Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Muhammed

Moderatör

  • "Muhammed" bir erkek
  • Konuyu başlatan "Muhammed"

Mesajlar: 1,122

Konum: The Collection of Risale-i Nur

Meslek: The Collection of Risale-i Nur

Hobiler: The Collection of Risale-i Nur

  • Özel mesaj gönder

1

19.12.2009, 13:06

Yapmak istediğimi GAZETEMİZ gayet güzel yapmakta ... RÖPORTAJ

Muhammed ZORLU - Röportajı


Esselamun Aleykum; Değerli okurlar röportajlarımıza devam ediyoruz, bu sefer ki konuğumuz Adıyaman 'dan Hüseyin ÖZBEY ağabeyimiz. Keyifli okumalar...


Öz geçmişinizden kısaca bahsedermisiniz?
1943 Sincik/Adıyaman doğumluyum.İlk ve orta öğrenimimi sırayla Sincik ve Kahta ilçelerinde yaptım. O sıralarda 1962 yazında Milli Eğitim Bakanlığının bünyesinde geçici öğretmenlik kursundan mezun oldum. 1962-63 senelerinde Adıyaman’ın Samsat ilçesi Yarımbağ köyü ilk okuluna öğretmen olarak atandım.

Askerlik görevimden sonra sırayla Sincik ve Adıyaman merkezde sınıf öğretmenliğine devam ettim. Bu zaman zarfında da boş durmayıp Adıyaman İmam-Hatip lisesinin açmış olduğu Eğitim ön lisans bölümünü bitirdim. 18 Ocak 1996 da emekli oldum. Halen Adıyaman merkezde ikamet etmekteyim.

Bediüzzaman Said Nursi’nin eserleri olan Risale-i Nurlarla ne zaman ve nasıl tanıştınız?

Orta okulda okurken hizmet ehli yaşlı bir amca ile tanıştım, ama sohbetlerine katıldığımı hatırlamıyorum. Ancak ısındığımı ve Hacı İbrahim Altıntaş’ı sevdiğimi ve saydığımı çok iyi hatırlıyorum. İlk gittiğim de köyde birkaç hizmet ehli kişilerle tanıştım.

Askerlikten sonra ( 1964-66 ) Sincik Yarpuzlu köyü İlk okuluna Müdür olarak atandım. O sıralarda İstanbul’da okuyan amcaoğlu Doktor İbrahim (rahmetlik) bana tesbihatı, Konya’da Mühendislik okuyan kardeşim Yusuf’da külliyattan bazı eserleri getirdi. Köyde 2-3 kişiyle dersler yapmaya başladık. Ben her zaman; hiç özel bir gayret harcamadan Cenab-ı Hak bu hizmeti nasip etti, onun için ne kadar şükür etsem az olduğunu bir kez daha hatırladım

Risale-i Nur eserleri hayatınızda ne gibi etkileri bıraktı?
Risale-i Nur eserleriyle tanışınca İslamiyetin büyük bir nimet olduğunu öğrendim. Çokça şükrettim ki ben de bu dini bir mensubuyum. Bir müslümanın gayesi yalnız kendisini kurtarmak olmamalı, islamiyeti erkese götürmenin çabası içerisinde olmalı, bu uğurda mümkün lduğu en azami derecede maddi ve manevi gayret göstermelidir fikri bende yer etti. Bu eserler ile tanışmasaydım aileden gelen bir dindarlık ile imanımı kurtarabilecekmiyim? Bilmiyorum. Allah korusun zamanın fitnesinden paçayı kurtaracakmıydım? Bilmem diye düşünüyorum.

Sizce Bediüzzaman Hazretlerinin hayatı boyunca gayesi neydi?

Bediüzzaman hazretleri hayatı boyunca hiçbir dünya hatta uhrevi menfaat bile gözetmeden cenabı hakkın bahşettiği sonsuz bir sevgi ve muhabbet ile Müslüman kardeşinin ehli imanın hatta bütün insanlığın imanının kurtuluşu için çalışmış. Dünya hayatını bu konuya hasretmiş. Kendi ifadesi ile

Bana, 'sen, şuna buna niçin sataştın?' diyorlar. Farkında değilim.
Karşımda müthiş bir yangın var. Alevleri göklere yükseliyor. İçinde evladım yanıyor, imanım tutuşmuş yanıyor. O yangını söndürmeye, imanı kurtarmaya koşuyorum.
Yolda biri beni kösteklemek istemiş de ayağım ona çarpmış, ne ehemmiyeti var. O müthiş yangın karşısında bu küçük hadise bir kıymet ifade eder mi? Dar düşünceler, dar görüşler...


Yani Bediüzzaman hazretlerinin hayatı boyunca gaye-i yeğanesi ehli imanın imanını kurtarmak olmuştur. Allah ebeden razı olsun. Kainatın zerratı adedince rahmetler Peygamberimize (s.a.v) ve Bediüzzaman hazretlerine olsun. Amin

Risale-i Nur eserlerini sizce tüm dünya insanlarına nasıl ulaştırabiliriz?

Risale-i Nur bütün dünyaya tanıtılmalı, Müslüman olana da olmayana da ulaştırılmalı çünkü bu eserler hem imani meselelerin hem de beşeri münasebetlerin yani içtimai meselelerin de en iyi ve en tesirli kaynağıdır.bunun için gazete dergi ve kitap gibi basılı, radyo ve televizyon gibi görsel ve işitsel yayın araçları ve çeşitli dillere çevrilmiş risaleler neşredilmelidir ve neşredilmektedir. Bunu yurt ve dünya çapında yeniaysa vakfının desteği ile yeniaysa gazetemiz ve çalışanları imkanlarının fevkinde bir gayret ile deruhte etmektedirler. Çünkü münferit çalışmaların semeresi birse, böyle çalışmaların semeresi binleri geçer. Bu konular gayretler ayrıştırılarak değil birleştirilerek çok daha hizmetleri ileriye taşımaları gerektir…

40 Yıllık Yeni Asya okuyucusu olarak bize gazetemiz hakkında ne söylemek istersiniz?

Gazetemiz efkar-ı umumiyeyi oluşturmada, fikirleri, düşünceleri kitlelere ulaştırmada çok önemli bir vasıtadır, bu nedenle büyüklerimiz münferit çalışmaların yerine binler hatta milyonlar semere vereceğini çok daha önceden keşfetmişler ve gazetemizi çıkarmaya başlamışlar, çok önemli oluşumlara imza atan gazetelerin benim yapmak istedğim halde yapamadığımı en uygun ve parlak bir şekilde yapıyor, yeniassym ehli insaf herkesin ailesine çoluk çocuğuna okutabileceği yegane gazetedir. Kurulduğundan beri hak bildiği yoldan sapmamış hakkı hakkaniyeti haykırmış çizgisinden asla ayrılmamış, menfi gayretleri büyük bir cesaret ile gögüslemiş gördüğü büyük sarsıntılara rağmen hak bildiği davasından asla taviz vermemiş, hep dik durmuş hiçbir menfiye boyun eğmemiştir. Madem böyledir çok okumalı ve çoklara okutmalıyız.

Sizlerin şahsına ve tüm Yeni Asya ve Sentez Haber çalışanlarına teşekkür ediyorum.

-Bizde Sentez Haber ve Yeni Asya Media Grup olarak sizlere teşekkür ediyoruz, Rabbim hizmetlerinizi kabul etsin mutlu ve sağlıklı nice nurlu ömürler inşaAllah…

iletişim: muhammedzorlu@sentezhaber.com

Alıntı

http://www.sentezhaber.com/haber_detay.asp?haberID=2650
Bismillahirrahmânirrahîm

" Dedim:''Çok yalnızım.”
Dedi: “Ben sana çok yakınım
.”


Bakara: 186 Ayeti Kerime

Bu konuyu değerlendir