Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

04.04.2007, 00:12

Risalede velayet derecesine ulaşmanın yolu varmı?

selam ey hizmet-i imaniye ve kuraniyedeki kardeslerim..

sizden birsey rica edecektim .. risalede velayet derecesine ulasmanin yolu varmi? gösteriliyormu? veya ne yapmak lazim? .. bu tür seyler rast gelirse lütfen su aciz kardesinizi unutmayin ve yazi verin buraya .. Allah simdiden sizlerden razi olsun .. firdevz cennetinde bulusmak dilegiyle ..

2

04.04.2007, 00:50


Lütfen konu başlıklarında ÇOK ÖNEMLı gibi ifadeler yerine mesajınızın içeriğini anlatan ifadeler kullanalım ve sadece BÜYÜK harflerle yazmayalım. Allah razı olsun.
"We are the Warriors of Love, We Have no Time For Enmity"

3

05.04.2007, 15:14

Silsile-i Nakşînin kahramanı ve bir güneşi olan ımam-ı Rabbânî (r.a.), Mektubat'ında demiş ki: "Hakaik-i imaniyeden bir meselenin inkişafını, binler ezvak ve mevâcid ve kerâmâta tercih ederim."

Hem demiş ki: "Bütün tariklerin nokta-i müntehâsı, hakaik-i imaniyenin vuzuh ve inkişafıdır."

Hem demiş ki: "Velâyet üç kısımdır. Biri velâyet-i suğrâ ki, meşhur velâyettir; biri velâyet-i vustâ, biri velâyet-i kübrâdır. Velâyet-i kübrâ ise, verâset-i nübüvvet yoluyla, tasavvuf berzahına girmeden, doğrudan doğruya hakikate yol açmaktır."

Hem demiş ki: "Tarik-i Nakşîde iki kanatla sülûk edilir. Yani, hakaik-i imaniyeye sağlam bir surette itikad etmek ve ferâiz-i diniyeyi imtisal etmekle olur. Bu iki cenahta kusur varsa o yolda gidilmez."

Öyleyse, tarik-i Nakşînin üç perdesi var:

Birisi ve en birincisi ve en büyüğü: Doğrudan doğruya hakaik-i imaniyeye hizmettir ki, ımam-ı Rabbânî de (r.a.) âhir zamanında ona sülûk etmiştir.

ıkincisi: Ferâiz-i diniyeye ve Sünnet-i Seniyyeye tarikat perdesi altında hizmettir.

Üçüncüsü: Tasavvuf yoluyla emrâz-ı kalbiyenin izalesine çalışmak, kalb ayağıyla sülûk etmektir. Birincisi farz, ikincisi vacip, bu üçüncüsü ise sünnet hükmündedir.

http://www.risaleara.com/oku.asp?id=730
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

4

05.04.2007, 15:15

Madem hakikat böyledir. Ben tahmin ediyorum ki, eğer şeyh Abdülkadir Geylânî (r.a.) ve şah-ı Nakşibend (r.a.) ve ımam-ı Rabbânî (r.a.) gibi zatlar bu zamanda olsaydılar, bütün himmetlerini, hakaik-i imaniyenin ve akaid-i ıslâmiyenin takviyesine sarf edeceklerdi. Çünkü saadet-i ebediyenin medarı onlardır. Onlarda kusur edilse, şekavet-i ebediyeye sebebiyet verir. ımansız Cennete gidemez; fakat tasavvufsuz Cennete giden pek çoktur. Ekmeksiz insan yaşayamaz, fakat meyvesiz yaşayabilir. Tasavvuf meyvedir, hakaik-i ıslâmiye gıdadır. Eskiden kırk günden tut, tâ kırk seneye kadar bir seyr ü sülûk ile bazı hakaik-i imaniyeye ancak çıkılabilirdi. şimdi ise, Cenâb-ı Hakkın rahmetiyle, kırk dakikada o hakaike çıkılacak bir yol bulunsa, o yola karşı lâkayt kalmak elbette kâr-ı akıl değil. ışte, otuz üç adet Sözler, böyle Kur'ânî bir yolu açtığını, dikkatle okuyanlar hükmediyorlar.

Madem hakikat budur. Esrar-ı Kur'âniyeye ait yazılan Sözler, şu zamanın yaralarına en münasip bir ilâç, bir merhem ve zulümatın tehacümatına maruz heyet-i ıslâmiyeye en nâfi bir nur ve dalâlet vâdilerinde hayrete düşenler için en doğru bir rehber olduğu itikadındayım.

Bilirsiniz ki, eğer dalâlet cehaletten gelse, izalesi kolaydır. Fakat dalâlet fenden ve ilimden gelse, izalesi müşküldür. Eski zamanda ikinci kısım binde bir bulunuyordu. Bulunanlardan ancak binden biri irşadla yola gelebilirdi. Çünkü, öyleler kendilerini beğeniyorlar. Hem bilmiyorlar, hem kendilerini bilir zannediyorlar. Cenâb-ı Hak şu zamanda, i'câz-ı Kur'ân'ın mânevî lemeâtından olan malûm Sözleri, şu dalâlet zındıkasına bir tiryak hâsiyetini vermiş tasavvurundayım.

http://www.risaleara.com/oku.asp?id=731
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

5

06.04.2007, 12:57

Allah razi olsun hulusi abi ..

Üstadin bu yazdiklari cok ehemmiyetli ve dikkat edilmesi gereken bir konu ..

Mesajlar: 100

Konum: Almanya

Meslek: talebe

Hobiler: okumak

  • Özel mesaj gönder

6

07.04.2007, 10:53

Alıntı sahibi ""Hulusi5""

Madem hakikat böyledir. Ben tahmin ediyorum ki, eğer şeyh Abdülkadir Geylânî (r.a.) ve şah-ı Nakşibend (r.a.) ve ımam-ı Rabbânî (r.a.) gibi zatlar bu zamanda olsaydılar, bütün himmetlerini, hakaik-i imaniyenin ve akaid-i ıslâmiyenin takviyesine sarf edeceklerdi. Çünkü saadet-i ebediyenin medarı onlardır. Onlarda kusur edilse, şekavet-i ebediyeye sebebiyet verir. ımansız Cennete gidemez; fakat tasavvufsuz Cennete giden pek çoktur. Ekmeksiz insan yaşayamaz, fakat meyvesiz yaşayabilir. Tasavvuf meyvedir, hakaik-i ıslâmiye gıdadır. Eskiden kırk günden tut, tâ kırk seneye kadar bir seyr ü sülûk ile bazı hakaik-i imaniyeye ancak çıkılabilirdi. şimdi ise, Cenâb-ı Hakkın rahmetiyle, kırk dakikada o hakaike çıkılacak bir yol bulunsa, o yola karşı lâkayt kalmak elbette kâr-ı akıl değil. ışte, otuz üç adet Sözler, böyle Kur'ânî bir yolu açtığını, dikkatle okuyanlar hükmediyorlar.


http://www.risaleara.com/oku.asp?id=731


Bu hakikata binaen, bu şehre bir kutup, bir gavs-ı âzam gelse, "Seni on günde velayet derecesine çıkaracağım" dese, sen Risale-i Nur'u bırakıp onun yanına gitsen, Isparta kahramanlarına arkadaş olamazsın.


Bir makalede söyle geciyordu..

""Bediuzzaman Said-i Nursi hz.; “Bu materyalist felsefecilerle mücadele bu şekilde olur” demiştir. Yani, onların kullandığı silahların aynısı ile mukabele etmiştir. Bu doğrudur da. Kendisi bir dava adamı olduğu için -kendi deyimiyle- şakirtlerini, talebelerini kendi metoduna doğru yönlendirmiştir. Yani onları motive etmiştir. Bu nedenlerle de, kendi görüşüne ve kendine bağlanmaları için ve de talebelerinin moralini yüksek tutmak için, “tekke şeyhlerinin bu felsefecilerle baş edemeyeceğini, materyalistlerle ilmi mücadelenin şart olduğunu” sürekli vurgulamış, onları kendine ve akılcı metoda bağlamak istemiştir. Bazı yerlerde, tamamen talebelerini kendi görüşünde tutmak için, iddialı sözler söylemiştir.

Örneğin; “Cafer-i Sadık, Abdülkadir-i Geylani, ımam-ı Rabbani gibi zatlar benim zamanımda olsalardı, onlar da benim metodumu seçerlerdi”

demiştir. Bu sözü çok iddialı olup, çok yüksekten dem vurmaktır, çünkü; Cafer-i Sadık, Abdülkadir Geylani, ımam-ı Rabbani, Ahmed Yesevi, Beyazid-i Bestami aynı zamanda büyük felsefeci olan ımam-ı Gazali, Seyyid Ahmed Bedevi, Seyyid ıbrahim-i Dusuki, Halid Ziyaeddin, Hasan el Basri, Cüneyd-i Bağdadi, Maruf-u Kerhi, Sırrı Sakati, şahabeddin Suhreverdi, Necmeddin-i Kübra, Hacı Bektaş-ı Veli, Hacı Bayram-ı Veli, Celaleddin-i Rumi, Kuşadalı ıbrahim Efendi ve Yunus Emre gibi zamanın hem zahiri, felsefi yani nazari- akli bilgilerini, hem de çok yüksek bilimleri hakkıyla bilen, “Ledünni ılme” mazhar olmuş Alim ve Arifleri kapsayamaz.

Bu zatlar, Peygamberimizin “Benim Ümmetimin bilginleri Ben-i ısrail Peygamberleri gibidir.” buyurduğu çok yüksek Alim ve Arif Velilerdir. Zaten bu zatların zamanında da materyalist Felsefeciler var idi. O zamanlar, bu materyalist bilginlere “Dehriler” denirdi. Bu sözünü ettiğim büyük zatlar, bu Dehri materyalist felsefe ile -aynı felsefenin metodu- ilmi, akli savaş verirlerdi. Onlar bunu yapamaz değillerdi ki.

Bediuzzaman Said-i Nursi Efendi “Eskiden küfür; inkar ve cehaletten gelirdi, şimdi ise, bilim, ilim yoluyla geliyor bu yüzden, ilmi savaş vermek gerekir” demiştir.

Sözünü ettiğimiz zatların zamanında ilmen, felsefe ilmi yoluyla, küfrü, materyalizmi savunan bilginler ıslam Aleminde var idi. Yani materyalizm, yeni çıkmış bir şey değildir, bu mana ve madde çelişkisi Adem Peygamberden beri vardır ve kıyamete kadar da devam edecektir.

Yine söylüyoruz, bu bir motivasyondur, yani bir taktiktir.

şimdi bir gerçeği açıklıyoruz: şöyle ki, büyük Tasavvuf Erenleri, ki bunların hepsi Allah’ın Velileridir ve aralarında dereceler vardır, bu Tasavvufcu Veliler, Fenafillah, Bekabillah- Allah’da yok olup, tekrar Allah ile var olmak makamına erince, bunlardan bir kısmına Ledünni ılim ve irfan öğretilir. Bunlara “Arifler” diyoruz. Çoğunlukla bir kısmı ise “mücerred Veli” dir. Yani, her Veli “Arif” değildir, kendini bilmiş, Rabbını bilmiştir, ancak detaylı ilim, irfan verilmemiştir. ışte bu Velilerin adı, iç alemde “ümmilerdir”. Ümmi Velilerdir. Bu Velilerin bir kısmı, meşihatla görevlendirilir. Bunların vazifesi: Hakka talip olanlara, önceden kendisinin de yaptığı gibi “seyri süluk” yaptırmaktır (Allah yolunda Ruhani yükselme ve heva ve hevesten ve nefisten tezkiye –paklanma- ). ışte Tasavvuf Tarihinde bunlara “Tekke şeyhleri” denilmiştir. Yoksa Arif olan Velilerin tümü, Hakkı savunmada ve gerçekleri öğretmede kendilerindeki Kutsi Ruh gücünü de kullanmışlar, akli gücü de kullanmışlardır. Hakkı açıklama ve savunmada her yoldan yararlanmışlardır.

Onun için diyoruz ki, Bediuzzaman Said-i Nursi Efendinin söylediği ancak bu tekke pirlerini kapsar. Kendisinin de sözünü ettiği altıncı Ehl-i Beyt ımamı Cafer-i Sadık, Abdülkadir Geylani, (bütün Tasavvufcuların piridir), ımam Rabbani, Muhammed Nakşibendi, Muhiddin-i Arabi gibi zatları kapsayamaz. Seyid Ahmed er Rufai gibi zatlar hem tekke pirleri, hem de Ledünni ılme ermiş, bütün manevi, akli ilimleri ve delilleri bilen, çok yüksek Arif ve Alimlerdir. Yukarıda da dediğimiz gibi bu talebeleri yanında tutma ve davasına hizmet ettirmesi için Said-i Nursi Efendinin yaptığı bir tasarruftur. Motivasyondur.""""
Aşksız derviş olmaz, olsa da o kimse derviş sayılmaz. Derviş'in sermayesi Aşk'tır, ilmi Aşk'tır, görgüsü Aşk'tır. Arzu ve istekleri de Aşk'tır. Derviş'in canı Aşk'tır, cananı Aşk'tır, bizzat kendisi Aşik'tır.. Ves-selam!...

7

09.04.2007, 02:02

Bir makalede söyle geciyordu.. diye başlamışsın.

Konu dikkatimi çekti, makalenin devamını nereden bulabilirim?


8

23.04.2007, 10:26

arkadaşlar üzülerek yazmış olduklarınızı okudum !!!!!

görüyorum ki siz sadece önünüzde durana iman edip gerisini düşünmeden yola çıkmışsınız !

diyorsunuz ki şu zatlar şimdi olsa sadece imanlarını kurtarmaya meylederlerdi , sadece ekmek yemekle hayatta kalınır , bunlar ne kadar basit ve anlaşılması kolay cümleler degilmi ?? bu akılla sadece bunlarımı bulabildiniz ???

sizin elinizde duran sadece bir insanın yazmış oldugu bir kaç kitaptan ibaret ama bahsettiginiz insan-ı kamiller EHL-ı BEYT bunlara saygıda kusur edenlerin EFENDıMıZıN şEFAATıNDEN MAHRUM kalacagını bile belki bilmiyorsunuz...

demem oki çok yanlış yapıyorsunuz ıMAM-I RABBANı nin sözlerini 30 yıl ilim tahsil etmiş insanlar bile açıklamakta aciz kalırken siz çıkmış anında cevabı yapıştırmışsınız , bu kadar kolay mı insanlara bilgi yerine boş şeyler vermek !!!! bir şey varsa ve gerçekten onun derman olacagına inanıyorsanız katıksız verinki karşınızdaki anlayacagı şekil anlasın , siz görüşünüzü kattıgınızıda yazanın degil sizin görüşünüz olur. bu yazdıklarına ilave olarak bende derimki ıMAM-I RABBANı tarikata girmeden cennete girilemeyecegini söylüyor !!! okumuşsanız yalan diyemezsiniz !!! şimdi en oldu şimdide siz çelişkiye düştünüz degilmi ???

EHLı BEYT VE ıNSANI KAMıLLER ( şEYH ABDULKADıR GEYLANI , şEYH NAKşıBENT , SEYYıD AHMED ER RıFA-ı ) BUNLARA SıZ ÖLÜ DıYEBıLıRMıSıNıZ ??? EVET RUHLARI BU DÜNYADAN GÖÇ ETMışTıR ANCAK MANEVıYATLARI HALA HAZIRDA VE SAPASAGLAM DEVAM ETMEKTEDıR BU ZATLAR HALA KENDı MÜRıTLERı DIşINDA DA BıR ÇOK ıNSANA HıMMET ETMEKTEDıRLER , PEKı şıMDı BANA SÖYLEYıN BUNLAR ÖLÜMÜDÜRLER !!! YOKSA BıR KAÇ KıTAP YAZIP HAKKA TESLıM OLMUş ıNSANLAR HıMMET EDEMEYENLER Mı ÜSTÜN ???? bir yeri yaparken başka yeri yıkmayın derim çünkü bunun vebali çok agırdır ve kaldıramazsınız .

KURAN-I KERıM ilk nazil oldugu zamanlarda bazı ayetlerin yerine yenileri gelmiş ve Hz. ÖMER (r.a.) kimse ben KURAN-I KERıMı tam olarak bliyorum okudum demesin ' demiş nedeniyse yerine gelen ayetlerden sonra eski ayetler kalkmış oldugu için , bu ayetlerden beni en derin düşündüren ise
-BıR ZAMAN GELECEK VE O ZAMANDA ıSLAMıYET ADINA ÇALIşIYORUZ DıYE BÜYÜK TOPLULUKLAR ÇIKACAK ANCAK BUNLARIN MÜSLÜMANLIKLA ALAKASI OLMAYACAK ( hata olabilir ezberimden yazıyorum isteyen RUHULFURKAN'a bakabilir)
bunun ışıgında bir yola girecekseniz iyi araştırın .

ALLAH (C.C.) , PEYGAMBER EFENDıMıZ (S.A.V.) , KURAN-I KERıM , EHL-ı BEYT BANA YETER DıYORUM , OKUMASI ZOR ANLAşILMASI DA AYNEN ÖYLE ZOR şEYLERı OKUYACAGIMA KURAN-I KERıMı OKURUM DıYORUM VE EHL-ı BEYTE DıL UZATACAGIMA DıLıM KOPSUN DERıM ...

ALLAH (C.C.)'A EMANET OLUN

(BU YAZIDAN SONRA BÜYÜK BıR ıHTıMAL BANLANIRIM ANCAK GERÇEKLER HER ZAMAN ACIDIR BUNU UNUTMAYIN AKIL SAHıBıYSENıZ 10 DK BU YAZDIKLARIMI DÜşÜNÜN , SıZıN BUNA ıNANIP ıNANMAMANIZDA UMRUMDA DEGıL ANCAK YANLIş BıR şEY GÖRDÜGÜMDE ELıMDE DEGıL MÜDEHALE EDıYORUM )

SAYGI DıNE VE ıMANADIR

9

23.04.2007, 10:32

Birde şu dikkatimi çekti velayet derecesine ulaşmaktan bahsetmişsiniz , sormuşsunuz ...

her şeyi hizmet için yapmak lazım bir yere ulaşmak makam mevki için yapıyorsan bu yol seni hiç bir yola ulaştırmaz.

yokluk yoludur velayet ve sadece maneviyatta vardır.

dünyaya ne için geldiginizi bir kendinize sorun derim .

sadece namaz kılıp oruç tutup zekat vererek cennete girildiyse neden başka şeyler yapmış zatlar ???
kolaydı bu dedikleriniz , neden ALLAH (c.c.) yolunda çalıştılar , herşeylerini hibe ettiler .

şaşıyorum insanlara şunu şunu yap velayet verilir diyorlar :) kaç defa velayet almışlar acaba ???

bir zat şunu demişti -MÜRşıDı OLMAYANIN MÜRşıDı şEYTANDIR .

ıNSAN-I KAMıLLERıN HAYATLARINI OKUYUN DERıM VE BAKIN NELERDEN GEÇTıKTEN SONRA VELAYET VERıLMış ONLARA...

10

23.04.2007, 10:40

1- Görüyorum ki Risale-i Nur ve Bediüzzaman hakkında zerre kadar bilginiz yok!
2- Görüyorum ki, müceddidlik kavramı ve bu asrın müceddidi hakkında zerre kadar bilginiz yok!
3- Görüyorum ki, akıldan bahsettiğiniz yazıyı aklınız iptal olarak yazmışsınız!
4- Görüyorum ki, kime şefaat edilip edilmeyeceğine karar verir bir ahkam kesmişsiniz!
5- Görüyorum ki, anlamaktan tanımaktan vazgeçmişsiniz cehaletinizi ortaya koymuşsunuz!
6- Görüyorum ki, saygısızca yazdığınız mesajın sonunda kendinize saygı beklemişsiniz ve dini de buna alet etmişsiniz, muhakemesiz yazdıklarını dindenmiş gibi göstermişsiniz!

ışte bu sebeplerden dolayı;

cevabü'l-ahmakü's-sükut

11

23.04.2007, 10:53

ben hiç bir şeyi alet etmedim kendime sygıda istemedim ancak bu kadar anlamışsınız ben bilgiye saygı duyulur dedim insanlara degil .
benim aklım iptalse sizinki nedir ???
her şeyden nasip aldım çok şükür

şefaat konusunda ise veda hutbesini oku arkadaşım , derin farsçalara dalacagına EFENDıMıZıN (S.A.V.) hayatını oku sana o şefaat edecek ..

ne yazıkki sizde anlamamazlık görüyorum . hakta veriyorum şimdi kalkmış bir sivri zekalı ( sizin tabirinizle beni geri zekalı görüyorsunuzya ) gittiginiz yolun yanlışlıgını söylüyor , ben olsam sizin durumunuzda bende karşı çıkardım çünkü o kadar emek boşa gitmiş olacak .

ama emin olun boş bir yoldasınız benim uyarı görevim btti ve gidiyorum .

boşuna aşagılayıcı yorum yazmayın bir daha girmeyecem .

bir dahaki dünyada görecez kim nerde kimin yanında .

benim hakkımda bu kadar kötü yorum yapmadan önce maneviyatı okuyun sonra yorum yapın .

bana hiç bir şeyden habersiz yazmışsınız , siz kendinize yanın da MANEVıYATI OKUYUN !!!!!!

bu arada kötü söz sahibinindir
ALLAH (c.c.) sizi dogru yola sevketsin

12

23.04.2007, 10:57

Alıntı sahibi ""sonkale""

ben hiç bir şeyi alet etmedim kendime sygıda istemedim ancak bu kadar anlamışsınız ben bilgiye saygı duyulur dedim insanlara degil .
benim aklım iptalse sizinki nedir ???
her şeyden nasip aldım çok şükür

şefaat konusunda ise veda hutbesini oku arkadaşım , derin farsçalara dalacagına EFENDıMıZıN (S.A.V.) hayatını oku sana o şefaat edecek ..

ne yazıkki sizde anlamamazlık görüyorum . hakta veriyorum şimdi kalkmış bir sivri zekalı ( sizin tabirinizle beni geri zekalı görüyorsunuzya ) gittiginiz yolun yanlışlıgını söylüyor , ben olsam sizin durumunuzda bende karşı çıkardım çünkü o kadar emek boşa gitmiş olacak .

ama emin olun boş bir yoldasınız benim uyarı görevim btti ve gidiyorum .

boşuna aşagılayıcı yorum yazmayın bir daha girmeyecem .

bir dahaki dünyada görecez kim nerde kimin yanında .

benim hakkımda bu kadar kötü yorum yapmadan önce maneviyatı okuyun sonra yorum yapın .

bana hiç bir şeyden habersiz yazmışsınız , siz kendinize yanın da MANEVıYATI OKUYUN !!!!!!

bu arada kötü söz sahibinindir
ALLAH (c.c.) sizi dogru yola sevketsin


:dişler:

Komik ya. Bugün kaydolmuş, 4 mesaj yazmış, 4 ünde de cehaletinizi göstermişsiniz. Risale-i Nur hakkında çok cahilsiniz. Derin Farsçalar öyle mi? :catlamak:

Siz de önce Risale-i Nur'u okuyun, bilmediğiniz bir meslek ve bilmediğiniz eserler hakkında yorum yapmayınız.

Siz ahirzaman müceddidine laf uzatıyorsunuz. Ne yaptığınızı bilmiyorsunuz. Allah cahilliğinizden kurtulmayı nasib etsin.

13

23.04.2007, 12:26

Ben size gösteririm amacli girip yazip gidiyorlar ,fakat cevremizde bunlar cogaldi insanin arkasindan bile konusuyorlar neyse simdi nurciv gibi millet neler söylüyor anlatmaya basliycam canim nurciv kardesim :)
Ümitvar olunuz..

14

23.04.2007, 12:29

Alıntı sahibi ""Nural""

Ben size gösteririm amacli girip yazip gidiyorlar ,fakat cevremizde bunlar cogaldi insanin arkasindan bile konusuyorlar neyse simdi nurciv gibi millet neler söylüyor anlatmaya basliycam canim nurciv kardesim :)


Cahillikten yapıyorlar kardeşim. Dua edelim kardeşlerimize... :roll:

15

23.04.2007, 14:19

Talha abi konuya cok agir bir dille yaklamissin gibime geldi!
oysaki bilgilerini daha yumusak tatli bir dille anlatarak girmis olsaydin konuya bu durumlara gelmezdi sanirim.
Risalei nura karsi ön yargili olan bir kisinin icinde belkide yumusamalar baslayabilirdi!
Tatli dil yilani deliginden cikarir.
cahilsin susun busun demek yerine baska acidan yaklasilmasi daha dogru olurdu BENCE
Ben beni biraktigim zaman, sen beni birakma Yarab! Yunus Emre

16

23.04.2007, 14:26

Ben daha güzel yaklaşırdım da, karşımdaki muhatabım pek anlamak isteyen birine benzemiyordu. Sonuçta hakaret etmedim kardeşim. Dediğim şey;

"elinde delil yokken ağır iddialarda bulunuyorsun ve Risale-i Nur'u bilmiyorsun. Cidden anlamak istiyorsan buyur anlatalım"

şeklinde ama üslubum farklı. Adam direkt olarak Üstad'ıma hakaret ediyor, şefaatten mahrum kalmaktan bahsediyor ve direkt olarak siz yanlışsınız diyor. Ben de onun enaniyet damarına dokundurmak istedim sadece :dişler:

Bir de ben Risale-i Nur'a dost mesafesindeyim. ıstifadeye çalışıyorum, Risale-i Nur'u savunmaya çalışıyorum. Ölçülerini yaşayamıyorum malesef. ınşallah bir gün o da olur. Bu yüzden üslup hatalarım sık sık oluyor. Üslubuma takılmayın lütfen kardeşim :(

17

23.04.2007, 15:57

en azindan üslubunun farkli oldugunu kabulleniyor olmanda güzel birsey :)

Alıntı

bende onun enaniyet damarina dokundurmak istedim

bana göre yanlisti ama neyse gecti zaten
bir kisi forumdan koptu...
Ben beni biraktigim zaman, sen beni birakma Yarab! Yunus Emre

18

23.04.2007, 23:35

Adam bugün üye olmuş, yazdığı mesajlar direkt saldırganca ve suçlarcasına. Bu tür kişiler zaten maksadlı geliyor kardeşim, böylelerini çok gördüm. Anlamak ve araştırmak niyetiyle gelse, kullandığı üslupla belli ederdi kendini...

19

24.04.2007, 03:02

eski üyelerden oldugun icin tecrübelisin bu tür konularda
ben her zaman tatli dilden yana oldugum icin biraz yadirgadim o kadar
hakkini helal et abi
Ben beni biraktigim zaman, sen beni birakma Yarab! Yunus Emre

20

24.04.2007, 03:53

Alıntı sahibi ""nurciv""

eski üyelerden oldugun icin tecrübelisin bu tür konularda
ben her zaman tatli dilden yana oldugum icin biraz yadirgadim o kadar
hakkini helal et abi


Helal olsun kardeşim de hakkım yok ki senin üstünde :wink:

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir