Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.
Sual: Ayet ül Kübra Risalesi'nde, Cenab-ı Hakk'ın varlığı ve birliği k a ç m e r t e b e ' d e isbat ediliyor?
Ama Ayet-ül Kübra'da geçen vahdaniyet mertebeleri nin kaç tane olduğu konusundaki sualimiz güncelliğini koruyor. Ayet ül Kübra'da araştırmaya devam İnşallah.
Hilkati Cennet'ten daha müşkül olan: Üstad'ımız Haşir risalesinde, şöyle diyor: Ahirete nisbeten gayet dar bir sayfa olan ruy-i zeminde had ve hesaba gelmiyen harika san'at numunelerini ve haşir ve kıyametin misallerini göstererek ve üç yüz bin kitap hükmünde olan muntazam enva-ı masnuatı, o tek sayfada , kemal-i intizam ile yazıp derc etmek, elbette geniş olan alem-i ahiretin latif ve muntazam cennetin binasından ve icadından daha müşküldür.
emin olamadim abla.. sildim..
Keçelican..Eklediğin cevablar nerde..? Niye sildin onları..?
Alıntı
İhtar: Birinci Makamda geçen otuz üç mertebe-i tevhidi bir parça izah etmek isterdim. Fakat şimdiki vaziyetim ve halimin müsaadesizliği cihetiyle, yalnız gayet muhtasar burhanlarına ve meâlinin tercümesine iktifaya mecbur oldum. Risale-i Nurun otuz belki yüz risalelerinde bu otuz üç mertebe, delilleriyle, ayrı ayrı tarzlarda, herbir risalede bir kısım mertebeler beyan edildiğinden, tafsili onlara havale edilmiş.
Yedinci Şuâ | 102
Alıntı
Size yazmıştım ki: Nasıl Hizb-i Nuriye Risale-i Nur'un ve Ayetü'l-Kübrâ nın bir hülasasıdır; öyle de, on dakika zarfında Hizb-i Nuriyenin bir hülasası, bu Ramazan-ı Şerifin feyzinden ve Ramazan da telif edilen ve yeni intişar eden Ramazaniye Risalesi olan Ayetü'l-Kübrâ nın otuz üç mertebe-i vücub ve vücud ve tevhid otuz üç elsine-i külliye ile tezahür ettiği gibi, ruh ve hayal ve kalb o noktadan öyle bir inbisat ve inkişaf etti ki, herbir mertebenin söylediği şehadetini dediğim vakit, o külli lisan benim oluyor gibi azametli bir tevhid hissettiğimden, Ayetü'l-Kübrâ, güneş gibi İmân nurlarını ruhlara telkin edebilir. Şeksiz şüphesiz kanaat ettim ve gördüm ve İmam-ı Ali nin (r.a.) ona verdiği ehemmiyetin sırrını bildim.
Emirdağ Lâhikası | İkramı İzhar Mektubunun Tetimmesi | 62