Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

03.05.2010, 10:37

İktidar dindarları yozlaştırıyor




İktidar dindarları yozlaştırıyor

Sakarya Adalet Girişimi Başörtüsü Platformundan yapılan açıklamada “İslami hassasiyetlere sahip olduğunu söylediğimiz, toplumun değerleriyle barışık olduğunu düşündüğümüz bir hükümetin icraatları sonucunda; bir İslâm toplumuna giden kilometre taşlarının bir bir geçildiğini görmek yerine, zenginler daha zengin olurken, toplumun geniş kesimlerinin gittikçe fakirleştiğini, ahlaki yapının çökmeye başladığını, insanların değer yargılarının değiştiğini görüyoruz” denildi.

İktidar, dindarları yozlaştırdı

Sakarya Adalet Girişimi Başörtüsü Platformu, “İslâmî hassasiyetlere sahip olduğunu söyledikleri toplumun değerleriyle barışık olduğunu düşündükleri bir hükümetin icraatları sonucunda, İslâm toplumuna giden kilometre taşlarının bir bir geçildiğini görmek yerine, zenginler daha zengin olurken, toplumun geniş kesimlerinin gittikçe fakirleştiğini, ahlâkî yapının çökmeye başladığını, insanların değer yargılarının değiştiğini bildirdi.

Platformdan yapılan açıklamada, başörtülü insanların ülkelerinde zenci muamelesi görmeye devam ettiğ ifade edilerek, her fırsatta, Müslüman kadının sembolü olan başörtüsünün, çeşitli vesilelerle hedef alındığını ve yasakların boyutu mümkün olduğunca genişletilmeye çalışıldığı kaydedildi. Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

“Bugün kendi sorumluluklarımıza bir kez daha göz atalım istiyoruz. Neden böyle bir mücadeleyi savunma noktasında gerekli imtihanı veremediğimize bakalım diye talep ediyoruz. İktidar olmanın dayanılmaz hafifliğinin bizim üzerimize nasıl sirayet ettiğini tüm çıplaklığıyla müşahede edelim istiyoruz. Şöyle bir 10 yıl öncesine dönelim ve bugün geldiğimiz konumu o tarihten sorgulayalım. AK Parti, iktidara gelene kadar 28 Şubat mantığı Müslümanların üzerine bir öcü misali sirayet etmişti. Herkes bir çıkar yol ararken; AK Parti ile birlikte ümitler bir nebze olsun yeşermişti. Herkes, Müslümanların ellerinden alınan hakların tekrar kazanılması için bel bağlamıştı bu iktidara Farkında olmadan kişisel sorumluluklarımızı yüklemiştik AK Parti Hükümetine. Her ne kadar, AK Parti kendini ‘İslâmcı değiliz’ diye tanımlasa da, herkesin bir ümidi vardı. Başörtüsü sorunu çözülecek, katsayı problemi ortadan kalkacak, toplum olarak daha ahlâkî, daha mütedeyyin bir yapıya bürünecektik. Peki, geldiğimiz noktada nerede duruyoruz? Kendi sorumluluklarını başkalarına yükleyen Müslümanlar olarak ne başörtüsü sorununu çözebildik, ne de toplumu ıslâh etme noktasında artı bir adımımız oldu. İslâmî hassasiyetlere sahip olduğunu söylediğimiz, toplumun değerleriyle barışık olduğunu düşündüğümüz bir hükümetin icraatları sonucunda; bir İslâm toplumuna giden kilometre taşlarının bir bir geçildiğini görmek yerine, zenginler daha zengin olurken, toplumun geniş kesimlerinin gittikçe fakirleştiğini, ahlâkî yapının çökmeye başladığını, insanların değer yargılarının değiştiğini görüyoruz. İşte tam burada iktidarla ilişkilenme biçimimizi yeniden gözden geçirmeliyiz.”

03.05.2010

Bu konuyu değerlendir