Sıfırdan matbaa ve tasarım maliyeti size ucuz olmaz.
Hem Yeni Asya Neşriyat, küçük boy risaleleri, sayfa altlı lügatlı olacak bir şekilde bastırıyordu. Böyle karton kapaklı, kaplamalı ve tasarımlı daha şirin ve güzel görünür, atmaya kıyamazlar, okuduktan sonra etrafa savuranlar çok çünkü. Okuyacakları da meçhul.
Elden risaleleri dağıtırsak hem, değer vermezler, belki bizi de rencide ederler, risalelerin kıymetini düşürmeyelim. Onun yerine bir bahaneyle ahbap olup, muhabbet ve köprüleri kurduktan sonra, risaleden biraz biraz anlatsak, dikkatini çeksek iyi olur.
Bediüzzaman ve risale-i nur külliyatı kavramlarıyla zihinlerini ilk olarak meşgul etmeyelim. ılk yapacağımız şey, konuya dikkatlerini çekmek ve sevdirmek. Sonra Bediüzzaman'dan kısaca bahsedebiliriz, hatta Y.A.N risalelerin başında, Bediüzzaman kimdir, kısaca yazar, onu okuyabilirsiniz. Külliyatta böyle misallerle güzel şeyler anlatıldığından, güzel izahlar ve çözümler getirildiğinden bahsedebilirsiniz, hatta sohbete de davet edin. Zamanla ısındırmak lazım.
Risaleyi verip al oku, istifade et dediğin zaman, ilgilenmediğin zaman, istifade edebilecek insan sayısı çok az. Onlar zaten süluk edecek bir yol arayışı içindedir, sen kıvılcım olursun, vesile olursun.
Ama bundan evvel, içinde arayış kıvılcımı çaktırılması gereken, çok insanlar var. Bunlarla ilgilenmek gerek.