Aziz, sıddık kardeşlerim,
Risale-i Nur'un zuhuru hiss-i kablelvuku ile külli bir surette hissedilmesi gibi, Risale-i Nur'un has talebelerinin bir kısmının itirafıyla ve bir kısmının tarz-ı hayatı Risale-i Nur gibi bir hizmete namzetliğini gösterdiği cihetle bu tetimmeyi yazıyorum:
Evet, hiss-i kablelvuku, herkeste cüz i-külli vardır; hatta hayvanatta dahi vardır; hatta rüya-yı sadıkanın ehemmiyetli bir kısmı, bu hiss-i kablelvukuun nev indendir; hatta bazılarda hassasiyet cihetiyle keramet derecesine çıkar. Benim asabımdaki hassasiyetle yağmurdan yirmi dört saat evvelki rutubet-i havaiye ile yağmurun gelmesini hissetmem, bir cihette hiss-i kablelvuku sayılabilir ve bir cihette sayılmaz.
Ben, Risale-i Nur a ehemmiyetli hizmet eden kardeşlerimin tarz-ı hayatlarına dikkat ettim, gördüm ki, aynı benim güzeran-ı hayatım gibi, Risale-i Nur gibi bir neticeye göre techiz edilip sevk edilmiş.
Haşiye
Evet, Risale-i Nur un tercümanı hem fakir, hem adi iken, şansız ve ami bir haneden olduğu halde, tarihçe-i hayatında yazıldığı gibi fevkalade istiğna ve hediye ve sadakaları kabul etmemek ve emsalsiz bir izzet-i ilmiye namıyla kimseye baş eğmemek ve tenezzül etmemek ve haddinden bin derece ziyade işlere girişmek gibi haller, bu mezkur sırdan ileri gelmiştir. Evet, Hüsrev, Feyzi, Hafız Ali, Nazif gibi çok kardeşlerimizin geçen tarz-ı hayatları bu hizmet-i Nuriyeye göre bir vaziyet verildiğini onlar hissettikleri gibi; ben de, çok has kardeşlerimde, hatta burada aynen tarz-ı hayatım gibi böyle bir nurani meyveyi vermek için tanzim edilmiş görüyorum. Hissetmeyen kısmı, dikkat etseler hissedecekler. Ben kendim, bütün hayatımın harika kısmını, evvelce Gavs-ı Azamın bir silsile-i kerameti telakki ediyordum; şimdi Risale-i Nur'un bir silsile-i kerameti olduğu tebeyyün etti.
Emirdağ Lah-1- syf 50