Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

28.10.2006, 23:52

Hanımlar Rehberi...

Üstadımız Efendimiz!

Din, iman aşkıyla, Müslümanlık duygusuyla mes’ud olabilecek biz anneler; yavrularımıza Kur’ân-ı Kerim’i öğretiyoruz, Risale-i Nur’a çalıştırıyoruz. Risale-i Nur’un iman, ıslâm dersleriyle terbiye etmeye çalışıyoruz. Evlerimiz birer Medrese-i Nuriye oluyor elhamdülillah. Eğer çocuklarımıza Risale-i Nur okutmazsak; yoldan çıkarıcı bu zamanın tehlikelerine düşecekler, fena göreneklere kapılacaklar, kötülükleri taklid edecekler. Bizim başımıza bela ve derd kesileceklerdi. Âhirette de ımanımızı [neden kurtarmadınız?] diye biz anne ve babalarından davacı olacaklardır. Bunun için, sevgili yavrularımızın kalblerine Risale-i Nur sevgisini aşılıyoruz. Kadınların çocuklarına karşı şefkatleri fazladır. Eğer çocuklarının ebedî âhiret hayatlarını kurtaracak iman dersleri verilmezse, bu ihmal edilirse yalnız muvakkat fâni dünya hayatına çalıştırılırsa, o vakit çocuklara olan şefkat-i hakikî yerine sarfedilmiş olmaz. Çocuğun hem dünyada hem âhirette felâketine sebeb olan bir şefkat olmuş olur.


Çocuklarımızı okşayarak, sevgiyle diyoruz ki:


Evlâdım!.. Risale-i Nur seni hem dünyada, hem âhirette mes’ud ve bahtiyar edecek en büyük ve en hakikî bir din kitabıdır, iman dersleridir. Okumaktan mahrum kalırsan, iman derslerini şimdi almazsan; hem dünyada, hem âhirette bedbaht olursun, perişan kalırsın. diye ders veriyoruz iman hakikatlerinin sevgisini kalblerine, büyüklüğünü ruhlarına yerleştirmekte devam edeceğiz. Dualarınız sayesinde Risale-i Nur’un dersleriyle inşâallah evlâdlarımız ıslâmiyet’e, hem bize, hem milletimize hayırlı, dindar gençler olarak yetişirler.

{Hanımlar Rehberi, 160,161,162}
Ümitvar olunuz..

2

29.10.2006, 12:02

şefkat kahramanı olan annelerin elmas misal bu duygularını kötüye kullanmaları Risale-i Nur’da “validelerin şefkatlerini su-i istimali” başlığı altında incelenir.


Bediüzzaman Hazretleri bu noktada hanımları ikaz eder. (Hanımlar Rehberi, s. 19)
Hayvan annelerini dahi içine alabilecek hususiyette olan şefkat kahramanlığında hanımlar ne yaparlar da bu imtiyazlarını kötüye kullanırlar?


Anneler kendilerini ve uğruna hayatlarını feda etmekten çekinmedikleri yavrularını doğrudan doğruya Yaratıcılarının huzuruna götürebilecek potansiyelde olan bu duyguyu hangi tercihleriyle bozup, kısır bırakırlar?.. Evlatlarının ebedi hayatlarını tehlikeye atıp, onları Cehennem hapislerine nasıl düşürürler? Yavrularını ahiret alemlerinde şefaatçi değil de, “Benim imanımı neden takviye etmedin, helaketime sebep oldun” diye nasıl şikayetçi yaparlar?


Oysa ki, anneler şefkat duygusunu kötüye kullanmasalar evlatlarını ebedi hapis olan Cehennemden ve ebedi idam olan imansızlık içinde ölmekten kurtarmakla kalmayıp, vefat ettiklerinde arkalarında devamlı amel defterlerine sevaplar gönderen hayırlı bir mirasçı bırakacaklar…


Tıpkı, Bediüzzaman Hazretlerinin annesi Nuriye Hanım gibi… O küçücük Said’ini iman hakikatleriyle yetiştirmenin ücretini, halen almakta, amel defterine kıyamete kadar hayırlar kaydedilmekte. Çünkü, seksen bin zatlardan ders aldığı halde, annesinin verdiği dersleri hiç unutmadığını ifade eden Bediüzzaman’ın yazdığı eserler dünyanın dört bir yanında halen imanları kurtarmaya, takviye etmeye devam ediyor…”Sebep olan yapan gibidir” kaidesince de sevgili annenin amel defteri dolup taşıyor…



Kaderin adaleti!
Hanımlar Rehberi’nde şefkatini su-i istimal eden anneye örnek olarak, ileride rahat hayat sürmesi ümidiyle evladını hafız mektebinden alıp, “Oğlum paşa olsun” diye Avrupa’ya gönderen, bu uğurda bütün malını harcayan, her türlü fedakârlığı yapan bir kadın tipi çizilir.
Anne bu hatalı tercihinin faturasını ağır öder. Oğlu “paşa” olur, ama “adam” olamaz. ıslami eğitimi tam almadığı için ana hakkına gereği gibi riayet edemez, çok kusurlar işler…



Aslında, hiçbir anne evladının sıkıntı çekmesini istemez.
Ama ne çare, anneler ellerine ıslam fıtratıyla teslim edilmiş, minik melekleri öyle bir eğitimden geçirirler ki neticede kendilerinin yanında çocukları da ne dünyada, ne ahirette rahat ederler.
Bunun çevremizde, medya ve sanat dünyasında yer alan o kadar çok örnekleri var ki…
Huzurevlerinde, ağlamaklı halde evladının sesini özlediğini söyleyen annelerin sayısı gittikçe artıyor…
Bir yerde kaderin adaleti bu! Anne şefkatini kötüye kullanmanın bedelini, evladından merhamet, ilgi, sevgi görmeyerek ödüyor…
Dikkat edelim…
Bu karmaşık görünen garip problemin cevabı biz annelerin tercihlerinde gizlidir.
Uçak yolculuğu yapmışsanız bilirsiniz. Acil durumlarda yardım için öncelikle annenin kendine oksijen maskesi vs. takması tavsiye edilir. Çocuğun sağlıklı bir şekilde kurtulması için öncelikle anne kendini sağlama almalıdır. Çocuk sağlığı için kilit nokta annedir.
Hayat yolculuğu da uçak yolculuğundan farklı değil aslında… Tercihlerimiz, telkinlerimiz evladımızın can güvenliğini mutlaka etkiliyor.



Günümüzde bilerek ve severek dünya hayatını, ahiret hayatına tercih etme hastalığı ne yazık ki, biz anneleri de etkilemekte. Fani, değersiz, aldatıcı, ama cazip hayat tarzlarına baki elmaslar kıymetinde imiş gibi muamele etmek, bu uğurda tüm fedakârlığı yapmak, “Benim ulaşamadıklarıma evladım kavuşacak! Beni de rahat ettirecek…” düşüncesiyle, gözünü karartıp bilerek ve severek evladını risk ateşlerine atmak bir anne için ne büyük bir aldanış!
Ne yazık ki, annelerin bu kısır bakış açısı, çocuğun eğitimi ya da evliliği gibi hayati tercihlerine bile yön vermekte.
Bediüzzaman Hazretlerinin Hanımlar Rehberi’nde (s.29) genç kızlara yaptığı “’iaşe hatırı’ için ıslami terbiye almayan, serseri ve tahakküme alışan birisiyle evlenip ubudiyet ve ahlakını bozmak yerine ‘Köy kadınları gibi kendi nafakasını kendi çalışması ile kazanmak on defa daha kolaydır’“ ikazını bir de bu açıdan okumakta fayda var.
Kızlarını lüks bir hayata sahip olması için böyle bir evliliğe yönlendiren annelerin kulakları çınlasın!
Dikkat edelim de “Bilerek, severek dünya hayatını ahirete tercih eden ve telkinleriyle evlatlarını da buna zorlayan anneler” den olmayalım…

Yasemin Güleçyüz (bizim aile dergisinden)




» Eylül2006 sayısından...
'

Bağ-ı cennette ümidim bu durur kim Zatî'yi
Cümle müminlerle ol server ede hem sâyesi


_

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir