Bediüzzaman'dan güzel bir tesbit.
ışte, tahmin ederim ki, nâsihlerin nasihatleri şu zamanda tesirsiz kaldığının bir sebebi şudur ki: Ahlâksız insanlara derler, "Haset etme, hırs gösterme, adâvet etme, inat etme, dünyayı sevme." Yani, "Fıtratını değiştir" gibi, zâhiren onlarca mâlâyutak bir teklifte bulunurlar. Eğer deseler ki, "Bunların yüzlerini hayırlı şeylere çeviriniz, mecrâlarını değiştiriniz"; hem nasihat tesir eder, hem daire-i ihtiyarlarında bir emr-i teklif olur.
Peki bunu örnekleyecek olursak pratiğe dökmek için, neler diyebiliriz? Yani kötü bir hasletin, mecrasını (akış yönünü) değiştirerek, yüzünü hayra nasıl çevirebiliriz?
Zina edene, hırsızlık yapana, dedikodu edene ve hakeza diğer kötülükleri edenlere bu doğrultuda ne gibi bir yönlendirmede bulunabiliriz ki, bu günahlardan vazgeçsinler, eğer bunu ihtiyaca binaen yapıyorlarsa, helal yola girsinler?
Meselâ Üstad şurada, kuvve-i gadabiyeden bahsediyor. ıfrat ve tefrit, ve vasattan, yani aşırı iki uç ve ortasından dem vuruyor. Gadap çok olursa, hiçbirşeyden korkmaz, etmedik zulüm bırakmaz, diğer aşırı uçta ise, korkulmayacak şeylerden bile korkar, orta, vasat derecesi ise şecaattir, gerektiğinde canını bile feda eder meşru dairede, ama meşru olmayan şeylere karışmaz, yeltenmez.
Ama bu günahlar sadece bize verilen özelliklerin (şehvet, hırs, gadap vs.) ifrat ve tefritinden mi besleniyor?
Bu günahların mecrasını nasıl değiştiririz de, tesirli ve uygulanması kolay nasihat haline getiririz? ızleyeceğimiz yol sadece, ifrat-tefritin ortasını bulmaya çalışmak mı olmalı, siz neler diyorsunuz?
Malumunuzdur ki, kriminoloji diye bir bilim dalı var. Yani işlenen suçlar, altında yatan sebepler, psikoloji inceleniyor. Biz de kendimizi, ıslâmî kriminoloji üzerine yorsak ve altına yatan sebepleri ve çözüm araçlarını ve tesirli nasihatleri bulsak?
Meselâ zina edene, evlen demek yeterli mi? Onun tek problemi nikahsız olmak mı, yoksa aradığı ve mağlub olduğu başka hisleri mi var? Bunları nasıl değiştirebiliriz, nasıl yüzünü hayra döndürmek adına nasihatlerde bulunuruz?
Elbetteki tergib ve terhib olacak ve olmalı, emr-i bi'l-maruf ve nehy-i ani'l-münker de, ama bunların yanında ne yapılabilir?
Tergib: Allah'ın rahmetinden ümitlendirmek
Terhib: Allah'ın azabından korkutmak, çekindirmek, sakındırmak
Emr-i bi'l-ma'ruf: ıyiliği emretmek
Nehy-i ani'l-münker: Kötülükten nehy, men etmek.