Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

27.07.2008, 13:05

rahmetli bekir berk ağabeyin zamanla yarışı

Hamdi Sağlamer anlatıyor:

Zamanla yarış

Rize’de bir kardeşin mahkemesine girmiştik. Duruşmadan sonra beraat kararıyla o kardeşi hapisten çıkardık. Oradan uçağa yetişmek üzere hemen Trabzon’a hareket ettik. Çok kısıtlı bir zamanımız vardı. Âdeta zamanla yarışıyorduk. Bir yere geldik, kırmızı bayrak bize dur işareti yaptı. Yol yapımı için dinamit patlatılacaktı! Geçmemiz tehlikeli ve yasaktı.

Bekir Ağabey, “Uçağa yetişemezsek, ertesi gün Ça­nakka­le’­deki mahkemeye yetişemem.” deyip şoföre “Sür!” dedi. şoför gaza bastı. ışçilerin bağırıp çağırmaları ara­sında ilerledik. Ardımızdan korkunç bir gürültü işitildi. Geri dönüp baktığımızda, sanki dağ yerinden kopmuş, siyah bir bulut gibi üstümüze geliyordu. Kıl payı kurtulmuştuk! Toz toprak parçaları, aracımızın üstüne serpilmişti. Eğer dursaydık, gerçekten uçağa yetişemeyecektik; çünkü Be­kir Ağabey, ancak son çağrı ile uçağa binebildi!

Ertesi gün, Çanakkale’deki mahkemeye yetiştiğini ve oradaki maznunları da hapisten çıkarttığını haber aldık.

Gözleri yaşardı

Çorum’da bir davadan sonra Amasya’ya geçtik. O zaman or­taokul talebesi olan Halit Yolcu isimli bir genci kurtarmaya gitmiştik. Bazı makamlara yazdığı mektup lâikliğe aykırı bulunmuş ve hapse konulmuştu. Çocuğun annesi babası fakir, perişan, korkudan ziyaretine bile gidemiyorlardı.

Duruşma beraatle neticelendi. Hemen hapishaneye gittik. Çocuk kısa pantolonlu, lâstik ayakkabılı. Günlerdir su yüzü görmemiş perişan bir hâlde idi. Onun bu hâlini görünce Bekir Ağabeyin gözleri doldu. Hemen birisine ayakkabı aldırttı. Anne babasına götürdük.

O annenin oğluna sarılıp ağlaması ve Bekir Ağabeye du­a­ları hâlâ gözümün önündedir! Bekir Ağabey, o zaman küçük Halit’e, “Sen mutlaka okuyup büyük adam olmalısın, bunlardan öcünü ancak böyle almalısın!” diye nasihatta bulundu.

Gerçekten Halit, bu nasihati tuttu. Okudu, öğretmen oldu. Yıllar sonra yolum Amasya’ya uğradığında, sevilen ve başarılı bir eğitimci olarak etrafını gençlerin sardığını gördüm. Çok mutlu oldum ve Bekir Ağabeyin yıllar önce kendisine yaptığı nasihati hatırladım!

Girdiği yere hâkim olurdu


O, girdiği yere hâkim olurdu. Burası bir mahkeme salonu, bir konferans salonu veya dostlar meclisi veya bir lokanta ve mahalle dahi olsa bu değişmezdi.

Urfa’da dergâhın yanında bir lokantaya girmiştik. Duvar­larda uygun olmayan resimler vardı. Bunları elleriyle sök­­tükten sonra dükkânın sahibine, Halil ıbrahim Dergâhına komşu olan bu dükkâna ancak Kâbe resimlerinin yakı­şa­cağını çok kibarca söyledi. Adam hiç itiraz etmeden kabul etti.

Hatta gittiğimiz içkili lokantalardan kaç defa içkiyi kaldırttığını bilirim! Başkası dese, “Sana ne!” derler. Ama ona itiraz etmezlerdi. Aynı şeyi biz yapsak mutlaka kavga çıkar­dı. Manevî bir ağırlığı vardı. Beyefendi, nazik ve modern bir görüntüsü vardı. Muhataplarını etki altına alırdı.

"Hayatını Davasına Adayan Adam: Bekir Berk" kitabından
MEHMET

2

27.07.2008, 16:29

ışte başlı başına kendini davasına adamız ve yalnız Rabbine dayanarak kuvvet bulan bir kahraman. Rabbim mekanını nur eylesin.
'

Bağ-ı cennette ümidim bu durur kim Zatî'yi
Cümle müminlerle ol server ede hem sâyesi


_

Muha1

Profesyonel

  • "Muha1" bir erkek
  • "Muha1" adlı kullanıcı yasaklandı

Mesajlar: 1,194

Meslek: gazeteci

Hobiler: Kitap ve getirdikleri

  • Özel mesaj gönder

3

27.07.2008, 17:08

Mesnet Rabb-i Rahim olunca, niyet ihlas ile yapılınca; hiç bir muvakkat, sufli güç karşı koyamaz bu yolculuğa, bu kervana...
Hayat Saklambaç(sa) Ölüm Sobe(ler)...

" Zulm ile âbad olanın sonu berbad olur! "

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir