Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

07.02.2007, 15:39

İnsan nedir?

Hem madem gözümüzle görüyoruz ve aklımızla anlıyoruz ki;

ınsan

şu kâinat ağacının en son ve en cemiyetli meyvesi,
Ve hakikat-ı Muhammediye Aleyhissalâtü Vesselâm cihetiyle çekirdek-i aslîsi,

Ve kâinat Kur'ân'ının âyet-i kübrası,

Ve ısm-i âzamı taşıyan âyetü'l-kürsîsi,

Ve kâinat sarayının en mükerrem misafiri,

Ve o saraydaki sair sekenelerde tasarrufa mezun en faal memuru,

Ve kâinat şehrinin zemin mahallesinin bahçesinde ve tarlasında, varidat ve sarfiyatına ve zer' ve ekilmesine nezarete memur,

Ve yüzer fenler ve binler san'atlarla teçhiz edilmiş en gürültülü ve mes'uliyetli nâzırı,

Ve kâinat ülkesinin arz memleketinde, Padişah-ı Ezel ve Ebedin gayet dikkat altında bir müfettişi, bir nevi halife-i arzı,

Ve cüz'î ve küllî harekâtı kaydedilen bir mutasarrıfı,

Ve semâ ve arz ve cibâlin kaldırmasından çekindikleri emanet-i kübrâyı omuzuna alan,

Ve önüne iki acip yol açılan, bir yolda zîhayatın en bedbahtı ve diğerinde en bahtiyarı,

Çok geniş bir ubudiyetle mükellef bir abd-i küllî,

Ve Kâinat Sultanının ısm-i âzamına mazhar ve bütün esmâsına en câmi bir aynası, ve hitabât-ı Sübhâniyesine ve konuşmalarına en anlayışlı bir muhatab-ı hassı,

Ve kâinatın zîhayatları içinde en ziyade ihtiyaçlısı,

Ve hadsiz fakrıyla ve acziyle beraber hadsiz maksatları ve arzuları ve nihayetsiz düşmanları ve onu inciten zararlı şeyleri bulunan bir biçare zîhayatı,

Ve istidatça en zengini,

Ve lezzet-i hayat cihetinde en müteellimi ve lezzetleri dehşetli elemlerle âlûde,

Ve bekaya en ziyade müştak ve muhtaç ve en çok lâyık ve müstehak ve devamı ve saadet-i ebediyeyi hadsiz dualarla isteyen ve yalvaran ve bütün dünya lezzetleri ona verilse, onun bekaya karşı arzusunu tatmin etmeyen,

Ve ona ihsanlar eden Zâtı perestiş derecesinde seven ve sevdiren ve sevilen çok hârika bir mu'cize-i kudret-i Samedâniye ve bir acûbe-i hilkat...
asayı musadan yedince meseleden alınmış.
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

2

07.02.2007, 15:40

Üçüncü Meyve


Zîşuura, bilhassa insana bakar,

Evet, sırr-ı vahdetle insan,

bütün mahlûkat içinde büyük bir kemal sahibi

ve kâinatın en kıymettar meyvesi

ve mahlûkatın en nazenini ve en mükemmeli

ve zîhayatın en bahtiyarı ve en mes'udu

ve Hâlik-ı âlemin muhatabı ve dostu olabilir.

Hattâ bütün kemâlât-ı insaniye ve beşerin bütün ulvî maksatları tevhidle bağlıdır ve sırr-ı vahdetle vücud bulur.

Yoksa, eğer vahdet olmazsa, insan

mahlûkatın en bedbahtı

ve mevcudatın en süflîsi

ve hayvanatın en biçaresi

ve zîşuurun en hüzünlüsü

ve azaplısı ve gamlısı olur.

Çünkü, insan

nihayetsiz bir aczi

ve nihayetsiz düşmanları

ve hadsiz bir fakrı

ve hadsiz ihtiyaçları bulunmakla beraber,

mahiyeti öyle çok

ve mütenevvi âlâtla

ve hissiyatla teçhiz edilmiş ki,

yüz bin çeşit elemleri hisseder

ve yüz binler tarzlarda lezzetleri zevk ederek ister.

Ve öyle maksatları ve arzuları var ki,

bütün kâinata birden hükmü geçmeyen bir zat o arzuları yerine getiremez.

2.şuadan-şualar kitabı.
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

3

07.02.2007, 15:41

Meselâ, insanda

gayet şedit bir arzu-yu beka var.

ınsanın bu maksadını öyle bir zat verebilir ki,

bütün kâinatı bir saray hükmünde tasarruf eder.

Bir odanın kapısını kapayıp,

diğer bir menzilin kapısını açmak gibi

kolay bir surette dünya kapısını kapayıp

âhiret kapısını açabilsin.

Beşerin bu arzu-yu beka gibi

ebed tarafına uzanmış

ve aktar-ı âleme yayılmış binler menfî

ve müsbet arzular var ki,

onları vermekle beşerin iki dehşetli yaraları olan

aczini ve fakrını tedavi eden zat ise,

ancak sırr-ı vahdetle bütün kâinatı kabzasında tutan Zât-ı Ehad olabilir.
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

4

07.02.2007, 15:41

devamı

Hem beşerde,

kalbinin selâmetine ve istirahatine ait öyle incecik ve gizli ve cüzî matlapları

ve ruhunun bekasına ve saadetine medar öyle büyük ve muhit ve küllî maksatları var ki,

onları öyle bir zat verebilir ki,

kalbin en ince ve görünmez perdelerini görür, lâkayt kalmaz.

Hem en gizli ve işitilmez gayet mahfî seslerini işitir, cevapsız bırakmaz.
Hem, semavat ve arzı,

iki mutî nefer gibi emrine musahhar ederek küllî hizmetlerde çalıştıracak derecede muktedir olabilsin.

Hem insanın bütün cihazatları ve hissiyatları, sırr-ı vahdetle gayet yüksek bir kıymet alırlar ve şirk ve küfür ile gayet derecede sukut ederler.
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

5

07.02.2007, 15:42

devamı ikici şuanın üçüncü meyvesinin.

böyle yapıyorumki kolay anlaşılsın.

Meselâ; insanın en kıymettar cihazı akıldır.

Eğer sırr-ı tevhidle olsa, o akıl,
hem ılâhî, kudsî defineleri,

hem kâinatın binler hazinelerini açan pırlanta gibi bir anahtarı olur.

Eğer şirk ve küfre düşse, o akıl, o halde geçmiş zamanın elîm hüzünlerini

ve gelecek zamanın vahşî korkularını

insanın başına toplattıran meş'um

ve sebeb-i tâciz bir âlet-i belâ olur.
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

6

07.02.2007, 15:43

yine devamı,anlaşılmayan yer varsa mütala edilir.

Hem meselâ: ınsanın en lâtif ve şirin bir seciyesi olan şefkat

, eğer sırr-ı tevhid onun yardımına yetişmezse,
öyle müthiş bir hırkat,
bir firkat,
bir rikkat,
bir musibet olur ki,
insanı
en bedbaht bir dereceye indirir.


Tek bir güzel yavrusunu ebedî kaybeden bir gafil valide,

bu hırkati tam hisseder.
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

7

07.02.2007, 15:45

Hem meselâ: ınsanın en lezzetli ve tatlı ve kıymetli hissi olan muhabbet,

eğer sırr-ı tevhid yardım etse,

bu küçücük insanı,

kâinat kadar büyüttürür

ve genişlik verir

ve mahlûkata nazenin bir sultan yapar.

Eğer şirk ve küfre düşse -el'iyâzû billah! -öyle bir musibet olur ki,

mütemadiyen zeval ve fenâda mahvolan hadsiz mahbuplarının ebedî firaklarıyla biçare kalb-i insanîyi her dakika parça parça eder.

Fakat, gaflet veren lehviyatlar, muvakkaten iptal-i his nev'inden zahiren hissettirmiyor.
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

8

07.02.2007, 15:46

Ve Kainatı içine alan ve ebede gitmek için yaratıldığına bütün cihazat-ı insaniyesi şehadet eden,

böyle yirmi küllî hakikatlerle Cenâb-ı Hakkın Hak ismine bağlanan,

Ve en küçük zîhayatın en cüz'î ihtiyacını gören

ve niyazını işiten ve fiilen cevap veren Hafîz-i Zülcelâlin Hafîz ismiyle

mütemadiyen amelleri kaydedilen

ve kâinatı alâkadar edecek ef'âlleri

o ismin kâtibîn-i kiramlarıyla yazılan

ve herşeyden ziyade o ismin nazar-ı dikkatine mazhar bulunan bu insanlar,

elbette ve elbette ve herhalde ve hiçbir şüphe getirmez ki,

bu yirmi hakikatın hükmüyle,

insanlar için bir haşir ve neşir olacak

ve Hak ismiyle evvelki hizmetlerinin mükâfatını

ve kusuratının mücazatını çekecek

ve Hafîz ismiyle cüz'î-küllî kayd altına alınan her amelinden muhasebe

ve sorguya çekilecek

ve dâr-ı bekada saadet-i ebediye ziyafetgâhının

ve şekavet-i daime hapishanesinin kapıları açılacak

ve bu âlemde çok tâifelere kumandanlık yapan ve karışan ve bazan karıştıran bir zabit,

toprağa girip her amelinden sual olunmamak ve uyandırılmamak üzere yatıp saklanmayacaktır.

asayı musadan-7.mesele.
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

9

07.02.2007, 15:47

Yoksa, sineğin sesini işitip hakk-ı hayatını vermekle fiilen cevap verdiği halde,

gök gürültüsü kuvvetinde bekaya ait hadsiz hukuk-u insaniyenin

, mezkûr yirmi hakikatler lisanlarıyla edilen

ve Arşı ve ferşi çınlatan dualarını işitmemek

ve o hadsiz hukuku zayi etmek

ve sinek kanadının intizamı şehadetiyle

sinek kanadı kadar israf etmeyen bir hikmet,

bütün o hakikatlerin bağlandıkları insanî istidadatı

ve ebede uzanan emelleri ve arzuları

ve o istidat ve arzuları besleyen kâinatın pek çok rabıtalarını

ve hakikatlerini bütün bütün israf etmek öyle bir haksızlıktır

ve imkân haricinde ve zâlimâne bir çirkinliktir ki,

Hak ve Hafîz ve Hakîm ve Cemîl ve Rahîm isimlerine şehadet eden

bütün mevcudât onu reddeder,

"Yüz derece muhal ve bin vecihle mümtenidir" derler.
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

10

07.02.2007, 15:48

Buda 10.söz 11.hakikattan;

Hiç mümkün müdür ki,

Cenâb-ı Hak ve Ma'bud-u Bilhak,

insanı

şu kâinat içinde rubûbiyet-i mutlakasına

ve umum âlemlere,

rubûbiyet-i âmmesine karşı en ehemmiyetli bir abd

ve hitâbât-ı sübhâniyesine en mütefekkir bir muhatap

ve mazhariyet-i esmâsına en câmi' bir ayna

ve onu ısm-i Âzamın tecellîsine

ve her isimde bulunan ism-i âzamlık mertebesinin tecellîsine mazhar bir ahsen-i takvîmde

en güzel bir mu'cize-i kudret

ve hazâin-i rahmetinin müştemilâtını tartmak,

tanımak için en ziyâde mîzan

ve âletlere mâlik bir müdakkik

ve nihayetsiz nimetlerine en ziyâde muhtaç

ve fenâdan en ziyâde müteellim

ve bekâya en ziyâde müştak

ve hayvanât içinde en nâzik ve en nâzdar

ve en fakir ve en muhtaç

ve hayat-ı dünyeviyece en müteellim ve en bedbaht

ve istidadca en ulvî ve en yüksek sûrette, mahiyette yaratsın da,

onu
müstaid olduğu

ve müştak olduğu

ve lâyık olduğu bir dâr-ı ebedîye göndermeyip,

hakikat-i insaniyeyi iptal ederek,

Kendi hakkâniyetine taban tabana zıd ve hakikat nazarında çirkin bir haksızlık etsin?
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

11

07.02.2007, 15:50

devamı;

Hem, hiç kâbil midir ki,

Hâkim-i Bilhak, Rahîm-i Mutlak
, insana

öyle bir istidad verip,

yer ile gökler ve dağlar tahammülünden çekindiği emânet-i kübrâyı tahammül edip,

yani küçücük, cüzî ölçüleriyle, san'atçıklarıyla

Hâlıkının muhît sıfatlarını, küllî şuûnâtını,

nihayetsiz tecelliyâtını ölçerek bilip;

hem, yerde en nâzik, nâzenin, nazdar, âciz, zayıf yaratıp,

halbuki bütün yerin nebâtî ve hayvanî olan mahlûkatına bir nevi tanzimât memuru yapıp,

onların tarz-ı tesbihât ve ibâdetlerine müdâhale ettirip,

kâinattaki icraat-ı ılâhiyeye küçücük mikyasta bir temsil gösterip,

Rubûbiyet-i Sübhâniyeyi fiilen ve kâlen kâinatta ilân ettirmek;

meleklerine tercih edip, hilâfet rütbesini verdiği halde,

ona bütün bu vazifelerinin gâyesi ve neticesi ve semeresi olan saadet-i ebediyeyi vermesin,

onu bütün mahlûkatının en bedbaht,

en bîçare,

en musîbetzede,

en dertmend,

en zelîl bir derekeye atıp,

en mübârek, nurânî

ve âlet-i tes'îd bir hediye-i hikmeti olan aklı

o bîçareye en meş'um ve zulmânî bir âlet-i tâzib yapıp,

hikmet-i mutlakasına büsbütün zıd ve merhamet-i mutlakasına külliyen münâfi bir merhametsizlik etsin? Hâşâ ve kellâ!
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

12

07.02.2007, 15:51

Meselâ, aklın bir hizmetkârı ve tasvircisi olan

kuvve-i hayaliyeye denilse ki,

sana bir milyon sene ömür ile

saltanat-ı dünya verilecek,

fakat âhirde mutlaka hiç olacaksın.

Tevehhüm aldatmamak, nefis karışmamak şartıyla

"Oh" yerine "Ah" diyecek ve teessüf edecek.

Demek, en büyük fânî, en küçük bir âlet ve cihazât-ı insaniyeyi doyuramıyor.
ışte bu istidaddandır ki, insanın

ebede uzanmış emelleri

ve kâinatı ihâta etmiş efkârları

ve ebedî saadetlerinin envâına yayılmış arzuları gösterir ki,

bu insan

ebed için halk edilmiş

ve ebede gidecektir;

bu dünya, ona bir misafirhânedir ve âhiretine bir intizar salonudur.

onuncu söz.11.hakikat
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

13

07.02.2007, 15:54

Risalei nurdan bu alıntı yaptığım yerleri okuyarak,tefekkür edelim.

böylelikle insaniyetin ne olduğunu anlamış olalım,
sonra bu hakikatlara göre kendimize yön verelim.

Allah anlamayı kolaylaştırsın.amin.
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

Zehracan

Süper Moderatör

Mesajlar: 8,190

Hobiler: Risale-i Nur, DUA...

  • Özel mesaj gönder

14

16.11.2009, 20:58

tam bu konuyu ekliyecektim masaallah fazlasi varmis..:) Allah razi olsun insaallah..
"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"

15

17.11.2009, 12:16

Zehracan 23.Söz'den ekleyebilirsin. Orda da İnsan'la alakalı Üstadımızın çok harika terifleri var. Ben şahsen Üstad Hz. leri kadar insan pisikolojisini ve sosyolojisini iyi anlıyan kimseye rastlamadım. Allah razı olsun.

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir