Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

17.12.2007, 13:03

Uzak İstikbalde ki Kur'an Tefsiri

... Belki inşaallah, şu cüz-ü tefsir ve altmış altı adet, belki yüz otuz adet Sözler ve Mektubat risaleleriyle beraber me'haz olursa, ileride bahtiyar bir heyet öyle bir tefsir-i Kur'ani yazsın, inşaallah.(ışaratül-ıcaz | Tenbih | 9)
....
Evet, Kur'an-ı Azimüşşanın müfessiri, yüksek bir deha sahibi ve nafiz bir içtihada malik ve bir velayet-i kamileyi haiz bir zat olmalıdır. Bilhassa bu zamanlarda, bu şartlar ancak yüksek ve azim bir heyetin tesanüdüyle ve o heyetin telahuk-u efkarından ve ruhlarının tenasübüyle birbirine yardım etmesinden ve hürriyet-i fikirlerinden ve taassuplarından azade olarak tam ihlaslarından doğan dahi bir şahs-ı manevide bulunur. ışte, Kur'an'ı ancak böyle bir şahs-ı manevi tefsir edebilir.ışaratül-ıcaz | ıfadetül Meram | 13
....
Maahaza, kaleme aldığım şu ışaratü'l-ı'caz adlı eserimi, hakiki bir tefsir niyetiyle yapmadım. Ancak ulema-i ıslamdan ehl-i tahkikin takdirlerine mazhar olduğu takdirde, uzak bir istikbalde yapılacak yüksek bir tefsire bir örnek ve bir me'haz olmak üzere, o zamanların insanlarına bir yadigar maksadıyla yaptım.ışaratül-ıcaz | ıfadetül Meram | 14


.....
Bu mukaddemeden maksadım, efkâr-ı umumiye bir tefsir-i Kur'ân istiyor. Evet, her zamanın bir hükmü var. Zaman dahi bir müfessirdir. Ahval ve vukuat ise, bir keşşaftır. Efkâr-ı âmmeye hocalık edecek, yine efkâr-ı âmme-i ilmiyedir.

Bu sırra binaen ve istinaden isterim ki: Müfessir-i azîm olan zamanın taht-ı riyasetinde, herbiri bir fende mütehassıs, muhakkikîn-i ulemadan müntehap bir meclis-i meb'usan-ı ilmiye teşkiliyle, meşveretle bir tefsiri telif etmekle sair tefasirdeki münkasım olan mehasin ve kemâlâtı mühezzebe ve müzehhebe olarak cem etmelidirler. Evet, meşrutiyettir; herşeyde meşveret hükümfermâdır. Efkâr-ı umumiye dahi didebandır. ıcma-ı ümmetin hücciyeti buna hüccettir.Muhakemat | Mukaddeme | 19


Bu nüktelerde bahsi geçen Tefsirin zamanının geldiği hangi hallerde belli olur? Nasıl olacak? O tefsire zemin nasıl hazırlanacak? Kimler yapacak? Mehazı ne olacak? Yada bu sözlerin anlamı nedir? ve hakeza...

Buyurun teati edelim.

Muhabbetle
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

2

12.03.2008, 17:59

Burada bahsi geçen tefsirin -yine- Risale-i Nur olduğunu düşünüyorum. Ne dersiniz?

Baki Selam
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

3

12.03.2008, 20:40

Alıntı

uzak bir istikbalde yapılacak yüksek bir tefsire

Bu cümlenin geçtiği tarih belli zaten..Henüz Risale-i Nurlar yazılmamış..ıllaki Nurlar o tefsir..

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir