Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.
Alıntı sahibi ""Abdulkadir Said""
şimdi, alıntı yaptığın yere dönersek, fatihada, bu kadar çok mahlukat içinde, vahidiyeti bulmak için, iyyake nabudu demek herkese yetmiyor. Bu sistemleri tefekküre herkes güç yetiremiyor, fikri dağılıyor, tefekkür edecem derken afaki alemlerde kayboluyor.
Bu kadar çok mahlukatın üstünden vahidiyeti bulmak ve bu vahidiyetin sahibi Zat-ı Ehadı karşına alıp -teşbihte hata olmasın- , iyyake nabudu ve iyyake nesteıyn , Sana kulluk eder Senden isteriz, demek, her yiğidin harcı değildir.
Bu yüzden, bu sırra binaen, ehadiyet üzerinden yakîn sağlanıyor. Ta ki herkesin gücü tefekkürüne yetsin ve yakîni artsın. Meselâ, şu mükemmel hücreyi yaratan, beni yaratan, şekil veren, şunu yapan Yüce Zat diye tefekkür ederek -teşbihte hata olmasın- karşısına alıp, ona iyyake nabudu ve iyyake nesteıyn desin.
Alıntı sahibi ""Abdulkadir Said""
Not: Üstad namaz sırasında bu tefekkürleri yapacam diye kendinizi kasmayın, namazın huşusu kaçar buyuruyor. Bu tefekkürleri namaz dışında yaparsın, namaz sırasında ise bunlar film şeridi gibi gözünün önünden geçer, ne okuduğun ayeti sureyi şaşırırsın, ne huşun kaçar yani.
Alıntı sahibi ""yunusum""
bunu anlamak için sadece biz sana ibadet ederiz demekle olmadığını bunun yanında biz yalnız senden yardım dileriz beraber dersek bunu anlamış oluruz.demek biz ancak senden yardım dileriz kelimesinide kullandığımızda bütün varlıkların Allaha ibadet etmiş olduklarını anlamış oluruz.her varlık Allahdan yardım istemeye muhtaçmı bu sorunun cevabını düşünecek olursak varlıkların Allahdan başkasına ibadet etmeyeceklerinide anlamış oluruz.) Ve bu sırra binâen, cüz’iyâtta zâhir bir sûrette sikke-i ehadiyeti gösterdiği gibi, herbir nev’de sikke-i ehadiyeti göstermek ve Zât-ı Ehadi mülâhaza ettirmek için, hâtem-i Rahmâniyet içinde bir sikke-i ehadiyeti gösteriyor. Tâ, külfetsiz, herkes her mertebede "ıyyake na'büdü ve iyyake nesteıyn" deyip, doğrudan doğruya Zât-ı Akdese hitâb ederek müteveccih olsun