Değerli oNUR kardeşim;
Üstad Hz.leri içtihat yapmaya tam yetkili olduğu halde Dört mezhebin içtihatlarına, yani ehl-i sünnet mezeheblerinin içtihatlarına tabi olmuştur. Ancak zaruri durumlarda (ilgili bahisteki diş kaplaması fetvasında olduğu gibi) fetva vermiş, mezhebler arasındaki bazı ihtilaflı noktaları açığa kavuşturmuştur.
Fteva vermeye taraf olmaması yine dört mezhebe uyulması noktasındadır. Zira dört hak mezheb fetva konusunda hemen hemen her meseleyi açıklığa kavuşturmuştur.
Ama her şeye rağmen içtihat kapsı da açıktır.
ama Üstad yine bu konuda engellerin olduğunu söyler.
ıçtihad kapısı açıktır. Fakat şu zamanda oraya girmeye altı mâni vardır.
Birincisi
Nasıl ki kışta, fırtınaların şiddetli olduğu bir vakitte, dar delikler dahi seddedilir; yeni kapıları açmak, hiçbir cihetle kâr-ı akıl değil. Hem, nasıl ki büyük bir selin hücumunda, tâmir için duvarlarda delikler açmak gark olmaya vesîledir. Öyle de, şu münkerât zamanında ve âdât-ı ecânibin istilâsı ânında ve bid’aların kesreti vaktinde ve dalâletin tahribâtı hengâmında, içtihad nâmiyle, kasr-ı ıslâmiyet’ten yeni kapılar açıp duvarlarından muharriplerin girmesine vesîle olacak delikler açmak, ıslâmiyet’e cinâyettir.
ıkincisi
Dinin zarûriyâtı ki, içtihad onlara giremez. Çünkü, katî ve muayyendirler. Hem, o zarûriyât kùt ve gıdâ hükmündedirler. şu zamanda terke uğruyorlar
devamı için Yirmiyedinci Söze bir bakın.
inşallah oradaki konular doğrultusunda müzakere ederiz.
saygılar