Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

14.03.2007, 11:39

anakaradaki hastahanelerde başörtüsü problemi

arkadaşlar tedevi için gittiğim birkaç hastahane ya da klinikte başörtülü olmamdan dolayı 2.sınıf insan muamelesi gördüm.ankaranın bu konuda yabancısıyım,bildiğiniz bana tavsiye edbileceğiniz dindar ya da dine saygılı doktorların bulunduğu bir hastahane ya da klinik var mı?

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

2

14.03.2007, 16:15

Insana hastaligi yüzünden yardim amacli yetistirilen bir doktor bile böyle cirkefse, yani bir kadini namusunu korudugu icin hor görüyor ve tedavisini gönül rizasi ile yapmiyorsa o insan olamaz -hayvandanda asagidir- bir gavur memleketinde yasiyoruz fakat bu türkiyedekiler bizimkilerden daha gavur :cry: :cry: :cry:
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

3

14.03.2007, 16:45

Yazıklar olsun.
ıstibdat dostu dahi düşman yapar görmüyorlar mı?

Kardeşim Allah şifa versin. Yapılan zulm inşaallah günahlarına kefaret olsun.
şafi olan Allah sana acil şifa versin.

Muhabbetl
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

4

15.03.2007, 10:21

Allah razı olsun...
Türkiye de yaşayıp türbanlı olan kardeşlerim bilirler bu ülkede bu gibi durumlara alışığız aslında.hastahanelerde gönülsüz de olsa tedavi etmek zorunda kalıyorlar ama daha kapısından içeri alınmadığımız kurumlar var.Ne diyelim Allah hidayet versin,bilmiyorlar.

YaMusaB

Stajyer

Mesajlar: 154

Konum: KaFKasYa

Meslek: TaleBe

  • Özel mesaj gönder

5

15.03.2007, 21:00

sulezeynep abla Allah acil şifa versin inşaAllah

Buraya bir bakın; http://www.fatihmed.edu.tr

6

18.03.2007, 15:38

Metropolün en büyük üniversite araştırma hastanesinin acil servisi…

Hastalığının artık son devrelerini yaşamakta olan yaşlı hastanın refakatçisine doktor, gecenin ilerleyen saatlerinde şunları söyler: “Yanlış anlamayın, ama ben sizin yerinizde olsam hastamı eve götürürüm. Yapılacak hiçbir şey yok artık…”

Refakatçi, bunu bildiğini, ama hastasının ısrarla gelmek istemesi sebebiyle orada bulunduklarını anlatmaya çalışır.

Doktor, otomatiğe bağlanmış gibi mekanik bir sesle şöyle der: “Yatağımız yok. Birazdan 18 yaşında bir genç hasta gelirse, geri çevirmek zorunda kalabiliriz. Hastanızın bir gencin hayatına mal olmasını siz de istemezsiniz değil mi? Tavsiyem hastanızı götürün…”

“Doktor Bey, siz de yanlış anlamayın, ama hayatı Kim verdiyse, O alır. Siz kendinizi burada kimin ölüp kimin sağ kalacağına karar veren bir ilâh mı sanıyorsunuz? Genç hasta ölebilir, ölmesini beklediğiniz hasta günlerce, aylarca yaşayabilir. Öyle değil mi? Sadece vazifenizi yapın…”

“Olayı bilimsel açıdan değil, tamamen dinî açıdan değerlendiriyorsunuz. Siz bilirsiniz” deyip arkasını dönen doktorun arkasından refakatçi dehşetle bakar…

“Sosyal Darwinizm’in vahşî yüzlerinden biri bu bakış açısı olsa gerek” diye düşünür…

Aylar sonra 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle gün boyu işi bırakma (!) kararı alan sağlık sektörü çalışanlarının ekranlarda ve gazetelerde* kendilerini haklı çıkarmaya çalışan açıklamalarını ibretle seyreder…

Ve her zaman teselli bulduğu eserlerdeki şu tespitleri hatırlar:

“Merhaba ey kendi hastalığını teşhis edebilen bahtiyar doktor, samimî ve aziz dostum…

“Hakikat nazarında herkesten ziyade hasta olan, maddî ve gâfil doktorlardır. Eğer eczahane-i kudsiye-i Kur’âniyeden tiryâk-misâl imanî ilâçları alabilseler, hem kendi hastalıklarını, hem beşeriyetin yaralarını tedavi ederler, inşallah… Hem bilirsin, meyus ve ümitsiz bir hastaya manevî bir tesellî, bazen bin ilâçtan daha ziyade nâfidir. Halbuki, tabiat bataklığında boğulmuş bir tabip, o biçare marîzin elîm ye’sine bir zulmet daha katar. ınşallah bu intibahın seni öyle biçarelere medar-ı tesellî eder, nurlu bir tabip yapar…” (Bediüzzaman Said Nursî, Barla Lahikası, Sayfa 57.)


*14 Mart tarihli AA haberi
Biz muhabbet fedâileriyiz; husûmete vaktimiz yoktur.

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir