Hadsiz kesret içinde vâhidiyet tecellîsi, hitâb-ı "ıyyake na'büdü" -1- demekle herkese kâfi gelmiyor; fikir dağılıyor. Mecmûundaki vahdet arkasında Zât-ı Ehadiyeti mülâhaza edip, "ıyyake na'büdü ve iyyake nesteıyn" -2- demeye küre-i arz vüs'atinde bir kalb bulunmak lâzım geliyor. Ve bu sırra binâen, cüz'iyâtta zâhir bir sûrette sikke-i ehadiyeti gösterdiği gibi, herbir nev'de sikke-i ehadiyeti göstermek ve Zât-ı Ehadi mülâhaza ettirmek için, hâtem-i Rahmâniyet içinde bir sikke-i ehadiyeti gösteriyor. Tâ, külfetsiz, herkes her mertebede "ıyyake na'büdü ve iyyake nesteıyn" deyip, doğrudan doğruya Zât-ı Akdese hitâb ederek müteveccih olsun.
yukarıdaki sözlerden ne anlamalıyız?