Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.
Alıntı sahibi ""gladi""
selam arkadaşlar ... ben 87 yılında ne garip ki .. kader ve alın yazısı konusunda ... ateis olmama vesile oldu ... ve ne garip ki 96 yılında ..
bir gazetede çıkan yazı ilgimi çekti ... köşe yazarı aklımda kaldıgı kadarıyla , mısırlı başka bir yazara kader konusunda hac da bir konuşma geçmiş .. demiş ki sana tarif etmek yerine risale i nur da kader çok kısa yoldan en faz la birinci sayfasında tamamen anlarsın demiş ... aradan zaman geçmiş ve ona telefon açıp mısırlı arkadaşı teşekkür etmiş .. bu yazısı beni etkiledi ve bende risale i nuru tanıma fırsatını o zaman elde ettim
kader konusunu hemen hemen herkezden şimdi iyi biliyorum dersem yalan olmaz ... böyle bir anım var kader le ilgili ... bilmeyince küfre götüren bir mesele benim için ...
daha sorada ... tamamen diger sorularımın cevaplarını buldum ...
ne garip ki , eskiden ben milleti hasta görürdüm .. risale i nuru gördükten sora hastanın ben oldugunu anladım ...
risale i nur bana ekmek gibi dir .. su gibidir ... ilaç gibidir ... soludugum hava gibidir .... en lazım olanındandır ... onunla kurana bakmak bam başkadır ... onunla hayata bakmak bam başkadır ... nere bakarsam bakayım risale i nur suz bakamam ...
dedim ya ben biraz gevezeyimdir risale i nur hakkında kusurum için affedin ...
Alıntı sahibi ""@bdullah""
Burada karıştırılan nokta, kaderin, Cenâb-ı Hakkın, “ırâde” değil, “ılim” sıfatına bağlı olduğu hususudur. Yani, yazıldığı için yapmıyoruz, yapacağımız bilindiği için yazılıyor. Onun için, “Kader ilim nevindendir. Yani nasıl olacaksa, öyle bilinmesidir. Yoksa mâlûm ilme tâbi değildir” denmiştir.
Alıntı
"zaman ,imanı kurtarmak zamanıdır. sözler,716"
Alıntı sahibi ""@bdullah""
Eğer kader, Allah’ın “irâde” sıfatına bağlı olsaydı, o zaman, nasıl yazdı ise, nasıl istedi ve irâde ettiyse, öyle yapardık. O takdirde de hiçbir fiilimizden, hareketimizden, hata, kusur veya günahımızdan da sorumlu olmazdık
Alıntı
"zaman ,imanı kurtarmak zamanıdır. sözler,716"
Alıntı sahibi ""Üstad'ım""
ıki adam, padişahın sarayına giderler. Biri padişahı bilmez. Saraydaki bütün hizmetçilerin, makinelerin, hayvanların idaresi kendi başına kaldı zanneder. Zahmetler ve ıstıraplar çeker. O cennet gibi bahçede cehennem azabı yaşar.
ıkinci adam, padişahı tanır, kendini onun misafiri bilir. Bütün o saraydakilerin iplerinin padişahın elinde olduğuna, onun herkesi ve her şeyi müthiş bir kanun ve ahenkle idare ettiğine inanır. Bahçedeki bütün lezzetlerden istifade eder. Padişahın kurumlarının güzelliğini, merhametinin genişliğim hayret ve hayranlıkla seyreder. (26.Söz 3.Mebhas)