Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

24.07.2008, 02:54

Risale-i nur da sebat nasıl sağlanır?

Risale iman hakikatlerini idrakimize sunuyor ve imanımızı muhafazaya çalışıyor.şu zamanda imana çok saldırı var o zamanda risaleye devamlı ihtiyaç var..peki sebat nası sağlanacak ki üzücü haberleri duymayalım? cevabına gerçekten çok ihtiyacım var..

2

24.07.2008, 14:49

Kişilerden olumsuz etkilenmeyen, Risale-i Nur ve Bediüzzaman'ı sadece ve sadece Risale-i Nur'a göre benimsemiş olan be hiç bir konuda başka ölçü kabul etmeyenler sebat edebilirler. Yoksa şahsi husumetler, dünyevi cereyanlar sebebiyle er geç insanların yolları değişiyor ve sebat gösteremiyorlar... Tabi bu çok cüz'i cevabımı cevap olarak kabul etmeyiniz. Bu soru , derin bir müzakere konusudur!

3

24.07.2008, 22:07

ve bihi nesteinu


evet kardeşimizin yazdıklarına katılmakla birlikta içinde saklı olan bir manayı anladığımız şekli ile ifade edelim...

evet üstad r.a Kumandanı azam olsa ki o dur... askere kaydolan onun ordusunda manen asker olur amma asker emirleri kumandanı azamdan değilde onbaşısından alır...( her hizmet ehli kendi önündeki vazifeliye kendi meşrebni içerisinde öyle baksa ) anlatmak istediğimiz biraz anlaşılır inşaallah..)
Risale i nur dairesinde bulduğumuz bulacağımız GÜNEşTıR güneşten gelen nur dur başka yerde bulsa bulsa bulan mum ışığını bulur...

bu zamanın insanına imani olan taarruzlar akli geliyor...
sizde aynı silahlar ile tüm gayretinizi o noktaya yönlendiriniz...
bu zamanda akli olan taarruzlara, akli olan isbatlar ile deliller ile müdafa yapılır...
ceza cinsi ameldir ...
kardeşi Risale i nurlar Kur'ana bir manevi tefsir olması hasebi ve HAKıM ESMASINA VE RAHıM( şEFKAT) azam derecedeki mazhariyyeti risale i nurları bize bir koruyu (anne gibi ) yapan ve zor şartlar içindeki insanlığa kısa kolay yollar sunan ve her ilim içinde var ne arasan bulursun ehli olan bulur alır...
Dünyaya gelen bir seyyah nasıl kendince öok şeyleri buldu öylede aynı dünyada yaşıyoruz amma her ilim dalı dünyada başka bir şeyler bulup çıkarıyor işte hepsinin öz olarak olduğu yer Kur' andır öylede; onun manevi tefsirinde Risale i nurda onlar var...

amma risale i nurlar ne şarkın nede garbın ilminden alınmamış oluşu ve nev i şahsına has bir ilminin oluşu özel usullerle talimine gerektirir daha kamil manada istifade için...

ama her kes kendine yetecek kadarını ve kendini koruyacak kadarını bulur alır, inşaallah hem kendi , hemde başkalarının imanına kuvvet verir korumasında yardımcı olur...

bu asırda vazifeli eserlerdir...
geçen asırlarda seyatte ki en lüks ve rahat binek deve idi... at idi..
şimdi mercedes... ve uçaklar... var
işte bu asırda müşkilatsız varmak istediğin menzilin yolu bu misal gibi ama bu misak kısa kalır ( zira ses nakli oldu, görüntü nakli oldu, koku nakli olacak, ve cisimler nakledilecek yani ışınlama gibi...
buna kıyasla risale i nur nasıl kısa yollarla doludur ... ölçebilirsen ölç...
isale i nurlar okumak şimdilik en iyi yapacaklarımızdan ve mümkünse derslere katılmak olur inşaallah bilmediklerimize bilenlerden sormak...
ve risalei nur dairesinde sağlam ve net duranlardan nasıl durduklarını ögrenmekle şimdilik muhafaza olunur fazlası ile inşaallah...

kısaca nerde ne arıyor ise onu risalelerde fazlası ile bulursun başka yerde arayıp zahmet çekmene gerek yok( fıkhi hükümler ilmihal okumak gerek tabi)

4

24.07.2008, 22:11

Cerbeze yapıyorsunuz ağabeyim. Risale-i Nur'un satırlarından başka onbaşımız yoktur. Asıl kumandan ise Resulullah (asm) dır!

Siz bu anlattıklarınızla bu forumdaki tek bir kişiyi bile ikna edemezsiniz. Biz güneşi görmüşüz, mum ışığına kanmayız!

5

24.07.2008, 22:20

ve bihi nesteinu


Allah mubarek etsin yazmamızdaki maksad kardeşimize bir faide içindi...
yazdıklarımızın cerbeze oluşu ve olmayışı ehli dikkatin bileceği iştir...
zira nazar ile niyet mahiyet i eşyayı tağyir eder diyende Üstadımız r.a tır.

aczi_reşha

6

24.07.2008, 22:23

Hakiki üstadınız olarak Müslüm Gündüz'ü söylediğiniz günden beri yazılarınızı o gözle okuyorum. Sanki kendi mesleğinize Risale-i Nur'u alet etmeye çalışır gibisiniz. Her neyse..

Bu andan itibaren sizin mesajlarınızı görmezden gelicem. Siz kasıtlı olarak gelmişsiniz foruma, iyi niyetli ve samimi olmadığınızı düşünüyorum ARTIK. Çünkü zamanla fiiliyatınızı izlediğimde bu neticeye vardım. Aramızda husumet doğmaması için siz de beni görmezden gelin. Her neyse..

7

25.07.2008, 02:11

Risâle-i Nur' lara sadâkat, sebat ve metânetle bağlanmak

Risâle-i Nur, kendi sâdık ve sebatkâr şâkirtlerine kazandırdığı çok büyük kâr ve kazanç ve pekçok kıymettar neticeye mukâbil fiyat olarak, o şâkirtlerden tam ve hâlis bir sadâkat ve dâimî ve sarsılmaz sebat ister. Evet, Risâle-i Nur on beş senede medresede kazanılan kuvvetli îmân-ı tahkîkîyi on beş haftada ve bâzılara on beş günde kazandırdığını, yirmi senede yirmi bin zât tecrübeleriyle şehâdet ederler.

Hem, iştirâk-i a'mâl-i uhreviye düsturuyla, herbir şâkirdine, herbir günde binler hâlis lisânlar ile edilen makbul dua ve binler ehl-i salâhatin işledikleri a'mâl-i sâlihanın misil sevâplarını kazandırıp, herbir hakîki, sâdık ve sebatkâr şâkirtlerini amelce binler adam hükmüne getirdiğine delil, kerâmetkârâne ve takdirkârâne ımâm-ı. Ali Radıyallâhü Anhın üç ihbârı ve kerâmet-i gaybiye ve Gavs-ı Âzamdaki (k.s.) tahsinkârâne ve teşvikkârâne beşâreti ve ashâb-ı Cennet olacaklarına müjdesi pek katî ispat ederler. Elbette böyle bir kazanç, öyle bir fiyat ister. (yani tüm bunlar ancak Sebat edildiğinde vuku bulan hadiseler)

Mâdem hakîkat budur, Risâle-i Nur dairesinin yakınında bulunan ehl-i ilim ve ehl-i tarîkat ve sofi meşrep zâtlar, onun cereyânına girmek ve ilim ve tarikatten gelen eski sermâyeleriyle ona kuvvet vermek ve genişlemesine çalışmak ve şâkirtlerini teşvik etmek ve bir buz parçası olan enâniyetini, tam bir havuzu kazanmak için, o dairedeki âb-ı hayat havuzuna atıp eritmek gerektir ve elzemdir...

8

24.10.2009, 23:11

Dua, irade, sabır, sebat ve sadakatle herşeye mazhar olu­nur ve olunabilir.

Dua ve niyazın, sabır, sadakat ve seba­tın ne büyük bir kudret ve muvaffakiyet, inayet ve himayet ihtiva ettiğini

bilirsiniz ve biliniz.

Elde edilmek istenen her iş ve gayenin başlangıcında zorlu bir çabalama, devamlı bir gay­ret ve hareket lâzımdır.

Herkes bilir ve sen de bil ki, enerjisiz, sabırsız ve sebatsız hiçbir şey husule gelmez ve kazanılmaz.

Muvaffakiyet ve maz­hariyetlere erişen kimselere baktığınız zaman

onların da çalışmalarının başında ve kaynağında hiç durmayan sebat ve güçlü bir gayret göreceksiniz.

Zübeyir Gündüzalp



9

24.10.2009, 23:17


Zübeyir Ağabeyle ilk karşılaşmam 1970’in başında Süleymaniye’de oldu.

Kendisi ders yapıyordu. Mustafa Ekmekçi de vardı.

O günlerde devamlı koli koli külliyat alıp Karadeniz Ereğlisi’ne götürüyor, satıyordum.

O sırada Zü­be­yir Ağabeydeki oturuş, tavır ve ders yapışındaki hâl beni çok etkilemişti.


Kendisini tanımıyordum. Ayrılırken Ekmekçi’ye, “Bu ağabey kim?” dedim.

“Bu,” dedi, “Zübeyir Ağabeydir. Bir daha geldiğinde seni tanıştırırım.”

İkinci geldiğimde yine karşılaştık. Bu sefer tanıştık.

Elini başımın üstüne koydu. Nerede çalıştığımı sordu. Karadeniz Ereğlisi Demir Çelik’te yeni işe girdiğimi söyledim.


“Çok güzel. Orada şimdi hizmetler daha iyi olacak. Hizmete devam et.” dedi.



10

24.10.2009, 23:21



Nefes almadan dinliyordu


Daha sonra üçüncü kez geldiğimde, kendisini Cağaloğ­lu’n­da gazete binasında gördüm.

Bekir Ağabeye durmadan bir şeyler anlatıyordu.

Baktım Bekir Ağa­bey elleri önde hürmetle, âdeta nefes almadan onu din­liyor, o zaman düşündüm:

“Bekir Ağabeyi böyle dinleten ve dur­du­ran kişi, çok güçlü bir kişi olmalıdır!”

Daha sonra Bekir Ağabeyle mahkeme seyahatlerimiz sırasında sanıyorum Çankırı yolunda kendisine sordum:

“Ağabey, dikkatimi çekti, gazetede Zübeyir Ağabey konuşurken nefes almadan dinliyordunuz. Neden?”

Arabanın arkasından eliyle omuzuma vurdu:

“Keçeli, dikkatinden bir şey kaçmıyor!” dedi.

Arabanın içinde sanki tekrar onun huzurundaymış gibi hazır ol vaziyetine geçip,

“O, Üstad Hazretlerinin dünyada ruhunu temsil eden zâttır.” dedi.

HASAN COŞKUN



hy120

Profesyonel

  • "hy120" bir erkek

Mesajlar: 654

Konum: usak

Meslek: esnaf

  • Özel mesaj gönder

11

25.10.2009, 10:26

sebat demekle anladığım kazancında kanaat etmektir. malum mneslegimiz tarikat olmadığı gibi direk keramet gibi faziletleri inkişaf etmiyor. insan nasıl ki çalıştığının karsılığını teri kurumadan ister(ki hadistir) aynen öylede manende ilerleme ister fakat risale-i nur yolu kestirme bir yol olmasına karsılık balonları fazlaca sunmayan bir yol insan bu noktada anlamakta güçlük çekiyorum yada manen ilerliyemiyorum diye üzülmemeli yolu nbırakmamalı.
hy120 nickim değişti

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir