Üstad siyasete ile iştigal etmemekle beraber din-i hamiyet namına Risale-i Nur’da 85 defa demokratlara dua etmiş,sahip çımış, takdir etmiş ,minnettar olmuş, iltifat etmiş,desteklemiş ve bu partiye yardım için talebelerine teşvik etmiştir.
Hususan oradaki eski tahribatı tamirata başlayan hakikî vatanperverler olan Demokrat namında hamiyetli Ahrarlar, yani hürriyetperverler, Nur ve Nurcuları takdir etmelerine çok minnettarım. Onların muvaffakiyetine çok dua ediyorum. ınşaallah, o Ahrarlar istibdad-ı mutlakı kaldırıp tam bir hürriyet-i şer'iyeye vesile olacaklar.
Bu sözü incelediğimizde Üstad’ın Demokratlara istibdatı kaldırmak ve hürriyet-i şeriyeye vesile olacağını söylemiştir. Sözde kesinlik vardır. Olabilir dememiş “olacaktır” ,demiş. ıstikbalden haber vermiş. Demek Nurcular Demokratları desteklemesi Umdesi haline gelmiştir. Onlara yardım etmesi elzemdir. Delil ise şudur.
Otuz beş seneden beri siyaseti terk eden Üstadımız Bediüzzaman Hazretleri, şimdi Demokrat Kur'ân ve ıslâmiyet ve vatan hesabına, bütün kuvvetiyle ve talebeleriyle, dersleriyle Demokrat Partinin iktidarda kalmasını muhafazaya çalıştığına, biz Demokrat Parti mensupları ve Nur talebeleri kat'î kanaatimiz gelmiştir.
Zira, Demokrat Parti düşse Halkçılar veya Milet Partisi iktidara gelecektir. Bu yüzden Üstad şöyle dedi; ışte bunun için, hayat-ı içtimaiye ve vatanımıza dehşetli bir tehlike teşkil eden bu partinin iktidara gelmemesi için, Demokrat Parti'yi, Kur'ân ve vatan ve ıslâmiyet namına muhafazaya çalışıyorum"
Ayrıca Üstad Demokrat Parti aleyhine tertiplenen oyunlara kesretle işaret etmiş ve uyarmıştır.
Eskiden nasıl Ahrarlar iki defa başa geçtiği halde, az bir zamanda onları devirdiler. Onların müttefiki olan ıttihad-ı Muhammedî (a.s.m.) efradının çoklarını astılar. Ve "Ahrar" denilen Demokratları kendilerinden daha dinsiz göstermeye çalıştılar. Aynen öyle de, şimdi bir kısmı dindarlık perdesine girip Demokratları din aleyhine sevk etmek veya kendileri gibi tahribata sevk etmek istedikleri kat'iyen tebeyyün ediyor. Hattâ ulemânın resmî bir kısmını kendilerine alıp Demokratlara karşı sevk etmek ve Demokratın tarafında, onlara mukabil gelecek Nurcuları ezmek, tâ Nurcular vasıtasıyla ulemâ, Demokrata iltica etmesinler.
Peki bu tablo tebeyyün etmiş midir? Tablo aynen –belki misli ile- günümüzde dahi tebeyyün etmiştir. Son olaylarda dindarlık perdesine girmiş bir parti Demokratları dinsiz göstermeye çalışmış; müstebit malum partinin cinayetlerini Demoratların üstüne yıkmıştır. Halklarda Demokratlara karşı bir soğukluk meydana getirmişlerdir.
En büyük tehlikede şudur. : Nurcuları Demokrat Parti aleyhine çevirmek. Çevirdikleri korkunç plan tahkiki imana sahip bir kısım Nurcuları dahi sürçmüştür. Malesef bunu üçüncü dafadır başarıyorlar . Hatta bu plan Nurcuların -siyaset yüzünden- bölünmesine netice vermiştir. Risale-i Nur ‘da bu konuda şöyle bir ifade vardır: Doğrudan doğruya eski zâlim parti hesabına şu maksada matuftur ki, yüz binlerle Nur talebelerini Demokratlar aleyhine çevirip, Demokrat Partisinin sessiz, sadasız, gösterişsiz, fakat dindarlıklarıyla gayet muhkem bir istinadgâhını yok etmek ve Demokrat hükûmetini yıkmaktır. Bu müthiş ve şeytanî plânın akîm kalması için zât-ı âlînize ehemmiyetle ihbar eder ve hürmetlerimizi arz ederiz.
Risale-i Nur’da Demokratları din aleyhinde göstermek için bir kısım planlara işaret eder ve günümüze baktığımızda bu planın başarılı olduğu görülür. Bu dehşetli plan şöyledir; müstebit, dinsiz, mason ve kominist bir kısım zatların Demokrat gözükerek dindarları soğutmak ve karşılarına da başka dindarları koyarak Demokrataların oyunu bölmek ve kendi cinayetlerini Demokratların üstüne yıkmak, onları iktidardan düşürmek şeklinde olduğu görülür. Emirdağ Lahikasının muhtelif yerlerinde bu uyarılar yapılmıştır.
Mesela şu nükte günümüzdeki bazı olaylara çok benzemektedir: Eskilerin lüzumsuz keyfî kanunları ve su-i istimalleri neticesiyle, belki de tahrikleriyle zuhur eden Ticanî meselesini ve ağır cezalarını dindar Demokratlara yüklememek ve âlem-i ıslâm nazarında Demokratları düşürmemenin çare-i yegânesi kendimce böyle düşünüyorum:
Hatta bu oyunlar öyle noktalara kadar gelmiş ki Üstad’ı dahi Demokrat Parti’den soğutmak için desiseli planlar uygulanmıştır.
Mesela: Bütün gayesi vatan ve milletin selâmeti uğruna çalışan ve ders veren Üstadımız Bediüzzaman gibi mübarek ve muhterem bir zatın Demokrat Partiye yaptığı yardımı kıskanan Halk Partisi ve Millet Partisi elemanları, iktidar partisi yapıyormuşçasına çeşit çeşit bahane ve eziyet yaparak Üstadımızı Demokrat Partiden soğutmak için var kuvvetleriyle çalıştıklarına kat'î kanaatimiz gelmiş.
Hatta bu oyuna gazetelerin dahil olduğu anlaşılır: Halkı Demokrat hükûmet aleyhine geçirmek plânlarını takip eden muhtelif gazetelerin diğer bir zahir yalanları ise, Nazilli'de iki mübarek adamın…
Demokratlerı devirme planına dahil olan iki partiye de işaret etmiştir.
Bu iki tâife herşeyden istifadeye çalışıp, dindar Demokratları devirmeye çalıştıkları ve çalıştırıldıkları meydandaki âsâr ile tahakkuk ediyor. Bu acîb tahribâta ve bu iki kuvvetli muârızlara karşı, kırk Sahâbe ile dünyanın kırk devletine karşı meydan-ı muârazaya çıkan ve galebe eden ve bin dört yüz sene zarfında ve her asırda üç yüz, dört yüz milyon şâkirdi bulunan hakîkat-i Kur'âniyenin sarsılmaz kuvvetine dayanmak ve onun içindeki dünyevî ve uhrevî saadet-i ebediyenin zevklerine o câzibedar hakîkatle beraber nokta-i istinad yapmak, o mezkûr muârızlarınıza ve hem dahil ve hariçteki düşmanlarınıza karşı en lâzım ve elzem ve zarûri bir çare-i yegânedir. Yoksa, o insafsız dahilî ve hâricî düşmanlarınız, sizin bir cinayetinizi binler yapıp ve eskilerin de cinayetlerini ilâve ederek, başkaların başına yükledikleri gibi, size de yükleyecekler. Hem size, hem vatana, hem millete telâfi edilmeyecek bir tehlike olur. "Cenâb-ı Hak sizleri ıslâmiyet lehindeki hizmetlerinize muvaffak ve mezkûr tehlikelerden muhâfaza eylesin" diye, ben ve Nurcu kardeşlerimiz, yapacağınız hizmete ve mezkûr hakîkati kabul etmenize mukabil, duâ etmeye karar vereceğiz.
Bu yazılardan şöyle sorular sorulabilir:Neden Üstad siyasetle iştigal etmediği halde, hatta dünya meseleleri ile bütün bütün ilişkisini kesmişken son zamanlarında Demokratları destek için siyasete ve dünyaya bakmıştır? Üstad’ın amacı sadece o günü kurtarmak mıydı? Yoksa bir istikamet çizmek midir? Neden gerilere gidip Demokratları Osmanlı Ahrarlarının devamı gösteriyor? Geçmişten istikametli çizdiği çizgi onun yaşadığı dönemi kurtarmak için midir? Yoksa kıyamete kadar dindarlara bir yol göstermek için midir?
Artık Demokrat Parti desteklenmemeli midir? Zira, Üstad’ın yazdığı gibi Demokrat Partiyi halk nezdinde küçük düşürmek ve Nurcuları soğutmak için oyanan oyun başarılı oldu. Demokrta Parti gücünü kaybetti. Halkçıların ve Milletçilerin istibdat ve cinayetleri onların üzerine kaldı.
Artık bu cephe terkedilemli midir? O cephede ısrar etmenin ne zararı olur? Yeni, bir cephe Üstad’ın belirttiği tuzaklardan biri olabilir mi?
Bunu tartışmakta fayda vardır?
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...