Bunlari buraya koyma sebebim kesinlikle iki seyden ibaret:
1. Sorunuz su sekilde degismeli: "Hangi cemaat(ler) Hulusi abinin yolundan gitmis"
2. O alintiyi koyma sebebim sadece daha onceden rastlamis olmamdir.Yerini bile internetten arayarak buldum. Kimdir? Kim degildir? Bunu tartismak bile sanirim fitnelere kapi acabilir. Bu yuzden Allah rizasi icin bunun uzerine yorum yapmayiniz...
S.A. @Barish kardeş.. "Yorum yapmayınız" demişsiniz ama bir noktayı hatırlatmak için yorum yapmak ihtiyacı hissettim.
Hulusi abi üstadın barlaya sürgün edildiği dönem de üstadı tanımış alaka kurmuş ve talebe olmuştur. ve üstad ile sürekli mektuplaşmış, ferasetli, ve üstadın çok kıymet verdiği bir talebesi olmuş. Üstadın ilk talebelerinden birisidir. zaten o zaman risale-i nur hizmeti yeni başlamış olduğundan üstadın samimi olan talebeleri çok az idi. Hulusi abi de bunlardan birisi, belki birincilerinden idi. Sizin alıntı yaptığınız, mektubatta geçen bahis o zamana ait olduğu için hulusi abi hizmette en önde görünüyor. Gerçekten de o zaman bu abimizin üstad ile olan irtibatı ve samimiyeti Barla Lahikası mektuplarından anlaşılıyor. Zira o mektupların çoğu Hulusi abiye ait.
Bu dönemde Hulusi abiden sonra Sabri, Husrev, Refet, şamlı Hafız, Sıddık Süleyman gibi abiler üstada talebe olmuşlar ve onun hizmetine girmişler.
Fakat Risale-i Nurun yayılmaya başlaması , Üstadın ve talebelerinin hapis ve mahkeme dönemleri olan Kastamonu, Eskişehir, denizli hapsi, emirdağ hayatı, Afyon hapsi gibi dönemlerde Hulusi Abiye külliyatta fazla rastlanmıyor. Daha çok hasan feyzi, husrev,hafız ali, salahaddin çelebi, tahiri, gibi çok sayıdaki diğer talebelerin faal bir şekilde hizmetlerini görüyoruz. ışte risale-i nurun intişarının en mühim dönemlerinde, Denizlide Hasan feyzi, ıspartada Husrev ve Hafız Ali.. hakeza kastamonu emirdağ vs. gibi illerde ve kasabalarda diğer kahraman abiler önderliğinde hizmetler yapılıyor ve Üstad ile irtibat sağlanıp hizmetler hakkında üstadın tavsiyelerine göre hareket ediyorlardı. Çünkü üstad hep ya hapiste ya mahkemede ya da sürgünde olduğu için bu abiler aracılığı ile her tarafa yayılan hizmeti sevk ve idare ediyordu. ışte bu dönemde Hulusi abiyi fazla göremiyoruz. Kendisi de hizmet yapmıştır. Ama Faal talebeler arasında ismi pek geçmiyor. Bu dönemlere ait olan Kastamonu lahikası ve emirdağ lahikası ve ayrıca Afyon ve Denizli hapsi mektuplarında ve müdafaalarında böyle bir tablo görünüyor. Onun için Hulusi Abiyi bir önder olarak kabul edemeyiz ve onun arkasından gitmek gibi bir mecburiyetimiz yok. Fakat Üstad onu çok sevdiği ve kendisi çok muhterem bir zat olduğu hem seyyit olduğu hemde üstadın ilk talebelerinden oluğu vs. sebeplerden dolayı ona hürmet etmek ve saygı duymak gerekiyor. Zaten bildiğim kadarıyla cemaatlerin hepsi ona gereken saygıyı göstermiştir. Allah Ondan ebediyen razı olsun. Mekanını Cennet eylesin.
@barish kardeş sizi yanlış anlamışsam kusura bakmayınız. Yanlış bir şey aktarmışsam da arkadaşlar düzeltsinler.
selametle..