Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

  • Konuyu başlatan "insirah"

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

1

13.06.2006, 09:34

Nur Talebeleri sadece Risale-i Nur mu okuyorlar?

Nur talebeleri sadece Risale-i Nur mu okuyorlar?
Bediüzzaman, Risaleler hakkında; “Risale-i Nur hakaik-i imaniyeye taalluk eden meselelerde kâfidir, başka eserlere ihtiyaç bırakmaz.” der. Başka yerlerde de bu ifadeyi “haslar için” diye tahsis eder. Üstadın zamanında hizmetle ve telifatla alakadar olanların çok az olması itibariyle, bu umumi ve yüce hizmet onların mesailerine terettüb ettiğinden başka şeylerle iştigal etmeleri hizmete sekte vuracağından, o zamanki Nur talebelerinin tümü Risalelerle meşgul olmuş, başka şeylerle ilgilenmemişlerdir.

Ayrıca bu zamanda herkes belli konularda ihtisaslaşmakta, ihtisas konuları dışındaki eserlere fazla zaman ayırmamaktadır. “Umuma el atmak, umumu terk etmektir.” Dolayısıyla kendilerini bu davaya adamış ve Risalelere hizmet etmeyi gaye edinmiş bir kimsenin başka şeylerle meşgul olması ihtisasını zedeler ve motivasyonunu bozar. Zaten ihtisaslaşmanın mahiyeti icabı böyle olması lazımdır.

Üstadımız bu zamanın hastalığını zaaf-ı diyanet olarak belirlemiş, batıl felsefi cereyanlarla nice inanların imanlarının zedelendiğini görmüş, bütün bunlara karşı iman hakikatlerini izah ve ispata ağırlık vererek bu zamanın hastalıklarına tam deva olacak Nur Külliyatını telif etmiştir. Nur talebeli de bu eserleri muhtaç olanlara ulaştırmayı bu zamanın en büyük bir manevi cihadı olarak benimsemişler ve bunu hayatlarının gayesi yapmışlardır. Bununla birlikte Nur talebeleri bilgilerini artırmak için başka faydalı eserleri de okurlar. Ama bu okuyuş şahsi kalır. Birlikte neşir ve ilan için çalıştıkları eserler Nur külliyatıdır. Bunun normak karşılanması gerekir. Her fakültede bütün bilim dalları okutulmadığı, her tarikatta bütün zikirler çekilmediği, her sanayici her çeşit mamülün üretimine çalışmadığı gibi, Nur talebeleri de iman kurtarma davasına öncelik vermekte ve çalışmalarını bu sahada yoğunlaştırmaktadırlar.
Kaldı ki, Nur talebeleri, imani ve Kur'ani hakikatlerin öğrenilmesinde bir tefsir olarak risaleleri okumayı tercih etmekle birlikte, okudukları tek kitap risaleler değildir.

Onlar risalelerden namazın niçin kılınacağını öğrenirler, ilmihal okuyarak ise nasıl kılınacağını öğrenirler.

11. Lemayı okuduklarında peygamber efendimizin sünnetine uymanın lüzumunu anlarlar, siyer kitapları okuyarak ise sünnetin ayrıntılarını öğrenirler.
Bugün Nur talebelerince kurulmuş birçok yayınevi vardır. Buralarda basılan kitaplara bakılırsa meselenin boyutları görülebilir.

Kaynak: sorularlarisaleinur.com

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

2

13.06.2006, 10:29

Evet, Risale-i Nur’un tarz-ı beyanını gören, lâkayt kalamaz.
Başka eserler gibi yalnız aklı ve kalbi değil, belki nefsi de ve hissiyatı da musahhar eder.
Evet bu zamanda en büyük bir ihsan, bir vazife, imanını kurtarmaktır, başkaların imanına kuvvet verecek bir surette çalışmaktır.
Diger eserleri sadece malumat olsun diye okuruz, zira vaktimiz dar ve vazifemiz cok.

Ya ögreten
Ya ögrenen
Ya dinleyen ol
SakIn dördüncüsü olma.
Hadisi Serif meali
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

3

13.06.2006, 10:30

Aziz, sıddık kardeşlerim,
Bu Ramazan-ı şerifte âfâka bakmamak ve dünyayı unutmaya çok muhtaç olduğum halde, maattessüf, dünyaya ara sıra bakmaya bizi mecbur ediyorlar. ınşaallah, bu bakmakta niyetimiz hizmet-i imaniye olduğundan, o da bir nevi ibadet sayılır.
Evet, size iliştikleri gibi, bize de ayrı ayrı suretlerde tecavüzlerini ihsas ediyorlar. Fakat, Cenab-ı Hakka şükür ki, onların tecavüzleri, aksülâmel nev’inde, Risale-i Nur’un fütuhatına yardım ediyor. ıstanbul’daki ihtiyar adamın itirazı münasebetiyle kahraman Nazif yazıyor ki, o itiraz, Risale-i Nur’un ıstanbul’da fütuhat yapmaya ve parlamaya vesile oldu. Ve bize karşı başka cihetlerde küçücük tecavüzler de öyle netice veriyor. Fakat şimdi, biçare bazı hocaları ve sofuları Risale-i Nur’a karşı bir çekinmek, bir soğukluk vermek için hiç hatıra gelmeyen bir vesileyi bulmuşlar. şöyle ki:
Diyorlar: "Said yanında başka kitapları bulundurmuyor; demek onları beğenmiyor. Ve ımam-ı Gazâlî’yi (r.a.) de tam beğenmiyor ki, eserlerini yanına getirmiyor."
ışte bu acip, manasız sözlerle bir bulantı veriyorlar. Bu nevi hileleri yapan, perde altında ehl-i zındıkadır; fakat, safdil hocaları ve bazı sofuları vasıta yapıyorlar.
Buna karşı deriz ki: Hâşâ, yüz defa hâşâ! Risale-i Nur ve şakirtlerinin bir üstadı olan Hüccetü’l-ıslam ımam-ı Gazalî ve beni Hazret-i Ali ile bağlayan yegâne üstadımı beğenmemek değil, belki bütün kuvvetleriyle onların takip ettiği mesleği ehl-i dalâletin hücumundan kurtarmak ve muhafaza etmektir.
Fakat, onların zamanında bu dehşetli zındıka hücumu, erkân-ı imaniyeyi sarsmıyordu. O muhakkik ve allâme ve müçtehid zatların asırlarına göre münazara-i ilmiyede ve diniyede istimal ettikleri silâhlar hem geç elde edilir, hem bu zaman düşmanlarına birden galebe edemediğinden, Risale-i Nur Kur’an-ı Mucizü’l-Beyandan hem çabuk, hem keskin, hem tam düşmanların başını dağıtacak silâhları bulduğu için, o mübarek ve kudsi zatların tezgâhlarına müracaat etmiyor. Çünkü, umum onların mercileri ve menbâları ve üstadları olan Kur’an, Risale-i Nur’a tam mükemmel bir üstad olmuştur. Ve hem vakit dar, hem bizler az olduğumuz için vakit bulamıyoruz ki, o nuranî eserlerden de istifade etsek.
Hem Risale-i Nur şakirtlerinin yüz mislinden ziyade zatlar, o kitaplarla meşguldürler ve o vazifeyi yapıyorlar. Biz de o vazifeyi onlara bırakmışız. Yoksa-hâşâ ve kellâ-o kudsi üstadlarımızın mübarek eserlerini ruh u canımız kadar severiz. Fakat herbirimizin bir kafası, birer eli, birer dili var; karşımızda da binler mütecaviz var; vaktimiz dar. En son silâh, mitralyoz gibi Risale-i Nur bürhanlarını gördüğümüzden, mecburiyetle ona sarılıp iktifa ediyoruz

4

13.06.2006, 11:23

Risale-i Nur talebelerinin hasları olan sahip ve vârisleri ve haslarının hasları olan erkân ve esasları olan kardeşlerime bugünlerde vuku bulan bir hadise münasebetiyle beyan ediyorum ki, Risaletü’n-Nur hakaik-i ıslamiyeye dair ihtiyaçlara kâfi geliyor, başka eserlere ihtiyaç bırakmıyor. Kat’î ve çok tecrübelerle anlaşılmış ki, imanı kurtarmak ve kuvvetlendirmek ve tahkiki yapmanın en kısa ve en kolay yolu Risaletü’n-Nur’dadır. Evet, on beş sene yerine on beş haftada Risaletü’n-Nur o yolu kestirir, iman-ı hakikîye isal eder.
Bu fakir kardeşiniz yirmi seneden evvel kesret-i mütalaayla bazan bir günde bir cilt kitabı anlayarak mütalaa ederken, yirmi seneye yakındır ki Kur’an ve Kur’an’dan gelen Resailü’n-Nur bana kâfi geliyorlardı. Birtek kitaba muhtaç olmadım, başka kitapları yanımda bulundurmadım. Risaletü’n-Nur çok mütenevvi hakaike dair olduğu halde, telifi zamanında, yirmi seneden beri ben muhtaç olmadım. Elbette siz, yirmi derece daha ziyade muhtaç olmamak lazım gelir.
Hem madem ben sizlere kanaat ettim ve ediyorum, başkalara bakmıyorum, meşgul olmuyorum; siz dahi Risaletü’n-Nur’a kanaat etmeniz lazımdır, belki bu zamanda elzemdir.
Hem şimdilik bazı ulemanın yeni eserlerinde meslek ve meşrep ayrı ve bid’atlara müsait gittiği için, Risaletü’n-Nur zındıkaya karşı hakaik-i imaniyeyi muhafazaya çalışması gibi, bid’ata karşı da huruf ve hatt-ı Kur’anı muhafaza etmek bir vazifesi iken, has talebelerden birisi bilfiil huruf ve hatt-ı Kur’aniye’yi ders verdiği halde, sırrı bilinmez bir hevesle, huruf ve hatt-ı Kur’aniyeye, ilm-i din perdesinde tesirli bir surette darbe vuran bazı hocaların darbede istimal ettikleri eserleri almışlar. Haberim olmadan, dağda, şiddetli bir tarzda o has talebelere karşı bir gerginlik hissettim, sonra ikaz ettim. Elhamdü lillâh ayıldılar. ınşaallah tamamen kurtuldular.
Ey kardeşlerim,
Mesleğimiz, tecavüz değil tedafüdür. Hem tahrip değil, tamirdir. Hem hâkim değiliz, mahkûmuz. Bize tecavüz eden hadsizdirler. Mesleklerinde, elbette çok mühim ve bizim de malımız hakikatler var. O hakikatlerin intişarına bize ihtiyaçları yoktur. Binler o şeyleri okur, neşreder adamları var. Biz onların yardımlarına koşmamızla, omuzumuzdaki çok ehemmiyetli vazife zedelenir ve muhafazası lazım olan ve birer taifeye mahsus bir kısım esaslar ve âli hakikatler kaybolmasına vesile olur.
Meselâ, hadisat-ı zamaniye bahanesiyle Vehhâbîlik ve Melâmîliğin bir nev’ine zemin ihzar etmek tarzında, bazı ruhsat-ı şer’iyeyi perde yapıp eserler yazılmış.

5

13.06.2006, 11:31

Yunus Abi Allah razı olsun

Konuya tam anlamıyla izah getirecek bir kısmı eklemişsin.

Benim de Aklıma Mektubattan şu konu geldi.

Bu dürûs-u Kur'aniyenin dairesi içinde olanlar, allâme ve müçtehidler de olsalar; vazifeleri -ulûm-u îmaniye cihetinde- yalnız yazılan şu Sözler'in şerhleri ve izahlarıdır veya tanzimleridir. Çünki çok emarelerle anlamışız ki: Bu ulûm-u îmaniyedeki fetva vazifesiyle tavzif edilmişiz
Çünki çok delillerle ve emarelerle tahakkuk etmiş ki: Risale-i Nur eczaları, Kur'anın tereşşuhatıdır; bizler, taksim-ül a'mal kaidesiyle, herbirimiz bir vazife deruhde edip, o âb-ı hayat tereşşuhatını muhtaç olanlara yetiştiriyoruz!.

  • Konuyu başlatan "insirah"

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

6

13.06.2006, 23:21

Risale-i nur'dan da alıntı yaptıgınız için sizlerden Rabbim razı olsun

7

14.06.2006, 00:42

üstad islam aleminde yeni bir çağ açmakla vazifeli olduğundan doğrudan doğruya kuran dan dersini almış ve bu meselerinin tam merkezde olmsaını sağlamıştır yani bir hocadan etkilense onun fikrine yakın beyanlarda bulunacaktır ki 14 asırlık kaleyi tamir etmek ve eski orjinal haline getirmek imkansız olacaktır.bu nedenle ne kendisi nede talebeleri risale dışında kitap okumamışlar
ancak günümüzde risaleden dersini almış alimlerin yazdığı kitaplar risaleye bağlı kalınarak yazılmış ise okunmaları önemlidir.
ama farklı cemaatlerin eserlerini okumanın malumattan fazla bir şey detireceğini zannetmiyorum ballar balını bulan birisi ...
tefsir hadis fıkıh islam tarihi siyer gibi islamı ilimlere vakıf olmak risale nur talebesine çok yakışır.
ama her zaman merkezde ve önemli bir vakti risale okumalarına ayırmak gerekir.

8

14.06.2006, 08:43

çok doğru fatihim.
Allah rzı olsun.selam.
devam et.yazılarına.

9

14.06.2006, 10:33

Fatih_35 Kardeşime katılıyorum.Yalnız farklı olarak demek isterim ki; Risalelere duyulan merak üç daireye ayrılır. Merkezde Haslar dairesi vardır ki; bunlar hayatını, bu devirde en büyük bir iman hizmeti olan, Risalelere vakfetmiştir. Tahkiki hemde hakkalyakin derecesinde bir imana sahiptirler. Ortada Kardeş veya diğer adıyla Talebe Dairesi mevcuttur. Bunlarda Haslar Dairesine doğru kademe kademe derecelendirilebilirler: Yalnız imanının kurtarmak isteyenle Haslar gibi nerdeyse tüm çalışmasını Risalelere ayıranlara kadar.
En dışta en geniş daire olan dostlar dairesi bulunur. Bunlar Risaleyi okumaz yada çok az okurlar. ışte Nur Talebelerinin esas gayesi kendisini irşattan sonra bu daire gelir. Konuşmalarımızı, tavsiyelerimizi, izah ve istihraçlarımızı en zayıf olan bu daireye göre şekillendiririz.Kardeş dairesi bir yanlışımı kaldırabilir, düzeltebilir ama; Dostlar Dairesinin böyle bir şansı yoktur. ıfrat ve tefriti anımsatacak davranışlardan kaçınmak elzemdir. Bunlara imani meseleleri anlatırken Risaleleri kullanırız, kimi kez kaynağımızı belirtmez sorarsa söyleriz.
Onlara genel mesajlar vermek çoğu kez yanlış olur. Kişisel irşat daha mantıklıdır. . Sürekli Üstad'tan bahis açmak ,sürekli Risalelerden bahsetmek eski damarlarının onları yanlış düşüncelere sevk etmesi kaçınılmazdır. "Hakikatten dedikleri gibi bunlar ifrata kaçmışlar", dedirtirmemeliyiz. Tersi olan; Risalelerden hiç bahsetmemekte tefrit olacağından aklında Risale-i Nur imajının gereği gibi şekillenmemesine sebebiyet veririz.
Herkez Nurcu olmasına gerekte yoktur. Bir kişiye Risalelerden bir kaç irşatta bulunmak ,onu ayıltmak için tesirli bir kaç ders vermek yeterlidir. Nurcu yapmak Rabbimizin ona lutfudur veyahut nasibidir.


Selam ve muhabbetle...
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

10

14.06.2006, 10:40

doğru cevat.hemde çok.

öyle bir doğru dedinki

aynısını tekrar ediyorum.

hatta saçma olarak sorarlar.
derlerki siz kurndan çok risalei seviyorsunuz.

haşa siz üstada peygamber diyorsunuz.

buna meydan vermemek için ne yapmak lazım.

işte cevatın üsteki yazısı okuyun.

selametle kalın.

Allah razı olsun.selamün aleyküm.

11

30.06.2006, 17:37

bismillah


söylede diyebilirmiyiz

Risale i nurlar dava degil dava icinde burhandir...

Risalei nurlar kur an ve sunneti imani dini anlatir...

bizler risale i nurda gecen ayetleri önce anlatip sonra aciklamasini yaptigimizda kimse diyemezki siz risale i nurlari kur andan cok okuyorsunuz..

bizler risale i nurda s.a.v in anlatildigi dersleri ve üstadimizin s.a.v olan ittibasi sadakati nazari muhabbetini aktara bilsek bizim üstadimiza olsan sevgimize diyemezlerki bu yanlistir zira biz üstadimizi Allah icin s.a.v tabi oldugu icin severiz...

Üstadimiz hifzinda tuttugu 90 cilt kitabi her 3 ayda bir tekrar edemis ezberinden bunu yapan ustadimiza baska islami eserler okumuyor denmese gerekir...

Haslar diye zikredilen hazretlerin üstedimiza yazdigi sorulara bakarsak hangi eserleri okumus olduklari ilmi seviyeleri belli olur, o ilimlerin ve sorularin sahiblerine has olarak bir isarettir ve deniliyorki yeni cikan .... özellikleri zikredilen eserlerden uzak durunuz... denmiyor islami olan eserlerden istifade etmeyiniz...

seriat 3 cuzdur ilim amel ihlas, fikhi en az amel edecek kadar bilmek gerekir , Ihlas risale sinde gecer BILIRSINIZ VE BILINIZ; bilinen nelerdir ve neler bilinmesi gerekir ilim olacak amel olacak sonra ihlsa yani ruh kazandirmaya calisilacak...

islami olan eserleri risale i nuru daha iyi anlamak icin okunsa zarari ne olur, imam gazali imam rabbani mevlana hz leri gibi ustadimizin dahi zikrettigi hazretlerin eserlerini okuyanlara yasak olmasa gerek...

hakikat ilmi daha öncelerdede ehlince zikredilmis azamanin geregi olarak libas degistirilmis , ustadimizin o hazretler bu zamanda gelse idi risale i nuru ben onlar zamaninda gelse idim onlarin eserlerini yazardim demeside bu kabilden olsa gerek...

risale i nur külli olan kaleyi tamir ederken TELVIHA-I TISSA eseri ile tamir edilen neresidir... 12 hak tarikat risale i nuru kendi dairesi bilip girmesi elzemdir derken risalei nurun 12 hak tarikati besleyecek ilme sahib oldugu zikredilirken 12 hak tarikinde risale i nurun menbaina uygun oldugunu demezmi...

sadece risale i nurlari okumak insani haslardan kilarmi yoksa haslarin sahib olduklari ilme sahib olmak icin ilim tahsil edip bilmesi gerekenleri bilse sonra haslara tavsiye edilenlere baksa daha dogru olmazmi

arabca bilen fikih bilen diger islami eserleri okuyan biri risale i nur dairesine girse istifadesi ve anlayisi daha kuvvetli olmazmi, olmamasina mani varmidir...

hulasa cihan sumul kulli bir hizmeti özel konum unvan ve sahislarin halleri ki özeldir o konumlari kisitlamaya almadan agirligi meslegimize ve talimine verip bilmemiz gerekenleri ve risale i nuru daha iyi anlamak icin izin verilen müceddidlerin eserlerinden istifade bize zarar vermese gerek...

bizde deriz evet risale i nur talebeleri mektubat-i rabbniden tutun gazali hazretlerinin kimyasindan ihyasindan saraninin mizandan mevlananin mesnevisine fikihtan tefrise hadisten arabcaya kadar kabiliyet ve imkan sisbetinde okurlar...

BU OKUMALARI RISALEI NURU RISALE I NURLAR HADISI SERIFLERI VE aLLAHI VE IMANI VE ISLAMI ANLATAN ACAN DURBUN GIGI GÖSTEREN ESERLER OLDUGU ICIN OKURLAR YAPILAN HER SEY aLLAH ICINDIR IMAN ICINDIR ISLAMIYETI YASAMAK ICINDIR BUNUNDA EN GÜZEL NUMUNESI S:A:V DIR VE ONA TABI OLAN ALIMLERDIR ... SÜNNET OLAN SARIGI ICIN HYATINI ORTAYA KOYAN BIR HAZRET SERIATIN BIR HAKIKATINE BIN RUHUM OLSA FEDA EDERIM DIYEN BIR HAZRET ÖMRÜNÜ KUR AN VE IMAN ISLAM SÜNETI SENIYYE ICIN YASAYAN BIR HAZRET NE KADAR SEVILSE AZDIR ESERLERI NE KADAR OKUNSA AZDIR ZIRA O ESERLER KUANI ANLATIR S:A:V MI ANLATIR ALLAHI SEVDIRI S:A:V MI SEVDIRIR ISLAMI TALIM ETTIRIR ... burda yazmak istediklerimize ne faorum yeter nede biz meramimizi anlatabiliriz bu kadari isaret nevinden olsa yeter insallah...

buda bu aciz kardesinizin anlaiyisir yanlsimiz varsa nefsimizindir kabulumuzdur dogru ve guzel buldugunuzu alabilirsiniz, acmis oldugunuz meseleye muzakere nevinden katilmak istedik insallah haddi asmamisizdir...
Ümitvar olunuz..

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir