Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

21

15.06.2006, 18:10

Haklısın. :oops: :idea:
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

Mesajlar: 11

Konum: Ankara

Meslek: teknisyen

Hobiler: dini konularda araştırma

  • Özel mesaj gönder

22

22.06.2006, 12:34

her ne kadar açıklığı savunan bayanlar olsada onlara katılmıyorum.çünkü açık saçıkken bile bi yerlerini çekiştirip örtmeye çalışıyolar.yani bi kadın için örtünmek gerçekten fıtridir.açık saçıklıkta bile örtünmeyi alışkanlık edinmişler.

23

22.06.2006, 12:44

devam ediyoruz diilmi ??

24

22.06.2006, 13:31

ıKıNCı NÜKTE
Bu sene inzivâda iken ve hayat-ı içtimaiyeden çekildiğim halde, bazı Nurcu kardeşlerimin ve hemşirelerimin hatırları için dünyaya baktım. Benimle görüşen ekserî dostlardan, kendi ailevî hayatlarından şekvâlar işittim. "Eyvah!" dedim. "ınsanın, hususan Müslümanın tahassungâhı ve bir nevi cenneti ve küçük bir dünyası aile hayatıdır. Bu da mı bozulmaya başlamış?" dedim. Sebebini aradım. Bildim ki, nasıl ıslâmiyetin hayat-ı içtimaiyesine ve dolayısıyla din-i ıslâma zarar vermek için, gençleri yoldan çıkarmak ve gençlik hevesâtıyla sefahete sevk etmek için bir iki komite çalışıyormuş. Aynen öyle de, biçare nisâ taifesinin gafil kısmını dahi yanlış yollara sevk etmek için bir iki komitenin tesirli bir surette perde altında çalıştığını hissettim. Ve bildim ki, bu millet-i ıslâma bir dehşetli darbe, o cihetten geliyor. Ben de siz hemşirelerime ve gençleriniz olan mânevî evlâtlarıma katiyen beyan ediyorum ki:
Kadınların saadet-i uhreviyesi gibi saadet-i dünyeviyeleri de ve fıtratlarındaki ulvî seciyeleri de, bozulmaktan kurtulmanın çare-i yegânesi, daire-i ıslâmiyedeki terbiye-i diniyeden başka yoktur. Rusya’da o biçare taifenin ne hale girdiğini işitiyorsunuz. Risale-i Nur’un bir parçasında denilmiş ki:
Aklı başında olan bir adam, refikasına muhabbetini ve sevgisini, beş on senelik fâni ve zâhirî hüsn-ü cemâline bina etmez. Belki, kadınların hüsn-ü cemâlinin en güzeli ve daimîsi, onun şefkatine ve kadınlığa mahsus hüsn-ü sîretine sevgisini bina etmeli-tâ ki, o biçare ihtiyarladıkça, kocasının muhabbeti ona devam etsin. Çünkü onun refikası, yalnız dünya hayatındaki muvakkat bir yardımcı refika değil, belki hayat-ı ebediyesinde ebedî ve sevimli bir refika-i hayat olduğundan, ihtiyarlandıkça daha ziyade hürmet ve merhametle birbirine muhabbet etmek lâzım geliyor. şimdiki terbiye-i medeniye perdesi altındaki hayvancasına muvakkat bir refakatten sonra ebedî bir mufarakate mâruz kalan o aile hayatı, esasıyla bozuluyor.
Hem Risale-i Nur’un bir cüz’ünde denilmiş ki: Bahtiyardır o adam ki, refika-i ebediyesini kaybetmemek için saliha zevcesini taklit eder, o da salih olur. Hem bahtiyardır o kadın ki, kocasını mütedeyyin görür, ebedî dostunu ve arkadaşını kaybetmemek için o da tam mütedeyyin olur, saadet-i dünyeviyesi içinde saadet-i uhreviyesini kazanır. Bedbahttır o adam ki, sefahete girmiş zevcesine ittibâ eder, vazgeçirmeye çalışmaz, kendisi de iştirak eder. Bedbahttır o kadın ki, zevcinin fıskına bakar, onu başka bir surette taklit eder. Veyl o zevc ve zevceye ki, birbirini ateşe atmakta yardım eder. Yani, medeniyet fantaziyelerine birbirini teşvik eder.
ışte, Risale-i Nur’un bu mealdeki cümlelerinin mânâsı budur ki:


