Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

03.10.2006, 19:34

Üstad 'Ben işimi Allah'a Havale Ediyorum.'demiş

Kardeşler ben çok etkilendim..hissemi aldım..sizinde okumanızı istiyorum

Eski hayatında çok hiddetli ve izzetli olan Bediüzzaman’ın daha sonra her türlü sıkıntılara tahammül etmesinin nedeni nedir?

sıkıntılara nasıl tahammül ediyorsun? Halbuki eskiden çok hiddetli ve izzetli idin; ednâ bir tahkire tahammül edemezdin.'

Elcevap: ıki küçük hadiseyi ve hikâyeyi dinleyiniz, cevabını alınız.

Birinci hikâye: ıki sene evvel benim hakkımda bir müdür sebepsiz, gıyabımda tezyifkârâne, hakaretli sözler söylemişti. Sonra bana söylediler. Bir saat kadar Eski Said damarıyla müteessir oldum. Sonra, Cenâb-ı Hakkın rahmetiyle şöyle bir hakikat kalbe geldi, sıkıntıyı izale edip o adamı da bana helâl ettirdi.

O hakikat şudur:

Nefsime demiştim:

* Eğer onun tahkiri ve beyan ettiği kusurlar şahsıma ve nefsime ait ise, Allah ondan razı olsun ki, benim nefsimin ayıplarını söyler.

* Eğer doğru söylemişse, beni nefsimin terbiyesine sevk eder ve gururdan beni kurtarmaya yardımdır.

*Eğer yalan söylemişse, beni riyadan ve riyanın esası olan şöhret-i kâzibeden kurtarmaya yardımdır. Evet, ben nefsimle musalâha etmemişim. Çünkü terbiye etmemişim. Benim boynumda veya koynumda bir akrep bulunduğunu biri söylese veya gösterse, ondan darılmak değil, belki memnun olmak lâzım gelir.

*Eğer o adamın tahkiratı, benim imana ve Kur’ân’a hizmetkârlığım sıfatıma ait ise, o bana ait değil. O adamı, beni istihdam eden Sahib-i Kur’ân’a havale ediyorum. O Azîzdir, Hakîmdir.

*Eğer sırf beni sövmek, tahkir etmek, çürütmek nevinden ise, o da bana ait değil. Ben menfi ve esir ve garip ve elim bağlı olduğundan, haysiyetimi kendi elimle düzeltmeye çalışmak bana düşmez. Belki misafir olduğum ve bana nezaret eden şu köye, sonra kazaya, sonra vilâyete hükmedenlere aittir. Bir insanın elindeki esirini tahkir etmek, sahibine aittir; o müdafaa eder.

Madem hakikat budur. Kalbim istirahat etti, 'Ben işimi Allah’a havale ediyorum. Muhakkak ki Allah kullarını hakkıyla görür.'( Mü’min Sûresi), dedim. O vakıayı olmamış gibi saydım, unuttum. Fakat maatteessüf sonra anlaşıldı ki, Kur’ân onu helâl etmemiş.


ıkinci hikâye: şu senede işittim ki, bir hadise olmuş. O hadisenin vukuundan sonra, yalnız icmâlen vukuunu işittiğim halde, o vakıa ile ciddî alâkadarmışım gibi bir muamele gördüm.

Zaten muhabere etmiyordum; etsem de, pek nadir olarak bir mesele-i imaniyeyi bir dostuma yazardım. Hattâ dört senede kardeşime bir tek mektup yazdım. Ve ihtilâttan hem ben kendimi men ediyordum, hem de ehl-i dünya beni men ediyordu. Yalnız bir iki ahbapla haftada bir defa görüşebiliyordum.

Köye gelen misafirler ise, ayda bir ikisi, bazı bir iki dakika, bir mesele-i âhirete dair benimle görüşüyordu. Bu gurbet halimde, garip, yalnız, kimsesiz, nafaka için çalışmaya benim gibilere muvafık olmayan bir köyde, herşeyden, herkesten men edildim. Hattâ, dört sene evvel, harap olmuş bir camii tamir ettirdim. Memleketimde imamlık ve vaizlik vesikam elimde olduğundan, o camide dört senedir-Allah kabul etsin-imamlık ettiğim halde, şu mübarek geçen Ramazan’da mescide gidemedim.

Mektubat, Sayfa 67

2

03.10.2006, 19:40

Allah razı olsun inş. nuraşığı kardeşim hizmetinden dolayı...

Biz de burdan hissemizi almışızdır inş...
"Sevdir bize hep sevdiklerini, yerdir bize hep yerdiklerini, yâr et bize erdirdiklerini"

3

03.10.2006, 19:53

Amin ecmain inşallah..

çok hiddetli olan ben için büyük ders vardı.. :cry:

inşallah daha dikkat edicem adeta ilaç oldu bu yazı bna..

Alkan

Usta

Mesajlar: 1,694

Hobiler: Risale-i Nur, Kur'an dinlemek

  • Özel mesaj gönder

4

14.10.2006, 23:13

Allah üstad'tan razı olsun...verdiği dersleri hayata geçirdiğinden yazıları da etkili oluyor...

ı'lem eyyühe'l-aziz! Allah'a tevekkül edene Allah kâfidir. Allah, Kâmil-i Mutlak olduğundan, lizatihî mahbubdur. Allah, Mûcid, Vâcibü'l-Vücud olduğundan kurbiyetinde vücut nurları, bu'diyetinde adem zulmetleri vardır. Allah, melce ve mencedir. Kâinattan küsmüş, dünya ziynetinden iğrenmiş, vücudundan bıkmış ruhlara melce ve mence odur. Allah Bâkîdir; âlemin bekası ancak Onun bekasıyladır. Allah Mâliktir; sendeki mülkünü senin için saklamak üzere alıyor. Allah, Ganiyy-i Muğnîdir; herşeyin anahtarı Ondadır. Bir insan Allah'a hâlis bir abd olursa, Allah'ın mülkü olan kâinat, onun mülkü gibi olur.
"ey bedbaht nefsim! acaba ömrün ebedi midir? hiç kat'i senedin var mı ki, gelecek seneye, belki yarına kadar kalacaksın?

5

15.10.2006, 04:23

paylaşım için ALLAH razı olsun kardeşim...
ne kadar hassas düşünceli...RABBıM nefsimize uydurmasın...
şu âlemde mü'minin mü'mine karşı en büyük yardımı dua iledir.Barla -247

6

15.10.2006, 11:15

Amin..

iste ölçü..

Rabbim ölçülü yaşamayı nasip etsin..

selametle
'

Bağ-ı cennette ümidim bu durur kim Zatî'yi
Cümle müminlerle ol server ede hem sâyesi


_

7

15.10.2006, 12:18

Bu ne toleranstır, bu ne kendini aşmaktır, bu ne müthiş şuurdur. Her haliyle normal biri olmadığı ortada. Allah ondan ve hepimizden razı olsun

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir