Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Bilâl Tunç

Orta Düzey

  • Konuyu başlatan "Bilâl Tunç"

Mesajlar: 360

Konum:

Meslek:

Hobiler: 1- tashih, 2- Osmanlıca, 3- arıcılık

  • Özel mesaj gönder

1

03.08.2008, 21:17

Teessüf

Teessüf
Bu def’a çuvaldızı kendimize batıracağım, iğneyi başkalarına… Allâh’ın emri olan örtünme, dînî tâbirle tesettür konusunda, işi sulandırarak mecrâsından saptıranlara teessüflerimi ifâde edeceğim.
Dînî konular, Allâhu Teâlâ’nın koyduğu sınırlarla çevrilidir. Tabiî, bunları biz insanlar, ancak peygamberlerin tebliği ile öğreniriz. ıslâmiyetin esasları da öncelikle Kur’ân-ı Kerîm ve Hz. Muhammed’in (asm) emirlerine ve yasaklarına göre şekillenmiştir. Temel meseleler dışında, insanların örfleri ve vicdanlarına da söz düşmektedir.
ışte, örtünmede esas, Kur’ân’da ifâde edilen ve Hz. Peygamber’in (asm) hayâtında uygulanan şekildir. Bunun ötesi, meselâ kullanılacak malzeme, renk, şekil, tarz zamana ve anlayışa göredir. şimdi, vücûdun ana hatlarını ve başı örtmek, böylece karşı cinsin kötü nazar ve emellerine geçit vermemek temelinde olan tesettürü; bunun tam tersi bir istikamette kullananlara ne demeli?
Podyumlarda, o garip yürüyüşleri ile “Gizlemekte oldukları zînetleri anlaşılsın diye, ayaklarını yere vurmasınlar” (K.Kerim, Sûre:24/Âyet:31) emrine tam muhâlefet eden mankenlerin teşhîr ettikleri kıyâfetleri hayranlıkla seyreden mü’mine hanımlar, elbiselerin gizlemeyip aksine fâş ettikleri sırlara nazar eden mü’min beyler… Teessüfler, teessüfler!
Modacılar ve eşyâ satanlar elbette ürünlerini pazarlamak için bu sâhaya da el atacaklardır; bu onların hakkıdır. Fakat, inançlı insanların, inandıklarına ters olan davranışlara moda nâmı altında da sunulsa, iltifat etmemeleri gerekmez mi? Zâten, Müslüman toplulukların şu tüketim çılgınlığına kapılmaları ve sömürücüler için birer pazar hâline gelmeleri değil midir, bizi bu zillete yuvarlayan?
En gözalıcı renkte başörtüleri, en câzibedâr kıyâfetler, üstelik makyajla daha dikkat çekici hâle getirilmiş, Cenâb-ı Hâlık’ın cemâl sıfatı ile yarattığı bir yüz, vücut hatlarını gizlemekten çok ortaya çıkaran bir giyim tarzı… Teessüfler, teessüfler! Bunun neresi tesettür, bu nasıl örtünmek?
Başı bağlı hanım kızlarla bıyıkları yeni terlemiş delikanlılar, el-ele, kol-kola, dahası kol omuza atılmış, baş başa dayanmış halka ve kendilerine çevrili garipseyen nazarlara aldırmadan umûmî yerlerde arz-ı endâm eder oldu… Yapanlar mı garip, tuhaf görenler mi? Nikâhlı bile olsalar, kıyâfetlerinin kendilerine yüklediği sorumluluğun farkına varmayan bu kişilere teessüfler, teessüfler…
Bu kısım, tatbikatçılarla ilgili idi. şimdi gelelim, sözde müdâfaacılara: Yâhû, Allah’dan korkun, yıllardır bu işin edebiyâtını yaparak, milletin zaaflarından istifâde ederek sandıklarınıza oy sağmanın yolunu buldunuz. Ne hikmetse, başörtülü ile başörtüsüzü anlaştıracak, barış içinde birlikte yaşamalarını sağlayacak bir çâre bulamadınız! Yoksa, bu da ipin üstünde kalabilmek için îcâd edilmiş, bir çeşit sirk hârikalarından, “cambaza bak” numaralarından biri mi?
Sizler, “irticâ ve bölücülük” tehdîdini canlı tutarak, “böl ve yönet” düstûrunu uygulayarak koltuklarınızın bekasını garanti ederken, nice insanın inandığı gibi yaşayamamasının meydana getirdiği buhrânlara sebeb olduğunuzu ve nice insanın rûh sağlığını bozduğunuzu, nice insanın istikbâlini kararttığınızı biliyorsunuz; bile bile lâdese devâm ediyorsunuz… Teessüfler, teessüfler!
Sizler, ey dâhî politikacılar, ey âkil siyâsetçiler, ey mâhir idâreciler, sizler karışmasanız bu memleketin örtülüsü-örtüsüzü, inançlısı-inançsızı, müslümanı-gayrimüslimi birlikte kardeşçe yaşarlar! Kardeş, komşu, akrabâ, hemşehri olarak birbirinin hakkına riâyet ederler.
Ve sizler, müstakil ilim adına, hür düşünce ve davranış adına, kalas üreten kerestehânelerin sorumluları! Kalınlık makinelerinin ustabaşıları! Tornadan tek tip odun îmâl eden zenâatkârlar! Sâhibinin sesi plâk üreticileri! Sizlere de teessüfler, teessüfler!
Ekrem KILIÇ
03.08.2008
CEMÂATDE VÂHİD-İ SAHÎH OLMAZSA; CEM' VE ZAMM, KESİR DARBI GİBİ KÜÇÜLTÜR. [Hakîkat Çekirdekleri (73)]

2

03.08.2008, 23:13

Bu yazının altına eksiksiz olarak imzamı basıyorum

Bilâl Tunç

Orta Düzey

  • Konuyu başlatan "Bilâl Tunç"

Mesajlar: 360

Konum:

Meslek:

Hobiler: 1- tashih, 2- Osmanlıca, 3- arıcılık

  • Özel mesaj gönder

3

04.08.2008, 09:57

Evet Kardeşim, senin imzânın yanına ben de imzâmı basıyorum. Tesettürdeki sulanma maalesef, dünyevîleşmemizin bir tezâhürü.. Allah bizlere basîret ve iz'an versin.. Bizlere merhamet etsin..
CEMÂATDE VÂHİD-İ SAHÎH OLMAZSA; CEM' VE ZAMM, KESİR DARBI GİBİ KÜÇÜLTÜR. [Hakîkat Çekirdekleri (73)]

4

04.08.2008, 14:03

Amin ecmain abicim..

hy120

Profesyonel

  • "hy120" bir erkek

Mesajlar: 654

Konum: usak

Meslek: esnaf

  • Özel mesaj gönder

5

20.08.2008, 15:36

Alıntı sahibi ""talhagenc""

Bu yazının altına eksiksiz olarak imzamı basıyorum


simdi bende basıyorum desem sulandırma olacak ama hakikaten tesettür konusunda çok büyük bir sulandırma var. üstelik dindar gözükenlerde de çok görülür oldu.

Bu konuyu değerlendir