Bu zamanda aile hayatının ve dünyevî ve uhrevî saadetinin ve kadınlarda ulvî seciyelerin inkişafının sebebi, yalnız daire-i şeriattaki âdâb-ı ıslâmiyetle olabilir. şimdi aile hayatında en mühim nokta budur ki, kadın, kocasında fenalık ve sadakatsizlik görse, o da kocasının inadına, kadının vazife-i ailevîsi olan sadakat ve emniyeti bozsa, aynen askeriyedeki itaatin bozulması gibi, o aile hayatının fabrikası zîr ü zeber olur. Belki o kadın, elinden geldiği kadar kocasının kusurunu ıslaha çalışmalıdır ki, ebedî arkadaşını kurtarsın. Yoksa, o da kendini açıklık ve saçıklıkla başkalara göstermeye ve sevdirmeye çalışsa, her cihetle zarar eder. Çünkü hakikî sadakati bırakan, dünyada da cezasını görür. Çünkü nâmahremlerin nazarından fıtratı korkar, sıkılır, çekilir. Nâmahrem yirmi erkeğin on sekizinin nazarından istiskal eder. Erkek ise, nâmahrem yüz kadından, ancak birisinden istiskal eder, bakmasından sıkılır. Kadın o cihette azap çektiği gibi, sadakatsizlik ithamı altına girer, zaafiyetiyle beraber; hukukunu muhafaza edemez.
Elhasıl: Nasıl ki kadınlar kahramanlıkta, ihlâsta, şefkat itibarıyla erkeklere benzemedikleri gibi, erkekler de o kahramanlıkta onlara yetişemiyorlar. Öyle de, o mâsum hanımlar dahi, sefahette hiçbir vecihle erkeklere yetişemezler. Onun için, fıtratlarıyla ve zayıf hilkatleriyle nâmahremlerden şiddetli korkarlar ve çarşaf altında saklanmaya kendilerini mecbur bilirler. Çünkü, erkek sekiz dakika zevk ve lezzet için sefahete girse, ancak sekiz lira kadar birey zarar eder. Fakat kadın sekiz dakika sefahetteki zevkin cezası olarak, dünyada dahi sekiz ay ağır bir yükü karnında taşır ve sekiz sene de o hâmisiz çocuğun terbiyesinin meşakkatine girdiği için, sefahette erkeklere yetişemez, yüz derece fazla cezasını çeker.
Az olmayan bu nevi vukuat da gösteriyor ki, mübarek taife-i nisâiye, fıtraten yüksek ahlâka menşe olduğu gibi, fısk ve sefahatte dünya zevki için kabiliyetleri yok hükmündedir. Demek onlar daire-i terbiye-i ıslâmiye içinde mesut bir aile hayatını geçirmeye mahsus bir nevi mübarek mahlûkturlar. Bu mübarekleri ifsad eden komiteler kahrolsunlar! Allah, bu hemşirelerimi de bu serserilerin şerlerinden muhafaza eylesin. Âmin.

Hemşirelerim, mahremce bu sözümü size söylüyorum: Maişet derdi için, serseri, ahlâksız, frenkmeşrep bir kocanın tahakkümü altına girmektense, fıtratınızdaki iktisat ve kanaatle, köylü mâsum kadınların nafakalarını kendileri çıkarmak için çalışmaları nevinden kendinizi idareye çalışınız, satmaya çalışmayınız. şayet size münasip olmayan bir erkek kısmet olsa, siz kısmetinize razı olunuz ve kanaat ediniz. ınşaallah, rızanız ve kanaatinizle o da ıslah olur. Yoksa, şimdiki işittiğim gibi, mahkemelere boşanmak için müracaat edeceksiniz. Bu da, haysiyet-i ıslâmiye ve şeref-i milliyemize yakışmaz.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

25

23.06.2006, 15:11

Değerli abdülkadir sait abi

günümüz toplumsal hayatının,medyanın,aile hayatının,kadın hayatının günümüzdeki durumunu değerlendirdiğimizde kadınların ve kızların ne kadar haklarının sui istimal edildiğini,yanlış yolda kullanıldığını,seciyelerinden ,fıtratlarından ne kadar uzaklaştırıldığını,yanlış yollara sevk edildiğini ve bunun da orğanizeli olarak işlerle uğraşan bir takım gizli komitelerin olduğu anlıyoruz.

