*
Sabri’nin bir fıkrasıdır.
بِاسْمِهِ وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ
Efendim, hiç şek ve şüphem kalmadı ki,
nur nurdan seçilemediği gibi,
Nur deryâsının nurânî talebeleri de,
nerede olursa olsun
hepsi bir gâyede,
umumî bir zihniyette,
yekdiğerlerine rekâbetleri yok,
dâimâ birbirinin evsâf-ı mümtâzesiyle müftehir ve mübâhî,
samîmiyet ve vefâ husûsunda, rüfekâsını şahsına tercih eder,
bir emelde bulunmaları yegâne emel ve gâyeleri olan
“tevhid”in bir alâmet-i mümtaze ve fârikası olan
ittihad ve tesanüd-ü hakikîye ve meşruayı
kâlen ve fiilen ve hâlen göstermeleriyle sabittir ki,
bu hâl bir alâmet-i muvaffakiyettir.
Talebeniz
H. S.