er124 kardeşim,
kardeşim bu %60_%70 mütedeyyin ve dindar olma meselesi hiçbir ilahi hükme uymuyor
demişsin. Kuran'da siyasi tercih konusunda demokrat, ittihatcı, ırkçı gibi ayrımlar da yok. Sen Risale-i Nur'daki bu kısmın yanlış olduğuna inanıyorsun. ızah edeyim o zaman;
Bediüzzaman diyor ki; "Haksızlığı hak bilen insanlara karşı hak dava etmek, hakka karşı bir haksızlıktır"
Millet ıslam'ı bilmiyor ki! Sen ıslam düzeni getireceğim, şeriat getireceğim dediğin zaman Kahrolsun şeriat! (haşa) sloganlarıyla sokağa dökülüyorlar. Sen adil düzen dediğin zaman, ıran'daki recm olaylarıyla millet ıslam'dan soğuyor. Sen önce ıslam'ı anlat, öğret. Sonrasında adil düzen zaten kendiliğinden gelir. Öbür yanda ıslam'ı kullanarak siyaset yapılmaz. Bunu Bediüzzaman hazretleri Beyanat ve Tenvirler'de köre de gösterek kadar açık bir şekilde izah etmiş. Artık saplantılarımızdan kurtulmalıyız. Risale-i Nur'u kendimize değil, kendimizi Risale-i Nur'a uydurmalıyız.
Kaldı ki, Eşref Edip'in kurduğu Milli Nizam Partisi ile Erbakan'ın Milli Görüş temeli arasında dağlar kadar fark var. Konumuz siyaset olmadığı için burayı es geçiyorum. Ayrıca Erbakan hiç bir zaman demokrat olmamıştır. Demokratlara Mason demiştir. Merhum Adnan Menderes için bile "Amerikan tavuklarıyla uğraşanın sonu idam olur" şeklinde ifade kullanmıştır. Bu ifadeyi Çankırı Milli Gençlik Vakfı'nın 1998 yılında düzenlediği Gençlik şöleninde gelen bir sıoru üzerine kendinden kulaklarımla duydum.
Neyse...
Gelelim Zaman grubunun kuruluşuna. Fethullah Gülen Hocaegendi Yeni Asya camiasını bölmemiştir. Kendisi ızmir'de vaazlarla çevresine bir kitle oluşturmuştur. ılmi ve zekası harika olan Fethullah Gülen Hocaefendi gerçekten güzel hizmetler etmiştir. Ancak Zübeyir Gündüzalp abiden sonraki 3 Mehmet'ler döneminde (Mehmet Kırkıncı, Mehmet Fırıncı ve Mehmet Kutlular dönemi) büyümüş ve Nurculuğun ikinci kolu olarak Milli Selamet Partisi'ni destekleyince Nurcuları nokta-i istinad yapan milletin -siyasi noktada- kafaları karışmıştır. Memlekette sağ kesimin oyları muazzam şekilde bölünmüştür.
Bu dönemde Hocaefendi, MSP'den MSP de Hocaefendi'den faydalanmıştır. Ancak MSP daha çok istifade etmiştir. Evet 1982 Anayasasına Hocaefendi destek vermiştir. Bununla birlikte Milli Görüşçülerin de büyük bir kısmı destek vermiştir. Yani MSP'nin Hocaefendi ve Zaman grubundan soğumasının sebebi anayasa değil, siyasi desteklerini çekmeleridir.
Turgut Özal da Hocaefendi ve Zaman grubunun desteklerine teşekkürünü, devletin imkanlarını sonuna kadar açarak sunmuştur. Bu dönemden sonra Zaman Gazetesi (biçok eski Yeni Asya yazarını da bünyesine alarak) kurulmuştur. Tabi yayınevleri, dergiler , neşriyat derken kamuoyunda Nurcu kavramı eski varlığını yitirmiştir. Tabi bu arada Mehmet Kırkıncı Hocanın ayrılması, Bekir Berk'in Medine'ye gitmek zorunda kalması, ayrılıklar yüzünden Mehmet Fırıncı, Bayram Yüksel ve Mustafa Sungur ağabeylerin de manevî sorumluluktan çekinerek kendilerini arka plana çekmeleri sonucunda Risale-i Nur hizmetleri yavaşlamıştır.
Daha sonraları 1989-1990 a doğru toparlanarak sesli neşriyata dahi başlayan Yeni Asya Neşriyat, 1991 yılında Yavuz Bahadıroğlu ve Nesil Grubunun ayrılmasıyla matbaasından bile mahrum kalarak (maddi manada) hizmetler sıfırdan tekrar başlamıştır. şu anda Moral FM eski Yeni Asya Neşriyat'ın sesli yayınlarını hazırladığı stüdyodan yayın yapmaktadır.
Sorular kalmışsa inşallah daha sonra devam ederiz...
Muhabbet ve dua ile...