Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

10.07.2007, 10:47

neden Risale-i Nur -2-

Tarikat olarak ifade edilen mesele özünde şu dur ki;bilindiği gibi “Tarik”yol demektir…Din içersindeki anlamıyla:

Allahı tanımak ve emirlerini yapmak için içerisine girilen bir hareket şeklidir…Bunda ki çeşitliliğin sebebi;

ınsanların yeteneklerinin çeşitliliği ile orantılıdır…Anlayış ve farklı karakterler kendilerine uygun yolu seçerek oradan Allah’ın rızasını ararlar…

Tarikatlar dinin muhafazasında tarihsel anlamda büyük rol oynamışlardır.Ümmetin ımanını muhafaza etmek adına çok çalışmışlardır…

Ve toplumsal statüsünde;ıslamiyetin toplumsal uygulanırlığının çalışmalarını yaparak,sosyal ve kültürel tamamlamayla uzlaşma bütünlüğünü tesis etmişlerdir.

Bu tarikatların çokluğuna ;insan yapısının ve karakteristik özelliğini farklılığı nedendir demiştik…Sosyal hayat olarak baktığımızda;Nasıl değişik meslekler toplumun ihtiyaçları için farklı alanlarda çalışarak hizmet üretiyor ve insanlar gereksinimlerini karşılayarak yaşıyorlar…

ışte tarikatlar manevi meslek kollarıdır…

Zamanın değişmesiyle nasıl ihtiyaçlarında şekli değiştiğinden…zamana ve ihtiyaca uygun üretim yapmak ta kaçınılmaz olmaktadır…

Bu mesele gibi zamanın değişmesiyle ınanç ihtiyacının da kuvvetlenmesi ve zamanın insanın önüne getirdiği ve onu ilgilendiren meseleleri değişik şekillerde yorumlayarak Mesela;Eğlenceleri ve bir çok rezillikleri normalmiş gibi göstererek.

ınsanların heveslerini tahrik ederek ve bu işlere severek isteyerek koşan insanları rezilliklerine müptela edip sömüren şer odakları olduğu gibi;ınsan toplumunun aklının önüne de;mataryalist ve ruhsuz yaklaşımlarla insanları duygularından uzaklaştıran komiteler de çalışmakta olduğundan,Bu zamanda onların insanları etkilediği alanları kurutacak..Aklı ve kalbi ve vicdanı ve ruhu kurtaracak…ıman ilmine ihtiyaç şiddetlidir.

Tarikatların kullandığı metodlar o zamanlarda ki imana kafi idi…Çünki bu derece hem hareket hem düşünce tarzı inkar olmadığından bir Büyüğün ifadesi insanlara kafi geliyordu…

şimdi taklit bir imanın ve başkasının söylemine dayalı ifadeler toplumları taşıyamakta ve o daireye özel kalmaktadır.

Fakat bu zamanın zorluğu ve sorunların hem aklı hemde duyguları zedeler konumu;ımanda bir hakikat talep etmektedir…

Ve her insanın bu dünyaya gelişi ve neden nasıllarla ilgili ebedi hayatını ilgilendirir sorunlar vardır.

Ve inanç bu zamanda delile dayalıdır…O zaman Aklın gereğini yapıp..En selametli yol kısa olanıdır kaidesiyle hareket etmek kaçınılmazdır…

Evet Kur’andan alınan bütün tarikatlar haktır…Ve her tarikat bağlısının kendi mesleğini yolunu övmesi (Başkasının yolunu kötülememek şartıyla)hakkıdır…

Burada dikkat edilmesi gereken ve ilginç nokta şudur ki;ıslamiyetin Emirlerinde ve ımanın şartlarında herkes beraber olduğu halde uygulamada ayrılmaktadır…Bu başka bir konu olduğundan ihtiyaç doğrultusunda ileride değerlendiririz…

Diyanet meselesine gelince;Din bir kurumun Malı olmadığından…Ve Ümmet kadar geniş bir alanı olduğundan…Anlatmal ve anlayış tek taraflı yeterlilik sağlayamaz…ve dinin kişisel yaşama uygulanışı ise vicdani ve özel algılarla olduğundan,ve dini yaşamanın en temel özelliği samimiyet olduğundan da resmiyet bu dolgunluğu ifade etmekte noksan kalmaktadır…

Yukarıda da toplumsal farklılığın ihtiyaç çeşitliliği bu meseleye de ışık tutabilir…

Tarikatların yine yukarıda ifade edildiği gibi kendilerini beğenme ve beğendir me ölçüsü bir birini reddetme olmadan güzeldir…Kabul etmiş sevmiş ve sevdirmeye çalışıyor…Ne için Allah rızası için…

Fakat Risale-i Nur ve Nurcular bir tarikat ve tarikatçılar değildir…Kim Öyle iddia etse hata eder…

Risal-i Nur bu asrın aklına Kur’nın dersidir…ıddaa bu…Bunu anlamak için sorularımızı sorunlarımızı belirleyip okumamız gerekmektedir.

Çünki dünyaya gelişimiz ve gidişimiz hayatımızın ebedi ciddi meselesidir.Böyle bir şey işitsek;Deseler ki; Her soruya cevap var…Bu na alakasız durursak biz zarar ederiz..

Bediüzzaman Risal-i Nur Ümmetin malıdır.Diyor…Herkesindir…Kim okusa istifade eder…

Burada değerlendirmemizi kendimiz yapacağız…Allahın birliğinde birleşeceğiz…Rızası yolunda başka usulleri kendndimize uygun tarzı-Sünnet ve Kur’an ışığında –bulup yaşayacağız…

Din bir imtihandır…ımtihan ise doğruyu yanlışı gösterip tercihe karışmaz… Mükafat ve ceza sonraya bırakılır…Aynı okul gibi…

Bu sebeple insanların öneri ve davetleri ve cesaretleri dünyanın imtihan yeri olmasındandır…Herkes istediğini söyleyebilir…

Bize düşen kendi ihtiyaçlarımıza cevap verecek kaynağı aramaktır…Söylemlere değil bizzat kendimiz değerlendirerek ,bizdeki etkisine göre hareket etmektir.

Risale-i Nur bütün dersini;ımtihan ölçüsünde verir tercih muhataba aittir…Ve Bir nur talebesinin heyecanı da:yaşamış olduğu lezzeti ve cevap bulduğu sorularının huzurunda bunu paylaşmanın en meşru hareketidir.

Çünki;yukarıda da söylendiği gibi…Neden yaratıldık…bu dünyada işimiz ne nereye gidiyoruz..Bu yıldızları gök yüzüne kim çakmış…mevsimleri kim getiriyor…Yağmurları kim yağdırıyor…Ben sonsuza kadar yaşamak istediğim halde beni neden öldürüyor…Bir çiçeği böyle güzel yaratıp sonra neden solduruyor…Neden kelebeklere bir gün ömür verip hemen hayattan alıyor….vs vs…ben kimim…sorularına bulduğu tam cevabı dünyaya duyurmak istiyor…Sebep bu…

Menfaat çok,iş kolay…Ömür kısa…


m_safiturk

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir