Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

  • Konuyu başlatan "insirah"

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

1

05.08.2006, 21:55

Risale-i nur hakkında bana bir soru geldi arkadaslar

Girdiğim dini bir sitenin forumunda risalei nurlarla alakalı açtıgım başlıklar biriinin dikkati çekmiş ve bana özel mesajla bir soru sordu .Soru şu:

Selamun aleykum. Yanılmıyorsam Risale-i Nurla aşırı ilgilenen birisiniz gördüğüm kadarıyla. Size birkaç soru soracağım. Bunlara objektif olarak cevap istiyorum. şu anda Said Nursi'nin kendi eliyle yazdığı bir risale-i nur var mı? Neden sorduğumu diyecek olursan. Ben risale-i nurda Said Nursi'den çıkmayacak yanlışlara şahit oldum. Birçok nurcuyla konuştum ama hepsi inatçılıklarını öte bir şey sergilemediler. Kimse de bana delil getiremedi. Hangi mesele diyeceksin onu da söylim. 2. lemalar da Eyyub aleyhisselam hakkında kurt çıktığı yazılmış. Bu kesinlikle doğru değildir ? Senden ricam şu ki risale-i nurun sonradan içine bir şeyler katıldığını neden nurcu arkadaşlarımız kabul etmiyorlar? Bana bunun nedenini izah edersen memnun olurum?Selametle.

Ben birşeyler yazdım.bir de sizlerle istişare edeyim dedim?

2

05.08.2006, 22:14

ınşirah Kardeşim, soruda öğrenmekten ziyade sıkıştırma maksadı göze çarpmaktadır. ıddialarda tasvir dahi yok. ızah ve ıspat ise zaten yok. Böyle bir sorunu cevabı iki türlü olur; meseleyi ya ustaca başka bir yer kaydıracaksınız yada soruya soru ile karşılık vereceksiniz.
şunu sorun önce.
Sorularınızı tam olarak idrak edemedim kardeşim. Daha iyi anlayabilmek maksadı ile ben de size bir kaç soru sormak arzu ettim. Sizin izahlarınıza göre cevap vermek istiyorum, inşaallah...
Risalelerdeki yanlışların Said Nursi'den çıkmayacağını nasıl bilebiliyorsunuz?
Risalelerin değiştiğine kesin inandığınıza göre; değiştiğine dair sizin delilleriniz nelerdir?
Hz. Eyyüb (a.s) 'nin hakkında söylenmiş kurt meselesinin yanlış olduğunu siz nasıl izah ediyorsunuz?


Soruları cevaplarsa senin ihtiyacın sadece bilgiyi -manayı incitmeden- kelimelerle süslemek olacaktır. Sana geri dönmezse zaten niyetinin, seni sıkıştırmak olduğu, kesinlik kazanacaktır.
Selam ve dua ile...
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

  • Konuyu başlatan "insirah"

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

3

05.08.2006, 22:18

Cevat abi Allah razı olsun
şu var bu şahıs ihl mezunu zaten imamhatiplilere ait bir site.
Sitede hz Eyyup kıssası yayınlanınca bir kaç delil getirerek uzunca yazmıştı.Ben okumamıştım Aylar sonra özel mesajla sormuş.
Ben sizin sorduklarını o şahsa yönelteceğim.
Birşey derse tekrar yazarım buraya;)

(Bı tip meselelere takılanlar imandan hisse alamıyorlar malesef)

  • Konuyu başlatan "insirah"

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

4

05.08.2006, 22:20

şunu yazmış:

ılginiz için teşekkür ederim. Ama her zamanki gibi istediğim cevabı alamadım. şunu unutma ki Said Nursi evliyalardandır evliyalar ise küfre düşmezler. Sana bu kadarını söylüyorum. Hiçbir evliya Eyyub aleyhisselam'dan kurt çıktığını söylememiştir. Sana ayrıntılı bir şekilde göndereceğim en kısa zamanda o zaman anlarsın beni. Merak etme ben bir şey diyorsam delilini de veririm. Vesselam.

5

05.08.2006, 22:49

Bende 57 basımı sözler var. Üstad hayattayken matbu mecmua oldu bunlar. Üstad 60 da vefat etti.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

  • Konuyu başlatan "insirah"

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

6

05.08.2006, 22:51

Peygamberimiz aleyhisselam şöyle buyuruyor bir hadisi şeriflerinde mealen: Allah güzel yüzlü olmayan ve güzel sesli olmayan bir peygamber göndermemiştir. Ama sizin Peygamberinizin yüzü de sesi de diğer peygamberlerin yüzünden ve sesinden daha güzeldir. ımam Tirmizi. Biliyorsun ki Peygamberler tiksindirici hastalıklara düşmezler. Yani Peygamberlerin vücudundan tiksindirici bir hal olmaz. Peki sana soruyorum. Sana kurtlu bir elma verseler yer misin ? Allah'ın bütün alemlerden üstün kıldığı peygamber de böyle bir durum olması mümkün mü? Tabi ki değil. Daha ayrıntılı deliller var. Ama aklı başında olan için bu hadis yeterli. şimdilik bu kadarını yeterli görüyorum.


bir de bunu

Peygamberimiz aleyhisselam şöyle buyurdu mealen: Herkesten alınır reddedilir ama Rasulullah'tan alınır reddedilmez. O bakan insanlar sonuçta insandırlar ve müctehid değillerdir. Yani onların doğru demesiyle o doğru olmaz. Bir kişi bir şey söylüyosa onu delillerle desteklemesi gerekir. Ki o meselede hiçbir delil yazılmamış.

7

05.08.2006, 22:53

Hazret-i Eyyüb Aleyhisselâmın meşhur kıssasının hülâsası şudur ki:

Pek çok yara, bere içinde epey müddet kaldığı halde, o hastalığın azîm mükâfâtını düşünerek, kemâl-i sabırla tahammül edip kalmış. Sonra, yaralarından tevellüt eden kurtlar kalbine ve diline iliştiği zaman, zikir ve marifet-i ılâhiyenin mahalleri olan kalb ve lisanına iliştikleri için, o vazife-i ubudiyete halel gelir düşüncesiyle, kendi istirahati için değil, belki ubudiyet-i ılâhiye için demiş: "Yâ Rab, zarar bana dokundu. Lisanen zikrime ve kalben ubudiyetime halel veriyor" diye münâcât edip, Cenâb-ı Hak o hâlis ve sâfi, garazsız, lillâh için o münâcâtı gayet harika bir surette kabul etmiş, kemâl-i âfiyetini ihsan edip envâ-ı merhametine mazhar eylemiş.



Yani, "yaralarından doğan kurtlar".

anlıyoruz ki, vücudunda bazı esbap vesilesiyle bir takım yaralar vuku bulmuş, bu yaralardan ise kurtlar tevellüt etmiş, vücudunda oluşan yaralar kurtlanmış,

bunu ne mecraya çekip de, bu kadar insanı küfürle itham ediyor?

Mesned olarak kullandığı ayet veya hadisleri buraya aktarır mısın inşirah kardeş?

Yoksa başka evliyaların keşfine dayanarak mı kafir diyor?
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

  • Konuyu başlatan "insirah"

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

8

05.08.2006, 22:54

Üstte yazdım gönderdiği makaleler.
:roll:

Alkan

Usta

Mesajlar: 1,694

Hobiler: Risale-i Nur, Kur'an dinlemek

  • Özel mesaj gönder

9

05.08.2006, 23:03

bence bu şahıs üzüm yemek istemiyor maksadı bağcı dövmek yani bunu kabul etmeyen dinden çıkmaz yanlızca itiraz etmesin. ayrıca
üstadın delilsiz bir şey söyleyeceğini de sanmıyorum.
"ey bedbaht nefsim! acaba ömrün ebedi midir? hiç kat'i senedin var mı ki, gelecek seneye, belki yarına kadar kalacaksın?

  • Konuyu başlatan "insirah"

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

10

05.08.2006, 23:05

Alıntı sahibi ""alkan_unal""

bence bu şahıs üzüm yemek istemiyor maksadı bağcı dövmek yani bunu kabul etmeyen dinden çıkmaz yanlızca itiraz etmesin. ayrıca
üstadın delilsiz bir şey söyleyeceğini de sanmıyorum.


Ya kardeş bundan hiç şüphem yok elhm...
Ama delil istiyor!

11

05.08.2006, 23:07

Alıntı sahibi ""insirah""

Peygamberimiz aleyhisselam şöyle buyuruyor bir hadisi şeriflerinde mealen: Allah güzel yüzlü olmayan ve güzel sesli olmayan bir peygamber göndermemiştir. Ama sizin Peygamberinizin yüzü de sesi de diğer peygamberlerin yüzünden ve sesinden daha güzeldir. ımam Tirmizi. Biliyorsun ki Peygamberler tiksindirici hastalıklara düşmezler. Yani Peygamberlerin vücudundan tiksindirici bir hal olmaz. Peki sana soruyorum. Sana kurtlu bir elma verseler yer misin ? Allah'ın bütün alemlerden üstün kıldığı peygamber de böyle bir durum olması mümkün mü? Tabi ki değil. Daha ayrıntılı deliller var. Ama aklı başında olan için bu hadis yeterli. şimdilik bu kadarını yeterli görüyorum.



Hz.Eyyub a.s. aleyhisselâm diğer Peygamberlerden farklı imtihana tutulmuştur. Yara bereler, hastalıklar kendisinde oluşmuş, hatta halkı da, şeytana uyarak, bu hastalığı bize de bulaştıracak diyerek onu şehir dışına sürmüştür, bu bir,

Peygamberler tiksindirici hastalıklara düşmezler diyerek kendisine göre kaide uyduramaz, kuralları Allah koyar, hikmet sahibi O'dur, imtihan sırrı olarak istediğini yapabilir, bu da iki

Hz.Musa a.s. da da bazı rivayetlere göre bir miktar kekemelik vardı, hatta Kur'an'da Musa aleyhisselâmın "dilimi çöz, sözümü anlaşılır kıl, işimi kolaylaştır" şeklinde bir duası vardır, bu ayetleri görmezden gelemez,

Peygamberler aleyhimüsselâm da beşerdir, onların peygamber olması, beşeriyetten,yani insanlıktan çıktıkları anlamına gelmez, onlar da hasta olur, onlar da yer, içer, evlenir, insan gibi yaşar, yoksa insanlara resul olmazlardı, Allah , "niye melek peygamber göndermiyor" diyenlere, Kur'an'da, "yeryüzünde melekler olsa, resulleri de melek olurdu" diyerek cevap vermiştir, bu da üç,




Alıntı sahibi ""insirah""




Peygamberimiz aleyhisselam şöyle buyurdu mealen: Herkesten alınır reddedilir ama Rasulullah'tan alınır reddedilmez. O bakan insanlar sonuçta insandırlar ve müctehid değillerdir. Yani onların doğru demesiyle o doğru olmaz. Bir kişi bir şey söylüyosa onu delillerle desteklemesi gerekir. Ki o meselede hiçbir delil yazılmamış.



Amenna fesaddakna, Rasulullah'a itaatsizlik büyük günahtır,
ama bizim itaatımız, bizatihi Rasulullah a.s.m.'ye mi, yoksa hadise mi?

Zira hadis incelenirken bir çok kriter vardır,
Senedi nasıldır?

Yani bu hadis, hangi kanalla geldi, Hz.Peygamberden a.s.m. ilk kim duydu, ondan sonra kime aktardı, ondan sonra kime aktardı, ondan sonra kime, en sonunda kim yazdı?
Buna, hadisin an'anesi denir.

Bu rivayet zincirinde olup, hadisi bugüne kadar taşımaya kanal olmuş zatlar arasında, yalancılık, hadis uydurma, nadanlık, hafıza zayıflığından yanlış aktarmışık gibi vukuat var mı?


Kaldı ki, hadis aktarılırken, hece hece aktarmaya herkes güç yetiremez, o yüzden manayı yitirmeden hadisi aktarmak caiz görülmüş, buna hadis-i bilmana denir, hatta adaptandır ki, ben Resulullah'ın a.s.m. demek istediği gibi demek istiyorum "ev kemá kál" او كما قال diyerek hadis aktarılır. Bu sebeple, hadislere kendi ictihadını karıştıranlar olmuştur, bkz. ahir zaman hadisleri, 24. söz deki meyve dallarında anlatılıyor,
örn: Deccal'in hilafet merkezinde çıkacağı vs. rivayet edilmiş mesela, o zaman hilafet şam'da olduğu için, onu yazan, o bölgeyi hilafet merkezi değil de şam olarak geçiriyor, sonra çık işin içinden çıkabilirsen. Sonra anlaşılıyorki, son hilafet merkezi ıstanbulmuş.... Mehdi-Süfyan-Deccal ayrı mesele burada girmiyorum, nurtopu gibi 30+ sayfalık bir başlığımız var zaten.


Hadis mütevatir mi, yani tek kanalla mı gelmiş. Bazı şeyleri haram kılan hadislerde, dikkate alınanlardan birisi budur. Mütevatir nedir? O hadisi, iki farklı sahabe rivayet etmiş, ikisi de farklı kanallarla gelmiş, ikisi de aynı şeyi anlatıyor, demek ki o hadis yanlış olamaz.

Hadisteki söz, kime, ne zaman, hangi olaydan sonra, ne sebeple, ne amaçla, ne için, hangi makamda söylenmiş?




Yoksa öyle eline hadis kitabı alan allame olmuyor, ben onu tekfir edecek olsam, belki 100 tane hadis bulurum, ama tekfir öyle ucuz şey değil, isabet ettiremezsen, döner senin başına kalır!
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

  • Konuyu başlatan "insirah"

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

12

05.08.2006, 23:15

Allah razı olsun kardeş
Yazdıklarını iyice tetkik edip o soru sorana yollayacagım.
şu var ki(Allahu alem) yine ikna olmayacak birine benziyor.

Alkan

Usta

Mesajlar: 1,694

Hobiler: Risale-i Nur, Kur'an dinlemek

  • Özel mesaj gönder

13

05.08.2006, 23:18

cahillerle münazara etmeye gelmez bence hele net üzerinden bu kişileri ikna etmek çok zordur. Abdulkadir Said'in dediği gibi öyle kafasından hüküm veremez. Peygamberler tiksindirici hallere düşmezler demesini neye dayandırıyor?

saniyen:diyelim ki eyyub aleyhisselam'ın yaralarından kurtlar tevellüd etmedi bu bize ne kazandırır ne kaybettirir. Üstadı alimlikten veya evliyalıktan iskat eder mi(hayır). bunun gibi bir çok alimin hatta müçtehidlerin kitabında ufak hatalar olabilir herhalde yaptıkları hizmetler onların o küçük günahlarını zaten affettirir. bunu delil babında değil insaf düstürüna binaen söylüyorum.

selametle
"ey bedbaht nefsim! acaba ömrün ebedi midir? hiç kat'i senedin var mı ki, gelecek seneye, belki yarına kadar kalacaksın?

14

05.08.2006, 23:20

ınan ki; hiç beklemediğim bir cevap yazılmış. Bu kardeşin sorusundaki tek hedefi Risalelelerin değiştiği iddiasının kabul edilmesi..Önce Hazreti Eyyub hakında bir araştırma yapıp, yaralarından tevellüd eden kurt hadisesini sade bir dille izah etmen gerekmektedir. Sonra da mümkün olduğunca kısa ve süslü kelimelerle Risalelerin değişmediğini izah edersin. Bu bilgi istiyen bir tartışmadan ziyade psikolojik bir taktik meselesidir. Zira, karşı tarafın bilgisizliği her halinden bellidir. Bilgisiz bir insanı ve özellikle tarafgirlik damarı kabarmış bir insanı ikna etmek gerçekten güç ve sabır istiyen bir iştir. Hele salt Kur'an anlayışına sahipse ilşime derim.
Bana kalırsa bir sonuç alamıyacaksın, ama en azından sen bilgilenmiş olursun. Hem zafer Allah'a aittir. Zaten, forumlar başka ne amaçla kullanılabilir ki?
Allah yardımcın olsun
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

15

05.08.2006, 23:23

:) kardeşim, o adam, ölecek ve yıpranacak sinir ve beyin hücrelerinden daha mı değerli?

Eğer niyeti bozuksa, asla ve kat'â

Niyeti halis, kafası karışmış ise denemeye değer

Ama dikkat edersen kendisi de demiş, bissürü Nurcuya sordum, heç biri de bilemedi, gapak oldu hepsine, işte böylesiñiz, Said Nursi'den sonra bozuldunuz!

Bu çirkin üsluba, birisnde rastlamıştım kimdi hatırlayamıyorum tam,
adam demiş ki;

-Said Nursi hakkında kötü konuşsa baştan kaybedeceği için- Nasıl Musa a.s. kavminin arasından ayrıldı, ondan sonra kötü yola saptılar, Said Nursi öldü, talebeleri de dalalete girdi.


Ne diyim, Allah razı olsun, yahudilere benzettin ya!
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

16

05.08.2006, 23:27

Tekfir için %100 bariz sened lazımdır, kuşku üzerine tekfir edilemez, tekfirde isabet ettiremezsen, o iddianın sana döneceği de -rica ederim o arkadaş bu hadisi de hatırlasın- Hz.Peygamber a.s.m. tarafından bildirilmiş.

Hz.Eyyub aleyhisselam'ın yarasında kurtlanma olmasından ötürü, neye dayanarak tekfir etti,

Kur'an'da buna muhalif birşey mi buldu?

Hadise istinad ediyorsa, o hadisi biz de Arapça metniyle beraber duyabilir miyiz?
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

  • Konuyu başlatan "insirah"

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

17

05.08.2006, 23:29

Ya ımam hatip,ilajiyat düz kafalılarla uğraşmak zor
Bir de sonucu nurculara atması,eleştirmesi daha bir fena.

Uğraşmak istemem ama dediğiniz gibi elimizde nur var topuz yok.Elimizden geldiğince izah edelim.Kabul etmezse onun bileceği iş

Risalei nurların bozulmasının imkanı olmadıgını uzunca izah ettim.O yazdıklarıma yorum yazmadı.
şuan offline sitede.Yarın bombardıman yaparsa yazarım yine:)
Yaazdıklarınızı yolladım o şahsa

  • Konuyu başlatan "insirah"

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

18

06.08.2006, 00:14

şUNU YAZMIş

Evet peygamberler hastalığa düşebilirler ama insanların nefret edeceği bir hastalığa düşmezler. Yani tiksindirici hastalıklara düşmezler. Eyyub aleyhisselamın hastalığı 18 sene sürmüştür. Bu da hadisle sabittir. peygamberlerin sıfatlarını biliyorsan bunun iftira olduğune hemen anlarsın. Bu atılan iftira tebliğ sıfatına da ters düşüyor. Haşa üzerinde kurt olan bir insandan insanlar kaçıyorsa insanlara nasıl tebliğ yapılacak. Sizin deliliniz nedir peki siz bir şey yazmamışsınız lemalarda da yazmıyor delil. Ben size delil verdim ikinci hadisi de yazıyorum. Meali:Allah yeryüzüne peygamberlerin cesetlerini yemelerini haram kılmıştır. O zaman sana soruyorum ölü mü üstün yoksa canlı mı ? Tabi ki canlı diyeceksin. O zaman ben de sana derim ki Peygamberleri öldükten sonra hiçbir haşerat yemiyor da canlıyken mi yiyecek ? TAbi ki değil.

Musa aleyhisselam meselesi de şudur ki Musa aleyhisselam Firavun'un sarayındayken küçükkene bir köz parçası ağzına koymuştur. Bundan dolayı dilinde bir yara oluştuştur. Ama burdaki yara onun konuşmasına kekemelik katmıyor pelteklik katmıyor. Sadece eziyet veriyordu. Ayetlerin manasını zahir olarak alırsanız müteşabih ayetleri o zaman hataya düşebilirsiniz. Bunun teviline ve tefsirine bakmanız gerekir. Senin dilinde bir yara olduğu zaman konuşmana bir sakatlık geliyor mu ?gelmiyor ama dilindeki o yara sana acı veriyor. Musa aleyhisselam da bu acı veren dilindeki yara için şifa istemiştir Allah'tan Allah da O'nun duasını kabul etmiştir. Çünkü peygamberler de kekemelik olmaz çünkü kekeme tam anlaşılmaz pelteklik de olmaz bu da anlaşılmaya engeldir. Bu tür durumlar peygamberler de olmaz yine dil sürçmesi de peygamberler de olmaz. Peygmberler bir takım şeylerden korunmuşlardır. ışte korundukları bir durum da tiksindirici hastalıklara düşmezler. ama normal hastalıklara düşebilirler. Nitekim ıbrahim aleyhisselam ateşli bir hastalığa yakalanmıştı.

Risale-i Nur Kur'an-ı Kerim değil bunu unutmayalım öncelikle. Birçok tefsirlerde bile yanlışlar var. Biz sizi Allah rızası için uyarıyoruz ve nasihat ediyoruz. Bu doğru değildir diye uyarıyoruz. Hiçbir Peygamberden kurt çıkmamıştır. Bu zaten akla göre de aykırıdır. Çünkü Peygamberler tüm alemlerden üstündür. Seni aklı başında biri olarak görüyorum. Lütfen bu konuya hassasiyet ver.


Birşeyler yazdım .Sizlerin de yorumlarınızı alalım
Helal edin başınızı şiişirdim:(

Alkan

Usta

Mesajlar: 1,694

Hobiler: Risale-i Nur, Kur'an dinlemek

  • Özel mesaj gönder

19

06.08.2006, 00:29

ben bu yazılanlara kusura bakmasın ama sadece gülüyorum. kendisi ayetten mana çıkarttığımıza kızıyor müteşabih ayetler yorumlanmaz diyor ama kendisi maşallah müçtehid gibi ayet ,hadis hepsini yorumluyor.cevat abinin bundan önceki tavsiyesi güzel. maksadı psikolojik baskı uygulamak yumuşak uslupla davranıp risale-i nurlara karşı tavır aldırmamak ve soğutmamak gerekir diye düşünüyorum...

üstad'ın kendisini hatasız görmediğini risale-i nurlardan alıntı yaparak gösterilebilir.(üstad:bana hatamı-doğru olmak şartıyla-kafama vurarak bildirene Allah razı olsun derim diyor mesela)Ayrıca karşı tarafı çürütmemek gerektiği kanaatındayım mesela karşı tarafa sorular sormak veya onu denemek yerine sadece konuyla ilgili cevap vermek daha doğru diye düşünüyorum çünkü araya rekabet damarı girebilir.

selametle
"ey bedbaht nefsim! acaba ömrün ebedi midir? hiç kat'i senedin var mı ki, gelecek seneye, belki yarına kadar kalacaksın?

  • Konuyu başlatan "insirah"

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

20

06.08.2006, 06:26

Zaten karşı taraf nurculardan dili yanmış.Siz de öyle misiniz gibilerinden bir teste tabi mi tutuyor yoksa gerçekten de öğrenmek mi istiyor anlayamadım.
Risale-i nur'da ustad mütevazi şekilde kendinin kusurlu oldugunu,hak ve hakikatlere yönelmemiz gerektiğini anlatmış.Ama malesef ki bu cümleyi duyan'Risalelerde demek hata var,herşey dogru değildir' cümlesine sığınıyorlar.

Risale-i nur'u Ezher universitesi,dünyaca ünlü islam alimleri vs..daha çok alimler tarafından incelendiğini ve zıt bir tek kelime bulamadıklarını,Hz eyyup kıssasını ise hemen hemen tum derslerde yapıldıgını ve derslerimize katılan gerek imam hatip gerek ilahiyatçılar olsun bu tip konulara takılmadıgını ya da hata oldugunu soylemediler de siz mi hata oldugunu soyluyorsunuz dedim.

Ama bunlara binaen cevap yazması üstteki o pragrafa yazı yazdı.

Sonra en son olarak da şunu ilave ettim:
Kardeş
Dediğim gibi Risalei nur eserlerini şuan dünya okuyor ve büyük alimler övgüyle,takdirle bahsediyor.ELbette ki muhteşem kusursuz diyemeyiz ama ekseriyetle öyle.
Ben neden böyle bir şey duymadım?Kaç senedir cemaatin içindeyim ve eskiden beri hizmetten gelen ve sonradan giren insanlarla iç içeyim.Bu şekilde bir yorumla ilk kez karşılaşıyorum.
Hem neden bu kadar takıldınız kurt olayına?O kıssayı(risaledeki)baştan sona okudunuz mu?O dersi dinleyen şunu çıkarıyor genellikle:.Hz Eyyup un a.s. müthiş ssabrı ve geçirmiş oldugu hastalıgı fani hayatını tehdit etmesidir.Bizler ise Ondan daha hastayız,manevi yaralarımız var,Hz Eyyup as dan daha dehşetli aynı zamanda da baki hayatımızı tehdit ediyor.

Bu şekilde ince detaylara takılınca imanımız kavi mi oluyor?
ayetten mana çıkarttığıma kızıyorsunuz, müteşabih ayetler yorumlanmaz diyorsunuz ama kendiniz müçtehid gibi ayet ,hadis hepsini yorumlamışsınız.Bu yorumunuzu daha önce de sited e okumuştum yine Hz Eyyup as kıssasında.Neden sitedeki diğer insanlar müdahale etmedi?Onaylamadı ya da?Herşeye bir yorumları olan şahıslar....

Risale-i nur kuran tefsiri ve aynı zamanda da anlattıkları hakikatler milyonlarca insanın saadet-i ebediyyesini kazandırma vesilesi olmuştur.Bir bahçe var dolu dolu yiyecekler,meyveler var.Binlerce içinde bir iki tanesi çürük çıkmış,o güzel bahçe tüü pis diyebilir miyiz?

www.sorularlarisaleinur.com a da sorabilirsinizı eğer hala tatmin olmadıysanız- bence bu şekilde ince ayrıtılara takılmayın -birşey elde edemezsiniz.
sorularınızı
www.nur.web.tr sitesi Bediüzzaman ın yaşayan talebesi Said Özdemir ağabey e aittir.Ona emaille ulaşabilirsiniz ,cevap yazar.

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir