Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz.
Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz.
Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz.
Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz.
Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.
Nurun Kahramanı Zübeyr Gündüzalp ağabey hakkında...
Zübeyr abi hakkında bilmediğim şeyler öğrendim, okumanızı şiddetle tavsiye ederim.
Silsile
ınsanlara önder peygamber oldu.Sonra “Benden sonra bir peygamber gelmeyecek. Ancak her asırda bir müceddit gönderilir” buyurdu Efendimiz (asm).
“Mevlânâ Celâleddin-i Rûmî benim zamanımda gelse Risâle-i Nur’u yazardı. Ben onun zamanında gelsem Mesnevî’yi yazardım” demişti Bediüzzaman. Her müceddidin ardında bir talebe bu silsileyi takip etti. Mevlânâ Hazretleri’nin ardından Hüsamettin Çelebi, Mevlânâ’nın mesleğini takip ve icrada birinci derecede görevli idi.
Bediüzzaman Hazretlerinin de özel mânâda yetiştirdiği talebesi ise Zübeyir Gündüzalp’tir.
“Zübeyir bana merhum biraderzadem Abdurrahman yerine ve Ceylan merhum biraderzadem Fuat bedeline verilmiş diye mânevî ihtar aldım.” (şuâlar, s. 458) demişti.
“Zübeyir fenâfi’s-Said’dir” (Nura Adanan Bir Ömür, s. 6) “Ben Zübeyir’imi kâinata değişmem” diyen Bediüzzaman ona özel bir önem vererek, “Zübeyir, ben seni daha üç yaşında, bir çocukken mânevî himayeme, tasarrufuma almıştım” demişti. (Nura Adanan Bir Ömür, s. 92)
Afyon Mahkemesinde ayağa kalkarak, Zübeyir ağabey için “O bine bedeldir” (Age, s. 6) diyerek ona verdiği önemi belirtmişti.
Bir arkadaşına yazdığı mektupta: “Aziz kardeşim, gençlik bir güle benzer, su verilmezse söner, solar ve belki de gittikçe kurur. Aynen öyle de, gençliğin ab-ı hayatı imandır” (Age, s. 17) demişti.
Merhum validesi “Küçük Zîver beni hiç üzmedi ve yormadı. Ben Zîverimi tâ küçük yaşta Hakka ve nur yoluna adamıştım” (Age., s. 19) diyordu.
Çam dağında bir gün kendisini hafifçe tokatlayan Üstad “Keçeli keçeli, senin ceddin hem seyyid, hem Arap’tır. Ben onları âlem-i misâlde öyle gördüm. Zaten öyle de olman icap ederdi” (Age., s. 23) demişti.
1950 yılından sonraki sahnelerde emniyet mensupları takip ve rahatsızlık vermek için Üstadın yanına geldiklerinde, Üstad Zübeyir Ağabeye âniden dönerek “Zübeyir, git Stalin’i gebert” der.
Bu emri alan Zübeyir Ağabey, bir anda yerinden fırlayarak “Vallahi billahi emret Üstadım” karşılığını verir.
Sonra emniyet mensuplarına “Bunları ben muhafaza ediyorum ve ben durduruyorum. Bugün bunun gibi 100 bin talebem vardır” (Age. 78) der.
1960’lı yılların sonunda bir yazar “şimdi hiç ıslâm kahramanı kalmadı” der. Zübeyir Ağabey bu yazıyı okuyunca “Ben varım” der. “Getirin bir tabanca, onunla tavana imzamı atayım” demişti. (Age., s. 78)
O bir kahramandı.
Defalarca ıstiklal, ıttihad ve Yeni Asya gazetesini Galata Köprüsünün başında sattığının şahitleri vardır.
Yeni Asya’nın kuruluşunda birinci derecede onun hissesi vardı.
Vefat yıldönümünde onu saygı ve hürmetle anıyoruz. Mekânı Cennet olsun.
Raşit YÜCEL
31.03.2005
Kaynak
Hayat, kurgudan daha acayiptir.
Aziz dostum allah senden razı olsun.Allah hepimizi bir zübeyir abi yapsın :wink:
Zorlukla beraber bir kolaylık vardır.O halde boş kaldın mı, yine kalk (başka bir iş ve ibadetle) yorul.
Ancak Rabbine yönel.
Allah cümlemizden razı olsun.... Zübeyr abi olmak kolay mı
?
Hayat, kurgudan daha acayiptir.
teşekkür
o kadar değerin içinde dünyaya gelmişiz ki değerlenmek üzere...O bizi sürekli sevdiklerinden haberdar ediyor ve bazıları bizden önce tanıyor bazıları tanımaya vesile oluyor tanıttığınız ve bilmediğimiz noktalar ailtibas ettiğiniz için sizden de tüm vesile olanlardan da Allah razı olsun...
Yare açık yare yare açmaya yare ne hacet
Feryadım duyulur aşikare dile dökmeye ne hacet
Güllerin döndü hare yare küsmeye ne hacet
Dil avare,dudak biçare,gönül bükmeye ne hacet
