Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

20.02.2007, 12:12

Bediüzzaman hazretleri hafız mı, değil mi?

Tarihçe-i Hayat’ta (s. 40’ta) Bediüzzaman Hazretlerinin Kur’ân’ı hızlı okuyarak saygısızlık olmasın diye hıfzetmediği yazıyor. Bu satırları nasıl anlamalıyız? Bu satırlardan, Bedîüzzaman’ın hafız olmadığını anlamak doğru olur mu?”


Bahsettiğiniz satırları aynen buraya alalım: “Molla Said, günde bir-iki cüz okumak sûretiyle Kur’ân’ı hıfza başladı. Her gün, iki cüz ezber etmekle, Kur’ân’ın mühim bir kısmını hıfzına aldı. Fakat, iki sünûhât ile tekmili müyesser olmadı: Birincisi, Kur’ân’ın çok sür’atle okunması bir hürmetsizlik olmasın diye. ıkincisi: Kur’ân hakâikının hıfzının daha ziyâde lüzumu var diye kalbine gelmiş.”

Bu satırlarda sözü edilen hatıra, Bedîüzzaman Hazretlerinin küçük yaşlarda yaptığı bir hıfz çalışmasıdır. Günde iki cüz ezberlemek sûretiyle Kur’ân’ın hıfzına başlıyor. Devam etseydi on beş günde Kur’ân’ı hıfzına alacağı anlaşılıyor. Fakat bu hız ile Kur’ân’a hürmetsizlik olacağını düşünerek, Kur’ân’ı bu hızda okumaktan haya ediyor ve hıfzını o an yarıda bırakıyor.

Fakat onun Kur’ân’ı yavaş da olsa daha sonra bir defa okumakla hıfz edecek bir zekâ ve hıfz gücüne sahip olduğunu şu hatıradan da anlıyoruz:

Yaklaşık on iki yaşlarındadır. Erzurum Bayezıd’da şeyh Mehmed Celâlî Hazretlerinin nezdinde üç ay zarfında seksen cilt kitabı bitirip icazet almış ve Siirt’e dönmüştür.

Molla Fethullah hangi kitabı sordu ise, “Bitirdim” cevabını alınca şaşırıyor. Bu kadar kitabı bitirdiğini, hem de az zamanda bitirdiğini aklına sığıştıramıyor. Hayretinden diyor ki: “Geçen sene deli idin; bu sene de mi delisin?”

Ardından Bedîüzzaman bahsettiği kitaplardan imtihan edilmeyi teklif ediyor. Molla Fethullah kendisini imtihan ediyor. Bütün sorularına Bedîüzzaman, güzelce cevap veriyor. Molla Fethullah, “Pekâlâ zekâda hârikasınız, fakat hıfzınız nasıldır? Makamat-ı Harîriye’nin birkaç satırını iki defa okumakla hıfz edebilir misiniz?” diyerek Makamat-ı Harîriye kitabını uzatıyor. Molla Said kitabı eline alarak bir yaprağını bir defa okumakla hıfz ediyor ve ezberinden okuyor. Molla Fethullah diyor ki: “Zekâ ile hıfzın ifrat derecede bir kimsede bir araya gelmesi nadirdir.”1

Bu durumda; Bedîüzzaman’ın küçük yaşlarında Kur’ân hıfzı ile ilgili yaşadığı ve yukarıda bahsedilen hatırası, Bedîüzzaman’ın küçük yaşlarda Kur’ân’a duyduğu saygıyı gösterir. Bu hatıra, daha sonraki yaşlarda Kur’ân’ı hıfzına alıp almadığı ile ilgili bir ip ucu vermez.

Hiç şüphe yoktur ki, böyle ender zekâ ve hıfz sahibi bir Kur’ân âlimi ve hizmetkârı için, Kur’ân gibi veciz, beliğ, fasih ve mucize bir kitabı bir defa yavaş okumakla bile hıfzına alabileceğini düşünmek çok büyük bir maharet olmasa gerek. Bunun sonradan nazara verilmesine bile gerek yoktur. Ki, nazara verilmemiştir. Zira bu âlimin Kur’ân’dan süzüp çıkardığı Risâle-i Nûr’un, Kur’ân’ın mânâ denizinden başka bir şey olmadığını görüyoruz. Bize o denize dalmak ve o denizi anlamaktan başka bir şey düşmüyor.

Dipnotlar:
1- Tarihçe-i Hayat, 33, 34

2

20.02.2007, 15:54

Allah razı olsun canım kardeşim. Çok hoş akıl dolu bir yazı.
Ne dense bu türden yazıları çok beğeniyorum

Muhabbetle :)
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

3

20.02.2007, 20:06

ecmain kardeşim ....
fi emanillah ...

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir