Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.
Alıntı
Bu konu ile ilgili Fethullah Hocaefendiye bir soru sorulmuş bu soru üzere Hocaefendi Fasildan Fasila adlı eserin 1. cildinde iki şikli cevabı veriyor.
ıkinçi şikki aynen şöyle: "Bu söz belirli bir devreye aittir ve bizim düşüncelerimizi aşan bir derinlik ifade eder. Bu hususta şu mulahaza gözetilmiş olabilir:
O dönemde tarikatlar yakın takibe alınmıştı. Zaten nurlardan (Risale-i Nur lardan) dolayı tarassut edilen (gözetlenen) bir insan, bir de tarikatçilik vehmiyle (Yersiz korkuyla) mi durumunu ağırlaştırsaydı? Kaptanın gemisindeki tayfayı koruması gibi Bediüzzaman da cemaatini koruma ve kollama durumundaydı. Yoksa, Efendimizin tavsiye etmiş olduğu züht ve takvayı esas alan tarikatlara Bediüzzaman gibi engin ve ledünnî birisinin karşı olması asla düşünülemez."
Alıntı sahibi ""Abdulkadir Said""
bir şey diyeceğim ama ayıb olacak,
Alıntı sahibi ""ahmetsaid""
Fakat Üstad Ehl-i Tarik değildir.
Bu devride tarikat berzahlarına girmeden Veraset-i Nübüvvet yolu ile doğrudan hakikate yol açmıştır.
Bu hakikatin adı Risale-i Nurdur.
Risale-i Nur hakikat mesleğidir.
Velayet-i Kübradır.
Beşinci Mektub bu konuyu izah eder, isteyen bakabilir.
...
Alıntı sahibi ""ahmetsaid""
"Zaman tarikat zamanı değildir" sözüne gelince;
Bu söz bir devre ait değildir. sayın Fetullah Hocaefendi bu konuda ciddi yorum hatası yapmıştır. Zira Üstad devirlere göre haraket etmez. Eğer o bir ehl-i tarik olsa idi bunu çıkar açıkça söylerdi.
bu söz zamana mutabık, hali anlatan serapa hakikat bir sözdür.
...
Alıntı sahibi ""ahmetsaid""
zira tarikat yolu Süleyman Efendi ile kapanmıştır.
Süleyman Tunahan Hz. son Nakşi şeyhidir.
ve arkasında bir vekil bırakmamıştır.
bu tarikat böylece son bulmuştur.
...
Alıntı sahibi ""ahmetsaid""
Günümüzde tarikati hüvesi hüvesine devam ettiren yoktur.
Varsa kimdir söylensin?
günümüzdeki tarikat zannedilen kollar sadece sureten tarikattir.
bir nostalji gibi...
üstelik tarikatin en önemli cüzü olan Ehliyetli şeyh de kalmamıştır.
zaman sürat devridir.
bu gün insanları tekyeye girdirip yıllarca eğitmeniz mümkün değildir.
Lütfen zamana , hale ve tarikatin kurallarına iyice bir bakalım ve ondan sonra konuşalım.
saygılar...
Alıntı
Günümüzde tarikati hüvesi hüvesine devam ettiren yoktur.
Varsa kimdir söylensin?
günümüzdeki tarikat zannedilen kollar sadece sureten tarikattir.
bir nostalji gibi...
üstelik tarikatin en önemli cüzü olan Ehliyetli şeyh de kalmamıştır.
zaman sürat devridir.
bu gün insanları tekyeye girdirip yıllarca eğitmeniz mümkün değildir.
Lütfen zamana , hale ve tarikatin kurallarına iyice bir bakalım ve ondan sonra konuşalım.
sözümüz üzerine
Bazul_eşhep kardeşimiz böyle demiş:
Bu yazilarin Risale-i Nur da aynen nerede yazdigini gösterin elinizi öpeyim ama yok böyle bir yazi yoksa ozaman siz nurcu degil Nurcunun N 'si bile degilsin sadece kendi kafasina göre yorum yapan bir zavallisin acirim haline ha bu yazimdan sonra beni diger arkadas gibi siteden kovabilirsiniz Muftahulkuulub gibi...
Alıntı sahibi ""Abdulkadir Said""
5.Mektub'dandır;
Onlarda kusur edilse, şekavet-i ebediyeye sebebiyet verir. ımansız Cennete gidemez; fakat tasavvufsuz Cennete giden pek çoktur. Ekmeksiz insan yaşayamaz, fakat meyvesiz yaşayabilir. Tasavvuf meyvedir, hakaik-i ıslâmiye gıdadır. Eskiden kırk günden tut, tâ kırk seneye kadar bir seyr ü sülûk ile bazı hakaik-i imaniyeye ancak çıkılabilirdi. şimdi ise, Cenâb-ı Hakkın rahmetiyle, kırk dakikada o hakaike çıkılacak bir yol bulunsa, o yola karşı lâkayt kalmak elbette kâr-ı akıl değil.ışte, otuz üç adet Sözler, böyle Kur’ânî bir yolu açtığını, dikkatle okuyanlar hükmediyorlar. .
Alıntı
Benim Anlamadigim IMAM RABBANI Hz ;ABDULKADIR GEYLANI Hz;NAKSIBENDI Hz.lerinin devirlerinde acaba müminler imanla deyilde cenneti parsellmeklemi ugrasiyorlardi.sadece cennet meyveleri varmidi ,yoksa seytan onlarin zamaninda yarastilmamistimi daha ,veya nefs denilen sey bilinmiyormuyduki onlar sadece ve sadece cenneti paylasmklami ugrasiyorlardi ? ki su zaman iman kurtarma zamani imis yok herhalde o zaman iman yok mus insanlardada (müminlerde )ki imanla ugrasmiyorlar mis melaike imisler herhalde o zamanin milleti vay be ....
hanginiz 40 dakikada Abdulkadir Geylaninin makamina ciktiniz yaw..elinizi öpmeye gelelim,veyahut sah naksibendi nin,veya esref oglu ruminin,makamina, ki bu zatlara hakaret babinda konusuyorsunuz ....
Alıntı
"eğer şeyh Abdülkadir Geylânî (r.a.) ve şah-ı Nakşibend (r.a.) ve ımam-ı Rabbânî (r.a.) gibi zatlar bu zamanda olsaydılar, bütün himmetlerini, hakaik-i imaniyenin ve akaid-i ıslâmiyenin takviyesine sarf edeceklerdi."