Arkadaslar mesrep kavgasi cok acip bir mesele. Kac yillik meseleleri burda hal mi edeceksiniz. NEsriyatlarin ne basip basmayacagi burada mi karara baglanacak. Dogru sudur dedik ortaya cikti, begenmedigimiz nesriyat sahiplari hizmetinden vaz mi gececek? Bu yonden dikkatimi cekiyor.
Su anda birden fazla cemaat, farkli nesriyat evleri farkli tarzlarda Risal-i Nur basiyor. Kader izin verdigine göre muhakkak ihtiyactan.
Ben sahsen lügatli eserleri, -ayni sayfada olanlari okurken daha cok- rahatsiz oluyorum. Cunku aklim malumat alsada kalbim hissesini alirken eksik geliyor. Hata, mümkün oldugunca hattı kur'an okumaya gayret ediyorum. Bu benim şahsi kanaatim ve kimseyi de baglamaz.
Fakat bir baskasina, yeni tanıyana verirken de lügatli veriyorum. Fakat sonra büyük eserlere gecince lügatsiz okumasini tavsiye ediyorum, cunkü ben böyle daha iyi istifade etmişim..
Ama ahhh keşke okusa da. Keşke öyle yada böyle istifade etse. Gerisi emin olun ayrinti. Bir insan şu yada bu yayin evinden risale okumuş, imanı kurtulmuş. Yayın evinin ne önemi var ki...
foskorean ve diger anlamamaktan yakinan kardesler;
1) Sizin fevaraniniz anlamsizdir. Buradaki insalarin fikri ne olursa olsun piyasada, lügatli risaleler de,, lügatsizler de sadeleştirilmiş risalelerde, hatt-i kuran risalelerde, ingilizcesi almancasi da vardir. hadi bulamadin lügatsiz ben size lügat gönderirim, siz yeterki okuyun...
(nasil oluyorsa, forum da bir aralar arkadas ankarada oturup lügatli yok diye bazi nesriyatlara saldiriyordu. bu da yazik, belli ki mesrep takintisi yapmis. )
2) Risale-i Nur anlamiyorum diyorsaniz, bu kelimler size yabanci oldugu icin degil sizin manalara yabanci oldugunuz icindir. Arapcayi yutmuş bir cok ilhiyatci da sizin konumunuzdadir. Herhalde asirlari mesgul eden, ilmin ve marifetullahin en derin mevzulari öyle löp diye anlasilacak degildir. Meseleyi daha iyi anlamak icin Kader risalesinin basina ve onuncu sözün sonuna müracaat edersiniz.
3) Risale-i Nur eski zamanda taa 40 seneye kadar elde edilen iman-i tahkikiyi ve ilmi, 40 günde kazandırıyor. Siz de istiyorsunuz ki ben acayim, okuyayim 2 günde alim olayim her meseleyi anlayayim.
Burada mesele Risale-i Nur'un mahiyetini tam kavrayamamktir. Hem hakiki gayeyi anlayamamaktir.
Her ilmin bir süreci vardir. Doktor olmak icin (8+4+6+5= 23) 23 sene tahsil görmek gerekir. Toplama cikarma bilmeden integral nedir ögrenilmez. Aynen onun gibi Risale-i Nur'u anlamak ve istifade etmek de zaman ve gayretle olur.
Ki risale-i nur marifetullaha ve esyanin hakikatine ve iman-i tahkikiye vesile oluyor, kapi aciyor. Gece gündüz calismak gerekir.
Ben calisamam, vaktim yok, anlayamam diyen kendi hüsrana ugrar. Cam parcalarina elmasa degisir ama farkinda degildir. Risale-i Nur'un bize ihtiyaci olmadigi, bizim O'na ihtiyacamiz oldugunu anlayan insan anlamiyorum diye sizlanmaz. Anladigina iktifa edip, okumaya, calismaya devam eder.
4) dünyada hiç bir eser miri malı değildir. Herkesin kendi yazdigi eserinde telif hakki vardir. Bir alim eser yazip "alin ne yaparsaniz yapin " diyebilir. Bu onun bilecegi iştir.
risale-i nurları da te'lif eden bir zat vardır. Bu eserler ona aittir. Tasarrufu ancak onun verdigi izin olcusunde olabilir.
Hadi siz gidin basit bir yazarin basit bir eserini, "bu adam edebiyat dünyasına aittir", "eserleri tüm edebiyat sevenlerindir" diyerek alin, degistirin, yayinlayin.
Buna kimse izin vermeyegi gibi, kimsenin haddi degildir. Boyle bir girisim hirsizliktir.
Aynen onun gibi; Risaler-i Nur'larda, Nurun müellifi "Sahipler, varisler, erkanlar" gibi dairler bildirirken Risale-i Nur'un sahiplerini bir daire olarak belirtmiş. Bunlara da Risale-i Nur neşir yetkisi vermiştir. Ne şekilde neşredileceğini de bunlara bildirmiştir.