arkadaslar sozde ustadın boyle bir yazısı varmıs menfi milliyetcilik ile ilgili fikri olan veya abilerinkonu ile ilgil yazılarından bulursanız memnun olurum
Ey Asuriler ve Keldanilerin cihangirlik zamanında öncü, kahraman
askerleri olan arslan Kürtler! Beş yüz senedir yattığınız yeter.
Artık uyanınız. Yoksa vahşet sahrasında vahşet ve gaflet sizi
boğacaktır.
"Hikmet-i ılahi" denilen, kainat merkezinin nizamı ve telgraf hattı
gibi bütün aleme uzanmış ve dağılmış Nurlu ılahi Kanun'un esası olan
ılahi Hikmet, ufukların ötesinden kader elini kaldırmış, size
emrediyor ki: "Parçalanmışlık sonucu su gibi damla damla olmuş
hamiyet ve kuvvetinizi,
ıslamiyet'in milliyet fikri ile 'bir ve beraber' ediniz.. Atomların
birbirini çektiği gibi (siz de birbirinize yapışıp) milli ve umumi
bir gücü teşkil ederek Kürt gibi büyük bir kitleyi küre gibi
çeviriniz. ıslam güneşinin ışıklarına bağlı olmanın ölçüsü ile de
umumi düzeni (oluşturup) muhafaza ediniz.
Hem de "Hürriyet" denilen, Sübhan ve Ararat dağları gibi, özgür
dağların onurlu zirvesinde ayağa kalkmış, nefsin ve kulun esareti
altına girmeyi yasak etmiş, başkalarının hakkına tecavüz etmeyerek
şeriat'a dayanmış olan Hürriyet, yüksek bir seda ile sizin gibi
mazinin en derin derelerinde gafil ve parçalanmış olan
millete: "Cehalet ve fakirliğe hücum için fen, sanat ve silah
başına! ıleri arş" emrini veriyor.
Hem de "Hakikat" denilen, tabakaların altında örtülü ve hapis
kalmış, zulüm tabakasını mahvedip ortadan kaldırmışken; gafletin
hafifliği ile hareketlenmiş ve ayağa kalkmış olan Hakkın Habercileri
size her yönden haber veriyor ki: "Özünüzde Kader Eli'nin(Allah'ın)
ektiği yeteneklerinizi ve gücünüzü fiile çıkarmanın ve milletinizin
özünde saklı bulunan bu özelliklerinizi eğitimin hayat suyu ile
sulamanın zamanıdır. Yoksa kuruyacak veyahut nefessiz kalacaksınız".
Hem de "ıhtiyaç" denilen, medeniyetin babası ve yükselmenin sebebi
olan muhtaçlık sillesini kaldırmış size hükmediyor: "Ya hayat ve
hürriyetinizi bu vahşet sahrasında boğduracaksınız veya medeniyet
meydanında fen, sanat, balon, trene binerek geleceğinizi
karşılayacak ve o medeniyeti oluşturan kabiliyetlerinizi yeniden
kazanarak olgunluğun Kabesine koşacaksınız."
Hem de "Milliyet" denilen mazi derelerinden, hal sahralarından ve
geleceğin dağlarından birer sembol olan Rüstem-i Zal ve Selahaddin-i
Eyyübi gibi Kürt deha sahibi kahramanlarından aynı çadırda oturan
bir ailesiniz. Herkesi kendi haysiyet ve şerefi ile şereflendiren ve
yüce olan hayatın modeli olan o Milliyet fikri, size kesin bir
emirle emrediyor: "Ta her biriniz bu büyük milletin hayat aynası,
saadetin koruyucusu, bütün milletin içinde örnek bir şahıs olunuz.
şimdiki gibi bir şahıs değil, bir millet kadar büyüyeceksiniz. Zira
amacın büyümesi ile yardım da büyür ve milliyetin yeşermesi ile
ahlak ta olgunlaşır ve yükselir."
Hem de her bir olgunluğun sebebi, koruyucusu olan cesaret ve milli
namus emrediyor: Nasıl ki şimdiye kadar akıldan kalbe kanal açıp
aklı kuvvete vererek eğitiminizi kılıcın keskin kenar çizgilerinden
öğrenerek maddi yiğitlikte yükseldiniz. şimdi ise kalbten akıla
kanal açınız. Kuvveti aklın yardımına gönderiniz. Ta ki medeniyetin
akıl meydanında milli namusunuz ayaklar altında olmasın."
Evet, mazinin sahralarında keşmekeşliğinize sebebiyet her
birinizdeki ağalık isteği, başına buyrukluk ve bencillik
vasıflarınızdır. şimdi ise bunu fikirsel gelişim, şahsi teşebbüs ve
hürriyet fikrine dönüştürmelisiniz. Hatta diyebilirim ki
başkalarının suskun medreselerine karşılık sizin gürültülü olan
medreseleriniz birer parlamento olma niteliğini taşıyor. Ve iman
arkasında Fatiha okuyuşlarınız ve semavi ile ruhani vızıltılarınız
gösteriyor ki mezhep, medrese ve hamiyet olarak özünüzdeki şer'i
yönetim yeteneği olduğuna dair kaderin yerleştirdiği bir işaret
vardır.
ınsanda kaderin ölçüsü dildir. ınsanlığın suretinde dilin
sayfalarında kendini belli ediyor. Anadil ise doğal olduğundan
lafızları davet etmeksizin zihne geliyor. Alışveriş yalnız mana ile
kaldığından zihin çatallaşmaz ve lisana giren eğitim, taş üzerindeki
nakış gibi sonsuz kalır. Ve o milli dilin kıyafeti ile görünen her
ne olursa sevimli olur. ışte milli hamiyetin bir örnek şahsiyetini
size takdim ediyorum. Ki o da Mutkili Halil Hayali Efendi'dir. Milli
hamiyetin her şubesinde olduğu gibi bu dil meydanında da birincilik
ödülünü almıştır. Çünkü dilimizin temeli olan alfabe ve dil bilgisi
kurallarını oluşturarak hamiyetin, gayretin ve fedakarlığın manevi
varlığını oluşturmuştur. Hakikaten Kürdistan madeninden böyle
cevherlerin çıkması bizim geleceğimizi onun gibileri
ışıklandıracaktır. Onun izinden gidilmesini ve temeli üzerinde
bulunmaya ehl-i hamiyete(milletini her yönden koruma gayretini
verenlere) tavsiye ediyorum.