Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

  • Konuyu başlatan "nur_i_ayn"

Mesajlar: 22

Konum: ızmir

Meslek: öğrenci

Hobiler: ilim,kitap,tasavvuf

  • Özel mesaj gönder

1

06.03.2007, 17:13

şifalı bitkiler

şifalı bitkilerin toplanması



şifalı güçleri kurutulmuş hemcinslerine göre çok daha üstün olan taze bitkiler, şubat sonu ile ekim sonu arasındaki zaman içinde toplanabilir. Pek sert geçmeyen kış aylarında hatta, sinirliot, yoğurtotu veya yapışkanotu ve kırlangıçotu gibi bitkiler hala toplanabilir.

Kurutulacak bitkiler, mümkün olduğunca güneşli günlerde toplanmalıdır. Bunun nedeni yalnızca, güneşli havada yapılan bir yürüyüşün daha zevkli olabileceği değil, bitkilerin iyileştirici güçlerinin güneşli havalarda doruğa ulaşıyor olmasıdır. Ayrıca, topladığınız bitkilerin endüstri bölgelerinden ve yoğun trafiği olan yollardan "uzakta gelişmiş temiz bitkiler olmasına özen gösteriniz. Bitkiler toprağın en az iki parmak üstünden kesilmeli, kökleriyle birlikte sökülmemelidir! Bitkileri eve taşımak için en uygun olanı bir sepet, file, bez torba veya kağıt torbalardır. Plastik torbalar kullanılmaz. Çünkü hava almayan plastik torbanın içindeki bitkiler hemen bozulur ve sağlıklı bir biçimde kurutulamazlar. Ve bir rica daha; bitki toplarken ölçüyü kaçırmayın!

Bazı çok güzel alanları ve ender bitkileri koruyabilmek için onların bazen koruma altına alındığını ve bu bölgelerde bitki toplamanın yasak olduğunu unutmayınız. Bu tür yasaklara uymalısınız!


şifalı bitkilerin belirlenmesi



şifalı bitkileri doğada aramaya çıktığınızda, sağlığınıza önemli bir katkıda bulunmuş oluyorsunuz. Çünkü artık sıkışık kent merkezlerinden ve yoğun trafik akışından uzaktaki temiz bir doğada hareket ediyorsunuz. Bu hareketliliği bedeninizin ne kadar yararlı bulduğunu ve uzun gezintileri ne kadar özlediğini zamanla anlamaya başlayacaksınız. şifalı bitkilerle henüz yeni tanışmakta olan kişiler, öncelikle doğayı tanımaya ve anlamaya çalışmakla yetinmelidirler. Belirtilmiş olan bölgelerde şifalı bitkileri arayın, onları belirlemeye çalışın ve böylece onların yaşam alanlarını tanıyın.

Karar verme yeteneğine tam olarak güvenemeyen kişiler, konu uzmanlarının yönetiminde gerçekleştirilen bitki arama turlarına katılarak, bitki toplama pratiği edinmeye çalışmalıdırlar. Bu davranış yalnızca kişilerin sağlığı açısından değil, doğanın dengesi ve sağlığı açısından da önemlidir. Bazı bitkiler, doğayı koruma yasalarıyla koruma altına alınmış olabilir veya şifalı bitkilere çok benzeyen yararsız bitkiler boş yere toplanabilir. Ancak, aradığınız bitkiyi çok iyi tanıdığınıza inandığınızda bitki toplamaya çıkmalısınız.



Öksürükotu




Öksürükotu, öksürüğe karşı kullanılan en eski bitkidir. Eski Yunanlılar bile, astımı yatıştırabilmek için, yakılan bitkinin dumanını içlerine çekerlermiş. Bitki 15 cm kadar yükselir, çok köşeli yaprakları ve altın sarısı çiçekleri vardır. Daha mart ayında topraktan çıkmaya başlayan çiçekler ilkbahar müjdecisi olarak bilinir.

Öksürükotu öncelikle killi topraklarda ve dere kıyılarında yetişir. Ancak mayıs başlangıcında gelişmeye başlayan yapraklar, salatalara katkı olarak kullanılabilir, çünkü yüksek oranda C vitamini içerirler. Çay demlemede kullanılan çiçek ve yapraklar hızla küflenebilirler. Bu nedenle, toplandıktan hemen sonra 40 derece civarındaki bir ısıda iyice kurutulmalıdırlar. Çayın çok iyi süzülmesine özen gösterilmelidir.

Toplama: Çiçekler mart ve nisanda, yapraklar ise mayıs ve temmuzda toplanır.



Sinirliot



Taze sinirliot yapraklarıyla hazırlanan şurup kan temizleyici etkiye sahiptir ve her öğünden önce kullanılmalıdır. Yetişkinler bir yemek kaşığı alırken, çocuklar yarım tatlı kaşığı alırlar.

Sinirliot şurubu iki ayrı reçeteye göre hazırlanabilir:

1) ıki avuç dolusu iyice yıkanmış taze sinirliot yaprağı kıyma makinesinden geçirilir. Bu yaprak lapası biraz su eklenerek sulandırılır. 250g çiçek balı ve 300g ham şeker eklenir. Çok düşük ısıda sürekli karıştırılarak kaynama derecesine geldiğinde ocaktan indirilir. Yaprak, bal ve ham şekerden oluşan ağdalı şurup temiz kavanozlara aktarılır ve buzdolabında muhafaza edilir.

2) ıyice yıkanmış sinirliot yaprakları bir çömleğin veya cam kabın dibine bir kat dizilir ve üstüne bir kat ham tozşeker serpildikten sonra yine bir kat yaprak dizilir. Kap dolana kadar bu işlem sürdürülür. Kap dolduktan sonra, besinlerin korunmasında kullanılan ince plastik folyelerle, hava almayacak biçimde ağzı iyice örtülür ve bahçenin belirli bir köşesine gömülür. Üstü toprakla örtülmeden önce, kap bir tahta parçasıyla koruma altına alınır. Toprağın altındaki değişmeyen ısıda sinirliot-şeker karışımı mayalanmaya başlar. Sekiz hafta sonra kap topraktan çıkarılır, oluşan şurup kısaca kaynatılır ve soğuduktan sonra şişelere veya kavanozlara aktarılır.

Sarı Kantaron

Eski çağlardan beri sarı kantaronda pek çok iyileştirici ve doğaüstü güçler olduğu söylenegelmiştir. Halk arasında da bitki, kanom, kılıçotu, mayasılotu, yaraotu gibi adlarla anılır. Dümdüz ayakta duran ve 90 cm kadar yükselebilen bitkinin sarı çiçekleri, ezildiklerinde kırmızı bir sıvı salgılarlar.

Sarı kantaron, 2200 metreye kadarki çayırlıklarda, orman ve tarla kıyılarında yetişir. Taze veya kurutulmuş olarak, çiçeklenmekte olan tüm bitki kullanılır. Çay olarak, sinirsel rahatsızlıklara, histeriye ve düzensiz adet kanamalarına karşı başarıyla kullanılabilir. Kantaron yağı ise dıştan kullanımda, yaralara, çatlaklara, lumbago ağrılarına ve güneş yanığına karşı çok etkilidir.

Toplama: Haziran-ağustos arasında, çiçeklenme dönemindeki bitkinin tümü toplanır ve gölgede kurutulur.



Mayıs Papatyası


Büyükannelerimizin bu en değerli ilacı daha yirmi yıl öncesine kadar küçümseniyordu. Ama günümüzde papatya çiçeğinin iltihap önleyici etken maddeleri hak ettikleri saygıyı görüyorlar. Özellikle çiçeğin içerdiği eterli yağa büyük önem veriliyor. Çünkü o, kılcal damarları yeniden daraltmakla kalmayıp(iltihaplanmada genişleyen kılcal damarlar),ayrıca kramp önleyici olarak da çok etkilidir.

Adet görme problemleri yaşatan kadınlar ve mide rahatsızlığı, kramp, kolik ve bağırsak rahatsızlığı çeken herkes, papatyanın iyileştirici etkisinden çay içimi, oturma banyoları ve friksiyon biçiminde yararlanmalıdır. Mayıs papatyası, etkinliğinin doruğuna ancak, kaynatıldıktan sonra varabilir. Çünkü, aktif olmayan pro-azulen C ancak yüksek ısılarda etken azulene dönüşebiliyor.

Toplama: Genellikle yol kıyılarında, tarlalarda ve bahçelerde yetişen mayıs papatyası, yalnızca güneşli günlerde toplanmalı ve hemen havadar ve gölgelik bir yerde, temiz örtülerin üstüne serilip kurumaya bırakılmalıdır.


Koyunotu


Gülün uzak bir akrabası olmasına karşın, görünümü hoş bir bitki sayılamaz. 80 cm kadar yükselebilen gövde sapı kaba yapılı ve yapraklar gibi tüylüdür. Küçük sarı çiçekler haziran-ağustos döneminde, bir başak görünümünde açılırlar. Bitki her yerde, ama özellikle killi topraklarda yetişir. Güneşli açık alanları, çalılıkları ve verimsiz çayırlıkları sever. Çiçekler ve yapraklar yazın toplanmalıdır. Hafif idrar arttırıcı olarak ve yara tedavisinde kullanılabilir. Yorgunluğa karşı yararlanılan etkisi ise dikkat çekicidir. Koyunotunun bilinen herhangi bir yan etkisi yoktur.

Toplama: Çiçek ve yapraklar haziran-temmuz döneminde toplanmalıdır.


Kekik


Latincesi Thymus Vulgaris olup Güney Avrupa'da yetişen bir bitkidir. Aromatik yağ kekik, timol ve karvakrol bakımından zengindir. Mide için kullanılan bitki diüretik ve antiseptik özelliğindedir. Gıdalarda baharat olarak ve ete lezzet vermek için kullanılır.

Herbal Terapi

Kırmızı kekik ve tatlı kekik olarak iki cinsi vardır. Kırmızı kekik kuvvetli bir antiseptiktir. Pek çok parazit üzerinde etkilidir. Kanda beyaz hücreleri artırıcı etkisi vardır. Tatlı kekik bitkisi ise baş ağrılarında özellikle sinirsel baş ağrılarında etkilidir. ıdrar yolları iltihabında, üşütmelerde, öksürük ve balgam sökülmesinde, ruhsal sıkıntılarda etkilidir. Adale ağrılarında romatizma hastalıklarında kullanılır.

Aromaterapi

Kekik aromatik yağı timol ihtiva eden bitkisel bir kokusu vardır. ıyi bir uyarıcıdır ve balgam söktürücüdür. Soğuk algınlıklarında romatizmal ağrılarda ve böcek sokmalarında kullanılır.

Kozmetikte Kullanım

Aknede, ekzemada, ciltteki kızarıklıklarda, cildi temizlemek için ve ciltteki çıbanda, saç dökülmesinde kullanılır.

Kullanım şekli

Kekik aromatik yağı, masaj tarzında banyoda ve buğu tarzında, stres için banyo suyuna bir kaç damla damlatılır. Baş ağrısında, eklem ağrısında uygulanmaktadır. Akciğer problemlerinde buğu tarzında uygulama söz konusudur. Dilüe edilmeden kullanılmamalıdır. Hamilelikte kullanılmaz. Kırmızı kekik toksik etkiye sahip olduğu için hiç kullanılmamalıdır.

Uygun Karışımları

Limon Bergamot Melisa Biberiye Lavanta Sardunya.


Kara Hindiba



ılkbaharda kara hindibanın sarı çiçekleri açtığında, taze çiçek saplarıyla iki haftalık bir kür uygulanmalıdır. Günde on tane çiçekli sap toplanır, iyice yıkandıktan sonra çiçekler koparılarak atılır ve saplar yavaş yavaş çiğnenerek yutulur. Güçsüz ve bitkin kişiler, bu hindiba kürü sırasında bedenlerinin yepyeni bir yaşam enerjisine kavuştuğunu hissedeceklerdir.


Isırganotu


Bu bitkiyle tanışmanın acısını herhalde pek çoğumuz tatmışızdır. Ama ona değdiğimizde bize şırınga ettiği maddeler (asetilkolin ve histamin), ısırganotunun önemli bir bitki oluşunda başlıca rolü oynarlar. Bitki, organizmadaki bütün metabolizmaları uyarır. Ama onun özelliklerinden pek çok hastalıkta da yararlanılabilir. Isırganotu öncelikle idrar arttırıcıdır. Romatizma, gut, sık idrara çıkma ihtiyacı duyma, idrar tutukluğu, mesane taşı ve prostat iltihabı gibi rahatsızlıkları olanların, bitkinin idrar arttırıcı etkisinden yararlanabilecekleri unutulmamalıdır. ıshale karşı kullanılabilir.

Kanamaları ve rahatsız edici nezle akıntılarını durdurabilir. Kanı temizler ve öncelikle bu özelliği sayesinde, ilkbahar kürlerinde kullanılan bitki çaylarında mutlaka yeri vardır. Isırganotu çok eski zamanlardan beri ıspanak gibi de tüketilir. Sebze çorbalarına katkı olarak da kullanılabilir, çünkü içerdiği demir ve magnezyum gibi madensel maddeler organizma için çok önemlidir. Bitkinin içerdiği C vitamini oranı da dikkat çekicidir.

Toplama: Tüm ısırganotu türleri doğada ve bahçelerde yetişir. Sapın toprağa en yakın bölümünden kesilir. Her mevsimde, gerektiği kadar toplanmalıdır. Taze olarak daha etkilidir. Çiçeklenme, haziran ve ekim dönemindedir. Tarım mücadele ilaçları kullanılan bölgelerden toplanmamalıdır!

Genelde küçümsenen ısırganotu, Tanrı’nın eczanesinde yetişen en önemli şifalı bitkilerdendir. Onun kan temizleyici ve kan yaptırıcı gücünden de özellikle ilkbahar kürleri biçiminde yararlanılmalıdır. ılkbaharda genç ısırganotu sürgünleri toplanır ve dört haftalık bir ısırganotu kürüne başlanır. Sabahları aç karnına yudumlanarak içilen bir bardak çayın ardından gün boyunca da iki bardak çay içilir. Yarım tatlı kaşığı ince kıyılmış yaprak, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar derecede sıcak suyla haşlanır ve yarım dakika demlendikten sonra süzülür.

Mesajlar: 3

Konum: SAMSUN

Meslek: ÖğRENCı

Hobiler: HACKER

  • Özel mesaj gönder

2

23.05.2007, 17:01

emeğe saygı saol teşekür

3

20.10.2007, 18:33

sirkenin faydaları hakkında bilgi topluyoruz. derlemelerinizi bekliyoruz.

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir