ifade etmiş ve medeni bilgiler kitabından ve kazım karabekir paşanın anılarından örnek vermişdi...

yine nutuk ve sultan vahdettin han ile ilgili ecevitin müspet açıklamalarına...

demirel menfi cevaplar vermiş

latif salihoğlu 7-8 tane hatır sayıp pek torpilli bir eleştiride bulunmuşdu...

''euzübillahi mineşşeytan ve siyase''

vesselam...

15

12.05.2006, 14:34

bu arada ben yeniasya cemaatinin cesaretini her zaman doğru bulmasamda hayranlıkla bakmışımdır....

ama siyaset yapmasınızda tutunduğunuz siyasi tavrın şu veya bu şekilde sıkıntı ve bölünmelere sebep olduğunu düşünüyorum...

16

12.05.2006, 14:56

konular kırıcı ısluplara kaymakta. tartışmanın hissedildiği anda silinmesi taraftarayım.

insanlar gözü kapalı iken daha dikkatli düşünür. dikkat edinki bazen düşünürken gözlerimizi yumarız dikkati bir noktaya odaklamak için.

insanların zihinlerini bir demirelle bir başkasıyla bir şeyle meşgul etmeyin. kimseye faydası yok. gözünüzü bir çok şeye kapatınki dikkatiniz tek bir şey olsun. imanı kurtarma olsun. safi zihinleri idlal etmeyelim etmeyinde.

risale-i nurlar kafi ve vafidir.


not: bu göz kapama bahsini başka boyutları ile tartışmaya açmayacağınız umudu ile yazdım. dikkatin önceliğinin nereye toplanması gerektiğinim hulasasıdır.

17

13.05.2006, 16:34

Kabul ettim ve teşekkür ettim canım kardeşim.
Yanlız; önce kendime,Feraklit Kardeşime,ve diğerlerine haddimin fevkinde şunu tavsiye temek isterim.Amaç öğrenmekse metod iyi okumak ve cesurca yazmaktır.Hele böyle herkezin samimi olduğu bir forumda her fırsatta deneme yazılarının yazılmasını,eleştirilere de tahammül etmeyi öğrenmek gerekir..Eleştiren de insaflı ve adil olmalı.Yoksa taraflı hislerimizi akıl ile iltibas edip hemen taaruza geçmemeli.O zaman hiç bir şey öğrenemez, birde düşman kazanmış oluruz.Belki de fikirlerimizi ona kabul ettiremediğimiz gibi küstürmüşte oluruz.Zaten ilzam olduğunu kabul etse kaçar.
Zaten bir insanı hemen eleştiri yazısına sarılmışsak, bu demektir ki, eleştirdiğimiz kişiden daha iyi bildiğimiz iddiasındayız.Yada bir şeye tarafız ki muhattabımız damarımıza dokunuyor.Ama dikkat etsek,bize yanlış gelen yazıda öğrenilecek o kadar şey vardır ki.Belki dikkat etsek taraflı bir dürbünle hınçla ve çarçabuk okuduğumuz yazıda o kadar bilgi vardır ki:
Çirkin de düşse şöyle düşünmeliyiz:" Cahil bir insan akıllıdan daha çok şey öğrenemez,akıllı insanın cahilden öğrendiğinden fazla".
Yani her türlü okumak, okumak, okumak.
Feraklit kardeşimden özür diliyorum.

Sedat

Orta Düzey

  • "Sedat" bir erkek

Mesajlar: 167

Konum: Frankfurt

Meslek: Sürücü kursu ögretmeni

  • Özel mesaj gönder

18

14.05.2006, 02:51

selamünaleyküm

Kardesler yeni asya yi gine en zayif damarindan vurdular herhalde?? hangi damardan? meshur "Demirelcilik" damarindan, BRAVO
Cok klasik ama sevilen BAnel bir elestiri, Yeni Asya güzel hos taviz vermiyor güzel hizmet yapiyorlar da aaahh su demirelcilikleri olmasa idi!!, cümle ehli-iman ne güzel imanli partilere asiri milliyetci partilere yerden bitme ihtilal partilerine oy verirken onlar yilmadan israrla Mason,münafik, din düsmani olan bi adamin lideri oldugu milliyetci muhafazakar gecinen sagci bir partiye destek oldular ve hala da böyle münafik bir adam ve partinin devami olan bir partiye destek oluyorlar Tayyip gibi bir iman abidesi bir AKP dururken?
ANAPtan sonra TC ye ikinci büyük CAGi atlatan ??ANAP in yaptigindan Daha fazla Agir Sanayi Tesisleri yapan??(örnek: rafineriler, Demir Celik tesisleri, büyük Fabrikalar vs.), Büyük Hastaneler, Barajlar, Köprüler yapan bir AKP Tayyip dururken...
Adalet Partisinin,Demirel zamaninda yapilan bir Ali Aga rafinerisinin, ISKENDERUN DEMıR ÇELıK in bir DEV IPRAS in TÜPRAS in bir Okmeydani Hastanesinin, yedi küpeli Gelin GAP in kebaniyla diger barajlari ile bogaz köprüsünün vs. diger yüzlerce fabrikanin hastanenin ne önemi var dimi,!!

ANAP türkiyenin kredi Itibarini artirip Dis borcu 13 Milyar dolardan(1980 e kadar) 60 milyar dolara(8 senede) cikardi, AKP de 3 senede Müthis Agir sanayi ve kalkinma hamleleri böyyük fabrikalar ve dev Hastane ve Barajlarla gine cag atlatiyor hemde acaip ekonomik göstergelerle enflasyonla vs.
tabiiki Adalet partisinin 1965-70 arasi sagladigi yüzde 5 lik Enflasyon yüzde 7 lik kalkinma hizi(japonyadan sonra en hizli kalkinan ülke) nin hic bir degeri yok cünkü 70-80 arasi teröre ve darbelere ragmen kisa hükümetleri zamaninda yapilan hizmetlerin ekonomik göstergelerin hic bir önemi yok cünkü hepsi bir münafigin masonun isi dimi...
Bir Ayasofyanin bir kismini ibadete acip(ihtilalden sonra gine kapatldi)400 sene susturulan kutsal emanetler etrafindaki kuran okunmasini baslatan, yüzlerce imam hatip liseleri actiran bir münafigin!! Tayyip gibi müslümanlarin hakkini söke söke alip savunan bir iman abidesi nerede dimi...
Yani arkadaslar biraz hakperest olalim arastirma yapin ondan sonra gelin Yeni asya yanlis yapti deyin, bize dogru olani söyleyin

Örnek olarak Yeni asya 1980a, 1990a 2000e 2006 ya kadar hangi partiye destek olacakti 90 a kadar ANAP ci 2000 e kadar Refahci ve 2006 ya kadar AKP li mi olacakti?? lütfen cevap

Demirel dogrusuyla yanlisiyla Türkiyenin yetistirdigi büyük Siyasetcilerin biridir(DIKKAT siyasetci, hoca degil, din adina siyaset yapan deyil) ve yaptigi isler ortadadir sizin gibi tayyip gibi 100de 100 müslüman olmasada münafik degildir basbakan iken cuma namazlarini kilan ilk basbakandir, ama hic bir zaman dini siyasete alet etmemistir, yanlis seyler yorumlar da yapmistir mutlaka ama lütfen genel bakalim Banel önyargilarla yaklasmayalim.
KISACASi yeni asya davasinda tamamen haklidir ve bilakis ZAMAN da ne kadar isabetli hareket ettigini dogrulamistir, 3, 5 sene sonra tayyip modasi bitip türk milletinin önüne yeni deneme ler cikarildigi zamanda hakliligi ortaya cikacaktir.

Selam ve dua ile Sedat

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

19

14.05.2006, 14:56

SÜLEYMAN DEMıREL’E MEKTUP (1969)


Kıymetli ve muhterem Başvekilimiz...

Müsbet icraatlarınızı takdir ve tebrik ederiz. Mukaddes iman ve ıslâmiyete, bu kahraman millet ve mübarek vatanımıza hayırlı hizmet ve icraatlarda muvaffak olmanızı bütün ruhucanımızla dileriz. ıman ve ıslâmiyetin âdeta yeniden zuhur ve tulûu, ihya ve bekâsı diyarı hükmünde olan bir memleketin evlâdı ve paşazadelerin ahfadı bulunan bir hükûmet reisimizin, böyle bir muvaffakiyetle uzun yıllar meşru iktidar başında payidar olmasını temenni ederiz.

Dindar halkımız içinde halkla hemhâl ve samimi olmanız ve dindar Türkiye’mizin vilâyetlerden köylerine kadar muhabbetle merbut ve alâkalı bulunmanız dolayısıyla meşru iktidar ve partinizin hayırlı hizmetlerde ilerlemenize manialar teşkil eden yıkıcı bir plândan, dindar milletimiz üzerinde gayet müessir menfî bir propagandadan bir nebzesini ıttılaınıza arz ediyoruz. şanınıza lâyık olmayan bir tabirat ve kusuratı bilmeyerek istimal işlemişsek, şefkat ve müsamaha ile mütalâa buyurmanızı istirham ederek özür dileriz.

şimdiye kadar milletimizin teveccüh ve itimadına mazhar olmak nimet ve şerefine eriştiğinizden, bunu kıskanan vicdansız ve insafsız muhalifleriniz, elbette zatınız ve teşkilâtınızı yıpratıp yıkmak peşinde koşacaklar. Bu menfur emellerine kısa zamanda vasıl olabilmek için, umum milletin akıl, kalp, ruh ve maneviyatıyla alâkalı umumî ve müessir bir mevzuyu seçip bunun üzerinde tahripkâr plânlar ve entrikalı faaliyetler yapmaktadırlar. Gayret ve himmetlerini bu menhus gayretleri üzerinde teksif ve temerküz ettirerek dinsizdarane menfî bir metotla çalışmaktadırlar. Bu usul, onların en nüfuzlu ve en tesirli bir muaraza tarzıdır. Buna inançla inanmışlardır.

Bunun için düşman ve muhalifiniz olan siyasîler, zatınızın ve iktidar partisinin hakkında pek tahripkâr ve sinsi bir propaganda kampanyasına girişmiş bulunuyorlar. Evet, siz bizlerin malûmat vermesine muhtaç olmayabilirsiniz; fakat size aleyhinizdeki en mahrem haberleri takdim eden ve resmî veya gayriresmî kimseler arasında muhalefet hesabına sinsice çalışanlar var. Bunlar sizlere siyahı beyaz, beyazı siyah göstermek nevinden rapor ve dosyalar düzenleyip sizlere birçok dindar şahsiyet ve kimseyi muhalif edici haberler veriyor. Bilhassa halkımızın en âmî köylüsüne kadar pek hassas olduğu iman ve ıslâmiyet, din, din adamları ve dindarlar mevzuunda bütün bütün hilâf-ı hakikat, hilâf-ı vaki haberler uydurarak sizlere yetiştiriyorlar.

Mazi ve hâldeki sağ ve ölü müseccel komünistlerin ve muhalefet liderinin birinci derecede ve pek dehşetli bir korkaklıkla hakkında iftiralar yaydığı ve üzerinde durduğu bir mevzu vardır. O da Bediüzzaman Said Nursî ve Nur talebeleridir. Düşmanlıklarını, din düşmanlığı ve dinsizlik vartasıyla ağızlarından çıkardıkları birkaç lâfı numune olarak arz edelim:

Z. Sertel: “Bediüzzaman Said Nursî sağ kaldıkça ve eserlerinin intişarına zecrî tedbirlerle set çekilmedikçe bu memlekette bizim ideolojimizin halk tarafından kabullenip gelişmesine imkân ve ihtimal yoktur kanısındayız.”

H. A. Yücel: “Bediüzzaman’ın yaydığı dinî fikirler, eski hocalar softalar gibi ürkütücü, korkutucu, Cehenneme batırıp batırıp çıkarıcı değildir. ‘Kâle-kıle’lerle dini yayıcı eski kitaplara muhalif olarak, akıl ve mantığın kandırılabileceği, güya Kur’an’dan ilham ve feyiz alıp ispat ve izahat metodunu takip ederek millet ve gençliğimizi aldatarak onları ‘din’le zehirleyen risalelerdir. Bundan dolayı bizim için tek tehlike ve engel, bakkal defterlerine Arap harfleriyle yazılarak yayınlanan o karanlıklı kitaplardır. O ıslâmcı şahsın kitaplarının okul ve halk muhitinde yayılması, biz aydınların aydın fikirleri vatanımıza yerleştirme çabasında en büyük bir engel teşkil etmektedir. Bu zorunlu durumun ortadan kaldırılmasından başka bir hâl çaresi yoktur kanısındayım. Hükûmetin, gizli olarak faaliyet hâlinde bulunan bu din yayıcılığının muhakkak surette durdurulması yolunda aktif icraatlara acilen girişmesi gerektir intibaındayım.”

Muhalefet lideri, Bediüzzaman teneffüs için bağ ve kırlara çıktıktan biraz sonraki zamandan evine döndüğü saate kadar Emirdağ semasında iki-üç tayyarenin uçuşturulduğu hengâmelerde bir gün Afyon’da verdiği bir nutukta:

“Afyon’dan tehlikeli bir huruç hareketi bekliyorum!” demiş, sonra da alâkalılara hiddetli bir halet içinde, şiddetli ve devamlı tedbirlerde ihmalcilik yapılmamasını, Bediüzzaman’ın inziva içinde olduğunu düşünerek bu mevzuun küçültülmemesini emretmiştir.

Bu ve daha birçok dinsizlik vakıasına mütemasil şimdiki din düşmanları, anarşist komünistler, muhalefet lideri veya mensupları; din, dindarlar, Bediüzzaman’ın Nur Risaleleri ve talebeleri hakkında yalan ve iftiralardan mürekkep haberleri havi mürettep evraklar vücuda getirirler. Bu suretle, zatınızı ve iktidarınızı, din ve din adamlarımız, dindar milletimiz, Nur Risalelerinin müellif ve talebeleri aleyhinde bir kanun ve icraat yaptırmaya zorlayabilirler. Bu müessir entrikayla dindar halkımızı meşru hükûmet aleyhine geçirmeye çalışırlar ve çalışmaktadırlar.

Din düşmanlarının, muhalefetin, partiniz ve hükûmet mekanizması içine yerleştirdikleri gizli hafiyeleri, demokratik meşru iktidara vehim ve şüpheler iras edebilecek birtakım uydurma şeylerle dolu ve habbeyi kubbe gösterme hilesiyle memlû dosya ve evraklar tanzim ederler ve ettirirler. Talep vukuunda –güya en emin bir vesaik gibi– sizlerin ve hükûmet adamlarının önüne sürüp, zihinlerde bütün bütün asılsız ve menfî şeylerin yerleşmesine çabalarlar ve çabalamaktadırlar.

(...)


Zübeyir Gündüzalp
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

20

15.05.2006, 22:16

Konuyu açan arkadaşımız ne sormuş, diğer arkadaşlar ne cevap vermiş!!!
Bu kadar da olmaz diyorum ve uhuvvet düsturlarını çiğneyen kişileri müslüman kardeşleri olarak uyarıyorum.
Bu kadar birler varken "HAKSIZCA" eleştirilerden lütfen artık vazgeçelim.
Tasvip etmediğimiz durumların da gerçeğini "BıRıNCı KAYNAKTAN" öğrenmeden yani yalan yanlış bilgilere dayanarak yapılan yorumlardan vazgeçelim.Bu ülkenin ve dünyanın bu hizmete ihtiyacı var.Üstadımız bizden hizmet bekliyor, didişme değil!
Selametle, Emin Okur

Bu konuyu değerlendir