Allah rahmet eylesin ,
[Rahmetli Şaban Döğen Hocmızın yayınlanan son makalesi. Allah Gani gani rah met etsin mekânı cennet olsun.]
Şaban DÖĞEN
“Elinden geliyorsa Cennete koy”
A+ | A-
Dünkü
makalemizde Süleyman bin Abdülmelik’in büyük İslâm âlimi Ebû Hazim’le
olan sohbetleri üzerinde durmuş, bugün de devam edeceğimizi
belirtmiştik.
Her şeyin daha iyiye, mükemmele, güzele, tekâmüle âdetâ
koştuğu kâinatta insanın vurdumduymaz, umursamaz olması
kabullenilebilir mi?
Emevî hükümdarı Süleyman bin Abdülmelik sohbeti o noktaya
vardırır ki “Ey Ebû Hazim, kendimizi nasıl düzelteceğiz?“ demekten
kendini alamaz.
O büyük insan ise şu cevabı verir: “Adi işleri bırakıp kişilik ve karakter sahibi olmakla.”
Süleyman bin Abdülmelik bununla da kalmamış, peşpeşe sorular
sormuş, sonunda o kadar memnun kalmıştı ki, yakınlarından olmasını,
kendisinin ondan, onun da kendisinden faydalanmasını istemiş, o ise
kesinlikle reddetmiş ”Size azıcık olsun meyletmekten korkarım! Sonra
Allah bana, hayatın ve ölümün ziletini tattırır da elimden tutacak
kimse olmaz“ demişti.
Hükümdar “Dile benden ne dilersen” dediğinde de, “Elinden geliyorsa Cennete koy, Cehennemden uzaklaştır” demişti.
“Bu benim yapabileceğim bir şey değil!”
“Bunu yapamadıktan sonra senden başka ne isteyebilirim ki!”
Sonra Süleyman bin Abdülmelik duâ istemiş, o da şu duâyı
yapmıştı: “Allah’ım, Süleyman eğer senin salih kullarından ve
dostlarından ise işlerini kolaylaştır ve hayırla sonuçlandır. Eğer
Süleyman senin düşmanlarından ise onu perçeminden tut ve istediğin yere
çek.”
Daha sonra Süleyman bin Abdülmelik yaşadıkları hayatın ne durumda olduğunu sordu.
Ebû Hazim, atalarının insanların hak ve hukuklarını
çiğnediklerini, yönetimi zorla ele geçirdiklerini, bu uğurda korkunç
katliâmlara girdiklerini söyledi. “Onların neler söylediğini,
haklarında neler söylendiğini biliyor musun, hiç düşündün mü?” diye
sormayı da ihmal etmedi.
Bu yenilir yutulur cinsten olmayan sözler Süleyman bin
Abdülmelik’i değil çileden çıkarmak, aksine büyük bir soğukkanlılıkla
karşılamasına sebep olmuştu. Elinde yüz dinar bulunduğunu, bunları
dağıtacağını, bir o kadarını da kendisine vermesini düşündüğünü
belirttiğinde kesinlikle reddetti.
Süleyman bin Abdülmelik ne kızdı Ebû Hazim’e, ne de kırıldı.
Tatlılıkla ayrıldılar. Zaman zaman ihtiyaçlarını sormak için adam bile
gönderdiği olurdu.1
Dipnot:
1. Hilyetü’l-Evliya, 3:229.
30.10.2009
[Rahmetli Şaban Döğen Hocmızın yayınlanan son makalesi. Allah Gani gani rah met etsin mekânı cennet olsun.]
http://www.yeniasya.com.tr/2009/10/30/yazarlar/sdogen.htm