Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

101

20.10.2006, 18:02

Kardeşim kimse kolay demiyor, neredeyse her evin, her ailenin bir problemi haline geldi artık bu. Ben kızım olursa tesettürle ve iyi şartlarda okutabileceğim imkanların yolunu araştıracağım inşa'Allah. Eğer hiç yoksa, ben vefat etsem dahi maişeti konusunda kendi kendisine yetecek, başka yerlere muhtaç bırakmayacak birşeyler bırakmaya çalışacağım. Zaten hayırlı bir kocası olursa ne ala. Eğer okumanın şartları ve çalışmanın zor ise, gerekmediği halde bu yolu zorlamaya gerek yok... Yok, gerekti, son yol o oldu, o zaman konuşulur. Ben kızımı yolda bulmadım ki... Sizin durumunuz farklı, ben, kadın için -eğer hayırlı ve güvenilir bir eşi yoksa- başkasına muhtaç olmayacak maişeti ön planda tutuyorum. Herkesin tercih meselesi. Kimse kimseyi burada icbar etmiyor, sadece çekinceleri belirtiyoruz...

102

21.10.2006, 15:01

burada ki yazışmalara kendi hayatımda ki çelişkilere cevap ararken girdim ve kısmende burada da sanki aynı minval etrafında ,sonra bir devlet okulunda psikolojik danışmanlık yapmaya başladım 11 yıldır da bu böyle.

ılk olarak tıp yıllarıma düşünmüştüm tesettüre girmeyi o zaman yasaklar yoktu dönemimizde 2-3 kişi vardı ve onlar halen işleri dışında kapalı,nasip olmadı o zamanlar, sonra bir dönem çalışmıyordum yine istedim ama başka ailevi sorunlar vardı onlarla uğraşırken yine nasip olmadı.

Son yıllarda ise çok güçlü bir biçimde istiyorum ama artık konu nerelere geldi iş hayatımjşekil değiştirmek zoruna bunu sorun etmiyorum çünkü profesyonelim mutlaka kendime bir zemin bulurum para kazanmak için.
Ancak eşim bunu asla istemiyor çünkü onun ve diğer doktorların hayatında dinin yeri o kadar az ki bunu çok acı bir biçimde görüyorum, sefahat ,içki,eğlence ve tabii haksızlık yapmayalım bir o kadar da özveri var.

En son Ramazanda mecburen katıldığım bir kongrelerinde 1300 dr .dan 50 tanesi filan oruçlu idi gerisi oruç bir tarafa sabahlara kadar içki içtiler benim eşimde bunlardan biri peki bu durumda benim örtünsem Allahın bir emrini yerine getirsem eşime itaat etmediğim için diğer bir emirini yerine getiremeyeceğim yani biz açık kadınların da işi zor :D

103

21.10.2006, 18:35

Emrine ittiba gereken kişiler Allah'a isyanı emrederse, onlara tabi olunmaz.

104

22.10.2006, 13:59

Gerçi mecburiyet anında bazı farzlar terk edilebilir. Ama mecburiyet mecburiyet olsa gerek. şimdi bir inceleyin bakalım, baş örtüsünü uğruna terk edildiği değer bir mecburiyet midir?
Bence bu göreceli bir mesele. Yani kişi bir yol seçip kendine bunu farz haline getirmiş ve bu uğurda tüm engelleri aşma gayreti, başını dahi açması kişiseldir. Doğru yada yanlış o bireyin kişisel tercihidir. Hüküm Allah'ındır. Ama toplumsal olarak kimse bir farzı farz olmayan bir mesele ile kıyasladığında, farza füruat ,farz olmayana asıl diyemez.
Zümer Suresi 36'da diyor "Allah kuluna kafi değil midir, ve seni ondan başkası ile korkutuyorlar". Evet biz mücadele ile mükellefiz, bir savaşata "düşman güçlü,çare yok", diyerek, mecbur oldu, düşüncesi ile Allah'tan korkmayıp düşmandan korkarak,savaştan kaçmaya caiz denemez, böyle bir kapı açılıp ordu zaafa uğratılamaz. Kimbilir farkında olmadan karşı tarafın saflarına katılmış olursunuz.

Allah kuluna kafidir.Kısacık bir dünya hayatında maişet derdi ile savaştan kaçmak hesarettir. Velevki kişi samimiyetle din adına bu işi yapıyor olsun. Bunu yapan bilsin ki Allah dinini koruyandır. Zafer Allah'ındır. Dini ihya edecek Allah'tır. Dinden taviz verilemez. Hele din adına hiç verilemez. Din din ile çarpıştırlılmaz.

Her şey bir imtihandır.

Baki Selam
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

105

22.10.2006, 23:54

burada yazdıklarımdan sonra Kur'an meallerinden sitenin online Risale-i Nur bölümünden epeyce bilgiler okudum, belki yazdığınız gibi her şey bir imtihandır,ancak bu gün içinde yaşadığım ortamda Allahın emirlerine uymayan o kadar çok şey var ki,neyse bu gün arafe herkese hayırlı bayramlar....

106

25.10.2006, 15:16

Dün gece atv'de bir forum seyrettim. Konu baş örtüsü idi.
Bir bayan soruyordu: Ya baş örtüsü ile toplama uyum sağlayamıyorsunuz. Başınızı açsanız daha rahat hareket edersiniz. Baş örtüsü dinin en önemli meselesi değil. Başınızı açsanız ne kaybedersiniz. Arkasından Almanyanın Türk vekili dedi, ''Hem ben çok şaşırıyorum. El bile vermiyorsunuz. Avrupalı için el sıkmak bir barış sembolüdür.''

ılahiyatçı konuşmacının verdiği cevap alkışa değerdi.

''ışte görülüyor. Bu gün baş örtüsü atılsa yarın el tutuşmayı problem yaparsınız öbür gün namaza daha sonra oruca sıra gelir. Bir gün bir dersiniz ki, ya toplantılarda biz içki tokuşturuyoruz siz su tokuşturuyorsunuz, bize uyun. Taviz tavizi getirir.''


ışte uyum için yada egemen güçlere yaranmak için baş örtüsü sınırlarına girmemek adına baş örtüsünü atan kişilere basiret gözü ile verilen cevap çok manidardır.

Demek namaz kılmamıza kızan bir adama cevap namazı terk etmek değil, şiddette değil.Demokratik bir uslupla ona namazı anlatmak ile olur. Keza başörtsünüde anlatmamız gerekir. Evet başa örtüsü zulumde olsa bu yasağı kabul eden güçler medenidir. Medeniye galebe çalmak söz iledir. Demek ki onlara baş örtüsünün dini bir vecibe olduğunu ,şiddetsiz ,hakaretsiz anlatmak gerekir. Çabalar sonuçsuz kalmayacaktır.
Demokrasi demokrat olarak savunulur. Din eğitimini istemeyen ve bunun için AHıME dava açan bir kişiyi örnek gösteren arkasından Evrim Teorisinin okulda okutulmasını savunan bir adamı ikiyüzlülükle suçlayıp şiddet ve hakaret etmek uslupsuzluktur. Makul cevap demokratlıktır. Yani, onu ikna etmek gittiği mecrayı düzeltmek gerek. Onlara ıslamların medeni ve demokrat olduğunu göstermek pek çok meseleyi çözecektir. Yoksa aynı uslupla onları demokrat olmamakla, zalimlikle suçlayıp antidemokrat çözümler sunmak abestir.

Evet bir zulümü işleyen bir kaç kişidir. Peşinden ona hak verip giden çok kişidir. O zalim gücünü bu insanlardan alır. Zalim ile oynanacağına o zalime tabi olanı ikna ederseniz zalim kılınçsız kalır.

Çözüm Risalelerin gösterdiği yolda ilerlemektir.

Baki Selam
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

kevser

Stajyer

Mesajlar: 58

Konum: BURSA

Meslek: Ögrenci

  • Özel mesaj gönder

107

26.10.2006, 16:58

Tesettür bir bayanın hayasıdır. insanın haya perdesini sıyırıp aldıktan sonra diğer meziyetlerde söner,sukut eder ve Tavizlerin ardı arkası kesilmez..Zaten Tesettürü istemeyenlerin de amaçları bu değil mi? Üstad hazretleri de Tesettür Risalesinden dolayı yargılanmıştı. Çünkü biliniyor ki bayanların zaaf noktası tesettür ve yapılacak olan hertürlü müdahele onlar için tehlike... ışte bu zihniyetle ne yazık ki insanımıza tesettür bir yobazlık alemeti açık saçıklık ise medeniyet nişanesi olarak gösterilmiştir. Bende bu düşünceye tamamen muhalif olarak Merhum Mehmet Akif gibi diyorum ki;"Medeni olmak açmaksa bedeni, desene hayvanlar bizden daha medeni..."
Ey Risale-i Nur! Seni söndürmek isteyen bedbahtların necm-i istikbali sönsün. ızzet ve ikbali, şan ve şerefi tersine dönsün. Sen ölmez ve sönmez bir nursun...

109

28.10.2006, 09:25

Allah sendende razi olsun nurasigi .
Ümitvar olunuz..

110

28.10.2006, 11:41

Ne Güzel demiş Mehmet Akif.

111

28.10.2006, 14:31

Alıntı sahibi ""nuruhuda""

Allah sendende razi olsun nurasigi .


Amin ecmain inşaallah..

112

28.10.2006, 15:12


esselamualeykum
tesettürlü olupta;okumak için,ilim tahsili için verilen tavizlerden bahsedilirken aklıma
şapka kurbanları geldi.ve okuduğum bir yazıyı sizinle paylaşmak istedim.bu imanlı insanlar farzı değil,sünneti korumak için canlarını hiçe saymışlar.
......
şapka kanununa uymayanlar için verilen ceza idam cezası.bu cezaya çaptırılanlar ara
sında Maşaallah Ali Efendi(lakaplı maşaallah-daima inşaallah ve maşaallah diye konuşurmuş) de varmış.
hükümden önce soruyorlarmış:
-son ihtar!şapka giyecek misiniz,giymeyecek misiniz?
-giymeyeceğiz!

maşaallah ali efendi'nin sephada,boynunda ilmik,muazzam sözü:

"-benim adım maşaallah,şapka giymem inşaallah...eşhedü..........."

necip fazıl-son devrin mazlumları

esselamualeykum


113

28.10.2006, 15:18

ve aleyküm selam..

maşaallah barekallah..Allah onlardan razı olsunn..

114

23.12.2006, 23:33

Evet tesettür çiçeğin suya ihtiacı gibi, bir bayanın,da tesetdüre ihtiyacı var,tesettür ALLAH ,ın kadına verdiği önem ve kıymettir. Bunun bilincinde olmak ve hakkıyla yapmakta kadının ALLAH ,a olan şükrüdür.RABBıM tesettür emrini ve diğer emrettiklerini hakkıyla yerine getiren kullarından eylesin bu siteye emeği geçen tüm kardeşlerimizden RABBıM razı olsun

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir