Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

09.09.2010, 18:35

Başucunuzdan ayıramayacağınız DERGİLER (EYLÜL 2010)



BİZİM AİLE: Yemek sadece

haz almak için yenilmez!

Birçok insan, dün ne yediğini hatırlamamaktan şikâyetçi. Evet her gün düşünmeden yiyip içiyoruz. “Peki acaba ne yediğimizin ya da nasıl yediğimizin farkında mıyız?”

Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi Genel Başkanı Kemal Özer, Bizim Aile dergisine yaptığı açıklamada; insanların ihtiyaç duyup, duymadığına bakmadan haz almak için yediklerini söylüyor. Lükse yönelen yeme içme sektörünün reklâmların da etkisiyle arttığını ifade eden Özer, verdiği röportajda, yediklerimizin sağlıklı olup olmadığını kimsenin sorgulamadığından yakınıyor. Psikolog Zafer Akıncı da karın doyurmak gibi algıladığımız yeme içme âdetinin, aslında psikolojimizi derinden etkileyen bir faktör olduğunu Bizim Aile okuyucuları için anlatıyor. Peki, her hali ile örnek timsali Bediüzzaman Hazretleri nasıl beslenirdi? Bizim Aile, Eylül ayında yemek yemenin hiç de basit bir faaliyet olmadığını anlatıyor.


GENÇ YAKLAŞIM: 12 Eylül

Gençliği kendini ifade edemiyor

Genç Yaklaşım dergisi, bu ay 7. yaşını kutluyor. 7 yılın verdiği coşkuyla okuyucu karşısına çıkan derginin Eylül sayısında, gençlerin en çok şikâyet ettiği “Hürriyet” konusu işlenmiş. Hürriyet’in gençlik boyutuna değinen dergide “Hürriyet” kavramı tartışılıyor. Genç Yaklaşım’da Eylül ayında yer alan söyleşiler dikkat çekici. 12 Eylül’ün yıldönümünde Mehmet Altan ve B. Said Çiftçi kendi perspektifleriyle 12 Eylül gençliğini anlatıyorlar. Altan, yapılan söyleşide 12 Eylül’ün yetiştirdiği gençliği şöyle tanımlıyor; “Kendini özgürce ifade edemeyen, duygu ve düşüncelerini konuşarak, yazarak dillendiremeyen, bunun yolları kapatılmış bir gençlik yaratıldı.”

B. Said Çiftçi ise röportajında yeni nesil gençleri “Nihilist” olarak tanımlarken şu cümlelere yer veriyor. “2000’li yılların gençliğinin en iyi arkadaşı bilgisayar ve internettir. Yığınla sanal arkadaşları olduğu halde gerçekte hiç arkadaşı olmayan; nefsinin esiri olduğu halde kendini “özgür” olarak tanımlayan bir gençliktir.”


CAN KARDEŞ:

Çocuklara iyilik dersi

Yine Yeni Asya Medya Grup’tan çıkan Can Kardeş dergisi de bu ay çocuklara iyiliği aşılıyor. Eylül sayısında yardımlaşmanın güzelliğini vurgulayan dergi; çocuklara Müslümanlığın en büyük vasıflarından biri olan yardımlaşmayı ve iyiliği, uygulama mesajını veriyor.


KÖPRÜ: Kürt Sorununa

“Köprü” çözümleri

1994’ten beri, Risale-i Nur Enstitüsü’nün yayın organı olarak, ilme, irfana ve ümrana köprü olmak gayesiyle yayın hayatını sürdüren Köprü Dergisi, bu periyodunda Türkiye’de sık tartışılan Kürt Sorunu meselesini ele alıyor. “Said Nursî’nin Demokratik Toplum Tasavvuru” konulu Köprü’nün bu sayısında, Risâle-i Nur’un bakış açısıyla yaklaşılan Kürt sorununa toplumsal, siyasal, ekonomik ve sosyal sebepler de analiz edilerek demokratik çözüm teklifleri sunuyor. 20-21 Mart 2010 tarihlerinde Risale-i Nur Enstitüsü tarafından düzenlenen V. Ulusal Risâle-i Nur Kongresi’nin sonuç deklarasyonların da yayınlandığı dergi, farklı yaklaşımlarıyla entelektüellere yeni ufuklar açıyor.

Bu konuyu değerlendir