üstad.ra.hazretleri zamanında kadınları yoldan çıkaran komiteler olduğu,ve bunların sureti haktan görünüp yanlış yola sevk ettiklerini ve gizli bir çalışma içinde oldukları gibi

günüzümde de aynı şekilde bu komitelerin olduğu,hemde daha organizeli,ve daha aktif bir şekilde çalıştıkları aşikardır.

bütün bayan kardeşlerimizin bu konuda çok dikkatli olmaları gerektiği konusunda da üstad.ra hazretleri de çok önemli bir uyarıda bulunmuştur.

günümüzün kadın haklarına baktığımızda bir sui istimal aracı olduğu,bir reklam aracı olduğu, ve onun seciyelerinin yanlış yola sevkedildiğini,bozulmaya maruz bırakıldığını görürüz.yani günümüz kapitalis ekonomi düzeninde ve onun öngördüğü toplumsal hayat modelinde kadın adeta reklam aracıdır ve onun bütün seciyeleri,fıtratına konulan üstün değerler onun değer görmesine sebeb olması gerekirken,tam tersine onun seçiyelerinin ve üstün değerlerinin bozulmasına neden olmuştur.

yine aynı şekilde sosyalimz ve onun öngördüğü hayat modeli bir çalışmadan ibaret olduğu,insanın üretip tüketip ve buna bağlı olarak çalışmak zorunda bırakılması nedeniyle dirki rusyada bile kadınlar en ağır işlerde çalıştırılmış ve onun fıtratının değişmesi ve değiştirilmesi gibi bir durumla karşı karşıya kalmıştır.aynı şekilde kadın bir duygusal meta halinde ayaklar altında ezilmiştir.ezmişlerdir.

üstad.ra hazretlerinin şu cümlesinde belirttiği gibi.

""Kadınların saadet-i uhreviyesi gibi saadet-i dünyeviyeleri de ve fıtratlarındaki ulvî seciyeleri de, bozulmaktan kurtulmanın çare-i yegânesi, daire-i ıslâmiyedeki terbiye-i diniyeden başka yoktur.""

bu meyanda dünya ve ahiret mutlulğu,saadeti,sadece islami yaşantı içindedir.başka bir insan ideolojisi,dünya görüşü,bunu karşılayamaz.bunun dışındaki görüşler ifrat ve tefrit mertebelerinin en uç noktasında kadın fıtratını seciyelerini bozmaktan ,sui istimalden öteye gidemez.

nitekim bu insan ideolojileri tarihsel gelişim içinde yaptıkları uyğulamalarla
kadını ve kadın haklarını ayaklar altında ezmeye çalışmış,onun fıtratına dercedilen şefkat duygusu ve diğer duygular ve seciyeleri onun fıtratına ters ve aykırı bir şekilde sömürü aracı olarak kullanmışlardır.

bugünkü kadın düşüncesi sadece ve sadece dünya hayatına yönelik bir anlam kazandırılmaya çalışılmıştır.bütün duyguları ile dünya hayatı empoze edilmiş öbür hayat,ahiret hayatı,kabir hayatı,cennet ve cehennem hayatı ona unutturulmuş,o hayatı anımsatacak her türlü düşünceden uzak kılınmaya çalışılmıştır.

buna binaen tesettür risalesi,hanımlar riseli,gençlik rehberi gibi üstadın kitapları kadınlar ve bayan arkadaşlarımız için dünya ve ahiret rehberi mesabesindedir.

ne mutlu o kimseye ki bu risalelerden istifadesi en fazla olur.

26

23.06.2006, 17:08

Feminizm, eşitlik, özgürlük gibi basmakalıp sloganlarla taife-i nisayı galeyana getirdiler. Forumda daha önce tartışılmıştı bu meseleler. ışte daha önce forumda geçmiş kadın ile ilgili bazı meseleler.

Feminizm hakkında

Kadınlar yuvalarından çıkıp beşeri yoldan çıkarmışlar

Kuran´da neden erkekler ön planda?

Kadınlar Dikkat !

Kadın Dövme (!) Hakkı Konusunda Bir Araştırma
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

27

23.06.2006, 17:35

değerli abi

feminizm ve kadın hakları dediğimiz sonradan çıkarılan düşünce ve fikirler aslında insan eliyle yürütülen yönetimlerde kadın haklarının ne kadar istismar edildiğinin bir delili olarak karşımıza çıkar

çünkü feminizm ve beraberinde getirdiği düşünceleri irdelediğimizde sistem içinde bir takım aksaklıkların olduğu,kadına değer verilmediği,hakkının istismar edildiği bir mantık ortaya çıkarır ki buda bir gerçektir.

feminizm ve buna benzer düşünceleri yine incelediğimizde kadının toplumsal statü içinde daha fazla özgürlük,istediğini yapabilme,herşeye sahip olma,doyumsuz istekler,alabildiğine kadının daha fazla israf etmesi,çılgınca bir tüketim özgürlügünün kast edildiği ortaya çıkar.

böyle bir düşünce aslında vasat bir yol olan islama göre daha artı ve eksi uç noklarda keskinleşme anlamına gelir.

kadına hiç değer vermeme ve ona özgürlük alanında her istediğini yapabilme hakkı ve özgürlügü tanıma .işte uç noktalardan kasıt bunlardır.

bu nedenle arkadaşlarımızın feminizm ve buna benzer fikirlere kapılmamaları ve uyanık olmaları gerekir

28

23.06.2006, 17:41

kızların diri diri gömüldüğü bir devir de çok kısa bir sürede kızı geldiği zaman ayağa kalkan ve altındaki minderi kızına verecek kadar bayanalara karşı merhamet gösteren bir din ve rehberinin kadın dünaysında yaptığı inkilabın başladığı yere en şiddetli kadın savunucuları hiçbir zaman ulaşamayacakalrdır

29

23.06.2006, 17:45

Linki verilen başlıkları incelemenizi tavsiye ederim. Gerçekten ilgi çekici. Bu başlıkta ise, bu konu üzerine yoğunlaşırsak daha iyi olur. Yine bu konu, başka konuyla alakalı ise, o da burada yazılabilir ama çok uzunsa ve başlıkta sapmaya sebep olacaksa, zaten mevcud olan müsait başlıklarda devamı, yoksa uygun yere yeni başlık açılması iyi olur.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

30

23.06.2006, 20:41

Okunmazsa olmaz bir yazı, müthiş tesbitler.
Metin Karabaşoğlu Tesettür Karşıtlığı Üzerine Bir Psikanaliz
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

31

25.06.2006, 21:11

ÜÇÜNCÜ NÜKTE
Aziz hemşirelerim, katiyen biliniz ki, daire-i meşruanın haricindeki zevklerde, lezzetlerde, on derece onlardan ziyade elemler ve zahmetler bulunduğunu, Risale-i Nur yüzer kuvvetli delillerle, hadisatlarla ispat etmiştir. Uzun tafsilâtını Risale-i Nur’da bulabilirsiniz.
Ezcümle, Küçük Sözler’den Altıncı, Yedinci, Sekizinci Sözler ve Gençlik Rehberi benim bedelime sizlere tam bu hakikati gösterecek. Onun için, daire-i meşruadaki keyfe iktifâ ediniz ve kanaat getiriniz. Sizin hanenizdeki mâsum evlâtlarınızla mâsûmâne sohbet, yüzer sinemadan daha ziyade zevklidir.
Hem katiyen biliniz ki, bu hayat-ı dünyeviyede hakikî lezzet ımân dairesindedir ve imandadır. Ve amâl-i salihanın herbirisinde bir mânevî lezzet var. Ve dalâlet ve sefahatte, bu dünyada dahi gayet acı ve çirkin elemler bulunduğunu Risale-i Nur yüzer katî delillerle ispat etmiştir. Adeta imanda bir Cennet çekirdeği ve dalâlette ve sefahatte bir Cehennem çekirdeği bulunduğunu, ben kendim çok tecrübelerle ve hadiselerle aynelyakin görmüşüm ve Risale-i Nur’da bu hakikat tekrar ile yazılmış. En şedit muannid ve muterizlerin eline girip, hem resmî ehl-i vukuflar ve mahkemeler o hakikati cerh edememişler. şimdi sizin gibi mübarek ve mâsum hemşirelerime ve evlâtlarım hükmünde küçüklerinize, başta Tesettür Risalesi ve Gençlik Rehberi ve Küçük Sözler benim bedelime sizlere ders versin.
Ben işittim ki, benim size camide ders vermekliğimi arzu ediyorsunuz. Fakat benim perişaniyetimle beraber hastalığım ve çok esbab, bu vaziyete müsaade etmiyor. Ben de sizin için yazdığım bu dersimi okuyan ve kabul eden bütün hemşirelerimi, bütün mânevî kazançlarıma ve dualarıma Nur şakirtleri gibi dahil etmeye karar verdim. Eğer siz benim bedelime Risale-i Nur’u kısmen elde edip okusanız veya dinleseniz, o vakit, kaidemiz mûcibince, bütün kardeşleriniz olan Nur şakirtlerinin mânevî kazançlarına ve dualarına da hissedar oluyorsunuz. Ben şimdi daha ziyade yazacaktım. Fakat çok hasta ve çok zayıf ve çok ihtiyar ve tashihat gibi çok vazifelerim bulunduğundan, şimdilik bu kadarla iktifâ ettim.
El-Bâkî Hüve’l-Bâkî
Duanıza muhtaç kardeşiniz
Said Nursî
----

Dikkat ederseniz Üstad, bu dersini okuyan ve kabul eden bütün hanımları, kazanç ve dualarına Nur şakirtleri gibi ortak ediyor. Yükümlülük az, kazanç daha büyük, hadi yine şanslısınız. :)

Tesettür risalesinin metninin parça parça buraya aktarılması bitti. şimdi sizin sorularınız, vereceğiniz misaller, tavsiyeleriniz, yorumlarınız ile müzakereye devam edebiliriz.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

32

25.06.2006, 23:07

En çok hoşuma giden,ustad şu haram bu kötü gibi terimleri nadir kullanıyor daha çok akla ,mantıga yatırıyor.Dunyada da zararları olacagını ispatlıyor.Sonra manevi lezzette var.ımanı olan bir insan muhakkak hissesini alıyor ki en muannid insanlar bile (kabul etmeselerde)çürütemiyorlar.

Derse gecen bir bayan geldi.Yeni kapanmış.Kapanmasını anlattı.
Tesettür risalesindeki bir bölümü okumuş ,aklına çok yatmış kapanmaya karar vermiş.bir bayan 10 erkekin 2-3 üçünün bakışları dısında diğerlerinden istiskal eder cumlesi etkilemiş..
elhm risale nimetinden dolayı..

33

25.06.2006, 23:13

Evet, o tesbit de çok güzel. Yabancı büyük bir adamın yarı çıplak karısını, en adi bir kunduracının elle tacizi meselesi de bunu tamamlıyor. Kadınların iyice süflileşmiş kısmı sözümden gayrı, onları tenzil ederim, kadınlar erkeklerin içlerinden geçenleri ve arkalarından konuştukları bir bilseler, asla açılmazlar. En azından benim erkeklik izzetim bana böyle düşündürüyor. Kadının hayası ve çekingenliği bundan daha hassas olsa gerek. Bu da yoksa, işi zor vesselâm. Paylaştığın için sağolasın kardeşim, böyle haberleri duymak sevindirici vallahi.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

34

27.06.2006, 10:18

Ben de sizin için yazdığım bu dersimi okuyan ve kabul eden bütün hemşirelerimi, bütün mânevî kazançlarıma ve dualarıma Nur şakirtleri gibi dahil etmeye karar verdim. Eğer siz benim bedelime Risale-i Nur’u kısmen elde edip okusanız veya dinleseniz, o vakit, kaidemiz mûcibince, bütün kardeşleriniz olan Nur şakirtlerinin mânevî kazançlarına ve dualarına da hissedar oluyorsu


müjde........okuyun bunu kardeşler......

35

30.06.2006, 07:14

Allah tüm kardeşlerimden razı olsun,istifade ettim.Yalnız benim de dikkat çekmek istediğim bir nokta var:Tesettürün keyfiyeti.Bugün maalesef tesettür konusu bir çok bayan arkadaş için -sözüm meclis dışarı- sadece başörtüden ibaret zannediliyor yada benimseniyor.Sözde tesettür modası tesettürü tesettür olmaktan çıkarıyor.Hem haram bakışları engellemediği gibi tesettüre karşı,insanları soğutuyor.Üstelik yapılan nefsani hataların da ıslamiyete maledilmesine sebep oluyor :cry:
Bu konuya bayan kardeşlerimin hassasiyet göstermesini rica ederim.
Mümin kadınlara da söyle,gözlerini harama bakmasınlar,ırzlarını da korusunlar,görünmesi zaruri olanlar dışındaki ziynetlerini açmasınlar;başörtülerini göğüslerine kadar salıversinler....Nur-31

36

13.07.2006, 16:52

BU risaleyi işlediğiniz için teşekkür ederim..

37

13.07.2006, 17:30

Estağfirullah, hep beraber okuduğumuz, dinlediğimiz bir ders, sohbet sayalım. Katılımlı ve mütalealı olması istifadeyi arttırır. Sorular sorabilir, dikkatimizi çeken noktalardaki görüşlerimizi beyan edebiliriz. Böylece daha faydalı olacağını umuyorum inşa'Allah.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

adgu

Acemi

Mesajlar: 11

Konum: Istanbul

Meslek: Dis Ticaret

  • Özel mesaj gönder

38

14.08.2006, 10:46

Yüce Rabbim, sırr-ı imtihanın tecellisi olduğunu düshündüğüm, erkeklere kadınların nasıl olması gerektiğini bildirecek, kadınlara da ; erkeklerin malayani hevesleri neticesinde bir kıymet husule gelmediğini bildirecek bir anlayısh derketmish.

acizane takip ediorum forumu, Allah sizden ebediyyen razı olsun.

AdgU_

39

14.08.2006, 20:52

gayet açık ve anlaşılabilir şekilde izah edildi tesettür konusu. Tekrar Allah razı olsun sizlerden.
Başından sonuna kadar tekrar tekrar okudum hatta print ettim yazılanları. okuyorum üzülüyorum ağlıyorum ama yinede tesettüre giremiyorum. gerçi ufak tefek yaptığım şeyler var ama ne kadar faydalı tartışılır doğrusu.
ınşirah arkadaşımızın yazısını da okuyunca (" Cemalini göstermeye meyyal olan bayanlara ahirette ebedi bir güzellik verileceği hatta imanın derecesine göre hurilerden de daha guzel olacaklarını ,bunun verileceği vadi var" ) samimiyetle söylüyorum hem kıskandım hemde imrendim. Ne mutlu ki hem bedenini hemde ruhunu ilk kez ve tek eşiyle paylaşan bayanlara. Herkesin gözünün deydiği bir bedenin ne kadar değeri olabilir ki ?
ahh içimdeki keşkeler çok büyük ve hala hergün sürekli keşke olarakta devam ediyor.
dilerim Rabbim içime iman sevgisini, cennet aşkını , günah cehennem korkusunu nasip eder de beni kendisine çevirir. Belki biraz dilenci hesabı olacak ama acı bir dille yazıyorum Allah rızası için bu kabuksuz meyveden dualarınızı esirgemeyin.. Bir umut. :( :(

Selametle..

40

15.08.2006, 00:27

inşa'Allah dua edelim. Allah'ın rahmetinden ümit kesilmez, kimi alimler, Allah diriden ölüyü, ölüden diriyi çıkarır ayetini;
doğru yol üzerineyken sapana ve sapmışken Allah'ın hidayetiyle doğruyu bulana yoruyorlar.

Halid bin Velid, ıslam düşmanı müşrik ordusunun başkumandanıyken, Uhud'da onca sahabinin şehadetine sebep olmuşken, sonradan da ıslam ordularının baş kumandanı oldu, hem de hiç beklenmedik şekilde,

Hz.Peygamberin a.s.m. amcası Hz.Hamza'yı r.a. şehid ederek, ciğerlerini çıkaran vahşi, sonradan müslüman olup Hz.Vahşi oldu, Hz.Hamza'yı r.a. öldürdüğü aynı mızrakla, büyük bir harbe ve onca kişinin ölümüne sebep olan yalancı peygamber Müseylime'yi öldürdü.

şartlar ve hallerin ne olacağı hiç belli olmaz, aniden değişiverir.

Allah'a dua et ve um, şartları düşünerek, nasıl böyle olacak diyerek kendine göre hesaplar yapma, Allah'a itimad et, Allah beklemediğin yerden bir umut verir,
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir