Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

04.03.2010, 14:02

Bir zaman, birisi veya birkaç tanesi..(Bu vazifeler yapılmış mı? )

İnşaallah bir zaman, Risale-i Nur'un şakirtlerinden birisi veya birkaç tanesi,

o dokuz makamı ve berahini telif edecek

ve mukaddeme-i haşriyenin başındaki âyât-ı âzamın dokuz fıkrasının hazinelerini,

Risale-i Nur'da münteşir haşr-i cismanî berahiniyle ve kalblerine gelen sünuhat ve ilhamat ile açıp,

Dokuzuncu Şuayı Onuncu Sözden daha parlak, daha kuvvetli bir tarzda tekmil edecek.

Kastamonu Lâhikası
--------

Okudukça altını çizdiğim buna benzer kısımları var.

Bu vazifelerin ne zaman, kim veya kimler tarafından, ne tarzda yapıldığını bilenler var mı..?

2

04.03.2010, 14:03

Hem Risale-i Nur, bu zamanda bir tâun-u beşerî olan maddiyyunluk fikrini iptal etmek için,

cinnî ve ruhanîlerin vücutlarını katî hüccetlerle ispat etmeye çalışmış,

bu meseleye üçüncü derecede bakmış, tafsilini başkalara bırakmış.

Belki inşaallah Risale-i Nur'un bir şakirdi, Sûre-i Rahmân'ı tefsir edip bu meseleyi de hâlleder.

13. Şuâ

3

04.03.2010, 14:04

Ben tahmin ederim, bu sehiv, beşinci ayetin işaretindeki sehiv gibi

ehemmiyetli bir kısım işârât-ı gaybiyenin anahtarı olacak.

Ve bu muazzam ayet, otuz üçüncü ayet olmasına bir işâret idi.

İnşaallah istikbalde bir kardeşimiz o hazineyi açacak.

Kastamonu Lâhikası

4

05.03.2010, 09:43

İnşaallah bir zaman, Risale-i Nur'un şakirtlerinden birisi veya birkaç tanesi,


Üstad Hz.leri bazı Risalelerde veya mektuplarda bu tarz ifadeleri kullanıyor..Hangi makamda nasıl kullanıyor bilmek lazım..Ne hikmete mebni böyle söylüyor bilmek lazım..Sanıyorum salt gerçek anlamıyla kelimeleri veya cümleyi algılamak doğru olmaz.
Mesela yukarıdaki cümlede; Risale-i Nur'un Şakirdi....Şakird Üstad'dan fazla bilgi sahibi midir, hikmet sahibi midir, ilim sahibi midir? Haşa kesinlikle..Üsta'la beraber kapı kapanmıştır. Diyelim ki burada Üstad teşvik için böyle söyledi.Buyurun yapalım veya yapsınlar veya ilmini yeterli görenler cesaretini toplayıp bu konulara el atsınlar..Üstad'ın üstünde beyanda bulunmalaraı açılımda bulunmaları mümkün mü? Bu ve benzeri konularda deneme yapanları duymuştum...Ama çok başarısız ve cılız kaldıklarını da duymuştum...Yani denemeler başarısız olacaktır..
Ama bu şu demek değildir: Risaleler'de geçen konularla alakalı şerh yapılır, açıklamalarda bulunulur, detaya inilir vs..Bu farklı bişey..Risale_i Nur'dan daha parlak ,daha üstün açılımlarda bulunmak ve daha ileri derecede bu konularda tefsir yapmak namümkün dür.
Bazı ayetlerin tefsirinde bakıyorum Üstad Sehvine dair diyor başlıyor tekrar tefsire...ya dikkatle bakıyorum sehiv dediği yerde sehiv falan yok ama daha farklı daha detaylı atefsir de bulunuyor.anlıyorum ki Üstad bazan önemli bulduğu konularda bizim dikkatimizi çekmek için öyle yapıyor..Bazanda sonradan yazılacak dediği risaleleri zaten yazmış veya demişki şu mektup mesnevi yerine şu risale şu mektup ,,şu lema yerine diye de sonradan beyan buyurmuş..boş yer boş bırakılan risale kalmamış..
Kardeşlerimizin agabeylerimizin Ablalarımızın katılımlarıyla mütalalarıyla yeni ufuklar açılabilir...

5

05.03.2010, 09:59

CEVAP: Bir zaman, birisi veya birkaç tanesi..(Bu vazifeler yapılmış mı? )

İnşaallah bir zaman, Risale-i Nur'un şakirtlerinden birisi veya birkaç tanesi,

o dokuz makamı ve berahini telif edecek

ve mukaddeme-i haşriyenin başındaki âyât-ı âzamın dokuz fıkrasının hazinelerini,

Risale-i Nur'da münteşir haşr-i cismanî berahiniyle ve kalblerine gelen sünuhat ve ilhamat ile açıp,

Dokuzuncu Şuayı Onuncu Sözden daha parlak, daha kuvvetli bir tarzda tekmil edecek.

Kastamonu Lâhikası
-------

Hem buraca faydası görülen haşre dair parçaları Onuncu Sözün ahirinde toplayıp, bir lâhikası hükmüne gelmiştir.

Birinci parça, Dokuzuncu Şua olan mukaddeme-i haşriye, Onuncu Sözün arkasında yazılacak

ve bunun arkasında, o mukaddeme-i haşriyenin birinci makamının yerinde ve bedeline

"Otuzuncu Lem'anın İsm-i Hayy'a dair Dördüncü Remzi" yazılacak.

Bunun arkasında, İkinci Şua olan Tevhid Risalesinin haşri ispatına dair hâtimesinin başından ta

"Bu haşrin dört meselesi şimdilik yeter. Yine sadedimize dönüyoruz" cümlesine kadar yazılacak.

Sonra bunun arkasından İhtiyarlar Lem'asının Beşinci Ricasının ortasından
başlayan,

"Evet, nass-ı hadisle, nev-i beşerin en mümtaz şahsiyetleri olan yüz yirmi dört bin enbiyanın, ilâ ahir..." ta Altıncı Ricaya kadar yazılacak.

Eğer haşre ait sair risalelerde bunlar gibi parçalar varsa, münasib görseniz ilâve edersiniz.

Bunların heyet-i mecmuasının tesiri büyüktür.

Kastamonu Lâhikası -79

-------

Burada bahsi geçen "Dokuzuncu şuâ" vazifesi yapılmış mı oluyor..?


Yoksa o "dokuz fıkra"nın hazineleri ayrı mı..?

Bu mesaj 1 defa düzenlendi, son düzenlemeyi yapan "ruhefza" (05.03.2010, 10:17)


Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

6

05.03.2010, 21:28

Nur talebeleri Kuran yazyor, ilmihal yaziyor ve elbette söyle surelerin yorumunuda yazabilecek kapasitedeler. Yalniz bunu Risalei nurdan daha üstün olabilmek icin degil, ona en güzel bir ayna olabilmek icin yapmaktadilar ve yapcaklar kanaatindeyim.
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

Bu konuyu değerlendir