Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Zehracan

Süper Moderatör

  • Konuyu başlatan "Zehracan"

Mesajlar: 8,190

Hobiler: Risale-i Nur, DUA...

  • Özel mesaj gönder

1

22.01.2009, 03:34

Hafız Ali Efendi


Nur Risalelerinin şehid kahramanı Hafız Ali l3l3 (l898')'de ıslamköy'ünde dünyaya geldi. l944 sensinde ise Denizli'de ebediye göçtü.

l7 Mart l944'de kaldırıldığı hastahanede Üstad'ına bedel kendini feda etmişti.

Denizli'nin yetiştirdiği aziz Nur talebelerinden birisi olan Hasan Feyzi Yüreğil merhum, bu mübarek Nur Talebesinin kabrini ziyaretten sonra hislerini şöyle ifade etmişti:

"şehid-i mağfur Hâfız Ali Efendi'nin kabr-i şerifini ziyaret :

"Ey nur yolunun yolcusu, ey ruh-u münevver

"Bu medfen-i pâkin ola ruhun gibi enver.

"Ey ölmeyen, ey fidye-iüstad-ı mübarek

"Razı ola Allah Teâlâ ve tebarek

"Gönderdi selâm, bak sana Hazret-i Üstad

"Hem ruh-u azizi dedi her dem ola dilşâd

"Kur'an-ı Kerim uğruna fanideki hizmet

"Bahş eyledi şimdi sana sonsuz ebediyyet

"Yerlerde beşer, gökte bütün nurlu melekler

"Her gün sunuyor ruhun için arşa dilek

"Bu makbereler fahredecek haşre kadar hep

"Emvata okut nüsha-i enver, aç yine mektep

"Ey menba-i envar ve ey hafız-ı esrar

"Ey canını canana veren zat-ı fedakâr

"Hafız diye ben namını duydum o huzurda

"Medhin okunur hem de bugün meclis-i nurda

"Sun kevser-i safi, bize sensin yine saki

"Bahş eylemiş Allah sana bir âlem-i baki

"Sormam sana bir şey ne bugünden ne de dünden

"Bir nokta okut sen bize esrar-ı ledünden"

ıslâmköy'ü kendi köyü olan Nurs'la bir tutan Bediüzzaman, bu beldeye ve oralı Nur Talebelerine çok iltifat ve alâka gösteriyordu.

Mukaddes Kur'ân hizmetinin "Nur Fabrikası"da ıslâmköy'de kurulmuştu. Bu fabrikanın sahibi ise Hafız Ali merhumdu.

Aziz hatırasını rahmet ve fatihalarla anmaktayız.

Denizli Hapishanesinde mevkuf iken vefat eden Merhum Hafız Ali'nin Denizli Ağır Ceza Mahkemesinde söylediği ifadesidir.

"Efendim.

"Ben Isparta hakim ve müddeiumumiliğinde hak ve hakikatın bütün bütün aksine olarak Risale-i Nur'a karşı asılsız bir ittiham gördüğümden Risale-i Nur'dan kaçmak değil; belki o ittihamdan çekinmek için sordukları suallere 'Ben değilim' dedim. Hatta o Müddeiumumi kanunsuz bana yemin vererek 'Risale-i Nur'da yazılı Hafız Ali sen değil misin?' dedi. Sükût edip yemin etmediğim halde sorgu hakimliğinde hamiyet-i ıslâmiyeyi taşıyan âli bir vicdan hissettiğimden adalet ve hakikatın tecelli edeceğini ümit edip 'Risale-i Nur'da yazılı Hafız Ali benim' dedim. Ben Risale-i Nur'u hakaik-i imaniye ve Kur'âniye ve kevniyeyi kat'i bürhanlarla izah edip insanların yüzünü âhirete çeviren, dünyadan ziyade âhireti sevdiren mukaddes bir eser bulup o­ndan binlerce menfaat görmüşüm.

"Garibdir ki: Bu sır iddianamede keşfedilip dünyayı unutturacak derecede telkinat-ı diniye verilmiş diye yazılı olduğu halde hem siyasî cemiyetçi, hem tarikatçı, hem de halkı hükûmet aleyhine teşvik ediyorlar diye olan ittihamlarla nasıl kabil-i te'lifdir.

"Evet ben, Risale-i Nur'un hemen ekser parçalarını anlayarak okuduğum gibi Üstadım Said-i Nursi'nin de o­n iki seneye yakındır en gizli ve en ince esrarına kendimi vâkıf biliyorum.

"Ben ne Risale-i Nur'da ve ne de Üstadımda emniyet ve âsayişe zarar verecek bir emare, bir meyil görmediğim gibi âsayiş ve emniyetin temel taşlarını o­nlardan öğrenip müddet-i ömrümde mahkeme safahatını ancak bu def'a gördüğüm gibi; şu benim gibi suçlu olarak huzurunuzda bulunan cemaat-i nuraniyenin de ifadelerinden benim gibi olduklarını da anladım.

"ışte böyle sırf âhireti için Kur'an'ın ıcaz-ı Manevisinden gelen Risale-i Nur'u okuyup kendi istifadesinde çalışan bir ehl-i Kur'ân ve ehl-i âhireti cezalandıracak birkanun tasavvur etmediğim gibi ittiham edildiğim siyasî cemiyetçilik ve tarikatçılık ve halkı hükûmet aleyhine teşvik etmek gibi suçlar ile hiç bir alâkam olmadığından yüksek mahkemenizden beraatimi isterim.

Hâfız Ali

Son şahitler
"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"

2

10.02.2009, 16:06

BU BıR YORUM

Ben çok uzun bir süre düşündüm. Üstadın yerine nasıl vefat eder?

Diyeceksiniz ki üstadın vazifesini tamamlaması için, yapılan zulumü görüp cenabi Allah dan üstadın yerine ölümünü samimi olarak istediği için,
duası kabul oldu.üstadın yerine vefat etti. Amenna.

ışin birde zahiri görünür maddi yönü üzerinde dursak,

buranın cevabı sizin yorumlarınızdan sonra.

Üstad "merak ilmin hocasıdır" diyor. maddi sebep ne olabilir?

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir