Giriş yapmadınız.

Üstadımızın Tüm Cümlelerini Aynen Kabul mü etmeliyiz yoksa bazılarını tevil mi?

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

sahret

Stajyer

  • Konuyu başlatan "sahret"

Mesajlar: 55

  • Özel mesaj gönder

1

31.08.2010, 17:39

Üstadımızın Tüm Cümlelerini Aynen Kabul mü etmeliyiz yoksa bazılarını tevil mi?

evgili kardeşlerim. merak ettiğim bir nokta var risale-i nur hakkında.



üstad bediüzzaman hazretleri risalei nur için "risale-i nur bu asrı ve
gelecek asrı tenvir edecek bir mucize-i maneviyedir demekte. yani
risalei nurun hükümlerinin hem kendi asrı hem de gelecek asrı tenvir
edeceğini söylemekte.



merak ettiğim nokta şu: üstadımızın ifadelerini aynen kabul edip tatbik
mi etmekle yükümlüyüz yoksa zamanın icraatına göre tevil mi edilmesi
gerek?



tevil edilecekse bunun ehli kim olacak? aslı değişmiş olmaz mı? hangi risale hangi ifade nasıl anlaşılacak.



örneğin bir nur talebesi kardeşimiz bir meselede üstad böyle demiş,
üzerine söz olmaz diyebilirken, başka bir mesele de üstad bak böyle
demiş dendiğinde tevile gidebilip. o zaman da öyleydi bu zamanda böyle
diyebiliyor.



hangi cümlelerin tevil edilip, hangilerinin aynen tatbik edileceğine kimler karar verecek.



mesela bir kesim de üstadımız israf-ı kelam etmez. ne fazla söz söyler
ne de eksik. öyle dediyse öyledir diyor. bir kesimde üstadımızın risalei
nurdaki cümlelerini "o zaman da böyle olduğu için böyle demek istemiş
diyebiliyor"...



risale-i nuru aynen ve kelimesi kelimesine kabul ve tasdik edip ona göre
mi risalei nuru hayatımıza yerleştirmeliyiz, yoksa üstad zamanından
beri süre gelen kendi anlayışımıza göre mi risale-i nuru tatbik
etmeliyiz. kendi cemaatimizin anlayışına göre mi yoksa, risalei nur
cümlelerinin aynına mı uymalıyız.

ruhefza

Bilge

Mesajlar: 5,068

  • Özel mesaj gönder

2

31.08.2010, 17:45

Konu gene mürekkep divit meseelsine dayanmasında.

sahret

Stajyer

  • Konuyu başlatan "sahret"

Mesajlar: 55

  • Özel mesaj gönder

3

31.08.2010, 17:55

keşke öyle demeden önce suallerimin cevabını verseydiniz.
ben mürekkepten divitten bahsetmedim. genel yazdım. ama mesele oraya gelirse orası da mütalaa edilebilir.
siz de genel cevab verseniz. amacım mütalaadır. siz mürekkepten divite gelmesinden rahatsız olabilirsiniz ama başkası belki istifade eder memnun olur.
rislae-i nurdan istifadelerinizi yazsanız bu kardeşinize daha faideli olur böyle kesip atmaktansa.
ben genel sordum. mesele oraya gelirse de bu korkulacak bir mesele değil. herkes istifadesini yazabilir.hem bu tarz sualleri içeren bir konu zannederim açılmamış. online risale-i nur derslerinde risalei nurda bu bahisleri mütalaa edelim. kesip atmayalım ve önyargı ile davranmayalım lütfen.

ruhefza

Bilge

Mesajlar: 5,068

  • Özel mesaj gönder

4

31.08.2010, 20:43

Konu o noktaya herhangi bir şekilde geldikten sonra müzakerenin tadı da kaçar.

Bu meselenin "dayatma olmadan" müzakeresini hiç rastlamadım daha.

Auburn

Orta Düzey

Mesajlar: 209

  • Özel mesaj gönder

5

31.08.2010, 21:21

Konu sadece Risale-i Nur olarak alinirsa, anlatma ve anlasilma problemi cikar. Cok genel olarak
1- Kur`an nasil okunmali? (okunma derken anlasilma kastediliyor. (Maalesef "sadece okuma" ya yapilan vurgu, illellah dedirtecek seviyede...))

2-Risale-i Nur Kur`ani nasil okuyor?

Bu iki soru cercevesinde konu ele alinmalidir. Bu sorular ile hayatinin herhangi bir doneminde yuzlesmemis olmak, Risale okuyan acisindan ne okudugunun cokda farkinda olamamak demektir, diyebiliriz. Risale-i Nurlarin cok buyuk iddialari var. 1000 yildir birikmis tortulari temizleyip atan vs. gibi. Bu iddialar biz tekrar edelim diye yazilmamis, kanaatimce. Bu iddialar, karsilastirmali okumalar yaparak tahkik edilsin diye yazilmis.
Konuyu buraya getirme amacim, baglamindan kopuk bir vaziyette tartismak yerine, once 'bir kitap ne diyor`u anlamak en mantikli olani.
Yukardaki sorular cercevesinde okumalr, mutalaalar, muzakerelr vs. yapmak, otomatik olarak cevaplari onumuze koyacaktir.

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

6

01.09.2010, 13:32

Alıntı sahibi "sahret"

merak ettiğim nokta şu: üstadımızın ifadelerini aynen kabul edip tatbik
mi etmekle yükümlüyüz yoksa zamanın icraatına göre tevil mi edilmesi
gerek?


Hattâ benim sözümü de, ben söylediğim için hüsn-ü zan edip tamamını kabul etmeyiniz. Belki ben de müfsidim. Veya bilmediğim halde ifsad ediyorum. Öyleyse, her söylenen sözün kalbe girmesine yol vermeyiniz. İşte, size söylediğim sözler hayalin elinde kalsın, mihenge vurunuz. Eğer altın çıktıysa kalbde saklayınız. Bakır çıktıysa, çok gıybeti üstüne ve bedduayı arkasına takınız, bana reddediniz, gönderiniz.

http://www.risaleinurenstitusu.org
Ana Sayfa » Risale-i Nur Külliyatı » Münazarat » Sayfa 49

Devaminda

Sual: Neden hüsn-ü zannımıza su-i zan edersin? Eski padişahlar ve eski hükûmetler seni haktan çeviremedi. Jön Türkler sizi kendilerine râm ve müdaheneci edemediler. Zira seni hapis ettiler, asacaklardı; sen tezellül etmedin. Merdane çıktın. Hem sana büyük maaş vereceklerdi, kabul etmedin. Demek sen onların taraftarlığı için demiyorsun. Demek hak taraftarısın.


Ben bu cümlelerden Üstadimiza aynen uyabilecegimizi cikariyorum ama ona uyarken 1. 2. ve 3. hayat dönemini göz önünde bulundurmamiz gerek. Ayrica zaman degistikce hükümler degisebilir fakat:

Şayet zaman-ı mâzi cânibinden, Asr-ı Saadet mahkemesinden adâletnâme-i Şeriatla davet olunsam; neşrettiğim hakaikı aynen ibraz edeceğim. Olsa olsa o zamanın ilcaatının modasına göre bir libas giydireceğim.
Şayet müstakbel tarafından üç yüz sene sonraki tenkidât-ı ukalâ mahkemesinden tarih celbnâmesiyle celb olunsam, yine bu hakikatları tevessü ve inbisat ile çatlayan bazı yerlerini yamalamakla beraber, taze olarak orada da göstereceğim.


http://www.risaleinurenstitusu.org

Detaya indigimizde hangi meselede sorun varsa o mesele üzere münazarat etmemiz lazim ki, hakmi söylenmis yoksa yalnismi söylenmis ortaya ciksin..
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

secer

Stajyer

Mesajlar: 77

  • Özel mesaj gönder

7

01.09.2010, 22:06

risale nurdan acizane benim bu meselede anladığım şudur:risale nur eserleri bir bütündür. hiç bir eseri birbirinden ayırt etmeden,herbirisini kendi makamında okumalı ve anlamalıyız.yoksa ya konu anlaşılmaz anlaşılmadığı yrlerde de tevile girilir buna hiç gerek kalmadan bu konuyu risale i nurun başka eserinde geçen yerle bütünleştirerek anlamalıyız.....madem risale i nurlar bu asrın manevi kur'anınn icazkar bir tefsiridir orda aradığımız tüm suallerin cevabı konu bütünlüğü içerisinde arayıp bulabiliriz .......madem ki üstadımız her suale cevap var diyor. yeter ki biz biraz ehli tahkik gözüyle bakalım....vesselam el baki huvel baki

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

8

02.09.2010, 15:54

Alıntı sahibi "secer"

risale nurdan acizane benim bu meselede anladığım şudur:risale nur eserleri bir bütündür. hiç bir eseri birbirinden ayırt etmeden,herbirisini kendi makamında okumalı ve anlamalıyız.yoksa ya konu anlaşılmaz anlaşılmadığı yrlerde de tevile girilir buna hiç gerek kalmadan bu konuyu risale i nurun başka eserinde geçen yerle bütünleştirerek anlamalıyız.....madem risale i nurlar bu asrın manevi kur'anınn icazkar bir tefsiridir orda aradığımız tüm suallerin cevabı konu bütünlüğü içerisinde arayıp bulabiliriz .......madem ki üstadımız her suale cevap var diyor. yeter ki biz biraz ehli tahkik gözüyle bakalım....vesselam el baki huvel baki


:ahhh: niye benim aklima gelmediki. Güzel bir cevap. Risale-i Nur kendi kendini izah ediyor ve bir hocaya ihtiyac birakmiyor..


Risale-i Nur’u öğrenmek için muallime ihtiyaç yoktur

Mânevî bir elektrik olan Resâili’n-Nur dahi gayet yüksek ve derin bir ilim olduğu halde, külfet-i tahsile ve derse çalışmaya ve başka üstadlardan taallüm edilmeye ve müderrisînin ağzından iktibas olmaya muhtaç olmadan herkes derecesine göre o ulûm-u âliyeyi, meşakkat ateşine lüzum kalmadan anlayabilir, kendi kendine istifade eder; muhakkik bir alim olabilir.

Sikke-i Tasdîk-ı Gaybî. s. 63.

http://www.risaleinurenstitusu.org
Ana Sayfa » Risale-i Nur Külliyatı » Hizmet Rehberi » Sayfa 118
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

furkan1907

Süper Moderatör

Mesajlar: 621

  • Özel mesaj gönder

9

02.09.2010, 16:10

Alıntı sahibi "Hasan_Sinan"

Risale-i Nur’u öğrenmek için muallime ihtiyaç yoktur

Mânevî bir elektrik olan Resâili’n-Nur dahi gayet yüksek ve derin bir ilim olduğu halde, külfet-i tahsile ve derse çalışmaya ve başka üstadlardan taallüm edilmeye ve müderrisînin ağzından iktibas olmaya muhtaç olmadan herkes derecesine göre o ulûm-u âliyeyi, meşakkat ateşine lüzum kalmadan anlayabilir, kendi kendine istifade eder; muhakkik bir alim olabilir.

Sikke-i Tasdîk-ı Gaybî. s. 63.

http://www.risaleinurenstitusu.org
Ana Sayfa » Risale-i Nur Külliyatı » Hizmet Rehberi » Sayfa 118


:thumbup:
Çantacı Necmi ağabey ve Denizlili Musa ağabeyi zaman zaman örnek veririm. Musa ağabeyin kahvehanelerde bazı kişileri nasıl susturduğunu hatıralarından dinliyoruz. Necmi ağabeyin hatıralarını konferanslarını izliyoruz. İlkokul mezunu olmalarına rağmen bu bilgiyi nerden aldılar? İşte cevabı!!!
"Milletimin imanını selamette görürsem cehennemin alevleri içinde yanmaya razıyım,.."
Bediüzzaman said Nursi

secer

Stajyer

Mesajlar: 77

  • Özel mesaj gönder

10

02.09.2010, 21:43

bırak risale-i nurun bir cümlesini değiştirmeyi,bir kelimesinin dahi değiştirenin alnını karışlarız .........

çünkü,risale-i nur eseleri bütün bir külliyattır.parçalanamaz,parçalanması dahi düşünülemez,hele tevil etme teklifi hiç edilemez.....

bizim bu meselede şiarımız zübeyr ağabey diyor ki:konuştuğun zaman sadırdan(akli malumatla)değil ,satırdan(kitabi malumatla) konuş.......yoksa sus. vesselam /el baki huvel baki....

hy120

Profesyonel

  • "hy120" bir erkek

Mesajlar: 654

Konum: usak

Meslek: esnaf

  • Özel mesaj gönder

11

12.09.2010, 15:17

münazara etmek ayrı tevil ayrıdır elbette münazara yada kıyas edilebilir ama tevil yolunun pek açık olduğunu sanmıyorum. çünkü nerede ve ne için söylediği bellidir.
hy120 nickim değişti

Benzer konular

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir