Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

14.06.2009, 20:09

Allah'ın Sevdiği Zâta Benzemelisiniz...

“De ki: Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin.” Âl-i ımrân Sûresi, 3:31.

âyetinde i'câzlı bir îcâz vardır. Çünkü çok cümleler bu üç cümlenin içinde derc edilmiştir. şöyle ki:

şu âyet diyor ki: "Allah'a (celle celâluhu) imanınız varsa, elbette Allah'ı seveceksiniz. Madem Allah'ı seversiniz; Allah'ın sevdiği tarzı yapacaksınız. Ve o sevdiği tarz ise: Allah'ın sevdiği zâta benzemelisiniz. Ona benzemek ise, ona ittibâ etmektir. Ne vakit ona ittibâ etseniz, Allah da sizi sevecek. Zaten siz Allah'ı seversiniz, tâ ki Allah da sizi sevsin."

ışte bütün bu cümleler, şu âyetin yalnız mücmel ve kısa bir meâlidir. Demek oluyor ki, insan için en mühim, âli maksat, Cenâb-ı Hakkın muhabbetine mazhar olmasıdır. Bu âyetin nassıyla gösteriyor ki, o matlab-ı âlânın yolu Habibullaha ittibâdır ve Sünnet-i Seniyyesine iktidâdır.

*Sünnet-i Seniyye edeptir. Hiçbir meselesi yoktur ki, altında bir nur, bir edep bulunmasın. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ferman etmiş: -1- Yani, "Rabbim bana edebi güzel bir surette ihsan etmiş, edeplendirmiş."

*Evet, siyer-i Nebeviyeye dikkat eden ve Sünnet-i Seniyyeyi bilen, katiyen anlar ki, edebin envâını, Cenâb-ı Hak, Habibinde cem etmiştir. Onun Sünnet-i Seniyyesini terk eden, edebi terk eder. -2-Edepsiz kişi Allah'ın lütfundan mahrum olur. kaidesine mâsadak olur, hasâretli bir edepsizliğe düşer. 11.lema


*Bahtiyar odur ki, bu ittibâ-ı Sünnette hissesi ziyade ola. Sünnete ittibâ etmeyen, tembellik ederse hasâret-i azîme, ehemmiyetsiz görürse cinayet-i azîme, tekzibini işmam eden tenkit ise dalâlet-i azîmedir. 11.lema,11.nükte



""Ümmetimin fesat zamanında işlediği her bir sünnete karşılık ona yüz şehid sevabı verilecektir..Hz Muhammed ASM.""


YEMEKLE ıLGıLı SÜNNETLER

- Sofrada yeşillik ve sirke bulundururdu.
- Soğanı soyduktan sonra yıkardı.
- Yaslanarak yemezdi.
- Midenin 1/3’ünü su,1/3’ünü yemek ile doldurur,1/3’ünü ise boş bırakırdı.
- Çok sıcak ve çok soğuk yiyip içmezdi. Meyveyi aç karnına yerdi.
- ıkramı kabul ederdi.
- Yemek esnasında hayırlı şeylerden konuşurdu.
- Pazartesi ve Perşembe günleri oruç tutardı.
- Yemek ortasında su içerdi.
- Rahatsızlanınca bal ve çörek otu yerdi.
- Üzüm’ü salkımının en altındaki üzüm tanesinden yemeye başlardı.
- Karnı acıkmadan yemezdi, sofradan tan doymadan kalkardı.
- Yemeğe tuzla başlardı, eğer sofrada tatlı varsa önce onu yerdi.
- Suyu oturarak, kıbleye dönüp içerdi. ıçmeden önce besmele çeker,içtikten sonra şükrederdi.Üç yudumda içer,içerken de sol elini başının üzerine koyardı.

TEMıZLıKLE ıLGıLı SÜNNETLER

- Tuvalete sol ayakla girip, sağ ayakla çıkardı.
- Tuvaletten çıkarken maşrapayı su dolu bırakırdı.
- Abdest ve banyo esnasında suyu israf etmezdi.
- Banyo ve tuvalette uzun süre kalmazdı.
- Banyodan çıkmadan önce ayaklarını yıkardı.
- Her vakit abdest alırdı.
- Tuvalet ve banyoda konuşmazdı.
- Gece bulaşıkları bekletmezdi.
- Uykudan kalkınca elini ve yüzünü yıkardı.
- Yemekten önce ve sonra ellerini yıkardı.

GÜNLÜK HAYATTA SÜNNETLER

- Her işe besmeleyle başlardı.
- Herkese selam verirdi.
- Boş sözlerden kaçınırdı.
- Evine selam vererek girerdi.
- Çocuklarla şakalaşırdı.
- Bir evin kapısını en fazla üç kere çalardı.
- Elbisesini ve ayakkabısını sağdan ve oturarak giyer, soldan çıkarırdı.
- Alışverişte sağ elini kullanır, parayı vermeden önce ve aldıktan sonra sayardı.
- Bir karar almadan önce ashabıyla istişare eder, onların fikirlerini alırdı.
- Yanında ayna, tarak, ateş ve kesici alet taşırdı.
- Dua ederken önce anne ve babasına dua ederdi.
- Sabah güneş doğmadan uyanırdı, kerahet vakti çıkıncaya kadar uyumazdı.
- Eğilirken çömelerek eğilirdi.
- Yatmadan önce ellerini birleştirip Felak, Nas surelerini okur, elleriyle başından başlayarak vücudunu meshederdi.
- Sağ tarafına yatar, sağ elini sağ yanağının altına koyup Ayetel Kürsiyi okurdu.
- Yatmadan önce 33’er defa Sübhanallah, Elhamdülillah ve Allahuekber derdi.
- Bir yere misafirliğe gittiğinde; kapıda içeri girmek için izin isterdi, içeri girerken ev halkına selam verirdi, evde gösterilen yere otururdu.
- Kesici aletleri tersinden veya yere uzatarak koyardı.
- Her işini kendisi yapardı, kendi söküğünü dahi kendisi dikerdi.
- Ev işlerine yardım ederdi.
- Hayvanlara iyi bakılmasını ister, aşırı yük yüklenmesini yasaklardı.
- Efendimiz (SAV)hayatı boyunca hiç bacak bacak üstüne atmadı.
- Hapşırdığında ağzını eliyle kapatırdı.
- şaka yaparken içine yalan katmazdı.
- Dişlerinin bakımına önem verirdi, uykuya yatmadan önce ve uykudan kalkınca dişlerini misvaklardı.
- Kimseye bağırmazdı, kimsenin kalbini kırmazdı.
- Ashabıyla tokalaştığında karşısındaki elini çekmedikçe çekmezdi.
- Beyaz ve yeşil giyinirdi.
- ınsanlara hediye verir ve hediyelerini kabul ederdi.



Resûl-u Ekrem Aleyhissalatü Vesselamın bereketi hürmetine bize ihsan ettiğin maddi ve manevi rızkımıza bereket ihsan et!.. Amin! ...
Ey Hayy ve Kayyûm olan! Hayy ve Kayyûm isimlerin hürmetine, bu perişan kalbe bir hayat ver, bu müşevveş akla doğru yolu göster. âmin. Sözler

Zehracan

Süper Moderatör

Mesajlar: 8,190

Hobiler: Risale-i Nur, DUA...

  • Özel mesaj gönder

2

17.06.2009, 22:22

Arkadaş!

Vesvese ve evham zulmetleri içinde yürürken, Resul-i Ekrem’in (a.s.m.) sünnetleri birer yıldız, birer lâmba vazifesini gördüklerini gördüm.
Her bir sünnet veya bir hadd-i şer’î, zulmetli dalâlet yollarında güneş gibi parlıyor.
O yollarda, insan zerre miskal o sünnetlerden inhiraf ve udûl ederse, şeytanlara mel’ab, evhama merkeb, ehval ve korkulara ma’rez ve dağlar kadar ağır yüklere matiye olacaktır.
Ve keza, o sünnetleri, sanki semâdan tedellî ve tenezzül eden ipler gibi gördüm ki, onlara temessük eden yükselir, saadetlere nâil olur.
Muhalefet edip de akla dayananlar ise, uzun bir minareyle semâya çıkmak hamakatinde bulunan Firavun gibi bir firavun olur.

Mesnevî-i Nuriye, s. 66


Allah razi olsun insaallah..
"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"

3

17.06.2009, 22:48

Alıntı

- Soğanı soyduktan sonra yıkardı.


Allah râzı olsun Ağabey..

Hep aklımıza takılır bu şık..

Soymadan evvel mi, soyduktan sonra mı yıkarmış..?

Soyduktan sonra yıkanınca, dışındaki mikroplar içine bulaşacak gibi geliyor da hep..(?)


Alıntı sahibi ""Zehracan""

Arkadaş!

Vesvese ve evham zulmetleri içinde yürürken,




Bu kısım çok mühim..Hele de ahirzaman fitneleri içinde bocalayan ruhlara..

4

25.06.2009, 02:05

Amin... :(


Cazekallahu hayran ...

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir